Neşet Ertaş filminde kriz büyüyor… ‘Büyük ozanı marketing bir figüre dönüştürmek istiyorlar’

featured

Büyük halk ozanı Neşet Ertaş’ın ‘Beni kör kuyudan çıkardı’ dediği, ‘Neşet Ertaş Kitabı’nın yazarı Bayram Bilge Tokel de film tartışmasına katıldı.

Mustafa Uslu’nun yapımcılığını üstlendiği ‘Garip Bülbül, Neşet Ertaş‘ filmi için çalışmaların hızla başladığı geçen hafta duyurulmuştu.

Prof. Dr. Erol Parlak’ın “Garip Bülbül, Neşet Ertaş” adlı 2 ciltlik kitabından sinemaya uyarlanan yapımın yönetmenliğini “Vizontele”, “Gora” ve “Aşk Tesadüfleri Sever” filmlerini de çeken Ömer Faruk Sorak yapacak.

Geçen hafta Beykoz Kundura Fabrikası’nda düzenlenen basın toplantısında konuşan Mustafa Uslu, Neşet Ertaş’ın yaşamının filme aktarılmasının önemini anlattı.

Uslu, yollarının uzun, yüklerinin ağır olduğunu kaydederek, “Sadece bir sinema filmi değil, belge, ansiklopedi niteliğinde bir film olacak. Türkülerin ve sözlerinin doğru okunduğu, söylendiği bir sinema eseri olacak inşallah” dedi.

GALASI 2022’DE KIRŞEHİR’DE

Filmin galasının, 2 bin 500 kişilik saz sanatçısının katılımıyla 25 Eylül 2022’de Kırşehir’de yapılması planlanıyor. 

AİLESİ KARŞI ÇIKTI

Ertaş’ın ailesi ise film projesine karşı çıkıyor. Aile adına yapılan açıklamada Neşet Ertaş’ın film projelerini hep reddettiği hatırlatılarak Ertaş’ın sömürülmek istendiği belirtildi.

Film tartışmasına Neşat Ertaş’ın “Beni kör kuyudan çıkardı” dediği, “Neşet Ertaş Kitabı”nın yazarı Bayram Bilge Tokel de film tartışmasına katıldı. Tokel, Yeni Şafak yazarı Mehmet Şeker’in soruları üzerine bir açıklama gönderdi.

Bayram Bilge Tokel, Neşet Ertaş’la birlikte…

Tokel, film tartışmasıyla ilgili şu ifadeleri kullandı:

“Merhum Neşet Ertaş’la ilgili çalışmalarımı ve kendisiyle olan yakınlığımı bilen herkesin bugünlerde haklı olarak sordukları bir soruya topluca cevap vermek ve kamuoyunu aydınlatmak amacıyla bu açıklamayı yapma ihtiyacı duydum.

Soru şu: Neşet Ertaş ile ilgili ilk kitabı yazan (Neşet Ertaş Kitabı, 1999); çekilen iki belgeselin (Bozkırın Tezenesi, Bir Garip) her aşamasında emeği olan; 25 yıl aradan sonra çıktığı ilk TV programıyla (Gönül Dağı,1999) yeniden halkla buluşturan; yine 25 yıl sonra ülkemizde verdiği ilk konsere (Harbiye Açık Hava Konseri, 2000) razı eden; konuk olduğu son TV programını (Salkım Söğüt, 2011) gerçekleştiren ve bütün bunlar için “Bayram Gardaş beni kör kuyunun dibinden kendi elleriyle zorla çekip çıkardı” dediği biri olarak, bu projede ben niçin yoktum? Neşet Ertaş, hayatının filme çekilmesi konusunda ne düşünüyordu?

Hemen söyleyeyim:

Bu proje iki yıl önce besteci, müzisyen ve yönetmen dostum Özhan Eren aracılığı ile yapımcı tarafından bana teklif edildi. Kabul etmem için de iki yıl ısrarcı olundu.

En sonunda benim “Neşet Ertaş Kitabı”na çok cazip bir telif ödeyerek güya kitabın filmini çekmek gibi bir hile-yi şeriyye bulundu. Kabul etmedim. Çünkü Neşet Ertaş’ın, kendi hayatının sinema filmi yapılmasına hiç sıcak bakmadığını biliyordum.

Şöhretinin ilk yıllarından itibaren çeşitli zamanlarda bu tür teklifler yapıldığını ve asla kabul etmediğini sık sık anlatırdı.

1998’de TRT adına “Bozkırın Tezenesi” belgeselini çekmek için Almanya’ya gittiğimizde gönülsüz olduğu için günlerce çekime başlayamamıştık. Sonunda, biraz da yapacağımız işin film değil belgesel olduğunu anlatarak ikna etmiştik.

*

Bunlar ortada iken, yine de aileyi temsilen oğlu Hüseyin Ertaş’la sürekli istişare halinde olmayı gerekli gördüm. Çünkü bütün bunlara rağmen, doğru olan, bu konuda son kararı ailesinin vermesi idi.

Belki belirli şartlarda yapılmasına sıcak bakabilecekleri gibi karşı da çıkabilirlerdi.

Nitekim öyle oldu ve Neşet Ertaş’ın, oğlu Hüseyin’e böyle bir şeyin yapılmaması ile ilgili vasiyette bulunduğu ortaya çıktı.

Artık konu kapanmış, vasiyetin yerine getirilmesinden başka yapılacak bir şey kalmamıştı.

Fakat gözünü para hırsı, şöhret hırsı ve yükselme hırsı bürüyen birileri için gün doğmuştu. Türküleri, yaşamı ve felsefesiyle hayatını halka, Hakk’a ve hakikate adayan bir büyük Halk Ozanı, bu değerleri hiçe sayan bir anlayışın elinde ‘marketing’ bir figüre dönüştürülmek isteniyordu.

Atası Yunus gibi bu dünyaya gönüller yapmaya gelen büyük Ozan’ın halkımızın gönül kâbesindeki tahtını sarsmaya hiçbir şeyin ve hiç kimsenin gücü yetmeyecektir.

Sazın, sözün, türkünün, kısacası Neşet Ertaş’ın “has ve hakikatli” sevenlerine ve aziz halkımıza saygıyla arz ederim.

Bayram Bilge Tokel.”

Neşet Ertaş filminde kriz büyüyor… ‘Büyük ozanı marketing bir figüre dönüştürmek istiyorlar’

Abonelik

VeryansınTV'ye destek ol.
Reklamsız haber okumanın keyfini çıkar.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

1 Yorum

  1. Çok net gözüküyor….o zaman Kültür Bakanlığı’ nın böyle bir projeyi engelemesi gerekir diye düşünürüm..
    Birilerinin cebine para girecek diye saygısızlık etmenin alemi ne…

Giriş Yap

VeryansınTV ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!