Nurcuların Risale-i Nur Enstitüsü’nün seminerinde ‘vicdan hürriyetinin önünde Kemalizm engeli olduğu öne sürüldü. AKP dönemini kasteden konuşmacı, ‘Bizde cumhuriyetin kuruluşundan bu yana ideolojik anlayış devlete hâkimdir. On sekiz senedir kısmî iyileşmeler oldu ise de, bu anlamda yeterli düzeyde bir mesafe alamadık’ dedi.
Said Nursi’yi önder kabul eden Nurcuların Yeni Asya gazetesi, bugünkü sürmanşetini Risale-i Nur Enstitüsü’nün seminerlerine ayırdı.
Enstitünün Ankara şubesinde düzenlenen “Hürriyet” başlıklı seminerde “Kemalizm” hedef alındı.
“Laiklik, Din-Devlet İlişkisi ve Din ve Vicdan Hürriyeti” başlıklı seminerinde konuşan Kırıkkale Üniversitesi Hukuk Fakültesi öğretim üyesi Dr. Adnan Küçük, konuşmasında AKP’ye yönelik Kemalizm eleştirilerinde bulunması dikkat çekti.
“Bu birinci tür laiklik için ne lâzım? Devletin ideolojisi meselesini burada nereye koyacağız?” sorusu üzerine Adnan Küçük şöyle konuştu:
“Evet elbette din ve vicdan hürriyetini teminat altına alan bir laiklik anlayışına geçilmesi lâzım. Bunun için de devletin ideolojik bakış açısından kurtulması lâzım. Anayasa hükümleriyle bilhassa eğitimde her kademede Kemalizmi dayatan anlayış ve siyasette bütün siyasî partilere Kemalizm’i dayatan anlayış yerinde durduğu sürece kalıcı bir iyileşme beklemek mümkün görünmüyor.
Devletin resmî ideolojisinin olduğu bir ülkede çoğulcu anlayış yaşatılamaz. Bizde cumhuriyetin kuruluşundan bu yana ideolojik anlayış devlete hâkimdir. On sekiz senedir kısmî iyileşmeler oldu ise de, bu anlamda yeterli düzeyde bir mesafe alamadık. Uzun süre gayret etmemize rağmen netice alamadık. Anayasadaki Başlangıç kısmı ve 68. ve 69. maddeler ve bütününe sirayet eden ideolojik ruh sürüyor. Toplumun ve siyasetin Anayasa değişikliği meselesini yeniden gündeme alması lâzımdır. Kısaca Türk toplumunun, askerî anayasal düzene son vererek sözleşme yöntemiyle, anayasal demokrasi zemininde yeni bir anayasa yapması icap ediyor. Anayasaya hâkim olan ruh, belli bir resmî ideoloji değil, çoğulculuk ve hukuk devleti olmalıdır.”
Kılıçdaroğlu ile Said Nursi’nin fotoğrafı nasıl yan yana geldi?
Sizin dininiz de imanınızda para, sizlere paraya tapıyorsunuz. Kemalizm diye bir olgu yoktur. Atatürk ilke ve inkılapları vardır. Atatürk’ün kurduğu Cumhuriyete vardır. Başkomutan Atatürk’ün düşmandan ve dahi düşmanın yardakçısı ve yalakası padişah ile yobaz takımı hacı hoca sürüsünden kurtardığı Türkiye Cumhuriyeti Vatanı ve Milleti vardır. Bir de O’nun sayesinde bu güzel ülkede yaşayıp, onun mirasını yiyerek onun arkasından konuşan soysuz sürüsü vardır. Allah sizi bildiği gibi yapsın…
Kemalizm diye bir ideoloji yoktur. Kemalizm sizin gibi ATATÜRK düşmanları tarafından ısrarla kulanılan tuzak bir kelimedir, çünkü amacınız sonu, İZM ile biten bir kelime Türk Milletine antipatik gelir, onu sağlamak. Nasıl müslümanlarsanız bu gün her şeyimizi borçlu olduğumuz bir insana düşmanlığınız bitmedi. Tabiki gerçek İslamiyetin öğrenilmesi konusunda çabaları olmuştur buda sizin tekerinize taş koydu. Kininiz tamamen bundan kaynaklı, ALLAH’ın huzuruna vardığınızda sizinde onunda ne olduğu ortaya çıkacaktır. Bakalım orada pislik sökecekmi. Küfür edemiyorum bu da beni kasıyor, çünkü sansürleyeceksiniz…
Güçlü ORDU, Güçlü TÜRKİYE.
K. KILIÇDAROĞLU, Genel Kurmay Başkanımız Terörist diye içeri alındığında “demokrasi yürüyüşü” yapmadı
yapamazdı da, çünkü onun önünü açan dış merkezler buna izin vermezdi. Ne zaman yürüyüş yaptı.
Dış merkezlerin uzantısı satılmışlar içeri alınınca “demokrasi yürüyüşü” yaptı. Bu demokrasiye katkı değil, dış güçlere katkı idi.
Vatansever general, subay ve askerlerimiz kumpaslar ile içeri alınırken,
AB dönem raporlarında, Türkiye iyi yolda, askeri vesayetten kurtuluyor, ifadeleri raporlarında sıkça yer aldı.
Ergenekon kumpaslarını aştık ve KEMALİZM rotasına girildi. Ulusalcı yükselişi siz ve sizi destekleyen dış merkezler engelleyemez.
Biz Kazanacağız.
AKP eğer “Kemalist” olmuşsa, SAYIN MEHMET BARLAS gibi SAYIN ERTUĞRUL ÖZKÖK gibi Kemalist olmuştur (Cumoklar/Cumyazlar gibi “Kemalist” olacak değil ya). Vaaa mı Nur cemaatinin şeş-cihetten-münezzeh bu iki Celâl Bayar evlâdına bir îtirâzı?
Topçu Rıdvan’ın deyimi ile “Parkasız Deniz Gezmiş” ERDOĞAN’ın karşısına bir “Cübbesiz Ali Elverdi” bir “Cübbesiz Bâki Tuğ” çıkartabiliyorlar mı? Siz ondan haber verin.