O doktor konuştu… ‘İpin ucu kaçtı’

Uzman Çavuş Ali Akdağlı'nın kendisini darp ettiğini iddia edip görevden alınmasına, sonrasında ise sosyal medyada linç edilmesine neden olan doktor Tahir Tarımer "Başka türlü davranabilirdim ama korktum, evrak üzerime zimmetli" dedi. "İpin ucu kaçtı, uçtu gitti" diyen Tarımer, hakkındaki FETÖ iddialarını yanıtsız bıraktı. 

featured

Uzman çavuş Ali Akdağlı 14 Mart Tıp Bayramı’nda tedavi için geldiği Muğla Eğitim ve Araştırma Hastanesi Acil Servisi’nde doktor Tahir Tarımer’i darbettiği iddiasıyla tedbiren görevden uzaklaştırılmıştı.

Akdağlı tarafından saldırıya uğradığını iddia eden doktor Tarımer, şikayetçi olmuştu. Olaya dair, ortaya çıkan güvenlik kamerası görüntüleri sonrasında ise Tarımer’in darbedildiği iddiasının doğru olmadığı anlaşılmıştı.

Görüntülerde, saldırıya uğradığını ileri süren doktor Tarımer’in, evrakını masadaki görevlilerden alıp ayrılmak isteyen uzman çavuş Akdağlı’nın peşinden gidip ittiği, bu sırada da kayıp düşmesi yer aldı. Görüntülerin ardından hastane yönetimi doktor Tarımer hakkında idari soruşturma başlatırken, Akdağlı da kendisine iftira attığı gerekçesiyle Tarımer’den şikayetçi olmuştu. Suçsuz olduğu ortaya çıkan uzman çavuş Akdağlı görevine iade edilmişti.

Öte yandan, doktor Tahir Tarımer’in daha önce FETÖ’cü olduğu iddiasıyla gözaltına alındığı ortaya çıkmıştı.

OLAYI ANLATTI

Doktor Tarımer, olaydan sonra ilk kez konuştu. Türkiye gazetesi yazarı Fuat Uğur, Tarımer ile yaptığı görüşmeyi bugünkü köşesine taşıdı.

“Dr. Tahir Tarımer ile aramızda geçen diyaloğu eksiksiz aktarmaya çalışacağım. Dr. Tarımer sesinden hissettiğim kadarıyla heyecanlı ve yaşanan bu olayın merkezinde olmaktan dolayı bir hayli endişeli” diyen Uğur’un aktardığına göre Tarımer, olayı şöyle anlattı:

‘ASKER OLDUĞUNU SÖYLEMEDİ’

“Olay çok basit aslında. Hasta gece 11.30 sıralarında geldi. Daha önce birkaç hastaneye gidip muayene olmuş, tahlil yaptırmış. Ona Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne gitmesini söylemişler. Burası son basamak hastane. Hasta gergin olabilir, bunu kabul ederiz her zaman. Biz de her gelen hastaya bakmaya çalışıyoruz. Anlattı derdini. Sivil giyimliydi, ben onun asker olduğunu bilmiyordum. Birkaç hastanede testlerini yaptırmış, ona ultrason çektirmesi gerektiğini bildirmişler. Israrla ultrason istedi. Bizde de o saatte ultrason yapacak kimse yoktu. Kan testlerini görelim, tomografi yaparız, daha net sonuç elde ederiz. Ve bu yüzden muayene etmek istedim. Çünkü bir şey atlamayalım istiyoruz. Kabul etmedi ve gideceğini söyledi. Tamamen ultrasona odaklanmıştı. Çünkü öyle demişler ona. Bağırış çağırış başladı aramızda. Dediğim gibi asker olduğunu söylemedi. Asker olduğunu söyleyenleri ikiletmiyorum ben. Ne isterse oldurmaya çalışıyorum. Konuşma normal seyrinden çıktı. Bana ‘Bütün doktorlar aynı b.ksunuz. Aldığınız paralar zehir zıkkım olsun’ dedi ve bizim hastane evrakları da elindeydi. İstedim vermedi. Çünkü o evraklar bizim üzerimize kayıtlı. Bu yüzden ceza alan arkadaşlarımız var. Girişte her hastaya kayıt açılıyor ve bizim kurumun evrakı. Kapıya yöneldi gitmek için. Ben de arkasından gittim, evrakı almak için müdahale ettim. Yere düştük. Boğazıma sarıldı, gözlüğüm kırıldı. Darp raporu aldım. Şikâyet ettim ve ardından hastaneden ayrıldım. Sonra olanlardan haberim yok.”

Fuat Uğur’un yazısına göre, ikili arasındaki görüşme şöyle:

‘VİDEOYU İZLEMEDİM’

-Tahir Bey, siz önce “Bana saldırdı, darbetti” dediniz ve rapor aldınız, şikâyet ettiniz. Ama sonra görüntüler ortaya çıktı. Orada sizin Uzman Çavuş Aladağlı’ya saldırdığınız görülmekte.

-“Dediğim gibi ben kurum evraklarını almak istedim sadece.”

-Peki, siz görüntüleri izlediniz mi?

-“Hayır, izlemedim, bana ulaşmadı.”

-Nasıl olur, tüm medyada var, telefonunuzdan izleyebilirsiniz.

-“Görüntünün tamamını görmedim. Kesik mi montajlı mı bilmiyorum. Sesler yok. Tamamını izleyemedim.”

-Tahir Bey, siz evrakı almak istediğinizi ifade ediyorsunuz ama görüntüler bize başka bir şey söylüyor. Saldıran sizsiniz. Şimdi “Başka türlü davranabilirdim” diye aklınızdan geçiriyor musunuz?

-“Evet, olabilirdi. Örneğin oradaki güvenlik görevlisine söyleyebilirdim. Ama dediğim gibi evrak üzerime zimmetli. Korktum. Ne yapabilirim ki. Hasta da evrakı yere attı.”

-Tutanak düzenleyebilirdiniz misal, oradaki görevlilerin tanıklığıyla ve bu hadise de hiç yaşanmayabilirdi.

-“Bu olabilirdi evet. Bu hasta dosyayı teslim etmedi diye oldu. Bilmediğim için. Korkuyla evrakıma sahip çıktım. Tutanakla bu işi sonuca bağlardım. Korktum açıkçası, üzerime zimmetli.”

İPİN UCU KAÇTI

-Bu olayın ardından sizin başka videolarınız da ortaya çıktı. Bir öfke kontrol probleminizin olduğu anlaşılıyor. Hastalara sürekli bağırıyorsunuz. Bunun sebebi nedir?

-“O videolardakiler hekimle hasta arasında şeylerdi. Eski olaylar. İyi yönetilmesi gerekirdi. Zaten adli mercilere intikal etti. Hepsinin incelemeleri yapılıyor. Konuşmak istemiyorum bunun üzerinde.”

-Sizin bu müdahalenizden sonra Uzman Çavuş Aladağlı çok dramatik olaylar yaşadı. Beyaz kod alarmı verdiğiniz için bir süre gözaltına alındı, ama orada apandisit krizi geçirdi. Tekrar Eğitim ve Araştırma Hastanesine getirildi ve apandisit ameliyatı oldu. Taburcu edilirken de koridorda dizili arkadaşlarınız onu alkışlarla protesto etti. Sizin içinde bulunduğunuz olay tüm bunların yaşanmasına sebep oldu, ne diyorsunuz?

-“Alkışlarla protesto konusunda benim bilgim yok. Ben yaşadıklarımı biliyorum. Kimse karışmasın. Ben hiçbir slogan olmasın, sendika, oda filan hiçbir kuruluş karışmasın istedim. Doktorlar katılsın sadece. Ama ipin ucu kaçtı, uçtu gitti. Keşke bunlar olmasaydı, ben çok utandım dedim. Bu iş mecrasından çıktı. İki kurum arasında bir çatışmaya dönsün istemem. Hepimiz aynı devlet terbiyesinden geçtik.”

-Tahir Bey, babanız İlhan Tarımer’in FETÖ iltisakı suçlaması nedeniyle bir süre görevinden uzaklaştırıldığı ve iade edildiği ortaya çıktı. Sizin de FETÖ iltisakınıza dair meseleler oldu mu?

-“Ben konuşmak istemiyorum bu konularda. Şunu söylemek isterim, insanız, hata yapabiliriz. TTB ile ilişkilendirmek çok rahatsız edici.”

TARIMER HAKKINDAKİ FETÖ İDDİALARI

Doktor Tahir Tarımer’in “FETÖ/PDY Terör Örgütüne Üye Olma” suçundan 4 Mart 2022 tarihinde TEM Şube Müdürlüğü’nde ifadesinin alındığı ortaya çıkmıştı. Dr. Tarımer’in FETÖ’nün iftar yemeklerine ve toplantılarına katıldığı, sorumlu düzeyde faaliyet gösteren şahıslarla irtibat ve ilişkide bulunduğu ve örgüt evlerinde kaldığı, 2011-2014 yılları arasında FETÖ’nün Ankara yapılanması içerisinde sorumlu düzeyde faaliyet gösterdiği iddia edilmişti. Ayrıca 2021 yılında FETÖ soruşturmaları kapsamında gözaltına alınan çok sayıda örgüt mensubunun ifade ve teşhis tutanaklarında “Örgüte para topladığı” iddialarıyla isminin geçtiği öne sürülmüştü.

O doktor konuştu… ‘İpin ucu kaçtı’

Abonelik

VeryansınTV'ye destek ol.
Reklamsız haber okumanın keyfini çıkar.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

9 Yorum

  1. Evrak olayi sacmalik, artik herseyin bilgisayarda kaydi var. Evrakina sahip cikmismis. Su var, iki gun sonra magdur oldum diye bu da dolanir.

  2. 22 Mart 2022, 21:41

    Kıvırabildiğin kadar kıvırmışsın ama senin geçmişinde şaibeliymiş.Nasıl olacak?Sen Hipokrat yemini etmiş olamazsın.Görevede asla iade edilmemen gerekir.Yazık.O kadar yıl boşa okumuşsun.Yıllarca oku doktor ol,ilk okul mezunun peşine takıl.Tebrikler hocam.

  3. 22 Mart 2022, 13:56

    Ben en çok işin yargıya taşınmasına takıldım. Herhangi bir hekimin hiçbir sebepten dolayı ve asla yargılanamaması lazım. Biz insanların hayatlarını kurtarıyoruz. Biz hekimler toplumun en üstün, en zeki ve en eğitimli kesimiyiz. Neden sıradan vatandaşlar için konulmuş soruşturma ve yargılama prosedürleri bizim için de geçerli oluyor?

    Hukuk fakültesini kazanmak ve okumak, tıp fakültesini kazanmaktan ve okumaktan daha kolay. O zaman neden hukuk fakültesi çıkışlı biri koskoca hekimi yargılayabiliyor? Neden hukukçuların yaptığı yasalar biz hekimleri de bağlıyor? Bir hekimi ancak başka bir hekim yargılayabilmeli.

  4. Dürüst olsaydın eylem organize edildiğinde durdurabilirdin, asker olsa ne fark eder yani kişiye özel ayrı muammele mi oluyor.

    • 22 Mart 2022, 13:34

      Hekimler her zaman haklıdır kardeşim. Güreşçiyi bankacı, jöleliyi ekonomist, göz ışıltısını maliyeci, fetöcüyü paşa ve vali, tarikatcıyı cemeatciyi müdür, milletin orasına koyacam diyeni ihale rekortmeni vs vs yapabilirsin, ama bu yaptıklarının hepsini herşey yapabilirsin, ama bir hekim, bir akademisyen yapamazsın. Sağlık çalışanlarına karşı yapılan şiddet, zalimce politikaları saysak burdan köye yol olur, saymıyorum. Doktor her zaman ve her durumda çok çok büyük olasılıkla haklıdır bence.

  5. Bozacının şahidi Şıracı;
    İşin içinde fetö sempatizanı olunca
    Yandaş gazeteci
    Fetö duyumlarını
    Aklama çabasında.

Giriş Yap

VeryansınTV ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!