Öztürk Yılmaz: İktidar ve muhalefet birbirinin karbon kopyası

Emekli Büyükelçi Öztürk Yılmaz’ın başkanlığını yaptığı Yenilik Partisi 1. Olağanüstü Kurultayı’nı yaptı. Ankara Atatürk Spor Salonu Kültür ve Sergi Sarayı’nda gerçekleşen kurultayda konuşan Öztürk Yılmaz, Yenilik Partisi’nin Erdoğan’ın oluşturduğu diktatörlük sistemini yıkmak için kurulduğunu söyledi. Muhalefete de seslenen Yılmaz, ‘Erdoğan’ın seçimi kazanmasını sağlayan ve diktatörlüğünün önünü açan da bu kukla muhalefettir’ diyerek sistemi değiştireceklerini söyledi.

featured

VERYANSIN TV

Yenilik Partisi, 13 Kasım Pazar günü Ankara’da yapılan kurultayla 1. Olağanüstü kurultayını tamamladı.

Divan Kurulu’nun belirlenmesinin ardından, partililerin konuşma yaptığı kurultayda daha sonra partinin genel başkanı Öztürk Yılmaz delege ve partililerin karşısına çıktı.
Partisinin kadın üyelerine elleriyle karanfil dağıtan Öztürk Yılmaz, davetlilere teşekkür etti.
Konuşmasına, “Bizim tek eksiğimiz var. Onların parası varsa bizim Allah’ımız var. İnşallah onu da bulacağız” diyerek başlayan Öztürk Yılmaz, “Biz hiçlik makamından geliyoruz. Ben ihraç edilirken ve odamın önünden tek kişi geçmezken geldik buralara” diye konuştu.

‘BU NESİL KAYIPTIR, BASKI VE ZULÜM VAR’

Mevcut sistemin batık, Erdoğan’ın da olanca diktatörlüğüyle ülkeyi ele geçirdiğini ifade eden Yılmaz, “Onun dışında kimse bu ülkede nefes alamıyor. Ülkede bir korku ve baskı var. Kesinlikle Erdoğan’ın karşısında doğru dürüst bir irade yok. Her kurum onun elinde, istediği gibi algı yönetiyor. Bugün ülkede bir kavasın atanmasından bir valinin atanmasına kadar her şey onun elinde. Bu nesil kayıptır, kimsenin söz hakkı kalmamıştır. Tam bir baskı ve zulüm var” diye konuştu.
Yılmaz sözlerine şöyle devam etti:

YILMAZ: ERDOĞAN SEN DİKTATÖRSÜN!

“Yenilik Parisi ne için kuruldu? Erdoğan’ın oluşturduğu diktatörya sistemini yıkmak için. Diktatör demek suçmuş! Hadi oradan, diktatörsün! Bu ihvancı anlayışına son vermeden, din istismarcılarından kurtulmadan hiçbir şey yapamayız. Yeni bir sistem kurmak zorundayız. Ben özgür olamadıktan sonra ha Musul’da esirim ha Türkiye’de esirim. Özgürlüğümüz gitti bizim, bağımsızlık diyoruz ama bağımlıyız biz.

‘ERDOĞAN’IN SESİNİ DUYMAK İSTEMİYORUM’

Yenilik partisi ne yapmak istiyor?
Erdoğan sistemini yıkmak istiyor. Erdoğan’ın sesini duymak istemiyorum. Televizyonlardan görmek istemiyorum. Toplumu aşağılayan bir şekilde konuşmasını istemiyorum. Onun yorumcularını televizyonda izlemek istemiyorum. Onlar Erdoğan tarafından beslenen MİT ve AKP’nin algı operasyonu görevini yapıyorlar. Onun hapse attığı kişilerin yüzde 80’nin masum olduğunu düşünüyorum. Hukuku çiğnemiştir. Onun hukukunu da tanımıyorum.
Ben onun yaratmış olduğu özgürlüğü de kabul etmiyorum. Partimizin ruhunda diktatörlüğü yıkmak vardır ve demokrasiyi yeniden kurmak vardır. Yenilik partisi bir baş kaldırıdır. Bizde bükülmez bir bilek ve sarsılmaz bir yürek vardır.”

‘KİMSE BİZİ KORKUTAMAZ’

Herkesin korkutulduğunu ama kendisinin ve partisinin korkutulmayacağını söyleyen Yenilik Partisi Genel Başkanı Öztürk Yılmaz, “İnsanları korkutarak yönetmeye çalışan bu zihniyete biz dur diyoruz. Vatandaşımız seçim sandığına korkmadan gidecek çünkü artık Yenilik Partisi var. Yenilik Partisi cesurların ve korkusuzların partisidir. Kimse beni ve partimi korkutamaz. Cesur insanlardan kurduğumuz Yenilik Partimiz halkımızın ve sizlerin desteğiyle iktidar olacak” diye konuştu.

‘BU MUHALEFET İKTİDARIN KUKLASIDIR’

Yılmaz’ın hedefinde muhalefet de vardı. Yılmaz şöyle konuştu:
“Bu muhalefet iktidarın kuklası oldu kuklası. Recep Tayyip Erdoğan’ın seçimi kazanmasını sağlayan ve diktatörlüğünün önünü açan da bu kukla muhalefettir. Türkiye’de muhalefeti kukla yapan iktidara ve Recep Tayyip Erdoğan’a kurultayımızdan sesleniyorum; bu kukla düzen yıkılacak. AKP iktidarı ve CHP’nin başını çektiği bu kukla düzeni Yenilik Partisi olarak biz yıkacağız.

‘TÜRK MİLLETİNİ ALT KİMLİKLERE BÖLMEYE ÇALIŞIYORLAR, BİRLEŞTİRECEĞİZ’

Akın zaman içinde rejim kökten değişmiş, halkımız ayrıştırılmış, fakirleştirilmiş, özgürlüğü elinden alınmış ve demokrasimiz ağır bir darbe almıştır. Türk Milleti alt kimliklere bölünmüş, halkı birleştireceği iddiasında olan siyasi partiler bile alt kimlik siyasetiyle toplumu ayrıştırmış ve kavgalı hale getirmiştir. Bugün ne devletin adaletinden, demokratik karakterinden ve kurumsallığından, ne de bir avuç azınlık dışında halkımızın zenginliğinden, özgürlüğünden ve bütünlüğünden söz edilebilir.

‘KAMU KAYNAKLARI BENCİLCE SAÇIP SAVURULUYOR’

Cumhuriyetimizin birçok ekonomik değerleri tek tek yabancılara ve yandaşlara peşkeş çekilmiş ve halen çekilmektedir. Milyonlarca işsizler ordusu, yüzbinlerce atanamayan öğretmen, geleceği konusunda umutsuz milyonlarca genç, kredi borcunu ödeyemeyen milyonlarca vatandaş, iflas eden sayısız şirket, yüksek vergi ve zamların altında ezilen milyonlarca insan, açlık sınırının altında yaşayan 10 milyondan fazla emekli ve çalışan, yoksulluk sınırının altında  yaşayan insanlar sorunlarına çözüm beklerken, kamu kaynaklarının bencilce ve şahsi çıkarlar için saçıp savurulması ve sorunların çözümüne kayıtsız kalması asla kabul edilmeyecek düzensizliklerdir.

‘ARGE’YE YATIRIM YAPACAĞIZ’

Bu düzen adaletsizdir ve baştan aşağı değiştirilecektir.
Türkiye, jeostratejik konumu, doğal ve insan kaynakları açısından bir hazinenin üzerine oturmuş olmasına rağmen, içinde bulunduğu mevcut yapısıyla maalesef büyük potansiyeliyle eşdeğer bir üretim yapamamakta, gençlerine güzel bir gelecek hazırlayamamakta, teknoloji üretememekte, dijitalleşme çağının gereğini yapamamakta, kaynak ve insan kitlesinin envanterini dahi bilmemekte ve yönetememektedir. Bu durum ise, Türkiye’yi iç ve dış borç sarmalına boğmakta, iğneden ipliğe ithalatçı politikalara mahkûm kılmaktadır. Hal böyle olunca; ülke, tarımdan tutunda, teknoloji, gıda, ilaç, araç, enerji, sanayi gibi birçok alanda ithalatçı bir ülke sınıfına sokulmuştur. Bu yüzyıl ARGE’ye yatırım yapan, yüksek teknolojiyi, ilacı, iletişimi, enerjiyi, gıdayı ve silahı elinde bulunduranların dünyaya hükmedecekleri bir yüzyıl olacaktır. Ne yazık ki ne hükümet ne de muhalefet bu durumun ciddiyetinin farkında dahi değildir.

‘İKTİDAR VE MUHALEFET BİRBİRİNİN KARBON KOPYASIDIR’

Diğer yandan, yolsuzluk, yoksulluk, adam kayırma, eşitsizlik, ayrımcılık, liyakatsizlik, denetimsizlik ve adaletsizlik hiçbir dönemle kıyaslanamayacak kadar yaygınlaşmış ve sıradan hale dönüşmüştür.  Şeffaflık ve hesap verme tarih olmuştur. Güçlüler, güçsüzleri ezmekte, sosyal barış ve adalet iyice yok olmaktadır. İktidar ve muhalefette yer alan partiler, ülkemizin ve halkımızın gerçek gündeminden uzak, faydasız tartışmalarla milleti oyalamaktadırlar.
İktidar ve muhalefet birbirinin karbon kopyasıdır.
Siyasette koltuk ve rant kavgası, ülke ve millet için verilen kavganın önüne geçmiştir. Kin ve nefret dili ile yalan ve iftira, siyaset kültürü haline dönüşmüştür. Halkı doğru bilgilendirmesi ve iktidarın faaliyetlerini denetlemesi gereken demokrasinin dördüncü gücü olan medya görevini yapamamaktadır. Gelinen aşamada ne iktidar ne de muhalefet ülkemizi içine sürüklendiği çıkmazdan kurtarabilecek bir vizyona sahip değildir.

‘KUVAYI MİLLİYE RUHUNUN BUGÜNKÜ TEMSİLCİSİYİZ’

Artık sözün bittiği noktadayız. Geçmişimize, maneviyatımıza, tarihimize ve Yüce Atatürk’ün manevi mirasına ve ideallerine aykırı olan bu durumun sürdürülmesi mümkün değildir. Herkesin düşündüğü ama cesaret edip söyleyemediği konuları hep birlikte çözme zamanı gelmiştir. Köklü değişiklikler yaparak modern, demokratik, güçlü ve güvenli Türkiye’nin inşası mümkündür. Halkımızın ihtiyaç ve özlem duyduğu da budur. O nedenle Partimiz, ülkesi ve milleti için canını feda edeceklerin, cesur yüreklilerin ve yurtseverlik damarı şaha kalkmış vatanseverlerin partisidir. Partimiz, bundan böyle vatandaşlarımızın ortak sesi ve milli irademizin simgesidir. Partimiz, Çanakkale ve Kuvayı Milliye ruhunun bugünkü temsilcisi, tam bağımsız milli bir çıkıştır. Partimiz, şahsi ve parti yandaşlarının çıkarları için değil, bütün vatandaşlarımızın ve Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin çıkarı ve selameti için yola çıkmıştır. Bu oluşum, halkımızı ortak bir ideal etrafında birleştirerek, devrim niteliğinde, yeni bir vizyonla partileşmiştir. Amacımız; muhalefette kalmak değil ilk seçimde iktidar olmaktır.”

‘TARIMDA, ENERJİDE VE MADENDE KAMUCU VE MİLLİ POLİTİKA UYGULAYACAĞIZ’

“Eskiden cahiller batırır derlerdi ülkeyi, hayır ülkeyi okumuşlar batırdı” diyen Öztürk Yılmaz, ülkemizde tarımın bitirildiğini, madenlerin de yabancılara verildiğini söyledi. “Yenilik Partisi iktidara geldiğinde tarım ve madenler hiçbir şekilde yabancıya gitmeyecek” diyen Öztürk Yılmaz, “Kamu politikalarını destekliyoruz. Yabancılara kaynaklarımızı teslim etmeyeceğiz. Tarımda üretimi artıracağız. Madenlerimizi kendimiz çıkaracağız. Yani tarımda ve enerjide tam olarak milli politikalara döneceğiz. Çiftçilerin borçlarını sileceğiz. Nükleer santral yapacağız. Enerjide de bağımsız bir politika uygulayacağız” ifadelerini kullandı.

Öztürk Yılmaz: İktidar ve muhalefet birbirinin karbon kopyası

Abonelik

VeryansınTV'ye destek ol.
Reklamsız haber okumanın keyfini çıkar.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

1 Yorum

  1. kameraya yakalanan kisi degil gibi

Giriş Yap

VeryansınTV ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!