Pakistan’ın Ankara Büyükelçisi, Afgan halkını bekleyen tehlikeye dikkat çekti

featured

Pakistan’ın Ankara Büyükelçisi Sirus Seccad Gazi, ülkesinin Afganistan’daki savaşın en büyük kurbanı olduğunu belirtti. Afganistan’da siyasi istikrar istediklerini söyleyen Gazi ülkesinin yeni hükümetin kurulmasındaki çabalarına devam edeceğini ifade etti.

Pakistan Ankara Büyükelçisi Sirus Seccad Gazi, Stratejik Düşünce Enstitüsü (SDE) tarafından düzenlenen “Afganistan ve Dünya Yol Ayrımında” konferansında konuştu. Önemli değerlendirmelerde bulunan Pakistan Ankara Büyükelçisi Gazi, uluslararası toplumun Afgan halkının ihtiyaçlarını öncelikli olarak ele alması gerektiğinin altını çizdi.

Afgan halkının yanı sıra, Pakistan’ın da Afganistan’daki savaşın kurbanlarından olduğunu belirten Gazi, “Sıradan Afganlar ve Pakistanlılar her zaman Afganistan’daki istikrarsızlıktan kaynaklanan risklerle karşı karşıya olacaktır, aynı zamanda toplu mülteci akınları ve terörizm de bütün dünyayı tehdit edecektir.” dedi.

Gazi’nin konuşmasından satır başları:

‘AYNI HATALARA DÜŞMEYELİM’

Bugün Afganistan bir seçimle karşı karşıyadır, ya barışın onurlu yolundan yürüyecek ya da ülke tekrar toplumsal karışıklık düzenine geri dönecektir.

İkinci seçenek seçilirse bunun Afgan halkı ve komşuları ve daha ötesi için felakete varan sonuçları olacaktır.  Mültecilerin, uyuşturucunun, silahların ve milletlerarası terörizmin istikrarsız bir Afganistan’dan dünyaya yayılması ne Afgan halkının, ne dünyanın geri kalanının ne de Pakistan’ın çıkarına olacaktır. 

Bu iki sonuçtan hangisinin gerçekleşeceği sadece Taliban’ın ülkeyi nasıl yönetmeyi tercih edeceğine değil ama aynı zamanda uluslararası topluluğun Afganistan’ın yeni siyasi gerçekliğini nasıl ele alacağına da bağlıdır. 

Her iki tarafın atacağı adımlar, önümüzdeki aylarda bölgemizin sonraki birkaç yıl için kaderini tayin edecektir. 

Şu da aynı derecede önemlidir ki, Afganistan’ın geçmişte izlediği politikaları gözden geçirelim ki aynı hatalara düşmeyelim. 

Uluslararası koalisyon güçleri son yirmi yıldır Afganistan’da barışı sağlamak için askeri bir yaklaşımı benimsedi ama bu bölgenin gerçeklerine hiç de uygun değildi. 

ABD Afganistan’da 20 yıl kaldı ve ülkeyi yeniden yapılandırmak için 145 milyar dolar harcadı.

ABD Savunma Bakanlığı savaş masraflarına 837 milyar dolar harcadı ve Afgan Ulusal Savunma ve güvenlik güçlerini geliştirmek için de 83 milyar dolar harcadı. 

Bu ikisi toplam olarak Afganistan’da 1 trilyon dolar harcandığını göstermektedir. 

2.443 ABD askeri ve 1.144 müttefik güçler askeri öldürüldü ve 20,666 ABD askeri yaralandı. 

En az 66,000 Afgan askeri öldürüldü.  2001’den beri 48,000’den fazla Afgan sivil öldürüldü ve en az 75.000 sivil yaralandı — ve büyük olasılıkla bunlar gerçekte olduğundan çok daha az tahmin edilmiştir.  

Bütün bunlara rağmen Afganistan’da belirgin bir başarı elde edilememiştir. 

‘ABD, AFGANİSTAN’DAKİ YOLSUZLUĞUN İÇİNDE’

Dış yardımlar önceki Afgan hükümetinin bütçesinin dörtte üçünü oluşturuyordu.  Uluslararası topluluğun bu yardımların nerelere dağıtıldığının hesabını sorması lazımdır. 

Birçok uluslararası ve ABD kaynaklı raporlar önceki Afgan rejimi altında Afganistan’da zaten var olan yolsuzluklardan bahsetmiştir. 

ABD Genel Denetçisi Temmuz 2021’deki raporunda yolsuzluk meselelerinden bahsetmiştir ve Parlamentodaki ve Hükümetteki Afganların bu yolsuzluk suçlamalarından kurtulmakta ne kadar güçlü olduğunu söylemiştir. 

2018’de ABD yetkilileri şunu Kabul etmiştir ki, Afgan anti yolsuzluk programının kendisi yolsuzluk içindedir. 

ABD’nin kendisi Afgan savaş lordlarına ve uyuşturucu tüccarlarına ödemeler yaparak yolsuzluk ağlarını daha da güçlendirmiştir. 

Afgan ordusunun asker sayısı “hayalet askerlerle” şişirilmiştir ve komutanları bu hayalet askerlerin maaşlarını cebine indirmiştir. 

‘PAKİSTAN, AFGANİSTAN’DAKİ SAVAŞIN EN BÜYÜK KURBANI OLMUŞTUR’

Pakistan ve Afganistan 2600 km’lik bir sınıra sahiptir ve yüzyıllar ötesine dayanan kültürel bağları vardır.

Bu coğrafi ve toplumsal bağlantılar Pakistan’ı Afganistan’da barış için çabalamasına neden olur çünkü oradaki istikrarsızlık bizim ülkemize de sıçrayacaktır.  

Afgan halkının yanı sıra, Pakistan Afganistan’daki savaşın en büyük kurbanı olmuştur.  

1979 Sovyet işgali ve 9/11 olayının ardından gelen ABD askeri müdahalesinin nedeni Pakistan değildir.  Tam aksine bizim toplumumuz, s,yasetimiz ve ekonomimiz son kırk yıldır bu çatışmaların yükünü çekmiştir.  

2001’de Pakistan aynı aktörlere karşı ABD’nin terörizmle savaşına katılmıştır halbuki Washington ve İslamabad beraberce onları Sovyetleri yenmeleri için 1980’lerde eğitmişti

Pakistan’ın Afganistan’ın kahraman özgürlük savaşçılarına karşı dahili bir askeri harekat başlatma kararıyla beraber bu Pakistan devletine karşı büyük bir militanlar hareketi başlatmıştır.  

Bu nedenle 50’den fazla militant grup ortaya çıktı ve Pakistan’ı ABD’yle işbirliği yaptığı için cezalandırmaya çalıştı.  

Şehirlerimizi hedef aldılar ve çocuklarımızı bile katlettiler.  3.5 milyondan fazla sivil insanımız yerlerinden oldu.  Pakistan terörist saldırılara 80,000’den fazla kurban verdi ve 150 milyar dolarlık ekonomik kayba uğradık.  

Savaştan kaçan Afgan sivillerin yükünün büyük kısmı Pakistan’ın omzuna bindi.  Pakistan’da şu anda 3-4 milyon civarında Afgan mülteci vardır.  

Dahası batılı hükümetler Pakistan hükümetini ikili oynamakla suçlamaya devam ettiler ve Afganistan’da kaybettikleri savaşı kendi lehlerine çevirmek için bizden daha fazlasını yapmamızı istediler. 

İNSANİ KRİZE DİKKAT ÇEKTİ

Sıradan Afganlar ve Pakistanlılar her zaman Afganistan’daki istikrarsızlıktan kaynaklanan risklerle karşı karşıya olacaktır, aynı zamanda toplu mülteci akınları ve terörizm de bütün dünyayı tehdit edecektir. 

Uluslararası topluluk Afgan halkını önceliğine almalıdır.  Afganistan’ın yabancı fon kaynaklarına veya uluslararası finans kurumlarındaki kaynaklarına erişimini engellemekle uzun süredir sıkıntı çeken Afgan halkının dertlerine dert katmış oluruz. 

Şu anda, Afgan hükümetinin Merkez Bankasında sadece 100-200 milyon dolar vardır.  19 milyar dolar civarındaki varlıklarına erişimi dondurulmuştur.  

Birleşmiş Milletler Afganistan’da bir insani krizin başlayacağı uyarısında bulunmuştur.  38 milyonluk Afgan nüfusunun yarısının insani yardıma ihtiyacı vardır.

Milyonlarca Afgan kışın hemen öncesinde yiyeceksiz kalabilir ve eğer acil ihtiyaçları giderilmezse bir milyon çocuk açlıktan ölme riskiyle karşı karşıyadır. 

TALİBAN’I TANIMA MESAJI

Koordineli bir küresel yaklaşım, Taliban’la en iyi nasıl anlaşılacağı konusunda uluslararası bölünme risklerini azaltacaktır.  Şu andaki durumda ne elde edilebileceğine yönelik gerçekçi olmamız gerekse bile, bu yaklaşım ortalama bir Afgan’ın çıkarına olacaktır ve uluslararası topluluk da bunu Kabul edecektir.  Taliban Afgan yaklaşımında ortaya konulan limitlerin altına çekilmeli ve burada tutulmalıdır. 

Bu uluslararası topluluk için bir fırsattır.  Yardım aracılığıyla elde edilen itibar ve Taliban’ın bundan elde edeceği meşruluk, yeni idarenin herkesi dahil edici bir hükümet kurmasıyla sonuçlanabilir. 

Biz barışçıl, istikrarlı ve refah içinde bir Afganistan ümit ediyoruz, bölgesel barışa, ekonomik entegrasyona ve bağlanabilirliğe katkıda bulunan bir Afganistan. 

Hep beraber bunu başarabiliriz.  Birlikte göstereceğimiz çabalar bize yardımcı olabilir. 

Pakistan’ın Ankara Büyükelçisi, Afgan halkını bekleyen tehlikeye dikkat çekti

Abonelik

VeryansınTV'ye destek ol.
Reklamsız haber okumanın keyfini çıkar.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

VeryansınTV ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!