Parazit filmi: Eşitsizliğin yarattığı bilinç

featured

Özlem Kalkan yazdı

Karl Marx’ın en sevdiğim sözlerinden biridir: ”İnsanların maddi yaşam koşullarını  belirleyen onların bilinçleri değildir, bu maddi koşullar onların bilinçlerini belirler.”

Sınıfsal farklar tam da bu cümlenin bittiği yerde yeşillenip filizlenir. Kapitalist üretim tarzının hüküm sürdüğü tüm coğrafyaların ortak noktası ne yazık ki sınıfsal eşitsizliktir.

Sömürünün artışına bağlı olarak mülksüzlerin çoğalması da kapitalizmin varoluşu için gereklidir. Sınıfsal farklılık makası da her geçen gün artmaktadır.

Peki toplumda yaratılan mülksüzler birer parazit olmaya başladığında üstüne basıp geçilmeli mi?

Bu kez aşağıdakilerin ve yukarıdakilerin (Ezen ve ezilenlerin) hikayesini bir Güney Kore filminde izledim. Kore’nin bugünkü siyasi ve ekonomik durumunu şekillendirmede en önemli olgu emperyalist sistemin olduğu bir dünyadan ve sosyalist devrimler çağının içinden geçmiş olmasıydı.

Bölünmüşlüğünün de en büyük nedeni soğuk savaştı.  Savaş sonrası Dünya kapitalizminin kar oranlarını maksimize etme ihtiyacı, sosyalist Kuzey bölgesine karşı yürütülen hem ekonomik hem de siyasi savaş Güney Kore’yi bir nevi Asya Kaplanı’na çevirmişti. Doğal olarak Güney Kore’de derinleşen eşitsizliğin ardından bu tarz bir film gelmesi beni şaşırtmadı!

Kore son zamanlarda sinemasıyla büyük atılım yaptı.

Bong Joon Ho ise sınıf farkı yaralarını  büyük ustalıkla işleyen filmi için ”Palyaçosuz bir komedi, kötü adamsız bir dram!..” diyor.

Parazit, yoksulluğu ve çaresizliği işlediği içindeki alegori ve metaforlarla ayakta alkışı hak eden bir başyapıt olmuş.

Zaten 72. Cannes Film Festivali’nde Altın Palmiye alma başarısını gösteren ilk Kore yapımı film olarak tarihe geçti. 66 Sidney Film Festivali’nde de en iyi film seçildi. Umarım yolu daha da uzun olur. Başarılı ve genç yönetmen Joon Hoo’yu ”Kar Küreyici” filminden hatırlayacaktır sinemaseverler.

İKİ FARKLI DÜNYA

Film biri servetiyle dudak uçuklatıp, burjuvazinin en tepelerini işgal eden Park ailesi, diğeri de sefaletin ahlaksızlığını dibine kadar yaşayan KİM ailesinin kesişen yollarını anlatıyor. (Tabii bu sıradan bir kesişme olmuyor!)

Park ailesi sınırsız serveti ile ülkede yoksul birilerinin varlığından bihaber lüks içinde yaşamaktadır. Öyle ki hayatlarında hiç metro veya otobüs kullanmamış, özel aracını kullanan şoförünü bile mutfak bezi gibi kokmakla itham ederek küçümsemektedirler.  Emrindeki hizmetlileri ve cahilliklerine paralel gelişen görgüsüzlükleri ile tavan yapmış bu aile, çocuklarına bir İngilizce öğretmeni aramaktadırlar.

Kim ailesi ise sürekli lağım basan, beton zemin bir katta bir solucan gibi yaşamaktadır. Hayat onlardan vazgeçmiş, Tanrı da yok saymış gibidir. Fakat bu ailenin her ferdinin inanılmaz bir üç kağıda yatkın zekası vardır. Sahte evrak düzenleme ve yalan söylemekte ustalaşmışlardır. Evin oğlu Ki-woo, Park ailesinin yanına İngilizce öğretmeni olarak sızmayı başarınca, kız kardeşini resim öğretmeni olarak evde çalıştırmanın da bir yolunu bulur. Evin şoförünü ve hizmetçisini ahlaksızca yöntemlerle işten attıran aile tamamen eve hakim olmanın yolunu bulur.

İşte tam o sırada evin gizli bir mahzeninde, kendileri gibi bir asalak aile işleri bozar. İki işçi ve emekçi ailenin hunharca üstünlük yarışı, proletaryanın sonu (!) gibidir. Yokluk ve sefalet o kadar büyük ve korkutucudur ki kimse sokakta kalmayı tekrar göze alamayacak durumdadır. Kim ve Park ailesi arasında kurulan o eşitsiz ve dengesiz ekosistem artık tehdit halindedir!

Bu toplumdaki eşitsizliğin kara mizahı yer yer inanılmaz boyutlara çıkarıyor film. Toplumu, sistemi ve yoksulluğu kıyasıya ti’ye alırken, yıkıcı eleştirilerini de ihmal etmiyor.

Kore işi bir aşağıdakiler-yukarıdakiler masalını izlemek isterseniz şayet asla kaçırmamanız gereken bir film. Şimdiden iyi seyirler diliyorum.

Parazit filmi: Eşitsizliğin yarattığı bilinç

Abonelik

VeryansınTV'ye destek ol.
Reklamsız haber okumanın keyfini çıkar.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

1 Yorum

  1. Filmin senaryosunu ve kurgusunu çok beğendim. Alışılmışın dışındaydı. Fakir ailenin en kötü şartlarda bile aile olabilmeleri, birbirlerine bağlılıkları, güzeldi. Oyunculuklar müthişti. Seyredilesi bir film.

Giriş Yap

VeryansınTV ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!