Adı Okmeydanı Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde yaşatılan İstanbul Tıp Fakültesi’nin duayen hocası Prof. Dr. Cemil Taşçıoğlu, vefatının ikinci yıldönümünde, mezarı başında anıldı. Nakkaştepe Mezarlığı’ndaki kabri başında düzenlenen anmaya Taşçıoğlu’nun eşi Didem Taşçıoğlu, çocukları ve kardeşlerinin yanı sıra arkadaşları ve öğrencileri katıldı. Törende Üsküdar Kaymakamı Murat Sefa Demiryürek ile Üsküdar Belediye Başkanı Hilmi Türkmen de yer aldı.
‘BİR KERE TANISANIZ VAZGEÇEMEZSİNİZ’
Tören öncesi konuşan eşi Didem Taşçıoğlu, “Cemil Hoca çok özel bir insandı. O kadar çok şey var ki söylenecek kelimelere sığabilecek bir kişi değildi. Ama en önemli özelliği insanlara sadece insan oldukları için değer vermesi, onları çok sevmesiydi. Hep sevgide olan bir insandı. Hep gülümserdi. Her zaman ihtiyacı olduğunda orada olmaya çalışırdı. Herkesin abisiydi, babasıydı, kardeşiydi. Hastaları da bu şekilde görürdü. Onun bir parçasıymış gibi görürdü. Çok özel bir insandır Cemil Hoca, onu bir kere tanısanız asla vazgeçemezsiniz” dedi
‘KENDİSİNE HOCALARIN HOCASI DİYORLARDI’
Kardeşi Ahmet Taşçıoğlu ise “Hocaların hocasının kardeşiyim. Ne mutlu ki böyle bir gurura yaşıyoruz. Özlemle anıyoruz” dedi.
Ağabeyi Mustafa Taşcıoğlu da, “Dünyanın en mükemmel insanı, sadece buraya gelenler değil, tıp dünyasında öğrencisi olmayan hemen hemen hiç yoktur. Kendisine hocaların hocası diyorlardı. Şu an da bir çok profesör var burada onların hepsini yetiştirmiş bir insan Allah rahmet eylesin” diye konuştu. Anmaya gelen öğrencisi Yağmur Göksoy de, “Öğrenciliğim başladığından belli de tanıdığım birisi hoca, çok yardımsever, çok sevecen, her zaman yanımızda olduğunu gerek bir hoca olarak, gerek babacan duygularla hissettiren gerçekten dört dörtlük insandı. Çok özlüyoruz” ifadelerini kullandı.
‘SEVGİ VE ENERJİ DOLU HÜMANİST VE İYİ BİR HEKİMDİ’
İÜ İstanbul Tıp Fakültesi Dekanı Tükek, geçen iki sene zarfında salgın nedeniyle çok sayıda kayıplar verildiğini söyledi. Sağlık çalışanları olarak, Kovid-19 vakaları ülkede görüldüğü andan itibaren savaşmaya başladıklarını anlatan Tükek, hastalığın ilk başlangıcında Çin’den gelen bilgiler dışında ellerinde fazla bilgi olmadığını dile getirdi.
Tükek, zaman içerisinde daha tecrübeli ve bilgili hale geldiklerini, aşıların devreye girmesiyle kayıpların azaldığını ancak 2020’nin kendileri için “kayıp yılı” olduğunu ifade etti. Prof. Dr. Tufan Tükek, birlikte çalıştığı Cemil Taşcıoğlu ve Murat Dilmener’in vefatının ise kendisini derinden etkilediğini aktardı.
Tükek, hekimlere duyulan ihtiyacın böyle salgınlarda bir kez daha ortaya çıktığını vurgulayarak, hayatını kaybeden sağlık çalışanlarına başsağlığı diledi.
Taşcıoğlu’nun mesai arkadaşı İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Bülent Saka da, Taşcıoğlu’nu “büyük bir hocaydı” şeklinde anarak, kendisi için eğitimin, öğrencilerinin, hastalarının hep birinci sırada olduğunu anlattı.
Taşcıoğlu’nu “sevgi ve enerji dolu, hümanist ve iyi bir hekim” olarak tanımlayan Saka, Murat Dilmener’in de kendilerinde çok büyük emekleri olduğunu ifade etti.
TAŞÇIOĞLU SİMGE BİR İSİM HALİNE GELDİ
İstanbul Tabip Odası Başkanı Prof. Dr. Pınar Saip de bugün Türk Tabipleri Birliği’nin çağrısıyla Türkiye’nin dört bir yanında, yitirdikleri meslektaşlarını ve sağlık çalışanlarını andıklarını dile getirdi.
Saip, Cemil Taşcıoğlu’nun özveriyle çalışan, herkese örnek bir hekim ve birçok öğrenci ile asistan yetiştiren çok değerli bir öğretim üyesi olduğunu belirtti. Salgında, birçok aile ve iş yeri hekiminin, özel sağlık kuruluşlarında çalışan meslektaşlarının ve sağlık çalışanlarının da vefat ettiğini söyleyen Saip, salgında kaybettikleri ilk hekim olması ve hastasından kaptığı Kovid-19 nedeniyle ölmesi dolayısıyla Taşcıoğlu’nun kendileri için simge bir isim haline geldiğini anlattı.
Daha sonra, Türk Tabipleri Birliği (TTB) ve İstanbul Tabip Odası adına basın bildirisi okuyan yönetim kurulu üyesi Rukiye Eker Ömeroğlu, salgında hayatını kaybeden hekim ve sağlık çalışanlarını saygıyla andıklarını belirtti.
Ömeroğlu, Prof. Dr. Cemil Taşcıoğlu’nu kaybettikleri 1 Nisan’ın, TTB 72. Kongresinde alınan kararla “Kovid-19 nedeniyle kaybettiğimiz hekim ve sağlık çalışanlarını anma günü” olarak belirlendiğini hatırlattı.
Türkiye’de salgında hekimlerin ve sağlık çalışanlarının hayatını kaybettiğini dile getiren Ömeroğlu, illiyet bağı aranmaksızın Kovid-19’un meslek hastalığı sayılmasını ve pandemi sürecinde emek veren sağlık çalışanları için 120 gün yıpranma payı istediklerini kaydetti.
