MERVE DUMAN / VERYANSIN TV

“Bir Sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi”nde dün gerçekleştirilen değişiklik ile MEB Din Öğretimi Genel Müdürlüğü’ne geniş görevler tanımlanmıştı.

Değişiklik öncesi yalnızca “ilköğretim, ortaöğretim ve yaygın eğitim kurumlarında din kültürü ve ahlak eğitim ve öğretimine ait programlar ile ders kitaplarını ve eğitim araç-gereçlerini hazırlamak” ile görevli olan genel müdürlüğe “imam hatip ortaokulu ve liselerinin alanlarıyla ilgili ders kitaplarını” hazırlama görevi verilmişti. Cumhuriyet’ten Sefa Uyar’ın haberine göre, genel müdürlüğün görevlerine ‘hafızlık’ eğitimi de eklenmişti.

İlişkili Haber

Erdoğan imzaladı… Din Öğretimi Genel Müdürlüğü’ne yeni görev

2 yıl önce

Veryansın Tv yazarlarından felsefeci ve ilahiyatçı Prof. Dr. Şahin Filiz, AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın imzasıyla Diyanet’in yetkisi altındaki görevin MEB Din Öğretimi Genel Müdürlüğü’ne devredilmesini Veryansın TV’ye değerlendirdi.

“Diyanet‘e ait olan, Diyanet’in Anayasayla belirlenmiş görev, yetki ve sorumluluklarını başka bir laik kuruma devretmesi eğitim öğretim birliğine aykırı.” diyen Prof. Dr. Filiz şunları söyledi:

“Diyanet’in görevi din hizmetlerini ve Türk halkının dini yönden aydınlatılmasını hedeflerken, Din Öğretimi Genel Müdürlüğü ise hangi din olursa olsun Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) bünyesi içerisinde herhangi bir dini tercih yapmadan, başta İslam dini olmak üzere diğer bütün dinlerin eğitim-öğretim düzeyinde tarafsız bir şekilde öğretilmesi ile sorumludur.

‘EŞ DİYANET İŞLERİ BAŞKANLIĞI GİBİ HAREKET ETMESİ…’

Din Öğretimi Genel Müdürlüğü, Diyanet İşleri’ndeki misyonu bakımından çok farklı. Yani Din Öğretimi Genel Müdürlüğü, Diyanet İşleri Başkanlığı gibi halkı dini yönden aydınlatma gibi bir sorumluluğa sahip değil. Bu sorumluluğu Diyanet’ten alması, Diyanet İşleri Başkanlığı gibi fonksiyon yüklenmesi ve onun yerine geçmesi hatta eş Diyanet İşleri Başkanlığı gibi hareket etmesi gibi bir yanlışlığı da beraberinde getirir.”

‘BU KESİNLİKLE LAİKLİĞE AYKIRI’

Söz konusu kararın hem yasal olarak hem de içerik bakımından doğru olamadığını kaydeden Filiz, “Yani din hizmetleri konusundaki görev bölüşümü ve ayrımı bakımından doğru değil. Hem teknik anlamda hem de görev ve sorumluluklar açısından doğru değil. Çünkü Diyanet İşleri Başkanlığı’nın görevi halkı dini yönden aydınlatmaktır. Din Öğretimi Genel Müdürlüğü’nün görevi ise din eğitim ve öğretimini koordine etmektir. Bu kesinlikle laikliğe aykırı” diye konuştu.

‘BU MİLLİ EĞİTİMİ DİYANETLEŞTİRMEK DEMEKTİR’

Ayrıca bu kararın ‘Milli Eğitimi diyanetleştirmek’ olduğunu belirten Prof. Dr. Filiz, MEB Din Öğretimi Genel Müdürlüğü’nün diyanetleşmesinin, bütün Milli Eğitim’in de diyanetleştirilmesi sürecini beraberinde getireceğini vurguladı.

‘LAİKLİKLE İLGİLİ TARTIŞMALARI MEB’E DE SİRAYET ETTİRMEKTEDİR’

Şahin Filiz sözlerini şöyle noktaladı:

“Diyanet’in yapamadığını Din Hizmetleri  Müdürlüğü’nün yapması mümkün değildir. Zaten o kadar bütçeyle Diyanet bu eğitimi verememişse, Din Hizmetleri Bölümü’nün bu eğitimi vermesi düşünülemez. Bu bir yanıltmacadır. Diyanet İşleri’nin bütçesi, görev ve sorumlulukları, devasa bir kurum olması özellikle laik bir kuruluş olması bakımından bu imkan içerisinde yapamadığını MEB Din Öğretimi Genel Müdürlüğü’nün yapılabileceğini düşünmek tamamen saçmalıktır. Bunun makul bir tarafı yok. Bundan beklenen sadece laiklikle ilgili tartışmaları MEB’e de sirayet ettirmektir, yaygınlaştırmaktır. “