Rauf Denktaş’ın danışmanından 6’lı masaya ‘Kıbrıs’ tepkisi

KKTC Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş'ın eski danışmanı Sabahattin İsmail, Altılı Masa'nın bugün ilan ettiği 'Ortak Mutabakat' metninde yer alan 'Kıbrıs' bölümüne tepki gösterdi.

featured

VERYANSIN TV

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Raif Denktaş’ın danışmanlığını yapmış olan Gazeteci Yazar Sabahattin İsmail, Altılı Masa’nın bugün açıkladığı ortak mutabakat metnindeki ‘Kıbrıs’ bölümüne tepki gösterdi.

İsmail, sosyal medyadan yayımladığı mesajında, Altılı Masa’nın Kıbrıs politikasının ‘Milli hedef ve terminoloji hataları ile dolu’ olduğunu dile getirdi.

İsmail’in yayımladığı mesaj şöyle:

“6’lı masanın Kıbrıs politikası hayal kırıklığı ve endişe yaratmıştır. Millet İttifakı’nı oluşturan partilerin bugün açıklanan iktidar programı içinde yer alan milli hedef ve terminoloji hataları ile dolu Kıbrıs politikası, mücadeleci Kıbrıs Türk Halkı arasında büyük bir hayal kırıklığı ve endişe yaratmıştır. 244 sayfalık programın 231. sayfasında sadece bir paragraf ayrılan milli Kıbrıs politikası şöyle ifade edilmiştir: Kıbrıs milli davamızdır. Kıbrıs sorununa adil ve kalıcı bir çözüm bulunması amacıyla KKTC’nin ve Kıbrıslı Türklerin kazanılmış haklarını koruma ve iki toplumun egemen siyasi eşitliğini sağlama hedeflerini gözeteceğiz.”  Tanınma yok. Programda en dikkati çeken husus KKTC’nin tanınması ile ilgili hiçbir ifadenin yer almamasıdır. Bir başka deyişle 6’lı masanın, milli politika olan ve ilk kez Anavatan Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından BM Genel Kurulu’nda resmen dile getirilen KKTC’nin tanınmasına ve sonsuza dek bağımsız egemen bir devlet olarak yaşatılmasına yönelik bir politikası, bir hedefi yoktur. Tam üyelik hedefi yok.

Göze çarpan bir diğer eksiklik ise, KKTC’nin, İslam Teşkilatı Örgütü ve Türk Devletleri Topluluğu’ndaki gözlemci üyeliklerin tam üyelikle taçlandırılmasına yönelik girişimler yapılacağına dair bir hedefin ortaya konmamış olmasıdır KKTC’nin deniz yetki alanı yok. Göze batan bir diğer eksiklik ise KKTC’nin gasp edilmek istenen deniz yetki alanlarına, Kıbrıs Cumhuriyeti’nden gelen meşru haklarına sahip çıkılacağına ve Doğu Akdeniz’deki doğal kaynaklarda KKTC’nin meşru hak ve çıkarlarının korunacağına dair bir taahhüdün bulunmamasıdır. Bu ise Rumlarla destekçisi emperyalist ülkeleri cesaretlendirecek bir durumdur.

‘TERMİNOLOJİ YANLIŞLARI’

Eksikler bir yana, Kıbrıs davası ile ilgili bir küçük paragraf içinde bile birçok terminoloji yanlışı bulunması şaşkınlık ve endişe yaratmıştır Örneğin Kıbrıs Türk Halkı yerine toplum ifadesi kullanılmıştır. Bu çok büyük bir yanlıştır. Çünkü, ancak halkların self determinasyon ve ayrı devlet kurma hakkı vardır. Kıbrıs Türk Halkı da bağımsız devlet kuran egemen bir halktır. Toplum ifadesi, Rumların, BM’nin ve AB ABD gibi emperyalist  güçlerin çok sevdiği,  eski federasyon günlerinde kalan bir tanımlamadır. Kıbrıs Türklerinin ayrı egemen bir halk değil, Rum ağırlıklı federal birleşik Kıbrıs içindeki Türk cemaati olduğunu ifade etmektedir.

‘KIBRIS TÜRKLERİ’

Bir diğer yanlış ise Kıbrıslı Türkler ifadesinin kullanılmasıdır. Doğrusu Kıbrıs Türkleri ifadesidir. Azerbaycan, Bulgaristan, Makedonya Türkleri gibi.

‘SORUN 1974’TE ÇÖZÜLDÜ’

Bir başka yanlış ise hala Kıbrıs sorununu çözmekten söz edilmesidir. Oysa bizim “Kıbrıs sorunu ve çözüm” diye bir sorunumuz yoktur. Biz Kıbrıs sorununu 1974’de Barış Harekatı ile ve 1983’de KKTC ilanı ile çözdük. Buradan hareketle KKTC’nin tanınması ve iki bağımsız egemen devletin iyi komşular olarak yan yana yaşayıp Barış içinde işbirliği yapmalarını savunuyoruz. Kıbrıs sorunu artık sadece Rumlar açısından vardır. Ve onların Kıbrıs sorununu çözmekten anladıkları KKTC’nin ortadan kaldırılarak Rum ağırlıklı birleşik Kıbrıs’ın kurulmasıdır, egemenliklerini tüm adaya yaymaları ve AB içinde ENOSİS’i gerçekleştirerek Yunanistan ile bütünleşmektir.

‘EGEMEN SİYASİ EŞİTLİKMİŞ!’

Egemen siyasi eşitlikmiş! Kullanılan en yanlış ifade ise hedeflerinin egemen siyasi eşitliği sağlamak olduğunun ifade edilmesidir. Bu tam bir kafa karışıklığı örneğidir. Doğru terminoloji egemen eşitlik ve eşit uluslararası statüdür. Anlamı ise KKTC’nin tanımasıdır. Siyasi eşitlik eski federasyon dönemi söylemidir ve iki toplumun federasyon içinde eşitliğini ifade eder. Egemen eşitlik ise iki devletli anlaşma döneminin söylemidir ve İki bağımsız egemen devletin anlaşarak, birbirini tanımasını ve yan yana yaşamasını ifade eder. 6’lı masanın hedef olarak ortaya koyduğu egemen siyasi eşitlik ifadesi bugüne dek dünyada hiçbir kimsenin kullanmadığı, yanlış ve iki ayrı tezi birbirine karıştıran uydurma bir ifadedir. Yaşım 69. 50 yıldır Kıbrıs davası içindeyim. Bu çorba terimi ben de ilk kez duydum.

‘SONUÇ’

Sonuç olarak bu uyduruk ifadelerden, terminoloji yanlışlarından ve eksikliklerden çıkan sonuç, 6’lı masanın ileride tekrar federasyon görüşmeyi hedeflediği ve iki toplumu siyasi eşitliğe Dayalı bir federasyonu savunduğudur.
Gerçek niyetleri bu olmasa bile programlarında yer alan Kıbrıs bölümü bu anlama gelmektedir
Bu durum eğer milli Kıbrıs davası ile ilgili bir cehaletten kaynaklanmıyorsa büyük bir gaflet ve dalalet örneğidir. Gayrı ciddidir. Geleceğimiz için endişe nedenidir. Umarım bu gaflet ve cehalet dolu yanlış paragraf hemen düzeltilir ve konunun uzmanlarının kaleme alacağı bir metinle doğru hedefler metne konur.”

Rauf Denktaş’ın danışmanından 6’lı masaya ‘Kıbrıs’ tepkisi

Abonelik

VeryansınTV'ye destek ol.
Reklamsız haber okumanın keyfini çıkar.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

VeryansınTV ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!