Rusya ve Ukrayna arasında gerginlik olsa da iki ülkeden insanlar Likya yolunu yürümek için Türkiye’de buluşuyor.
Antalya’da bir araya gelen 3’ü Rus ve 1’i Ukraynalı arkadaşlar, Likya Yolu’nu 25 günde yürüyecek. Doğa yürüyüşü yapanların internet ortamında buluştuğu gruba üyeliklerinden tanışan doğa sevdalıları, ilk kez geldikleri Türkiye’deki Likya Yolu’nun tarihi ve doğal güzelliğe sahip olduğunu belirtti.
Rusya’nın Volgograd şehrinden psikolog Mikhail Chernyavsky, Simferopol şehrinde restoranda çalışan Olga Podmareva, Sivastopal şehrinden mühendis Eyar Osyaev ile Ukrayna’nın Dnear şehrinde hayvancılıkla uğraşan Lunas Orestonich, sosyal medyada tanışıp, Likya Yolu’nda yürüyüş programı düzenledi. Doğasever arkadaşlar, 9 Ekim’de Antalya’ya geldi. Havalimanında buluşan arkadaşlar, otobüsle Kemer’e geçti. Beldibi Mahallesi’ndeki Likya Yolu’nda yürüyüşe başlayan 4 arkadaş, 10 gün sonra Demre’ye ulaştı. Demre’de 1 gün mola veren doğaseverler, ardından Muğla’nın Fethiye ilçesine kadar sürecek Likya Yolu yürüyüşüne devam edecek.
‘TÜRKİYE’YE İLK KEZ GELİYORUZ’
Rus psikolog Mikhail Chernyavsky, dünyanın her yerinde doğa yürüyüşü yapanların internet ortamında bir araya geldiği gruba üye olduklarını anlattı. Likya Yolu’nun dünyanın en güzel yürüyüş yollarından olduğunu belirterek ardından rotada karar kıldıklarını aktaran Mikhail Chernyavsky, “Likya Yolu’nun tamamını yürümeye karar verdik. Hepimiz ilk kez Türkiye’ye geliyoruz. Yaptığımız plana göre Beldibi’nden Fethiye’ye kadar 540 kilometrelik Likya Yolu’nun tamamını 25 günde yürüyeceğiz. Şu ana kadar geçtiğimiz parkur bizi büyüledi” diye konuştu.
‘HARİKA ÜLKE’
Araştırmalarında Demre’den sonra Likya Yolu’nun daha güzel olduğunu öğrendiklerini dile getiren Mikhail Chernyavsky, “Günde 20-25 kilometre bazen 30 kilometre yürüyoruz. Mevsim yürümeye çok uygun. İnsan yorulmuyor, fazla terlemiyor. Her yer tarih dolu. Bazı bölgelerde tarih, doğa ve deniz inanılmaz güzellikte. Türkiye, harika ülke. İnsanlar çok cana yakın. Dağ başında bile size bir şeyler ikram ediyorlar. Türkiye çok güvenli bir ülke. Şu ana kadar hiçbir sorun yaşamadık. Geceleri dağlarda bile çadırlarımızda güven içinde uyuduk. Doğa dostu arkadaşlarımıza Likya Yolu’nu tavsiye edeceğiz. Kendimiz de yine geleceğiz” dedi.
