Sığınmacı tartışması sürerken, Sabah yazarı Okan Müderrisoğlu, bazı Suriyeli sığınmacıların istese de ülkesine dönemediğini iddia etti.
Müderrisoğlu bugünkü köşesinde şu ifadeleri kullandı:
“Sığınmacılar, elbette süreli misafirimiz. Her birini aynı kefede tartmak da doğru değil. Iraklısı, Suriyelisi, Afgan’ı artık ayrı sosyal katmanları temsil ediyor. Hele hele Türkiye’de okula giden Suriyeli çocuklar var ki… Onların duyguları bambaşka. Kısa süre önce, sığınmacılarla ilgili bir zirveye katılan sivil toplum kuruluşu temsilcisinden dinledim.
Suriyeli sığınmacı diyor ki…
“Hayat şartları burada çok ağırlaştı. Toprağımı özledim. Fakat ne ile karşılaşacağımı bilmiyorum. Canımdan emin olsam memleketime gideceğim. Ancak geçenlerde çocuklarıma ‘Suriye’ye döneceğiz’ dedim. Bizim 10 yaşındaki oğlan, ‘Baba, ne Suriye’si?” diye sordu. O, burada okudu, burada büyüdü. Suriye’ye ilişkin hiçbir fikri yok. Hatta Arapça konuşuyor ama Türkçe yazıyor!”
10 yaşındaki çocuk konuştuğu dilde yazmayı da hemen öğrenir tek sorun bu olsun yeter ki! Biz bile çocukluğumuzda yaz tatillerinde kısa bir sürede Kur’an-ı Kerim okumayı öğrendik ve hatmettik bu bir sorun değil!
Bize akıl veren ve Suriye konusunda bizi çok beğenen avrupa kendisine gelen sığınmacılara neler yapıyor bir bakın!
Mesela Almanya, kücücük kizlari Taliban’in kucagina atmak pahasina, “sarisin mavi gözlü Slav kökenli Ukraynalilara ” yer aciyor.
Afganlar gönderilip, Ukraynalilar aliniyor !
Bizim derdimiz bize yeter hanim teyze. Siz cocugunuzu alin, kendi vataninda buyusun. Gun gecer, meslek sahibi olur, bir kabiliyeti olur, sonra gelmek isterse kapimiz acik. Kailici gocmen olarak basvurusunu yapar, o zaman degerlendirilir.
Suriyelileri çocuk üstünden acındırma çalışmaları