Eren Bülbül ve Başçavuş Ferhat Gedik şehit olmalarının 4. yılında anılıyor

featured

Trabzon’un Maçka ilçesi kırsalında 11 Ağustos 2017’de bölücü terör örgütü mensuplarıyla sağlanan sıcak temas sırasında Jandarma Astsubay Başçavuş Ferhat Gedik ile şehit düşen Eren Bülbül’ün ailesinin acısı ilk günkü tazeliğini koruyor.

Trabzon’un Maçka ilçesinde 11 Ağustos 2017’de kırsalda eli kanlı terör örgütü PKK’lı teröristlerle çıkan çatışmada şehit düşen 15 yaşındaki Eren Bülbül ve Jandarma Astsubay Kıdemli Başçavuş Ferhat Gedik, şehadetlerinin 4. yılında anılıyor. Teröristlerin saldırısı esnasında Eren’i korumak amacıyla üzerine kapanıp, kendisini siper eden 41 yaşındaki başçavuş Ferhat Gedik ve Eren şehit oldu.

Eren Bülbül 24 Haziran’da yaptığı “biri de çıkıp demiyor ki iyi ki varsın Eren” paylaşımı ile bir kez daha anıldı. Şehit Eren Bülbül’ü anmak isteyen binlerce kişi sosyal medya üzerinden “İyi ki varsın Eren” paylaşımlarında bulundu.

ANNE BÜLBÜL: 4 YIL DEĞİL, 1400 YIL GEÇSE DE EREN’İMİN ACISI BİTMEZ

İlçenin Çamlıdüz Yaylası’nda bulunan anne Ayşe Bülbül, Eren‘i 4 yıldır her gün andığını söyledi.

Eren‘in çalışmayı seven, yerinde duramayan, ailesini düşünen bir çocuk olduğunu belirten anne Bülbül, “Eren çok hareketli bir çocuktu. Bu yaylada onu bir saat evde bulamazdınız. Eren‘le en son bu evden gittik, sonra yavrum buraya dönüp gelmedi.” dedi.

Ayşe Bülbül, Eren‘in bir gün boş kalsa “ekmeğimiz yok, ne yiyeceğiz” diye düşündüğünü anlatarak, “4 yıl değil, 1400 yıl geçse de yavrumun, Eren‘imin acısı bitmez. Ben bu acıyı bitiremem ama sonuçta yapacak, diyecek hiçbir şey yok. Vatan sağ olsun.” diye konuştu.

Bülbül, oğlunun vefat haberini aldığı günü ve yaşadığı duyguları, şu sözlerle dile getirdi:

“Trabzon’daki fakülte hastanesine gittim. Çocukların hastane kapısındaki bağrışmalarını gördüm, taksinin içinde, yavrumun şehit edildiğini anladım. Kaymakam bey, belediye başkanımız, doktorlar bana doğru geldiler, bana bir şekilde diyecekler, ‘bana hiç kimse bir şey demesin, benim yavrum şehit edildi, siz söylemeden ben söyleyeyim’ dedim. Benim yavrumun anılmadığı, isminin geçmediği yer yok. Türkiye’nin değil, dünyanın dört bir yerinden yavrumun çok sayıda ziyaretçisi oluyor. Ben onlarla gurur duyuyorum. Yıllar geçti, dördüncü yılı oldu, aynı bugünkü gibi. Allah düşman başına evlat acısını vermesin. Evlat acısını zaman geçtikçe daha iyi anlıyorsunuz.”

‘BENİM EREN’İMDİ, TÜM TÜRKİYE’NİN EREN’İ OLDU’

Anne Bülbül, oğlunu defnettikten sonra yaşadıklarını söyle anlattı:

Eren‘in kabri başında gelen giden konuşuyor. Ben yavrumun şehit edildiğine inanamıyorum. Yavrumu kıskanıyorum. Bu çocuk benim, ben bu çocuğu ne zorluklarla büyüttüm, ne şekilde baktım, ne kıtlıklarda büyütmüşüm, benim yavrumu bu millet niye konuşuyor? Sonra tabi insan her şeyi içine sığdırıyor, her şeyi üstlenmek zorunda oluyor. Benim Eren‘imdi, tüm Türkiye’nin Eren‘i oldu. Benim yavrumu ve bizleri unutmayan herkesten Allah razı olsun. Yavrum, tüm Türkiye’nin evladı oldu.”

‘YAVRUMUN CANINI ORTAYA KOYARAK YAPTIĞI FEDAKARLIK UNUTULMAYACAK’

Anne Bülbül, Eren‘in ismini anneannesinin koyduğunu anımsatarak, “Eren‘i dördüncü yılı oldu halen bekliyorum, halen kapıları kilitlemiyorum. Çocuklar, akşamları kapıyı arkadan kilitlediklerinde benim zoruma gidiyor. ‘Benim yavrum çıkıp gelecek’ diye bekliyorum ama dört yıl oldu. Aynı acı, aynı duygu, aynı o şehit edildiği günkü içimdeki o burukluklar, o acılar aynen benim içimde yine devam ediyor ama yapacak bir şey yok, ‘vatan sağ olsun’ diyeceğiz.” diye konuştu.

İçişleri Bakanlığı tarafından bu yıl başlatılan “Eren Operasyonları”nı haberlerden takip ettiğini dile getiren Bülbül, “Çok gurur verici bir şey.” dedi
Bülbül, “Ne istediler benim yavrumdan? Gecekondumuza girdiler, o gecekonduda büyüyen yavrudan ne istediler?” diyerek gözyaşı döktü. Ayşe Bülbül, “Kesişme; İyi ki Varsın Eren” adlı sinema filminin çekimlerinin de devam ettiğini söyledi.

Filmde kendisinin ya da çocuklarının oynamadığını, anlattıkları bilgilerin filmde yer alacağını, canlandırılacağını vurgulayan Bülbül, “Güzel bir duygu. Yavrumun canını ortaya koyarak yaptığı fedakarlık unutulmayacak. Eren, benim evladım değil de başkasının evladı da olsaydı ben aynı duyguyu, aynı acıyı başkasının evladında da yaşardım.” dedi.

Bülbül, yavrusunun anlatılacağı filmi izleyeceğini belirterek, şunları kaydetti:

Eren‘in, bizlerin hayatı canlanacak. Bizim hayatımız çok çileyle geçti, o çileleri bir daha tekrar izlemek beni biraz üzecek. Eren‘in doğumundan 15 yaşına kadar çektiği çileler, yokluklar anlatılacak. Eren‘i oynayacak çocuklar yavruma benziyorlar. Yavrumu bulmuş getirmişler gibi ama kendi yavrun gibi hissetmiyorsun.”

‘EREN YANIMDA OLDUĞU ZAMAN BİRAZ DAHA KENDİMİ GÜÇLÜ HİSSEDİYORUM’

Eren‘in adını, şehit edilmesinden sonra doğan torununa verdiklerini aktaran Bülbül, “Eren yanımda olduğu zaman biraz daha kendimi güçlü hissediyorum. Bunlara belli etmeden Eren‘in ensesini kokluyorum, benim yavrum ter kokardı ama bu benim yavrum gibi kokmuyor. 14 tane daha torunum var benim. En çok sevdiğim bu yani Eren. Benim yavrumun yerini tutmaz ama yine de onunla zaman geçiriyoruz, onunla teselli oluyoruz.” diye konuştu.
Eren‘in ablası Yeter Bülbül Fındık ise “Eren‘in şehit olmasından gurur duyuyoruz. Türkiye’nin gururu, diyecek kelime bulamıyorum. Allah rahmet eylesin, mekanı cennet olsun.” ifadesini kullandı.

Fındık, 3 yaşındaki oğlunun dayısı Eren‘e benzediğini dile getirerek, “Bu da küçük Eren‘imiz. Aynı onun gibi yemek yemesi, onun gibi kıpır kıpır yerinde duramıyor. Evlat ayrı, kardeş ayrı, acısı da daha bir ayrı. Biraz kızıp bağırsam, annem hemen karşı çıkıyor.” dedi.

’41 YAŞINDA 41 KURŞUN YEDİ’

Trabzon’un Maçka ilçesi kırsalında 11 Ağustos 2017’de bölücü terör örgütü mensuplarıyla sıcak temas sırasında Eren Bülbül’ü korurken şehit olan Jandarma Astsubay Kıdemli Başçavuş Ferhat Gedik’in annesi Hatice Gedik, oğlunun mezarını ziyaret etti.



Sabahın ilk ışıklarında oğlunun eşyalarının bulunduğu dolabı açan 68 yaşındaki anne Hatice Gedik, evladının fotoğrafına sarılarak gözyaşı döktü.
Burada AA muhabirine açıklamada bulunan Gedik, acılarının ilk günkü gibi taze olduğunu söyledi.

Şehitlere Allah’tan rahmet dileyen Gedik, “Acılar unutulmuyor. Söyleyecek hiçbir şey bulamıyorum. Oğlumdan sonra, 11 ay önce de eşimi kaybettim, tek kaldım. Eren Bülbül’ü korumak için 41 yaşında 41 kurşun yedi, doğum gününde toprağa girdi. Kahramandı benim oğlum, hiç ev yüzü görmedi, ömrü dağlarda taşlarda geçti. Bugün de ölüm yıl dönümü, söyleyecek bir şey bulamıyorum, acım çok büyük. Ne diyeyim, mekanı cennet olsun.” ifadelerini kullandı.
Daha sonra oğlunun kabrini ziyaret eden Hatice Gedik, burada dua etti, gözyaşı döktü.

Şehit Jandarma Astsubay Kıdemli Başçavuş Ferhat Gedik’in mezarı, şehadetinin 4. yılında akrabaları ve vatandaşlar tarafından ziyaret edildi.

Eren Bülbül ve Başçavuş Ferhat Gedik şehit olmalarının 4. yılında anılıyor

Abonelik

VeryansınTV'ye destek ol.
Reklamsız haber okumanın keyfini çıkar.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

2 Yorum

  1. ruhu sad ola
    Ancak degerini bilmedik
    Ancak cok utaniyorum

  2. Ruhun şad olsun. Seni asla unutmayacağız.
    İyi ki varsın Eren.

Giriş Yap

VeryansınTV ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!