Montrö açıklamasına imza atmayan emekli Amiral Semih Çetin’in açıklamaları, bazı basın yayın organlarında ve sosyal medyada Veryansın Tv’ye yönelik kirli saldırının aleti haline getirilmişti. Çetin, gözaltındaki Amirallerin açıklamaları sonrası, “Ben Veryansın TV ile ilgili bir yorum yapmadım” dedi.
Emekli Amiral Semih Çetin’in, 104 Amiral imzalı metnin yayınlanma süreciyle ilgili açıklamaları, komuoyunda kafaları karıştırmıştı.
Çetin, “Bildiriyi imzalayan bir amiralden aldığım bilgiye göre, dün akşam (Perşembe akşamı) yayımladığım belgenin tarihi değiştirilmiş. Yüce Türk Milleti ifadesi eklenmiş hali saat 22.50’de grupta (Amiral Whatssap Grubu) son kez yayınlanmış. 4 dakika sonra da Veryansın TV’de yayınlanmış. 4 dakikada 104 amiralin onayı nasıl alınır” demişti.
Çetin devamında şöyle devam etmişti:
“Özetle… Belgenin bana gönderildiği zaman 3 Nisan 2021, saat 10.44… Yüce Türk Milleti ifadesi yok. Yayınlanma tarihi 6 Nisan 2021. Bunun üzerine tarih, başlık değiştirilerek gruba onay için gönderilmesi 3 Nisan 2021, saat 22.50… Veryansın TV’de yayın tarihi 22.54… Hıza bakın.”
Çetin’in açıklamarı ayrıca bugün Aydınlık, Sözcü ve Cumhuriyet gazetelerinin birinci sayfalarına taşınmıştı.
Ancak gözaltındaki amirallerin Montrö metninin hazırlanışına ilişkin yaptığı açıklamalar, bugün kamuoyuna yansıdı. Avukat Ayhan Yıldızel’in basına yaptığı açıklamada, amirallerle yaptığı görüşmenin ayrıntılarına yer verdi. Yıldızel, metnin bir kişi tarafından değil, ortak bir çalışmayla hazırlandığı ve o gece yayınlanması için basına gönderildiğini duyurdu. Ayrıca, Veryansın Tv’de yayınlanan metnin son hali verilen metin olduğu ve bir farklılık barındırmadığını vurguladı.
Olayın birinci elden aydınlanmaya başlamasıyla emekli Amiral Semih Çetin, daha önce yaptığı açıklamaları aydınlatan yeni paylaşımlarda bulundu.
Çetin, “Ben sadece maddi gerçekleri yazdım. Veryansın TV ile ilgili bir yorum yapmadım” ifadelerini kullandı.
Bir sosyal medya kullanıcısının “Sizin söylemlerinizi kullandılar sanki amirallerimizin isteği dışında bildiri yayınlanmış gibi konuşuldu yandaş tvler de hep gerçeklerin peşindeyiz saygılarımla komutanım” yanıtının ardından Çetin şu ifadeleri kullandı:
“Amiraller ifade verince gerçek anlaşılacak. Onay verdikleri metin dışında bir metin yayınlanmışsa herhalde söyleyeceklerdir. Merakla bekliyorum.”
Sosyal medaydaki her pisliğin üstüne sinekler gibi yığılan perincek’in trolleri bunu görmezden gelir
Bu sitenin böyle ucuz ve daha önemlisi çrkin yaftamalarla bir reklama ihtiyacı yoktur
ve olamazda.
Bu sitenin kuruluşundan bu güne kadar izlediği dik duruşuna göre bunu bilmemiz gerekir.
Tele1 TV ‘de program yaptıkları gece Semih bey haberin başında geçenleri söyledi.Tarih konusu konuşulmaya başlandığında Ahmet Zeki Üçok “o tarihe denk gelen bir şey var mı? ” diye sordu 4 Nisan’ı kast ederek.Hepside bilmiyoruz yok dedi.Semih,Aytunç ve Ahmet Zeki beyi etiketleyerek 4 Nisan Deniz şehitlerini anma günü diye twit attım.Program esnasında görmediklerini düşünsek bile eminim başkaları da yazmıştır.Bana o gün o tartışma çok mantıksız gelmişti.Kendimde amatörce görseller hazırlıyorum ve görsel hazırlarken danıştığım bir arkadaşım var.Defalarca gönderirim yazım hatası,noktalama işaretleri,yazı rengi,büyüklüğü vs. konularında düzeltme yaparız.Semih beye gönderilen de kendi söylediğine göre TASLAK .Sonra taslak ile yayınlanan metni karşılaştırdılar.Değiştirilen kelimelerden anlam çıkartmaya çalıştılar.Ahmet Zeki Üçok bir ara şu an hangi kelime olduğunu hatırlayamıyorum “işte bunun yerine bunu yazmışlar çaktırmadan darbe manası çağrıştıracak söz yazmışlar” dedi.Kendi kendime o tartışmayı çok aptalca bulmuştum.Bir kere amirallerimiz yayınlanan metinle bizim adımızı yazdığımız aynı değil diye baştan söylerlerdi.Sonuçta yayınlandığını gördüler.En azından Erdem beye telefon açıp söylerlerdi.Buradan kumpas çıkarmaya çalışırlarken ,asıl Zihni Çakır’ı (Erdem Atay’ı bağlamadılar ama onu bağladılar) telefona bağlayıp konuşturdular.Zihni Çakır’da imzalamayan bir amiralden metni aldığını,o kişinin adını söylemeyeceği bir bakana da metni verdiğini söylediğini,kendisinin de devletin üst kademelerinde görevli birilerine gönderdiğini falan söyledi.Bir cevap gelmeyince yayınladığını.Tabii daha öncede kumpas davalarda görev almış bir kişi olarak o duyuruyu yayınlarken darbe bildirisi diye yayınlamış.Bu arada twittera baktığımda hemen bazı arkadaşların Semih beyin açıklamalarını kumpas diye yaymaya başladıklarını gördüm.Birisine yazdım hatta daha açıklamalar bitmedi diye.Sonra bu tarih konusunda 4 Nisanı ve açıklamada ki deniz şehitleri vurgusunu hatırlattım.Sonuçta bence bir kumpas varsa ya da olacaksa bu el konulan dijital mataryellerin imajlarının alınmamasıdır.Üzerinde değişiklikler yapılabilir.Daha önce kumpas davalarda görüldü neler yapıldığı.Asıl öne çıkarılması gereken budur.Tabii bir de fişlenen amiral yakınları var.Bütün olanlardan sonra görüyorum ki hedefte VeryansınTV de başa konulmuş.Adını vererek ya da vermeden ima ederek yayın yapıyorlar.Kızdığınızda cevap vermek istediğinizde tavsiyem Nihat Genç’in Manukyan’ın hoşaf dükkanı yazısının linkini yapıştırın gitsin ..alayına veryansın :)
Omurgasızlık ve bulanık suda balık avlama tutkusunun vardığı noktayı göstermesi bakımından anlamlıdır veryansıntv’ye yöneltilen suçlamalar. Oysa çok iyi bilinir ki pürüzsüz duvar kir tutmaz.
Her işte bir hayır vardır.Reklamın iyisi kötüsü olmaz.Çamur atıcaz derken sitenin bedava reklamını yapıyorlar