‘Sığınmacı’ tepkilerine böyle yanıt verdi: Eski gelenlerin son gelenleri kabullenmemesi

featured

AKP Genel Başkan Danışmanı Yasin Aktay, Türkiye’ye yönelik düzensiz göçmen akını için ‘eski gelenlerin son gelenleri kabullenmemesi sorunu’ ifadesini kullandı.

“Suriyeliler bazı yerlerden bir gitsin ülke ekonomisi çöker”sözleriyle eleştirilere neden olan AKP Genel Başkan Danışmanı Yasin Aktay sığınmacılar üzerinden yine tepki çekecek ifadeler kullandı.

Aktay bugün Yenişafak’ta yayımlanan yazısında Türk vatandaşlarını ‘eski gelen’ olarak tanımlayarak, “Tarihimizde bunun tecrübesini çokça yaşadığımız halde, hatta Anadolu neredeyse topyekûn bir göçmen toplumu olduğu halde şu anda ciddi bir “eski gelenlerin son gelenleri kabullenmemesi sorunuyla” karşı karşıya kalıyoruz.” ifadelerini kullandı. 

 “Düzensiz göçle mücadele ve göç idaresi” başlıklı yazı şöyle:

“Sığınmacılar üzerine tartışmalar Afgan düzensiz göçündeki yeni görüntülerle yeni bir ivme kazanırken, ülke olarak bu konuya, aslında bize gerçekliğin tanıdığı süre yeterince uzun hatta fazlasıyla uzun olduğu halde ne kadar hazırlıksız yakalandığımız da ortaya çıkmış oluyor. Düzensiz göç veya sığınmacı politikalarımız gelen göçmenlerin kendilerine biçtikleri süreye veya vizyona bağlı adeta.

Ülkelerindeki çatışmalar veya huzursuzluklar dolayısıyla sığınanlar, çok kısa sürede evlerine döneceklerini varsayarak geliyorlar veya bir kısmı Avrupa’ya gitmek üzere bir ara uğrak yeri olarak geliyorlar Türkiye’ye. Oysa sözkonusu huzursuzluk hiçbir zaman öngörülen zamanda bitmiyor. Ne Afganistan ne Suriye ne Irak ne de diğer Orta Asya Türki Cumhuriyetlerinden gelenlerin ülkelerinde gelenlerin geri dönme yollarını kendilerine doğallıkla açacak bir iyileşme oluyor. O yüzden gelenlerin kalma süresi kaçınılmaz olarak uzuyor ve kalma süresi uzadıkça da toplumla bütünleşiyor. Buna mukabil bizim göçmenlere yönelik bakışımız, beklentilerimiz, politikalarımız bunların geçicilikleri üzerinden kuruluyor.

Elbette gidebilecekleri şartlara uluslararası düzeyde katkı yapmak gerekiyor. Nitekim Türkiye’nin aslında hem Suriye’de oluşturduğu güvenli bölgelerle hem daha fazla göçmeni yerinde, ama ölüme veya açlığa terk etmeden durdurmuşluğu vardır hem de Afganistan’da şu anda aktif olmaya çalıştığı diplomasisinin bir amacı da Afgan göçünü yerinde durdurmaktır. Onu yerinde durdurmanın en etkili yolu Afganistan’ın kendi insanlarını dışarıya iten şartlarını iyileştirmekten geçiyor. Türkiye bunun için Taliban’la da hükümetin katılımcısı olan taraflarla da iyi ilişkiler içinde bunun çalışmaları içindedir.

Bununla birlikte, konumuza dönersek, göçmen politikası göçmenin geri gideceği varsayılarak kurulmaz. Türkiye gibi tarihi boyunca sürekli göç almış bir ülkenin, sosyolog, psikolog, antropolog, siyaset bilimci ve diğer birçok bilim insanlarının katkılarıyla çok daha teşekküllü, kurumsal ve ciddi bir göçmen politikası geliştirmesi gerekiyor. Bu konuda göç idaresinin sadece ikamet vermek ve düzensiz göçü bir güvenlik sorunu olarak görüp kovalamaktan öte bir mantıkla yeniden yapılandırılması gerekiyor.

Tarihimizde bunun tecrübesini çokça yaşadığımız halde, hatta Anadolu neredeyse topyekûn bir göçmen toplumu olduğu halde şu anda ciddi bir “eski gelenlerin son gelenleri kabullenmemesi sorunuyla” karşı karşıya kalıyoruz.

Esasen bu bütün göç toplumlarında olağan bir tepkidir. Kabullenmeme, göçmen veya yabancı düşmanlığı göç alan her toplumda ciddi bir sorun. Bu sorunla başetmek üzere özellikle Avrupa ve ABD’nin izledikleri politikaların insani boyutları her zaman tartışılmıştır. Sol siyaset bu ülkelerde göçmen karşıtı politikalara karşı en güçlü eleştirisini şöyle ortaya koyar: Göçlerin sebebi bizzat bu ülkelerin, yani Avrupa ve ABD’nin, göç veren ülkelere emperyalist müdahaleleriyle yol açtıkları huzursuzluklar, yaşanmaz ortamlardır. O yüzden kapitalist ülkelerin sorumluluğu üstlenip göçlere kapılarını kapatmamaları gerekiyor. Kapitalist ülkelerin refah düzeylerinde sömürdükleri halkların bir hakkı vardır ve bu halklar haklarını almaya geleceklerdir, onlara kapıları kapatmak ayrı bir insani sorumsuzluktur.

Gerçekten de ABD’nin Latin Amerika’daki müdahaleleri o ülkeleri yaşanmaz hale getirdikçe o ülkelerden kaçışlar da kaçınılmaz hale geliyor, ancak ABD içinde bir siyasi eğilim bu göçü anlayışla karşılamaya hep hazır olmuştur. Diğer yandan ABD’ye bu ülkelerden veya dünyanın her yanından gelen göçler ülkenin gelişmesi, külterel çoğulluk ve çeşitliliğinin sağlanması açısından bir fırsat olarak görülmüş ve uzun yıllar bu sorun böylece başarılı bir entegrasyon ve beyin ithali mantığıyla değerlendirilmiştir.

Avrupa ülkeleri de özellikle İngiltere, Hollanda ve Fransa’nın sömürge ülkelerinden gelen göçler bu ülkelerin bir bakıma kaynak ülkelerdeki siyasetlerinin bir sonucu olmuştur. Ama bu göçler büyük ölçüde hem öngörülmüş hem bu göçler üzerinden kaynak ülkelerle bağların daha etkili bir biçimde sürdürülmesi için bir kanal olarak değerlendirilmiştir. Bu göçlerin ülke ekonomisine yaptıkları doğrudan veya dolaylı katkıları ayrı bir konu. Bugün İngiltere’deki Hindistan, Pakistan, Bangladeş ve diğer Afrika ülkelerine ait diasporalar ciddi bir nüfus oluşturmaktadır. Londra Belediye Başkanlığı’nı bir Müslümanın kazanmış olduğunu söyleyelim, gerisini siz hesap edin. Ama İngiltere’de son zamanlarda Türkiye’de gördüğümüze benzer bir göçmen karşıtlığından eser yoktur.

Elbette orada da bir göçmen karşıtı kitle vardır ancak onlar dahi görüşlerini veya tepkilerini bizdeki gibi insanlıkta iyice dibe vuran bir düzeyde dile getirmiyor, getirseler bile bu kadar taraftar bulamıyorlar.

Bolu Belediye Başkanı’nın yaptığı işin açık cahili bir ırkçılık olduğunda hiç kuşku yok. Bu cahiliye düzeyi her toplumda belli bir düzeyde nüksedebilir. Ancak bunun bu kadar çok cesaret bulması ve taraftar toplayabilmesi o toplumun ciddi bir sorunu haline gelmiş demektir.

Maalesef ırkçı cahiliye görüldüğü yerde bastırılmayınca, cesaretlendirilince nerede duracağı belli olmayan insanlık dışı uygulamalara götürüyor. Belediye Başkanı ırkçı düşmanlığını göçmenleri susuz bırakma üzerinden başlatınca bir apartman yönetimi hızını alamayarak bütün apartman sakinlerinden yıllardır birlikte yaşadıkları komşularını apartmandan kovmakla sürdürmüşler. Hukuken öyle bir hakları olmadığı halde kışkırtılmış ırkçılığın giderek yaygınlaşacağı ortamda bu tür davranışları veya daha aşırısını bekleyebiliriz.

Türk halkı ırkçı bir halk değildir, ama ırkçılık virüs gibi yayılabilen bulaşıcı bir suçtur. Bir ülkeyi çökerten, içten içe yiyip bitiren, nerede duracağı bilinmez bir yozlaşmadır. Yıllarca insani siyasette dünya gözdesi olmuş Türkiye’ye daha etkili bir suikast olamaz.

Göçmenler üzerinden gelişen bu duruma karşı alınacak tedbirler de işaret ettiğimiz kapsamdaki bir göç idaresine dahildir.”

‘Sığınmacı’ tepkilerine böyle yanıt verdi: Eski gelenlerin son gelenleri kabullenmemesi

Abonelik

VeryansınTV'ye destek ol.
Reklamsız haber okumanın keyfini çıkar.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

23 Yorum

  1. Biz burdayız. Gelin kovun.. Topunuz gelin.. İçimizdeki hainler kim belli oldu.. Maske çoktan düşmüştü de

  2. Hadi ordan bademli deli.

  3. Ağaçlardan Gezi ayaklanmasını organize eden CIA/MI6/BND/MOSSAD şimdi göçmenlerden iç savaş çıkarmayı mı beceremeyecek? Uyanalım millet. Bu iş göçmen işi değil. Türkiye’nin bütün düşmanları işbirliği halinde ve amaç Türkiye’nin bağımsız dış politikasını tekrar bağımlı hale getirmek. Son verin artık üç kuruşluk iç politika tartışmalarınıza.

  4. bunlar turk dusmanı azınlıklar . ulkeyı bunlar yonetıyor ıste hepsının gecmısıne bır bak anlarsın.

  5. sen ve senın gıbı turkler(!!!) gıbı degıl mı? nerelı olduguna bır baktım boyle dusunmekte haklısın?
    kimi kimin topraklarında gocmen dıye asagılıyorsun.

  6. 12 Ağustos 2021, 09:20

    Türkler bir halk değil , bir millettir ! Lütfen düzeltiniz.

  7. 12 Ağustos 2021, 09:17

    Bir dakika ! Ülke içinde 6 milyon , suriyede maaşa bağlı bir o kadar daha adama kaç yıldır bakıyoruz. Bu Türklerin yüksek merhametindendir. Medineliler bile bukadar ensar olmadılar. Buna karşılık bir mahcubiyet bir teşekkür bile yok, küstahlık pişkinlik dağlar kadar. Sizinkiler muhacir falan değil talancı, biraz müslüman olsalar Allah tan utanırlardı. Bu adamlar acınacak birileri değil. Kendi ülkelerini savaşmadan terkettiler, bizim acılar ve yokluklar çekerek kurduğumuz bu ülkeyi gasp etmeye uğraşıyorlar.

  8. Türkiye burjuvazisi Türk halkını sattı, gözden çıkardı. Köle işgücü olarak bile değerimiz yok.

  9. Eskiden Sümüklü Fetonun laflarını tekrarlardılar.
    Şimdi yüzlerinde maske Türklüğümüzle alay eden SOYSUZLAR.

  10. 12 Ağustos 2021, 08:18

    Suriyeli sığınmacıların kalıcı olmasını istediğini söylüyor açıkça. Başından beri plan bumuydu ?
    “Türk diye millet yoktur” diyen kişinin kimin vekili olduğu da iyice anlaşıldı.

  11. bu adam danısman degil mi,
    sonta bu adamı danısman yapanlar, çıkıp da malazgirt, çanakkale ve kurtulus savası ruhu, diye nutuk atabiliyor…
    heş bakalım yasin sen ne diyorsun demesi gerekmiyor mu.
    hepsi yalan ve ikiyuzluluk…

  12. Emevi soysuzlarinin soyundan gelenlerin yaptigi soysuzluk. Bazilarinin soyadi da soylu ustelik. Ama mustehak, mutedeyyin insanimiz oy vermeye ve cay icmeye devam etsin.

  13. Cebren ve hile ile aziz vatanın bütün kaleleri zapt edilmiş, bütün tersanelerine girilmiş, bütün orduları dağıtılmış ve memleketin her köşesi bilfiil işgal edilmiş olabilir. Bütün bu şeraitten daha elim ve daha vahim olmak üzere, memleketin dâhilinde iktidara sahip olanlar, gaflet ve dalalet ve hatta hıyanet içinde bulunabilirler. Hatta bu iktidar sahipleri, şahsi menfaatlerini müstevlilerin siyasi emelleriyle tevhit edebilirler. Millet, fakruzaruret içinde harap ve bitap düşmüş olabilir.M.K.A
    Ah be Atam yine yanılmadın!
    Saygı ve minnetle…

  14. Biri, Türk bayrağına Türk bayrağı denilmesin, der, biri AKP geldi de Türklük’den kurtulduk der, bu herif Türkiye’de, neredeyse Türklere, sonradan geldiniz, hakkınız yok der, milyonlarca birileri de bunların millet söylemine inanır..
    Aktay efendi, doğrudur, Anadolu göçlerle yoğrulmuş, kanını vererek ülke kurmuştur, sınırları ne idüğü belirsiz bekar Afganların elini kolunu sallayarak girebileceği kadar ucuz olmamalı,..
    Arap asıllı olarak, kankan arap Cemal’ in hakkını sormak için Suudi Arabistan’ a gidebiliyormusun yada uluslararası bir mahkemede dava açabildinmi, yiğit Aktay…ne kadar güzel değilmi bu ülkede rahat rahat Devlet olanaklarından beslenip de boş boş konuşmak..

  15. Ve Beşiktaş’ın göbeğindeki Türk tipi kurganlar kanıtımız.
    arap yasin arabistana git. Türkiye Türklerindir.

  16. Sistematik olarak ülkede fitne yaymaya çalışan dış mihrakların maşası haline gelmiş işbirlikçiler, ülke yönetimini ele geçirip ülke vatandaşlarına zulmü savunmaktadırlar. Türkler’in Anadolu’ya yerleşmesi ile ülkemizin sınırlarından giriş yaparak yerleşenleri aynı kefeye koymak, diğer bir değişle ülkenin el değiştirmesini amaçlamak, tam bir ihanettir.

  17. rum pontus cemiyeti ankarayı ele geçirmiş.

  18. Böyle millete böyle hükümet. Bu saçma günler ülke tarihinde defalarca yaşandı. Daha da yaşanır.

  19. Yaptığı savunmaya bakar mısınız yahu? Çıldırmamak elde değil diyeceğim ama hala çıldıramadık. Çıldırsak da kurtulsak. Bu adamın laflarını ciddi ciddi dinleyen, anlamlı bulan insanlar var, düşününün ve yarın o kişiyle aynı minibüse bineceksiniz, çok yazık gerçekten.

  20. 11 Ağustos 2021, 23:09

    Arap Yasin cahiliye görmek istiyorsan tarihine bak. Türkler sonradan Türkiye’ye gelmedi, m.ö. İstanbul Silivri deki kalıntı kanıtımız. Seni geldiğin Arabistan’a geri gönderelim, o cahiliye göç zihniyetini de al ülkene dön.

  21. Bu yazıdaki laf salatasından çıkan sonuç: Emevilerde VATAN kavramı yoktur. Göçle gelinen yer vardır.

  22. milletin sabrını deniyorlar.

  23. 11 Ağustos 2021, 21:00

    Amacınız ne arkadaşım sizin!? Ne istiyorsunuz Türk milletinden? Defolup Gİ-DE-CEK-Sİ-NİZ! Derhal sandıkları önümüze koyuyorsunuz, derhal. Yeter artık be!

Giriş Yap

VeryansınTV ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!