Sözcü yazarı ve Odatv’nin sahibi Soner Yalçın, hayatını kaybeden Nakşibendi tarikatına bağlı İsmailağa Cemaati lideri Mahmut Ustaosmanoğlu üzerinden “toplumsal barış” mesajları verdi. Bugünkü “Mahmut Efendi ve Cheryl Flake” başlıklı yazısında Ustaosmanoğlu’nun cenazesinin ardından yapılan tarikat eleştirileri ve laiklik vurgulu mesajları eleştirdi.
“Kimi ‘tarikatların panzehiri’ laikliği hatırlattı, kimi ‘yeni şeyh atamasının’ Türk Ceza Kanunu’na aykırı olduğunu belirtti, kimi de cenazenin kadınlara yasak olmasını konu etti” diyen Yalçın, ancak Milliyet’e röportaj veren Mormon tarikatı üyesi ABD Ankara Büyükelçisi Jeffry Flake’nin eşi Cheryl Flake için aynı eleştirilerin yapılmadığını öne sürdü: “Biri, Nakşibendi Halidi’ye koluna mensup İsmailağa cemaati… Diğeri, İsa Mesih’in Son Zaman Azizler Kilisesi koluna mensup Mormon cemaati…”
Yalçın, muhalif basını da eleştirerek, “Oysa. İkisi de cemaat mensubu. Ve “Atatürkçü” bir gazete cemaat mensubuna manşetinde yer verirken, arkasından yüzbin kişinin yürüdüğü cemaat liderinin cenazesini küçük haber bile yapmıyor!” ifadelerini kullandı.
Yalçın, söz konusu yazısını Twitter hesabından şu mesajla paylaştı:
“Rahmetli Mahmut Efendi ile çok ayrı dünya görüşlerine sahiptik. Bu düşmanlık yapacağımız anlamına gelmez. Birbirimizi anlamak zorundayız, birbirimizin hayatına müdahale etmememiz gerektiğinin bilincinde olmalıyız. Toplumsal barış böyle sağlanır…”
Mahmut efendi ve benzerleri de tıpkı Soner yalçın gibi düşünüyor, “Farklı dünya görüşlerine sahip olsak da herkesin anlayışına saygı duymalıyız.” diye müritlerine telkinde bulunuyorlardır. Kesin böyledir. Hiç süphem yok buna.
İroni bir yana, benim ve benim gibi milyonlarca insanın kafasının kesilmesini hak gören insanlara ve onların zihniyetine karşı hoşgörü, ilericilik, geniş gönüllülük falan değil, düpedüz aptallıktır.
Siyasal islam’ın ne halt olduğunun anlaşılabilmesi için daha başımıza neyin gelmesi gerekiyor acaba?
Soner Yalçını anlamıyorum! Kardeşim Tarikatlar değil mi Atatürk’le ilgili ağıza alınmayacak hakaretleri ve iftiraları atanlar? Değil mi, Türkiye Cumhuriyeti’nin temellerini dinamitlemek için ellerinden geleni yapanlar? Değil mil ellerinden gelse Türkiye’deki her bir bireyini özel hayatına karışıp onları kafirlikle suçlarlar…nasıl PKK’yi anlamamız gibi bir şey olamazsa, adamlar ülkemize kast etmiş, Tarikatlarda öyle benim gözümde…bizim yolumuz Atatürk’ün ifade ettiği gibi olmalıdır. ““Ey millet! İyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti, şeyhler, dervişler, müritler, mensuplar memleketi olamaz. En doğru, en gerçek tarikat medeniyet (uygarlık) tarikatıdır. Uygarlığın emir ve isteklerini yapmak, insan olmak için yeterlidir.” (Atatürk, 30 Ağustos 1925)”