ABD’nin PYD/YPG’ye verdiği binlerce tır dolusu silah ve mühimmatın büyük kısmının Kandil’e taşındığı bildirildi. PUD/YPG’nin eski sözcüsü Telal Sülo, ‘Neden direkt Kandil’e vermiyorsunuz sorusuna ABD’nin eski temsilcisi Brett McGurk’ün ‘Böyle olması gerekiyor’ dediğini aktardı.
Türkiye ile ABD arasında varılan anlaşma kapsamında, terör örgütünün çekilmesi için verilen 5 günlük süre devam ederken, anlaşma kapsamındaki maddelerden biri de ağır silahların teslim edilmesi. Silahların tamamının teslim edilip edilmediğinin nasıl denetleneceği ise merak konusu. Öte yandan ABD’nin PYD/YPG’ye verdiği binlerce tır dolusu silah ve mühimmatın büyük kısmının Kandil’e taşındığı bildirildi.
‘BİZ SİLAHLARI HİÇ GÖRMEZDİK’
PKK/YPG’nin Suriye’deki eski sözcüsü Talel Sülo, Kandil’e gönderilen ABD silahları ile ilgili bilgiler verdi.
Yeni Şafak’a konuşan Talel Sülo, silahlarla ilgili şöyle konuştu:
“Amerikalı yetkililer havadan ve karadan verilen silah ve cephaneyi SDG (YPG’nin paravan örgütü) yöneticisi olarak gözüken 4 kişiye teslim ediyorlardı. Bu isimlerden birisi bendim. Diğer sözde resmi muhataplar ise Himeydi Carba, Gabriel Kino, Muhammed Keferzeyta ve Ahmed el Musa’dan oluşuyordu. Biz sadece kağıtların imzalanmasından sorumluyduk. Silah ve cephaneleri hiç birimiz görmezdik. Sonraki aşamada kontrol Kandil’den gelen yöneticilere aitti. Benim örgüt içerisinde kaldığım süre ve sonrasında devam eden Kandil’e silah sevkiyatı kapsamında gönderilen tır sayısı 3 bini aştı. ABD’nin verdiği araç-gereç ve diğer donanımlar Suriye’de kalıyordu. Ancak ABD yapımı keskin nişancı tüfekleri ile gelişmiş uçaksavar, tanksavar, roketatarlar ve doçka, BKS gibi orta düzey silahların önemli bir kısmı geldiği kapıdan farklı araç ve yollarla yeniden Sincar’a oradan da Kandil’e gönderiliyor.”
SİLAHLARI TAŞIYAN 3 PKK’LI
Talel Sülo, “ABD tarafından verilen silah ve cephanenin taşınması için Kandil 3 isim gönderdi. Bunlar Türk vatandaşı Heval Safkan ve Heval Silo, Heval Hiymen kod adlı militanlardı. Çok özel yetkiye sahiptiler ve Şahin Cilo dahil hiçbir makama hesap vermezlerdi. ABD’nin en büyük silah depolarının bulunduğu Çelebiyye, Derik, Tel Baydar, Kamışlı, Tabka üsleri bu şahıslara her daim açık tutuluyordu. Bu kişiler zaman zaman bu üslerden de silah çıkarıp Kandil’e götürme yetkisine sahiptiler” ifadesini kullandı.
BRETT MC GURK ‘BÖYLE OLMASI GEREKİYOR’ DEDİ
Sülo, ABD’nin eski IŞİD’le mücadele özel temsilcisi Brett McGurk’ün rolüyle ilgili de açıklamalarda bulundu:
“Görev yaptığım dönem zarfında ABD tarafından bölgeye gönderilen Brett Mcgurk ile bir çok görüşmem oldu. Silahların Kandil’e gönderilmesi ile ilgili kendisine ‘Neden direkt nakletmek yerine bu yolu kullanıyorsunuz ?’ diye sordum. Bana cevap olarak, ‘Çünkü biz bölgede görevli sivil ve askerden oluşan bir ekip olarak bu riski üstleniyoruz. İleride farklı gelişmeler yaşanabilir ve bu silahların hangi adrese, nasıl teslim edildiği sorulabilir. Böyle bir durumda silah ve mühimmatları ABD’nin kendi resmi terör listesinde yer alan PKK’ya yaptık diyemeyiz.”
Madem durum böyle o zaman Erdogan 13 Kasimda bunu Trump dingilinin suratina yapistirmali. Bu is öyle böyle degil. Bunalr su anda zaman kazandiriyor bu serefsizlere.
Terörün merkezi kandil’i bitirmek için İran üzerine düşeni yapmalı, yoksa İran’ın da örtülü düşmanlık yaptığını düşünmek durumundayız.
En iyimser bakışla, İran’ın pasifliği sebebiyle dolaylı desteği olmadan, kandil’de terörist barınması çok zor bunu biliyoruz.
Sunlarla hala müttefik olmak insanin kanina dokunuyor.