VERYANSIN TV
Bolu Belediye Başkanı Tanju Özcan, Veryansın Tv Deprem Özel yayınında değerlendirmelerde bulundu. Dün gece saatlerinde Kahramanmaraş Elbistan’a ulaşan Özcan, bugün de Kahramanmaraş Merkez, Hatay Kırıkhan ve Antakya’da incelemelerde bulunduğunu açıkladı.
Özcan, “Devlet yok açık olarak söylüyorum. Hiçbir siyasi tarafa çekilmesin bu. Devletin kurumlarının birbiriyle bir uyumu yok. Hala devletin bazı kurumları ‘şu partideki belediye başkanıyla iletişim kurarsam sıkıntı yaşar mıyım’ korkusuyla görev yapmaya çalışıyor. Bir ciddiyetsizlik var. Bazı kamu görevlilerinde bir acemilik var. Şu anda size samimiyetle söylüyorum. Yıkılan binaların en az yüzde 70’ine devlet yetkililerinin dokunmadığına ben adım gibi eminim. Çok üzülerek söylüyorum. Bunu insanları korkutmak için söylemiyorum ama asla ölü sayısı 3 bin 500’le kalmayacak. İnşallah ben yanılırım.” dedi.
Tanju Özcan’ın paylaştığı bilgilerden satırbaşları şöyle:
Ben şu anda Hatay’dayım, Antakya tarafındayım. Ben dün tabii Sabah erken olayı duyar duymaz Bolu’da arkadaşlarımı topladım bir durum değerlendirmesi yaptık ve deprem geçirmiş bir şehrin belediye başkanı olarak ki o depremde kriz masalarında görev almış biri olarak bu bölgeye gitmemin faydalı olacağını düşündüm ve hemen ilk olarak da Kahramanmaraş’a doğru hareket ettim. Çok zorlu bir yolculuktu. Çok kar vardı. Karayolları hiç görevini yapmamıştı, yolları açık tutmamıştı. Birçok yardım da o yüzden ulaşamadı. Ben 11.00 gibi çıkmama rağmen çok geç bir saatte, 22.00’de Kahramanmaraş Elbistan’a ulaştım.
‘SAĞLAM EV KALMAMIŞ’
Elbistan’da ikinci depremden sonra sağlam ev kalmamış. Öyle söyleyebilirim. Ben hayatımda böyle bir şey görmedim. Vali’ye göre 700 kişi, belediye başkanına göre 2 bin kişi kalan enkazlar var orada. 2-3 enkaz dışında hiçbir enkaza müdahale edilmedi. Birkaç AFAD görevlisi vardı sadece. Bütün gece kar yağdı. Bu insanlar -6 derecede, kar fırtınası altında geceyi geçirmek zorunda kaldılar.
‘KOORDİNESİZ BİR ŞEKİLDE’
Sabah çok sayıda yardım kuruluşundan yardım da geldi. Koordinesiz bir şekilde çalışmaya başladıklarını gördüm. Sonra oradan ayrıldım Kahramanmaraş’a geldim. Kahramanmaraş merkezde de hoş olmayan durumlar var. Benim geldiğimde gördüğüm ilk 20 tane enkazın hiçbirinde AFAD yetkililerinin veya diğer kamu görevlilerinin bir inceleme yaptığına ben şahit olmadım. Orada insanlar ağlıyordu; ‘Burada 40 tane ceset var. Bari cesedimizi çıkartın.
‘KEŞMEKEŞ’
Özcan, Atay’ın sorduğu “Enkaz başında kimler vardı?” sorusuna, “Bakın o kadar keşmekeş bir durum var ki, özel sektörden kepçe tutmuş adam… Kimse de buna ‘napıyorsun hemşehrim’ demiyor. Apartmanın hafriyatını alarak kendi yakınını bulmaya çalışıyor. Özel sektörden bulmuş… Bu kadar trajikomik bir durum var. Az önce Kırıkhan’daydım. Kırıkhan çok kötü durumda. Kırıkhan zaten 100 bini Suriyeli olmak üzere 200 bin insanın yaşadığı bir ilçe. Neredeyse Elbistan kadar var orası da. Çok vahim bir durum. Gece çalışması yapılıyor bir tane jeneratör yok. Vatandaşlar, el feneri tutarak iş makinesine yardımcı olmaya çalışıyor. Bu kadar kötü bir durum var ortada.
2. BÜYÜK FELAKET ELEŞTİRİSİ
‘Topluma hatırlatmaya çalışıyorlar, ‘1939’dan sonraki en büyük felaket’ diyorlar. Bizim 1999’da yaşadığımız deprem felaketini bile şimdiden insanların hafızasında ‘3. büyük felaket’e düşürmeye çalışıyorlar. Çünkü o enkazın altından neler çıkacağını biliyorlar. Dün Elbistan’da içim sızladı. Elbistan’da insanlar öldüyse, onların çok büyük bir kısmı inanın donduğu için ölmüş olacak.
‘NASIL ULAŞAMAZ?’
Ben bir Tweet attım dün akşam. Bolu Bld. Bşk. olarak, Bolu’dan kalkıp bin kilometre öteden Elbistan’a ulaşabildiysem; civar illerden, asker olsun, polis olsun, AFAD yetkilileri olsun nasıl ulaşamaz? Devletin böyle bir bahanesi olabilir mi? ‘Devlet olarak biz koordine edelim kimse karışmasın…’, ‘AFAD olarak biz koordine edelim…’ Al işte senin yapacağın koordinasyon bu kadar olur.
İnsanlar bir AFAD aracı gördüğünde önüne atlıyorlar, durduruyorlar. ‘Gitmeyeceksin’ diye… Kırıkhan’a gittim, Kırıkhanlılar diyor ki: Belediye başkanımız ortada yok. Siz bin 100 kilometre uzaktan gelmişsiniz buraya, biz belediye başkanımızı, kaymakamımızı, valimizi görmüyoruz.
Buralarda elektrik yok.
