İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, SonSöz TV’de katıldığı programda gündeme ilişkin çarpıcı değerlendirmelerde bulundu. Soyer, yoksulluğun kentin 1 numaralı sorunu haline geldiğini belirterek “Ben günde 4-5 intihar mesajı alıyorum” dedi.
Gazeteci Fatih Yapar’ın sorularını yanıtlayan Başkan Soyer, pandemi ile birlikte artan yoksulluğun kentin 1 numaralı sorunu haline geldiğini belirtti. Bizzat şahit olduğu olaylar üzerinden örnek veren Soyer, “Ben günde 4-5 intihar mesajı alıyorum. ‘Başkanım işsizim, intihar edeceğim’ diyor. Çaresizsiniz, hangi biriyle başa çıkabilirsiniz? 225 bin CV’ye ulaştı Büyükşehir’de bekleyen. Biz geçen yıl 270 bin gıda paketi dağıtmışız. Bu 1 milyonun üzerinde bir nüfus demek. Yani İzmir’in nüfusunun 4’de 1’inin gıda paketine ihtiyacı olduğunu düşünürseniz, tablo buysa bu çok derinleşmiş ve çok can yakıcı bir yoksulluk haline gelmiştir” dedi.
GÜCÜMÜZÜ SONUNA KADAR ZORLAYACAĞIZ
Egedesonsöz’de yer alan habere göre belediyeyi ‘ana’ olarak tarif ettiğini belirten Soyer, “Belediye ‘ana’ diyoruz. Belediye anaysa tüm evlatlarını aynı şekilde kucaklar ve ayrım yapmaz. Belediye anaysa saçını süpürge eder canla başla çalışır. Biz bütün hemşehrilerimize ulaşmaya devam edeceğiz. Gücümüzü sonuna kadar zorlayacağız. Biz bu şehre yaşayanların refah seviyesini yükselteceğiz. Ancak şu an temel 2 sorun var. Biri afetle mücadele eden bir kent, diğer de yoksullukla mücadele” diye konuştu.
BAKKALLARDAN BİRİSİNİN BORCUNU BEN KAPATTIM
Bakkallardaki veresiye defterlerinin kapatılması için başlatılan kampanyada bir bakkalda ‘Tunç Soyer tarafından ödendi’ yazısının asılması ve sonrasında yaşanan eleştiriler hakkında konuşan Soyer, “Bir tanesini ben kapattım onun dışında sadece bir kampanya başlattım. İlk desteği başlatanlar da belki kampanya görünür olması için böyle yazdırmışlar ancak bizim talebimiz olan bir şey değil bu. Önemli olan İzmirliler bunu yapmaya başladılar. 600 bin TL’nin üzerinde kaynakla veresiye defteri kapandı. Özellikle arka sıradaki muhtarlarımız bize ulaşıyor. Çünkü belediyenin kendi bütçesi ile yapabileceği bir şey değil bu. Mevzuat gereği ile bu yapılamıyor. Burada yapılması gereken şey İzmirlilerin bu duyarlılığı gösterip, o veresiye defterini kapatması lazım. Bir bakkal arkadaşımız buradaki toplam miktar 10 bin TL falan ancak burada 250 kişilik grup bunu yapmış. Oradaki vatandaş alırken mümkün olduğunca az bir şey alıyor veresiye yazdırdığı için. Vatandaşımız son derece sağduyulu, bakkalda onun ne anlama geldiğini bilerek veriyor onu. İzmirli zaten birbirine sahip çıkıyor. Veresiye diye bir şey dünyanın neresinde var. Şimdi gücü yerinde olanların buna sahip çıkma zamanı. Kimin gücü ne kadarına yeterse… Biz doğru adresleri doğru bakkalları bulacağız. Bize başvuru yapsınlar, biz paranın yerini bulması için destek olacağız. Bu dayanışma çok önemli. Şimdi büyümesi lazım, şimdi güçlenmesi lazım” dedi.
BÜTÜN GÜCÜ OLAN VATANDAŞLARIMIZ DAVET EDİYORUM
Ramazan ayı içerisinde bulunulmasından kaynaklı olarak vatandaşlara çağrıda bulunan Başkan Soyer, “Bir zekatta bulunmak isteyen fitre vermek isteyen vatandaşlarımız için bundan daha iyi bir zaman yok. O mahallelerde o bakkallarda o veresiye defterine aylardır para kazanamadığı için ödemesini yapamayan vatanlarımız başının dik dolaşmasına imkan verece, hem bakkal esnafının nefes almasını sağlayacak bir durum. Bizim vatandaşımız mağrur o onurludur. Biz deriz ya alan el ile veren eli görmez… Bu yöntem ona imkan veriyor.Ben bütün gücü olan vatandaşlarımız davet ediyorum” diye konuştu.
2 YIL İÇİNDE 2 MİLYAR TL BELEDİYE KASASINDAN ÇIKTI
Pandemi ve deprem felaketlerinde İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından harcanan toplam tutarı da belirten Soyer, “2 milyar TL. Bizim gelir kayıplarımız yaptığımız kaynaklar 2 yıl içinde belediyeden çıkan miktar bu. Büyükşehir olarak pandemi deprem ve felaketler nedeniyle ayırdığımız kaynak ve vatandaş için yaptığımız çalışmalara ayırdığımız bütçe bu” dedi.
İBB TÜRKİYE’NİN EN GÜVENİLİR FİNANSAL MALİ YAPISINA SAHİP KURUMDUR
İzmir Büyükşehir Belediyesine yöneltilen borçlanma eleştirilerine rakamlarla yanıt veren Başkan Soyer, Büyükşehir’in tüm borçlarının 1 yıllık gelir ile kapatılabilecek seviyede olduğunu söyledi. Soyer, “İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin toplam borcu 1yıllık toplam gelirlerine denktir. 2030’lu yıllara kadar devam edecek borç ödemesi var, bu borç yükünün toplamı 1 yıllık gelirimize denk. Bizim 7,5-8 milyar gelirimiz olduğu kabul edilirse, toplam borçlarımız bu rakamın içinde. Bu nedenle telaş edilecek bir tablo yok. Büyükşehir belediyesi mali disiplini son derece kuvvetli bir yapıdır. Bu nedenle uluslararası değerlendirme kurumlarından en yüksek notu almış kurumdur. Bunun değişmemesi için de aşırı özen gösteriyoruz. İzmirlilerin içi rahat olsun. İzmir Büyükşehir Belediyesi, Türkiye’nin en güvenilir finansal mali yapısına sahip kurumdur” dedi.
BÜYÜKŞEHİR’İN GEÇMİŞTEN GELEN BORCU YOK
İller bankasından gerçekleştirilen kesintiler hakkında Büyükşehir’deki durumun sorulması üzerine de yanıt veren Soyer, “Büyükşehir’in geçmişten gelen borcu yok. İlçe belediyelerin geçmişten kalan borçları mevcut… Büyükşehir’in böyle bir durumu yok” ifadelerini kullandı.
İZMİRLİ OLMAKTAN İFTİHAR EDİYORUM
30 Ekim’de yaşanan deprem ve geçtiğimiz yıl başlayan pandemi süreçlerinde İzmirlilerin yardımlaşma ruhuna dikkat çeken Başkan Soyer, “İzmir’de pandemi deprem üst üste felakette dünyaya ilham verecek olağanüstü seferberlik yaşandı. İzmirlinin hakkı ödenmez. ‘Bir kira, bir yuva’ belki Türkiye’nin en büyük yardım kampanyalarından biriydi. 1,5-2 ay içinde 43 milyon TL’lik bedel toplandı. Böyle bir şeyin ben örneği olduğunu düşünmüyorum. Gıda paketleri, halkın bakkalı üzerinden destekler… İzmirli olağanüstü bir yardım dayanışma örneği gösterdi. Bu yormuş olabilir, çünkü yorucu bir şey. Bitmiyor talep, yoksulluk derinleşiyor… Günübirlik ekmeğini kazanan gevrekçi, nereden para bulup evine ekmek alabilecek? Büyük bir çaresizlik içindeler. Giderek daha çok yoksullaşıyorlar. Kırsal alanda süt üreticileri, seyyar esnafı… Herkes zor bir süreçte… Bu tablo dayanışmaya ihtiyaç duyulan bir hale getirdi. İzmirliler son veresiyesi defterlerinin kapatılmasında o yorgunluğu atmaya başladı. Ben İzmirli olmaktan iftihar ediyorum. İzmirli olmak çok ayrı bir şey… Biz geçen 3 ay içinde 24 milyon TL’lik kampanya yürüttük. Önümüzdeki 90 gün içinde bu rakamı 90 milyonluk bir paketle daha destekleyeceğiz. Belki 5 aya yayılacak bir paket. Burada kooperatiflerden 16 milyon 500 bin TL’lik gıda alımı, 50 bin haneye toplam 25 milyon TL’lik nakit desteğimiz var, bunun içinde 46 milyonluk süt alımı var. Bu sadece küçük çocuklar için süt demek değil. Kısacası biz bir yandan halkın bakkalı üzerinden erzak paketini arttırarak devam edeceğiz. Bir yandan kooperatifi desteklemiş oluyorsun, bir yandan ihtiyaç sahiplerine ulaşmış oluyorsun, bir yandan yoksulluk ile mücadele etmiş oluyorsun. Sokak sanatçılarına bir yıl içinde yapacağımız bütün konser organizasyonlarına harcayacağımız 1,5 milyonluk bütçeyi buraya aktardık. Gevrekçiler, mısırcılar, kahveci esnafı. Önce kahvecilerden başlamıştık, bin 250 TL destek yapmıştık metropolde yaşayan kahveci esnafımıza, şimdi ilçelerde bulunan kahveci esnafına destek olacağız ” diye konuştu.
