Ukrayna harekatının bir aylık değerlendirmesi

featured

Emekli Tümgeneral Ali Erdinç yazdı…

Rusya’nın Ukrayna harekatı birinci ayını doldurdu. Geçen bu süre içerisinde başta batılı açık haber kaynakları ve harekatı yakinen takip eden batılı ve askeri uzmanların değerlendirmeleri oldukça dikkat çekti. Bu haber ve değerlendirmelerin bir bölümü psikolojik harekat ve propaganda maksatlı olsa da, diğer bir bölümü de Rus haber kaynaklarında da yer alan ve sahada Rus kuvvetlerinin ortaya koyduğu performansla doğru orantılı olan, gerçekçi haberler ve değerlendirmelerdi. Halen bir asker gözüyle harekatın sonucunu kestirmek üzere bir değerlendirme yapmanın erken olduğunu düşünüyorum ve bu konuya oldukça ihtiyatlı yaklaşıyorum. Bununla beraber Rus ordusu ve Ukrayna ordusu bu güne kadar cereyan eden harekattan mutlak surette önemli çıkarımlar ve sonuçlar elde etmiş olmalıdır. Buna göre de harekatın gidişine etki edebilecek tedbirleri aldığı ve alınmakta olduğu muhakkak. Ancak bütün bunlara rağmen, bugüne kadar cereyan eden harekatın özet ve genel bir değerlendirmesini yapmakta da yarar var. Gerek Rus gerekse Batı merkezli kaynaklarından derlenen haberler, esas alınarak yapılan harekatın toptan ve özet değerlendirmesi söyle…..

Putin’in savaş planı: Bugüne kadar Ukrayna’daki Rus harekatında yaşanan olumsuz gelişmeler yada aksaklıkların tohumları, bir ölçüde bu konuda hazırlanan ve uygulanan harekat planının kendisinde yatıyor. Genel bir kural olarak, “düşmanla ilk temastan sonra hiçbir plan yürürlükte kalmaz”. Diğer bir deyimle; hiçbir harekat planlandığı şekilde cereyan etmez yada yürütülemez. Bu nedenle; harekat planlarının isnat ettiği faraziyeler bir çok olasılığı yada olasılıkları karşılayacak şekilde oldukça elastik ve esnek olmalı. Daha açık deyimle plan ve planlama diyalektik bir yaklaşımla ele alınmalı. Ancak; Rusya’nın Ukrayna’yı işgali ile ilgili planlamanın, bu genel prensip ve kabulleri tam olarak karşılayamadığı söylenebilir. Uygulanan mevcut plan ve faraziyeleri, adeta önceden doğruluğu kesinlikle kabullenilmiş, bir seri hipotezi ihtiva ediyor gibi. Yani ihtimaller ve beklenmeyen durumlara hazır olmadığını gösteren bir manzara sergileniyor. Vladimir Putin , bu harekata ordusunun modern, iyi donanımlı, yüksek eğitimli olduğuna ve Ukrayna’ya yönelik harekatın hızlı, başarılı ve büyük ölçüde kansız olacağına dair kendi propagandasına kesinlikle inanarak başladı. Yani bu konuda daha başlangıçtan itibaren, ön kabul olarak değerlendirilen başarı ihtimali tam olarak irdelenmedi ve olası negatif yönde gelişebilecek ihtimaller hesaplanmadı ve aşırı bir güvenle yola çıkıldı. Ukrayna ordusu; oldukça küçümsendi. Özellikle Ukrayna’nın Batı destekli ve yüksek teknolojiye sahip elektronik harp, haber alma ve istihbarat desteği ile muharebe sahası hedef istihbaratı sağlama yeteneğinin, iyi değerlendirilemediği görülüyor. Böylelikle, Batının teknik üstünlüğünün Ukrayna’ya sağlayabileceği olası destek imkanları iyi analiz edilemedi söylenebilir. Gerçekte, Putin’in ilk işgal planı ve stratejisi – Beyaz Rusya sınırından güneye Kiev’e, güneyden Kırım’a, yine kuzey doğudan Donbas bölgesine doğru, üç yönlü bir saldırı ile batıya yönelik genel bir saldırıyı dikte ettiriyor. Gerçekte bu çok iddialı ve çok kaynak gerektiren bir plandı. Ukrayna büyük bir ülke ve Rus taarruzunun sıklet merkezi ve buna bağlı olarak ortaya konulan kuvvet dağılımı ve taktik tertiplenme tam olarak anlaşılamadı.

Harekata; sanki bir barışı koruma harekatı icra ediliyor gibi başlandı. Hatta; Ukrayna halkının Rusya’yı destekleyeceğinden emin bir anlayış ile harekata başlandı. Daha doğrusu Ukrayna halkının Rusya’ya karşı koyma kapasitesi ve direnme azmi iyi analiz edilemedi. Bu konuda; Rus yöneticiler, halen kendi Rus halkının bile soğuk savaş dönemindeki Rus halkı olduğunu zannediyor. Oysaki; gerek Ukrayna halkı, gerekse Rus halkı 30 yıldır büyük bir değişim yaşadı ve dünyaya ve gerçek yaşama açılmış durumdadır.

Rus kayıplarının; 7.000 ila 14.000 arasında olduğu iddia ediliyor. Şayet bu doğru ise bu rakam tüm işgal gücünün yüzde 10-12’sidir. Bu rakam kendisinden oldukça güçsüz bir orduya karşı, harekat icra eden modern teçhizatlı bir ordu için oldukça yüksek bir kayıp oranıdır. Kiev’in kuzeyindeki, 40 millik tank konvoyunun, bir ayda çok az ilerleme kaydetmesi veya hiç ilerleme kaydetmemesi, Rus ordusunda lojistik ciddi problemlerin olduğunu gösteriyor. Bu, lojistik kuyruğun – yani yakıt, su, mühimmat ve enerji gibi temel ihtiyaçların cepheye tedariği – ilerleyen kuvvetleri desteklemekteki başarısızlığıyla daha da açığa çıktı. Bu durum; Kiev’in kuzeyinde sıkışmış tank yürüyüş kollarının kabusuyla sonuçlandı. Gerçekte bu durum; bir zırhlı birlik için hiç arzu edilmeyen bir durumdur. Zira, zırhlı birliklerin, yürüyüş kolunda uzun zaman beklemesi ve duraksaması, adeta bu birlikler için intihar ve büyük bir tehlikedir .
Ayrıca; üst düzey 6 generalin çatışmalarda hayatını kaybetmesi ve bazı birlik komutanlarının kendi personeli tarafından vurulduğuna dair, haberlerin bir ölçüde doğrulanması oldukça ilginçtir. Bu arada son günlerde Savunma Bakanı başta olmak üzere, üst düzey Rus askeri yetkililerin ortalarda görülmemesi ve savunma bakanının başarısızlıkla suçlanma nedeni ile kalp krizi veya rahatsızlığı geçirdiğine dair iddialar; yeni ve oldukça dikkat çekicidir. Bu arada bazı üst düzey askeri personel ile istihbarat teşkilatının kilit isimlerinin görevden alınması, yine irdelenmeye değer gelişmelerdir.

Ayrıca, görülebildiği kadarıyla, hızlı bir kara hareketi, Rusya’nın hava üstünlüğüne dayanıyordu. Ancak; Ukrayna’nın taktiksel olarak Batı kaynaklı ve destekli, oldukça yetenekli hava savunma sistemi sayesinde, bu harekatın yeterli bir başarı sağlanamadığı söylenebilir. Sadece buda değil, mevcut hava operasyonları ile kara kuvvetleri harekatının, koordine edilemediği ve senkronizeli yapılamadığı da söylenebilir. Biz harekatın seyri içerisinde, Hava kuvvetlerini sadece hava hedef ve tesisleri ile hedef olarak belirlenen kritik tesis ve askeri hedeflere, taarruz ederken gördük. Hava harekatının kara harekatı ile bütünlük içeresinde kullanıldığına dair, açık örneklere rastlamadık.

Ayrıca; Rusya’nın harekat öncesi, haftalarca Ukrayna sınırları boyunca, işgal için eğitim ve tatbikatlar yaptığına dair haberlere rağmen, Harekat başladığında, hava ve kara kuvvetleri arasındaki işbirliğinin; tam olarak gerçekleştirilemediği görüldü. Burada; Rus tanklarının yetenekleri konusunu da biraz daha açmakta yarar var, Rusya’nın bu harekatta kullandığı T-90 ve Soğuk Savaş dönemi T-72 tankları, tanksavar silahlarıyla, kolayca hasar görebilir ve onarılması zor olan silahlardır. Bu harekatta; tercihan bu silahların neden kullanıldığı bir asker gözüyle tam olarak anlaşılamamıştır. Bu bir taktik ihtiyaçların ortaya koyduğu tercih midir, yoksa teknik bazı gerekçelerden mi kaynaklanmıştır. Ruslar neden son teknoloji T-14 Armata tanklarını bu harekatta kullanmadılar. Lazer güdümlü füzeleri olan, bu dördüncü nesil tankların neden savaş alanında bulunmadığı bir sır olarak kalmıştır. Belki de birçok modern ekipman gibi, T-14’ler de hala teknik sorunları yaşıyor olabilirler. Ayrıca; tanklarının piyade ve topçu tarafından desteklenmesi ve hava savunma silahlarıyla korunması konusunda zafiyet ortadadır. Tankların çoğu bölgelerde, yeterli hava koruma şemsiyesi ve ateş desteği ile kitle taarruzları görülmedi. Daha ziyade, münferit küçük çapta tank taarruzlarını gördük. Bu arada; silahlı insansız hava araçlarının taarruzlarına karşı, Rus ordusunun zafiyeti ortadadır. Bu konuda; Rus hava savunmasının ve özellikle Pantsir modern hava savunma sisteminin, açık verdiği söylenebilir.

Bununla birlikte, planlar ve teçhizat, genel savaş gücünün üç unsurundan sadece ikisidir. Üçüncü unsur; insan faktörüdür. Rus birliklerinin operasyonun, bir tür barışı koruma görevi olduğu ve Rus kuvvetlerinin kurtarıcılar olarak, karşılanacağı konusunda kasıtlı olarak yanlış bilgilendirildiğine şüphe yoktur.

Sosyal medya videolarından gördük ki; gerçekle yüz yüze geldiklerinde –Ukraynalıların, ulusunu savunmaya kararlı tutumu ortadadır. Buna karşılık, genç Rus askerlerinin yaşadıkları şok dikkat çekici ve çoğu zaman morallerinin bozuk olduğu görüldü.

Ayrıca, Rus ordusunun yapısında astsubay ve astsubay sınıfından oluşan güçlü bir astsubay kadrosunun olmaması, başarılı orduların bel kemiği olan ve genç askerleri motive eden ve yönlendiren, küçük birlik liderlerinden yoksun bırakmıştır. Bu durum , her rütbeden subay üzerinde, askerlerini sevk ve idare etmede ek baskı yarattı. Ayrıca; üst rütbeli subayların harekat sırasında, ileride görev yapmalarını zorunlu kıldı. Sonuçta; yaklaşık 20 albay ve 6 generalin ( 1 korgeneral ve 5 tüm/ Tuğ general in ) belgelenmiş ölümleri, bunu kanıtlanıyor.

Harekat sırasında; çok sayıda Rus birliği ; güvensiz Ukrayna 3G cep telefon ağını kullanmaya başvurmuştur. Bu da Kiev’in müdahalesini nispeten kolaylaştırdı ve birlikleri hassas bir hedef haline getirdi. Yorulmak bilmeyen ve hayatta kalma içgüdüsüyle motive olan Ukrayna ordusu ve alelacele bir araya gelen gönüllü savaşçı birlikleri; askeri tarihe geçecek bir kararlılık ve bağlılık sergilediler. Rus tarafının sayıca fazla ve üstün silah sistemlerine sahip olmalarına rağmen, Ukraynalılar eski T-64 ve T-72 tankları ile ve özellikle Batı tarafından sağlanan bol ve modern tanksavar ve hava savunma silahlarıyla birlikte iyi ve etkin bir savunma yaptıkları ortadadır.

Sonuç olarak Asıl önemli olan soru şudur: Bütün bunlar ve bu savaş ; nerede ve ne zaman sona erecek?
Savaş henüz bitmemiştir. Buraya kadar bir değerlendirme olarak ortaya konulan hususlar harekatın seyrine bağlı olarak, yapılan gözlemlerin özetle ifadesidir. Ukraynalıların şimdiye kadarki göreceli başarısına rağmen, Rusya’nın büyük birlik ve askeri gücü daha küçük rakiplerini pekala ezebilecek güç ve kuvvettedir. Zamanın neler getireceğini hep birlikte göreceğiz. Ancak; gerçek bir durum olarak Ukrayna; bu güne kadar cereyan eden harekat içerisinde, maddi ve manevi olarak büyük kayıplara uğramış ve ülkesi tahrip edilmiştir.

Aynı şekilde, Rusya için de bundan sonra harekatını süratlendirmek için alacağı her türlü tedbirin, bunun maliyeti ve bedeli bu ülke için çok daha yüksek olacaktır. Birçok şehir merkezlerine ve kesinlikle Kiev’e giremeyen Ruslar, belki de Mariupol gibi neredeyse tamamen yok olma noktasına gelen, bir şehir gibi düşmanlarını uzaktan bombalamak suretiyle giderek artan sivil ve masum insanların katledilmesi sonucuna neden olacaktır. Bu durumda ise bütün dünyanın daha fazla tepkisini çekeceklerdir. Rusya sonuçta askeri harekatı kazanmış olsa bile, dünyanın gözünde itibar ve değerlerinden çok şey kaybetmiş olacak ve belki de bunun sıkıntılarını kendi ülke bütünlüğü içerisinde ileriki dönemde yaşayabilecektir.

Ukrayna harekatının bir aylık değerlendirmesi

Abonelik

VeryansınTV'ye destek ol.
Reklamsız haber okumanın keyfini çıkar.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

4 Yorum

  1. 31 Mart 2022, 16:24

    Bir ayın çok güzel, doyurucu bir özet ve değerlendirmesi. Teşekkürler Ali paşam
    Barış görüşmeleri ve muhtemel sonuçları hakkında yapacağınız değerlendirmeyi heyecanla bekliyorum

  2. 29 Mart 2022, 11:48

    Mukemmel bir degerlendirme. Her yonu ile gercekleri yansitan bir ozet. Cok acik ve net. Cok faydalandim.

  3. 29 Mart 2022, 08:07

    Çok beğendim.

  4. Bilgi ve tespitleriniz çok değerli.. güzel bir makale..teşekkürler..saygılar.. bilgilendirme ye devam ediniz lütfen..

Giriş Yap

VeryansınTV ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!