Zafer Partisi Genel Başkanı Özdağ, partisinin 1’inci Olağan İl Kongresi’ne ve bir dizi temasta bulunmak için Aydın’a geldi. İl Başkanı Ercan Arslan ile yönetim kurulu üyeleriyle bir araya gelen Özdağ, büyükbaş hayvan çiftliğini de ziyaret etti. Özdağ, çiftlik hakkında sahibi Kaya Özcan’dan bilgi aldı. Özdağ ve beraberindeki heyet, daha sonra Çeştepe Alevi Kültür Vakfı’na ziyarette bulundu. Başkan Rıza Akdeniz’in karşıladığı Özdağ, bir süre sohbet edip, partisine destek istedi. Aydın Kent Meydanı’ndaki Atatürk Anıtı’na çelenk koyan Özdağ, daha sonra Abide Meydanı’ndaki şehitliğe ve Yörük Ali Efe heykeli önüne karanfil bıraktı. Şehit ve Gaziler Derneği’ni de ziyaret eden Özdağ, il binasının açılışını yapıp, burada gazetecilere konuştu.
‘SÜLEYMAN SOYLU VE VALİ HESAP VERECEK’
Hatay’a girmesinin engellendiğini söyleyen Ümit Özdağ, “Engelleme, Anayasa’nın ihlal edilmesiyle Süleyman Soylu’nun emriyle gerçekleşti. Vali’nin bu emri, yerine getirmek istediğini çok düşünmüyorum. Çünkü 20 telefon konuşması olmuş ve Vali ‘Bunu yapmayalım, yanlış oluyor’ diyor. Ama Soylu’nun baskısıyla uygulama devam etti. Ancak Soylu da gördü ki; Türk halkının büyük bir desteği Zafer Partisi’nin arkasındadır. İzmir’den insanlar, yola çıkmaya başladı ancak daha sonra geri adım attılar. Geri adım atmaları, bir bakıma hayırlı oldu. Süleyman Soylu da Vali de Anayasa ihlali suçlamasıyla önümüzdeki dönem hesap verecek” dedi.
‘AYDIN’A BAĞLI’
Özdağ, Yunan işgali altındaki çoğu adanın Aydın’a bağlı olduğunu belirterek, “Eşek Adası ve yanındaki adalar, Aydın’a bağlı adalardır. Aydın Valisi geçmiş dönemde Sahil Güvenlik botuyla bu adalara gitmek istediği zaman komutan götüremeyeceğini ve adaların Yunan işgali altında olduğunu söylüyor. Bizim bu adalarla ilgili bir projemiz ve çalışmamız var. Bunu şimdi açıklamamayı tercih ediyorum.
‘TÜRKİYE’DEN TURİZM DURDURULMALI’
Fakat fiili durumu ve işgali asla kabul etmiyoruz. Hükümete de önerimiz; derhal Yunan adalarına Türkiye’den turizmi durdursunlar. Ayrıca bu adalardan Türkiye’ye seyahat ve gıda teminini de durdursunlar. ‘Yoksa bizim Yunanistan ile sorunumuz var’ diye masal anlatmasınlar. Turizm Bakanı’nın şirketi, Yunan adalarına turist götürtüyor. Sonra da ‘Yunanistan’la aramızda sorun var’ deniyor” diye konuştu.
‘SANDIKTA SURİYELİLERİ GÖREN ZAFER PARTİSİ’NE OY ATACAK’
Özdağ, “Ekonomik yaşam, sokaklarımız güvensizleşti. Çeteler oluşuyor. Sonuçta Türkiye’de iç savaş çıkacak. Yüzde kaç ihtimal? Yüzde 100 ihtimal ama mesele ne zaman olacağı. Şu anda 8’inci parti olduğumuzu biliyoruz. Yükselme trendimiz devam ediyor. Öyle bir sonuç alacağız ki; Türkiye çok şaşıracak. Dünyanın şaşıracağını düşünmüyorum. Çünkü ülkede yüzde 1 sığınmacı olduğu zaman, iktidarın oyu yüzde 1,2 düşüyor. Türkiye’de sığınmacı yüzde 10’dur. İktidarın oyu, bu meseleden dolayı yüzde 12’ye düşer. Sabah değişik partilere oy vermek için evden çıkanlar, sandık başına vardıklarında; sandığa giden Suriyelileri görünce Zafer Partisi’ne oy vereceklerdir” ifadelerini kullandı.
Konuşmaların ardından Özdağ, partisinin il kongresine katılmak için Hidayet Sayın Kültür Salonu’na geçti.
Halkımızın Ege adalarını seyahat planlarından çıkartması gerektiğini öteden beri savunuyorum. Ama Yunan Adaları tabirini de hiç uygun bulmuyorum. Bu arada medyada ve sanat dünyasında da Yunan hayranlığına bir son verilmesi gerekiyor. Mesela Ata Demirer’in Olanlar Oldu isimli filminde bol bol yer verdiği Rumca müzik beni irrite ediyor. 1919-1922 arası Yunanların ve yerli Rumların Manisa’da, Aydın’da, Akhisar’da, Menemen’de ve daha pek çok yerde yaptığı katliamlar ve tecavüzler aklıma geliyor. Çok değil Yunanlar kadar milliyetçi olalım yeter.
Bizim öngörümüz; suriyelilere sahip çıkan CHP’nin de oyu düşüyor!
Sn. Ümit Özdağın bu konuyu gündeme getirmesi ve takipçisi olması çok güzel ve heyecan verici.
Tebrik ediyorum.
Yunan adalarına turizmi durdursun demek zaten gidilmeyen veya gidilemeyen adaları ‘yunan adaları’ olarak tescillemekten öte ne ise yarar? Popülist siyaset günü birlik oy peşinde olduğu için yarın kendisi hasbelkader iktidar olsa bile bunu düşünmez işte.. önümüzdeki secim kötüleri ayıklayıp daha az kötüyü bulma görevi yüklüyor vatandaşın sırtına, gerisi teferruattır..