Türk basınının usta ismi, Bekir Coşkun hayata gözlerini yumdu. Akciğer kanseri tedavisi gören 75 yaşındaki Coşkun, bugün saat 20.30’da vefat etti. Cenaze namazı 20 Ekim 2020 Salı günü Bilkent Camii’nde kılınacak olan Coşkun’un naaşı Şanlıurfa’nın Tülmen Köyü’nde defnedilecek.
Uzun süredir kanser tedavisi gören gazeteci yazar Bekir Coşkun bugün akşam saatlerinde Ankara Şehir Hastanesi’nde yaşamını yitirdi.
1945’te Şanlıurfa’da memur bir babanın çocuğu olarak dünyaya gelen Bekir Coşkun, Ankara’da Yüksek Gazetecilik Okulu’ndan mezun oldu.
1974’te mesleğe foto muhabiri olarak başlayan ardından emniyet ve parlamento muhabirliği yapan Bekir Coşkun, Günaydın Gazetesi’nde Dokuzuncu Köy adlı köşede yazarlık yaptı.
1987’de Sabah Gazetesi’nde Onuncu Köy başlıklı köşesini yazmaya başladı. 1993’te Hürriyet Gazetesi’ne geçen Coşkun, 2009 yılında Habertürk’e transfer oldu. 2010 yılında Cumhuriyet gazetesiyle anlaşan Coşkun, 14 Mart 2014’te Sözcü’deki ilk yazısını yazdı.
2017 yılı Ekim ayında kanser tedavisi nedeniyle yazılarına ara veren Bekir Coşkun, o tarihten bu yana sağlığı el verdiği sürece Sözcü gazetesindeki köşesinden okurlarıyla buluşmayı sürdürüyordu.
Doğa ve hayvan sevgisiyle tanınan Bekir Coşkun 4 Ekim Dünya Hayvan Hakları Günü’nde son kez okurlarıyla buluşmuştu.
Duayen gazetecinin kaybı büyük üzüntü yarattı.
Kısa süre önce sosyal medya hesabından “Herkese merhaba” diyen Coşkun, bu süreçte yaşadıklarını paylaşmıştı. Coşkun, “Yazı yazamadığım zamanlar, beni bağışlayın” diyerek şunları söyledi:
“Kaç gün sonra ilk kez geldim buraya…
Herkese merhaba…
Yazılarımı paylaşmak dışında yoktum… Arada selamlaşırız.
Tabi ki her gün yazmak isterim.. Bazen uzaktan bakıyorum, içim sızlıyor.
Ama benim çok için zor günler… Bilemezsiniz, hortumlar, ağrı bantları, şişeler, haplar, sancılar, kimi zaman umut, kimi zaman kahır…
Sizlerle zaman zaman dertleşiriz… Okurun her zaman bilme hakkı vardır…
Gazetem, arkadaşlarım beni hiç yalnız bırakmadılar… Hep yanımda oldular…
Ama tıp dünyası için aynı şeyi söyleyemem…
Yazı yazamadığım zamanlar, beni bağışlayın…
Bu birkaç satır bile ilaç gibi….
Şimdilik hoşça kalın…”
Coşkun, 30 Eylül’de Sözcü’de yayımlanan son yazısında şu satırlara yer vermişti:
Çoğumuz evlere kapalı geçirdik yazı… Ne plajlar eskisi gibiydi, ne parklar… Polis, zabıta korkusundan “acaba maskem duruyor mu” diye burnumuzu yoklayıp durduk… Virüsün korkusu yaşamın üzerine bir kara bulut gibi çökmüştü bir kez…
Hayallerin çoğu kursaklarda kaldı…
Hüzünle bir yazın arkasından bakıyoruz…
★
Üzülmeyin…
Yaşama saygımız, hasretlerimiz, özlemlerimiz, sevgilerimiz, hayallerimiz, düne göre çok daha fazla…
★
Bu yaz böyle geçti…
Gelecek yazı bilmem…
Toplumun kökünden biri daha koptu gitti.Huzur içinde yatsın.
Allah rahmet eylesin, mekani cennet olsun.
Mekanın cennet olsun, hayvan dostu, hayvan bile olamayanlar sevinir şimdi. Olsun, sen ölsen de fikirlerin yaşar.
Allah rahmet eylesin. Yakınlarına ve sevenlerine sabır dilerim. Mekanı cennet olsun..
Allah rahmet eylesin yakınlarına sabırlar versin
İyi yurttaş, güzel, doğru insan yaşamayı hafif kılan düşince pırıltılarını manevi mirasçıların devralsın. Bendeki gülümseyen hatıranla yaşayacaksın.
Kendisini Atatürkçü diye tanımlayan kesimin zehirlenmesinde başı çeken kişilerden birisidir coşkun. CHP nin ychdpkkya dönüştürülmesi operasyonunda görevini gazetesi ve arkadaşları gibi hakkıyla yerine getirmiştir.