ERAY ÇELEBİ/ VERYANSIN TV
Veryansın TV yayınlarında aylardır uyarısı yapılan çevre felaketinin gerçekleşmesinin ardından dikkat çeken bir gelişme yaşandı.
Amerika ve Kanadalı Anagold Madencilik ile Çalık Holding’in ortağı olduğu Erzincan İliç ilçesinde bulunan Çöpler Altın Madeni’nde yaşanan siyanür sızıntısıyla ilgili bilirkişi raporları hazırlanmıştı.
Veryansın Tv, inşaat, jeoloji ve kimya mühendislerinin hazırladığı 3 ayrı bilirkişi raporuna ulaştı.
60 METREKÜP KAPASİTELİ BORUDAN 3,5 SAAT AKMIŞ!
Daha önce Jandarma resmi tutanağında bölgeye 2 saat 15 dakika “20 metreküp solüsyonun aktığı” ileri sürülmüştü.
Ancak inşaat mühendisi bilirkişi raporunda, tutanağın aksine patlayan siyanür borusunun “60 metreküp kapasitede olduğu ve 3,5 saat süreyle kontrolsüz bir şekilde aktığı” belirtildi.
Raporda şu ifadeler kullanıldı:
“Davaya konu olanda yapılan incelemede gece saatlerinde siyanürlü solüsyon akışı sağlayan 60 metreküp kapasiteli borunun bilinmeyen bir nedenle patlaması sonucu yaklaşık 3,5 saat süreyle solüsyonun membranlı saha içerisinde kontrolsüz bir şekilde aktığı ve bir miktar solüsyonun da membransız saha dışına çıktığı ve bu solüsyona maruz kalan alandaki harfiyatın iş makineleri yardımıyla membranlı saha içerisine taşındığı ifade edilmiştir. Keşif heyeti olarak 6.7.2022 tarihinde sahaya girildiğinde patlayan borunun tamir edildiği membranlı saha dışında solüsyona maruz kalan malzemenin de membranlı sahaya taşındığı gözlemlenmiştir.“
SİYANÜR DERE YATAĞI YAMACINA KADAR ULAŞTI
Kimya mühendisi bilirkişi raporunda siyanürün dere yatağına kadar ulaştığı belirlendi:
“Patlama sonrasında müdahale edilene kadar sızıntı membranlı bölümden çıkarak maden sahasının doğu kısmında bulunan dere yatağının yamacına kadar ulaşmıştır. Daha sonra davalı firma yetkililerinin ifadelerine göre arızaya müdahale edilerek akıntı durdurulmuş ve bölge temizlenmiştir.“
16 GÜN SONRA GİTTİLER: ‘YOĞUN BİR SÜYANÜR KOKUSU ALDIK’
Çevre felaketinde 16 gün sonra yapılan keşifte yoğun siyanür kokusuna da vurgu yapıldı. Raporda “Olaydan belli bir süre sonra sahaya gitmemize rağmen yoğun bir siyanür solüsyonu kokusu (acıbadem kokusuna benzer) aldık. “ ifadeleri kullanıldı.
‘20 METREKÜP DEĞİL 340 TON AKMIŞ’
Konuyla ilgili Veryansın Tv’ye konuşan Sedat Cezayirlioğlu’nun avukatı İsmail Hakkı Atal “4 bilirkişiden 3’ü bizim lehimize karar vermiş oldu. Özellikle inşaat mühendisinin verdiği bilirkişi raporuyla, tesiste akan siyanürlü, arsenikli, zehirli bileşiğin gerçekte 20 metreküp olduğu değil 210 metreküp yani 340 ton olduğu ortaya çıktı. Yani Kanada ve Amerikalı Anagold şirketi; Türkiye’yi, Fırat’ı, Türk halkını zehirleyen bu siyanürlü, arsenikli zehirli bileşiği 1/10 oranında göstermiş. 10’da 1 oranında göstermiş. %90 eksik göstermiş. İnşaat mühendisi bilirkişinin raporuyla bu ortaya çıktı.” dedi.
‘TESİSİN TEKRAR AÇILMASI SUÇTUR!’
Atal “Şirketin aslında akan siyanürü %90 oranında eksik gösterdiği, diğer taraftan dere yatağına kadar da ulaştığı ortaya çıktı. Şu anda Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın bu tesisi tekrar açması, açılmasına izin verilmesi tamamen suçtur. Kanuna, hukuka aykırıdır. Bu tesisin açılmasına izin verenlerin, gelecekte sorumlulukları doğacaktır, bu çok açıktır. “ diye konuştu.
‘YÜREĞİNİZ YETİYORSA ORAYI AÇTIRIN’
Çevre mücadelesiyle bilinen Sedat Cezayirlioğlu da Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ile maden şirketine seslendi:
“Emperyalistlerin Türkiye’deki uşakları var ya, hani inkâr etmiştiniz. Olmadı diye her türlü entrikaları döndürmüştünüz. Bunlar mahkemenin bilirkişi raporları. Hadi bu saatten sonra yüreğiniz, gücünüz yetiyorsa orayı açtırın!
‘SİZİN ALNINIZI KARIŞLARIM’
Buradan da tüm Türkiye’ye, kamu görevlilerine sesleniyorum. Bu mahkeme sonuçlanmadan o madeni tekrar faaliyete geçirecek kamu görevlisinin alnını karışlarım! Yüreğiniz yetiyorsa, delikanlıysanız, erkekseniz o madeni tekrar faaliyete geçirin de sizin alnınızı karışlayayım!
‘MAHKEME İSPATLADI’
Hani ‘Fırat Nehri’ni besleyen Sabırlık deresine karışmamıştı’ diyordunuz ya… Karışıp karışmadığını oradan öğrenecek emperyalistlerin uşakları. Bir ekleme daha yapayım.
Jandarmanın resmi tutanağına göre 2 saat 15 dakika yazdırtılmıştı bu, çünkü ben hayatımı buna adadığım halde o terimleri ben bile okumakta zorlanıyorum. Jandarmanın da zaten o tür terimleri bilmesine imkan yok. Onlar söylemişler, Jandarma yazmış. Buradaki en önemli noktalardan bir tanesi de mahkeme heyetinin belirlediği süre 3.5 saat. Yani 2 saat 15 dakika değil, 3.5 saat boyunca 340 ton siyanürün Fırat Nehri’ne karıştığı, devletin mahkemesiyle de ispatlanmış oldu. Bunların vebalini, günahını, sevabını mahkemelerde ödeyeceksiniz. Bu kadar söylüyorum. “