Ya devletiz ya değiliz!

featured

Sabahattin İsmail yazdı…

Kaç kezdir yazıyorum.

EYLEMLE DESTEKLENMEYEN SÖZ, BOŞA SÖYLENMİŞTİR, KİMSE CİDDİYE ALMAZ …

Eğer egemen eşitliğe dayalı eşit uluslararası statüde iki devletli bir anlaşmayı gerçekten savunuyorsanız, ezberlediğiniz birkaç cümleyi slogan şekline getirip sadece tekrarlamakla bir yere varamazsınız…
Bunun için yapmanız gereken 2 şey vardır:

1- İki eşit-egemen devletli bir çözümü savunduğunuza göre başta Rum devletiyle olmak üzere, AB ve diğer ülkelerle tüm ilişkileriniz DEVLETTEN DEVLETE olacak…”TOPLUM” statüsü ile hiçbir görüşmeye katılmayacaksınız, “iki toplumlu” komiteleri dağıtacaksınız, KKTC Devleti üzerinden gelmeyen tüm AB yardımlarını reddedeceksiniz, Devletimizin bayrak ve sembollerini hiçbir görüşmenizde kaldırmayacaksınız

2- İki eşit –egemen devletli bir anlaşmayı savunduğunuza göre, BM’ye resmen baş vurup, KKTC’nin ilanını kınayan ve tanınmaması çağrısı yapan 541 ve 550 sayılı kararların iptalini isteyeceksiniz. Aynı anda tanınma için büyük bir kampanya başlatacaksınız, ülke ülke gezip tanınma talebinde bulunacaksınız…En az 10 ülkenin toplu tanımasını sağlayacaksınız..

Bunları yapmadan, yani TANINMA talep etmeden, “egemen eşitliğe dayalı, eşit uluslar arası statüde iki devletli bir çözüm” deyip durursanız, o zaman sizin TANINMA değil, adı konmamış bir federasyon peşinde koştuğunuz anlamı da çıkarılabilir.

Çünkü TANINMAYI içermeyen iki devletli çözüm, ancak ve ancak federasyon olabilir…

Konfederasyon bile olamaz…Çünkü Konfederasyon, AYRILMA HAKKINA SAHİP, TANINMIŞ BİRDEN FAZLA EGEMEN DEVLETİN oluşturduğu bir üst yapıdır…

BM BARIŞ GÜCÜ ÖRNEĞİ

Birkaç gün önce gerçekleşen BM Barış Gücü’nün görev süresinin, sadece Rum devletinin onayı ile uzatılmasına, eylemli tepki gösterilmemesi de iki devletli çözümün sadece lafta savunulduğunun yeni bir kanıtı olmuştur.

Emekli Büyükelçi Tugay Uluçevik, kendisinin görevde bulunduğu 2003 yılına kadar BM BARIŞ GÜCÜ’nün görev süresi uzatılırken, her defasında Türk tarafının onayının da alındığını belgelere dayalı olarak defalarca ortaya koymuştur..

Hatta bir defasında Türk tarafının istediği değişiklikler yapılmadığı için onay verilmediğini belirterek, bu önemli olayı şöyle anlatmıştır:

“Kıbrıs’taki BM Barış Gücü’nün (UNFICYP) görev süresi KKTC’nin rızası sorulmadan BM Güvenlik Konseyi tarafından uzatılmış. Türkiye ve KKTC bir protesto beyanı ile geçiştiriyorlar. Son yıllarda uzatmada bu hep böyle oluyor. UNFICYP’in göreve başladığı Mart 1964’den emekli olduğum 2003 yılına kadar görev süreleri Kıbrıs’la doğrudan ilgi taraflarla istişare edildikten, rapora dercedildikten, rızaları alındıktan sonra, Konsey’den karar çıkıyordu.

Bir keresinde, 1978 Haziran dönemi uzatmasında, ( o zaman BM Daimî Temsilciliğimizde Kıbrıs işleriyle görevli Müsteşardım) uzatma için Konsey’in alacağı kararın metnine itirazımız vardı. Karar çıkmazsa 15 Haziran 1978 gece yarısı UNFICYP’in görev süresi sona erecekti. Biz itirazımızda ısrarımızı sürdürdük. Gece yarısına bir kala BM’nin saatleri durduruldu. Bunu yaşadım. Sonunda kararı istediğimiz şekilde değiştirdiler. Saat gece yarısı olmadan karar alındı. Normal vakit sabah 05.24’dü. Büyükelçi Daimî Temsilcimiz İlter Türkmen idi.

Yani Görev süresini uzatmada Kıbrıs Türk makamlarının (bir zamanlar toplum, KTFD ve KKTC) ve/veya Türkiye’nin rızası istişare ile alınmazsa görev süresi uzatılamaz.

Bu konuda 1964’den bu yana olan uygulamaları örnekleriyle anlatan bir yazıyı 2019 yılında yayınladım.

BM bu cesarete nereden buluyor ve biz neden sadece KKTC’nin ve Dışişleri Bakanlığımızın protesto açıklamasıyla yetiniyor ve durumu geçiştiriyoruz. Bu durum protesto ile geçiştirilemez. Muvazzaf memuriyetim boyunca Kıbrıs BM B…
bilgiler arasında.

Ya devletiz ya değiliz!

Abonelik

VeryansınTV'ye destek ol.
Reklamsız haber okumanın keyfini çıkar.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

VeryansınTV ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!