Avatar
Ahmet Müfit
Bal

Amaç uyarmak mı, ‘ben demiştim’ demek için gerekçe oluşturmak mı?

featured

Ahmet Müfit yazdı…

Bu yazının konusu, kurulduğu günden beri, 6’lı Masayı ve masanın HDP açılımını destekleyen, masayı, “demokrasi cephesi” olarak tanımlayıp desteklenmesinin zorunlu olduğunu söyleyen, desteklemeyenleri demokrasi karşıtı olmakla suçlayan Emre Kongar’ın, Kılıçdaroğlu’nun adaylığı kesinleştikten sonra yazdığı “uyarı” yazıları.

7 Mart tarihli “Uygarlık ve demokrasi kazanacak” başlıklı yazısına, “Toplum, CHP’nin, sağ kesime, kuruluş ilkelerinden büyük ödünler vererek oluşturduğu, devam ettirdiği “Millet İttifakı”na, “Demokratik Rejimi” kurtaracak diye umut bağladı, destek verdi. Oysa “Altılı Masa” ya da “Millet İttifakı”, hem CHP Demokrasi konusunda sabıkalı olan 5 sağ partiyle ittifak ettiği için içinde çelişkili, hem de sol partiler ve HDP dışarıda bırakıldığı için eksik bir yapıya sahipti.” diyerek başlayan Kongar, söz konusu yazıyı; “Ve dilerim, Kılıçdaroğlu, seçimi kazandıktan sonra, tarikatların, toprak ağalarının, liberal solcuların, Neoemperyalizmin kucağına oturmaz!” diyerek bitirmiş. Sağdaki politikacılara demokrasi dersleri 1-2 başlıklı yazılar da aşağı yukarı aynı çizgide.

Yazılanları okuyunca insanın akına gelen ilk soru, Kongar’ın bu riskleri/uyarıları niçin Masa resmen adayını belirlemeden önce değil de, her şey tamamlanıp bir anlamda iş bittikten sonra yaptığı oluyor doğal olarak.

Bu önemli olduğunu düşündüğüm soruyu doğru yanıtlayabilmek için, yapılması gereken ilk şey, Kongar’ın, oluştuğu/oluşturulduğu günden bu yana 6’lı Masaya dair yazmış olduğu yazılara bir kez daha bakmak oluyor doğal olarak.

Söz konusu yazılara bakıldığında görülen şey ise Kongar’ın sadece 6’lı Masayı desteklemekle kalmadığı, söz konusu masayı, son yazılarında kendisinin de dile getirdiğine benzer eleştiri ve uyarılardan korumak gibi militan/saldırgan bir görevi de üstlendiği. Bununla da kalmayıp, üstlendiği bu “misyon” doğrultusunda, Atatürk düşüncesini, batı tipi (liberal) demokrasi ile sınırlı tutarak, laiklik ilkesini savunma konusunda yaşanan esneklikleri/sapmaları “konjonktürel”, ulusal bağımsızlık gibi karakterim diyerek sahiplendiği ilkeleri ise “çağı geçmiş değerler” olarak sunduğu.

Benim bu yazıda tartışacağım şey, Emre Kongar’ın, Atatürk ilkelerini kendince yeniden yorumlama hatta yeniden yazma diyebileceğimiz manipülatif tutumunu eleştirmek değil.

Yazının başında da belirttiğim gibi, Kılıçdaroğlu’nun adaylığı açıklanıncaya kadar 6’lı Masa’nın yılmaz destekçisi olan Kongar’ın, adaylık açıklaması sonrası, Kılıçdaroğlu’nun önümüzdeki dönemde ülkeyi birlikte yönetmeyi taahhüt ettiği masa ortağı partilere yönelik olarak -sanki yeni fark etmişçesine-, yapma gereği duyduğu uyarılarının nedeni.

Kongar’ın “uyarılarının” nedenini anlayabilmek için yapılması gereken ilk şey, söz konusu uyarıların gerçek muhatabının kim ya da kimler olduğunu ya da Kongar’ın tanımıyla “sağ partiler” olup olmadığını ortaya çıkarmak. Ülke siyasetini azıcık takip eden biri dahi, Kongar’ın bu “uyarılarının” gerçek hedefinin, Altılı masanın sağcıları olmadığını, söz konusu siyasi yapıların/partilerin ve bu parti tabanlarının, farlı bir siyasi çizginin temsilcisi olduğunu düşündükleri/varsaydıkları bir gazetede yazılar yazan bir kişi “uyardı” diyerek yaklaşık 80 yıl önce çıktıkları/çıkarıldıkları yoldan dönmelerinin mümkün olmadığını bilecektir.

O zaman, kimdir bu yazının muhatapları? Emre Kongar, kimleri, niçin “uyarma” ihtiyacı duydu?

Bu noktada öncelikle iş işten geçtikten yani Masa adayını seçip, programını açıklayıp seçim çalışmalarını fiilen başlattıktan sonra yapılan bu “uyarıların” gerçek anlamda “uyarı” olmadığını tespit etmek, devamında ise bu yazılar “niçin” yazıldı ve hedefi kim ya da kimler sorularını yanıtlamak gerekiyor.

Bu soruların yanıtlarının aslında son derece net olduğunu düşünüyorum.

Yazının muhatabı, pek tabii ki aylardır yere göğe sığdıramayarak, övdüğü 6’lı Masayı, Atatürkçü laik, demokrat tek siyasi seçenek olarak sunduğu okurları. Muhatap, okurlar olunca, iş işten geçtikten sonra da olsa, 6’lı Masa ile ilgili riskleri dile getiriyor olmanın amacı da ortaya çıkıyor.

HDP ve adı sol kendi liberal/bölücü partiler -Almanya’daki Yeşiller Partisi gibi neoliberalizmin en etkili payandaları- ile zenginleştirilmesini istediği 6’lı Masa; laiklik, “demokrasi” ve tabii ki anti-emperyalizm konusunda, kendisinin başından itibaren gerçekleşmeyeceğini bildiği beklentileri karşılamadığında ya da tam tersini yaptıklarında ben uyarmıştım diyebilmek.

 

https://www.kongar.org/makaleler/mak_ke.php

https://www.cumhuriyet.com.tr/yazarlar/emre-kongar https://www.cumhuriyet.com.tr/yazarlar/emre-kongar/sagdaki-politikacilara-demokrasi-dersleri-1-2059426

https://www.cumhuriyet.com.tr/yazarlar/emre-kongar/sagdaki-politikacilara-demokrasi-dersleri-2-2060124

https://www.veryansintv.com/yazar/ahmet-mufit/kose-yazisi/ataturku-yok-sayan-ataturkculuk/

 

Amaç uyarmak mı, ‘ben demiştim’ demek için gerekçe oluşturmak mı?

Abonelik

VeryansınTV'ye destek ol.
Reklamsız haber okumanın keyfini çıkar.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

2 Yorum

  1. o adamın yazılarını hiç okumadıgım gibi hiç de sevmemişimdir. sanırım kendının gonlunde baska aday yatıyordu. ya ekrem Obama ya da ne bileyım. ugur dundarın ekmeleddını gıbı Ataturkcu(!!!) biri

  2. 18 Mart 2023, 18:45

    Masa’nın bir tiyatro olduğunu kendisi de biliyor. İşler kötü gittiğinde, “ben uyarmıştım” diyerek şartsız destek verdiği, vermeyenleri ağır eleştirdiği masa sorumluluğundan yırtmak istiyor.

Giriş Yap

VeryansınTV ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!