Avatar
Ceyhun Balcı

Biz ne güzel milletiz

Dr. Ceyhun Balcı yazdı...

featured

Yıkıntı altındaki kadınımız kendi derdini unutmuş, bir yakınına olan 2.500 TL’lik borcunu açıklıyor. Bana bir şey olursa bilinsin istedim diyor.

Bir hemşire depremde bulunduğu yerden çıkıp canını kurtaracak yerde kendisine emanet yeni doğanın kuvözünü kucaklayarak koruma çabası içinde olabiliyor.

Bir başkası, yine ürküyle dışarıya koşturmak yerine çocuk hastasını kucaklayıp uzaklaşmaya çalışıyor içinde bulunduğu yapıdan.

Arama ve kurtarma ekipleri yerlisiyle, yabancısıyla sözcüğün tam anlamıyla tarih yazıyor. Yıkıntı beni de altına alır mı kaygısı duymadan sesini, soluğunu duyduğu kişiyi yaşama bağlamaya çalışıyor.

Birkaç örneğini sıraladığım gerçeklerin nicesini buraya yazmaya kalksam yerim dar gelir.

Bunca iyiliğin üzerine “biz ne güzel milletiz” diyenlere söylenecek söz var mı?

Şeytanın savunmanlığını yapmak gerekirse ne yazık ki milletimize söyleyeceğimiz söz(ler) var.

Türkiye, yaşadığı felakette çokça günü geride bıraktı.

İlk yardım aşamasında sınıfı geçemeyen yönetim çoğu zaman yaptığı gibi suçu ve sorumluluğu kendisi dışındakilere yansıtma yoluna girdi bile.

Yüklenici avı başladı. Onlarcası yakalandı, tutuklandı. Bu doğrultudaki soruşturmaların, kovuşturmaların süreceği anlaşılıyor. Hemen belirtmekte yarar var. Elbette hesabı sorulmalıdır yaşananların.

Ancak, yüzyılın felaketi olarak karşımıza çıkan yaptırımın toplumsal suçun karşılığı olduğu unutulmamalı.

Bu yıkımların sorumluluğu yalnızca yüklenicilerin üzerine yıkılırsa ve diğer sorumlular göz ardı edilirse bir sonraki felaket için geri saymaya başlamaktan başka yapacak iş kalmaz bizlere.

  • Mimarı, mühendisi, yer bilimcisi ve akla gelebilecek diğer teknik kişiler.
  • Her türlü görüş ayrılığına karşın imar söz konusu olduğunda “oybirliği” ile karar alabilen belediye meclisleri.
  • Son 20 yılda neredeyse 2 yılda bir imar barışı yasaları çıkartan TBMM üyeleri (yasama dokunulmazlığı zırhı giymiş bu kişilere ilişme olasılığı bile yok adaletin)
  • Bozacının tanığı şıracı örneğine uygun şekilde yapı yolsuzluğunu onayan yapı denetim düzeneği.

Bir çırpıda akla geliveren birkaç başlığa onlarcası eklenebilir.

Sözün özü şudur!

Yapı yolsuzluğu kapsamında yaşananlar tekil bir istencin hatasıyla açıklanacak gibi değildir.

Betonu dökmeden önce su kattılar, kurumakta olan betonu sulamadılar, nitelikli yapı gereci kullanmadılar gibi önemli başlıkların eksikliğiyle açıklanabilecek gibi değildir yaşanan yıkım.

1999 depreminden bu yana açılan yeni perdede bilimin sesi çok daha gür işitildi. Her depremden sonra söz İstanbul depremine getirilse de bilimciler hiç bıkıp usanmadan Türkiye’nin toplamda bir deprem ülkesi olduğunun altını kararlılıkla çizmekten geri durmadılar. Sözlerini yine de dinletememiş olmalarının altında yatan önemli neden Türkiye’deki yapı yolsuzluğunun geniş tabanlı bir katılımla gerçekleştirilmesiydi. Kahramanmaraş depremi sonucu ortaya çıkan yıkım geniş tabanlı yolsuzlukla doğru orantılıdır.

“Biz ne güzel milletiz” sözü bir gerçeği yansıtır kuşkusuz.

Ama, bu gerçeği saptarken aşırılıktan da uzak durulmalıdır. Şovenizme vardırılmamalıdır iş.

Bu felaket karşısında Türkiye’ye yardıma koşan ülkelerin sayısının 100’den fazla olduğunu bildiğimizde güzel millet olma konusunda yalnız olmadığımızı anlamamız güç olmayacaktır.

Ayrıca, güzel millet olmanın felaketlerden uzak kalma güvencesi sağlamadığını da akıldan çıkartmamak gerekiyor. 

Her felakette sınanan güzel millet olma özelliğimizi bir sonraki felakete değin unutmayı yeğliyoruz.

Deprem felaketlerinde yaşadıklarımızdan güzel millet olduğumuz kadar yolsuzluğa eğilimli bir millet olduğumuz sonucu da çıkıyor. 

Felaketin büyüklüğüne vurguda sakınca yok. Ama, bu boyuttaki bir felakette bile yıkılmayan yapılar gördüğümüze göre kurallara uymadığımız, aklın sesine kulak vermediğimiz ve üzerinde yaşadığımız ülkenin temellerinin bilim üzerinde yükseldiğini umursamadığımız kesindir.

Şu günlerde sıkça yinelenen “yüce yaradan bir daha böyle felaketler yaşatmasın” sözünü gerçeğe dönüştürmek için yapmamız gereken bir şey var. 

Biraz zahmetli olsa da çok zor değil bunu yapmak!

Aklımızı kullanmak!

Güzel millet oluşumuza vurguyla eşlemek gerekirse “biz ne akıllı milletiz” diyebildiğimizde barınaklarımız mezarlarımız olmaktan çıkacaktır.

Böylesi bir felaket bile aklımızı başımıza getirmeyecekse söz bitmiş demektir…

Biz ne güzel milletiz

Abonelik

VeryansınTV'ye destek ol.
Reklamsız haber okumanın keyfini çıkar.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

1 Yorum

  1. Herkesin bildiği şeyler bunlar

Giriş Yap

VeryansınTV ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!