Erdem Atay
Erdem Atay

AFAD’ın TSK’dan destek istemesinin arka planı

featured

Erdem Atay yazdı…

Gazeteci İsmail Saymaz açıkladı.

“AFAD, depremin üzerinden 35 saat 56 dakika geçtikten sonra TSK’dan yardım istedi” diye.

İçişleri Bakan Yardımcısı İsmail Çataklı ise ‘iftira’ diyerek bir ses kaydı yayınladı. Saymaz daha sonra belgeli olarak cevap verdi. 

Evet, belge gerçek.

Bu gerçekliğe bir cevap bile gelmedi.

***

Aslında durum İsmail Saymaz’ın anlattıklarından daha kötü.

Depremden yaklaşık 6-7 saat sonra önce Milli Savunma Bakan Yardımcısı Yunus Emre Karaosmanoğlu, ki kendisi sivildir, Kuvvet Komutanlıklarına bir yazı gönderir.

Karaosmanoğlu gönderdiği yazıda, “en kısa sürede ve en uygun seviyede taleplerin karşılanmasına yönelik gerekli tedbirlerin alınmasını” ister. 

Halbuki, 1999 depreminde ilk 10 dakikada organize olan TSK, bu depremde saatler sonra yapılması gerekenleri bildirmiş. Her şey için geç kalınmış zaten.

Karaosmanoğlu, gönderdiği bilgilendirmeyle TSK’nın harekete geçmesini değil, sadece hazır olmasını istemiş.

Ancak ne olmuş biliyor musunuz?

Kuvvet Komutanlıklarına gelen bu genelge alt komutanlıklara gönderilmemiş. Olan işe bakın!

Aradan bir gün geçmiş. Yani 7 Şubat. Saat 16.13.

AFAD, TSK’dan destek istemiş. Destek talebini de Milli Savunma Bakanlığı, Hava Kuvvetleri Komutanlığı ve Hava Kuvvetleri’nin bir alt birimine göndermiş. 

Peki AFAD neden destek talep etmiş?

Öğrendiğim kadarıyla TSK içerisindeki bazı üst düzey komutanlar, bu depremde tüm teçhizatlarıyla birlikte destek vermek istemiş. Bazı komutanlar bunun için AFAD’a ulaşmış. Kendilerinin bu depremde yardımcı olmak istediğini ancak bir türlü harekete geçilmediğini, AFAD’dan destek gelmesi halinde askerin daha hızlı bir şekilde devreye gireceğini düşünmüşler.

Yani asker, komutanlıklardan ricada bulunmuyor da AFAD’ı devreye sokarak TSK’nın harekete geçmesi için AFAD’dan yardım etmesini istiyorlar. İşte geldiğimiz durum bu!

Bu talepten saatler sonra (8 Şubat) MSB, komutanlıklara bir bilgilendirme daha yapmış.

En acısı da bu!

Gönüllülük!

***

Evet, MSB deprem bölgesine yardıma gitmek isteyen GÖNÜLLÜ askerlere izin verilmesini, bu iznin de mazeret izni olarak sayılmasını, depremde yardımcı olmak isteyen TSK personellerinin şahsi olarak bölgeye gidebileceğini söylemiş!

İnanılır gibi değil!

Tek başına asker ne yapabilir? Nereye koşabilir? Bunun koordinasyonunu valilere verirseniz bu askerler nasıl kontrolü sağlayabilir? Sanırım bunlar hiç düşünülmemiş. Ayrıca düşünülmeyen en kritik şey ise bölgeye gönderilmesi gereken teçhizatlar. Bölgeye gitmek isteyen gönüllü askerler yanlarına teçhizat da alamıyorlar.

Yani oraya gönüllü giden asker ne yiyeceğine, ne içeceğine, bunları nasıl temin edeceğine, nerede kalacağına, ihtiyaçları nasıl karşılayacağına kendisi karar verecek! Kısaca ‘ne halin varsa gör’ demeye getirmişler.

Peki deprem bölgesine gönüllü olarak giden askerlerin başına bir şey gelseydi ve orada hayatını kaybetseydi ne olacaktı biliyor musunuz?

Şehit dahi sayılmayıp niyazi olacaklardı!

***

Depreme ve diğer tüm afetlere ilk koşması gereken TSK maalesef gereğini yapmamıştır. Bu konuda defalarca programlarımızda çağrı yaptık, TSK’nın devreye girmesi gerektiğini söyledik, ancak ‘askere olan genel bir tavırdan’ ya da ‘asker korkusundan’ ya da ‘askere olan güvensizlikten’ dolayı bunu Erdoğan’ın yaptırmadığını hep beraber gördük, öğrendik.

Sırf asker korkusundan EMASYA ve DAFYAR protokollerini ortadan kaldırdılar. TSK da bu yüzden inisiyatif almadı!

Peki 7269 sayılı kanunu ne yapacağız?

“Umumi Hayata Müessir Afetler Dolayısıyla Alınacak Tedbirlerle Yapılacak Yardımlara Daire Kanun” olarak geçen 7269 sayılı kanunun 7. Maddesinde ne diyor biliyor musunuz?

“Afet bölgelerinde veya civarında bulunan ordu, jandarma, kıta birlik ve müessese kumandanları, hazarda, kendilerinden vali veya kaymakamlar tarafından istenilecek yardımları üstlerinden emir beklemeksizin yapmaya mecburdurlar.”

Evet, yanlış okumadınız.

Kanun uygulanmamıştır.

Bu kanunu uygulatmayan, deprem bölgesinde yaşanan tüm ölümlerden sorumludur.

***

Türk askerini milletiyle buluşturmak istemeyen bir yönetim var. Yıllardır TSK’ya yapılan operasyonlara yol gösteren AKP iktidarı, TSK yönetimini paramparça etmiş, FETÖ’nün istediği tüm talepleri yerine getirmiştir.

GATA’nın kapanmasını FETÖ istemiştir.

AKP yapmıştır.

Genelkurmay Başkanlığının Milli Savunma Bakanlığına bağlanmasını ve kuvvet komutanlıklarının Genelkurmay’dan ayrılması planını FETÖ istemiştir. 

AKP yapmıştır. 

Askeri okulların kapatılmasını FETÖ istemiştir.

AKP yapmıştır. 

Harp Okullarının kapatılmasını FETÖ istemiştir.

AKP yapmıştır. 

Afetlerde Türk ordusu Türk milletinin imdadına koşsun diye hazırlanan EMASYA protokolünün kalkmasını FETÖ istemiştir.

AKP yapmıştır.

Profesyonel askerliği FETÖ istemiştir.

AKP yapmıştır ve tamamlamaya çalışmaktadır.

FETÖ, bedelli askerliği olağan hale getirip ordu millet birlikteliğini bozmak istemiştir.

AKP yapmıştır.

Emir komuta sistemini FETÖ bozmak istemiştir. 

AKP yapmıştır.

Kısaca kim ne derse desin. FETÖ ne yapmak istemişse, AKP öyle ya da böyle bunu gerçekleştirmiştir.

Milli Savunma Bakanlığındaki bir sivil memur bile Genelkurmay Başkanından daha fazla söze sahip olmuştur. Her Türk vatandaşı gibi askerliğini yapmış adamlar, hayatı askerlik olanlara emir verir hale getirilmiş durumdadır.

İşte bu depremde hep birlikte gördük.

***

Türk milleti depremde Türk ordusundan destek istemiştir. 

AKP göndermemiştir.

Kanun uygulanmamıştır.

Türk milleti ölüme terk edilmiştir!

Bunun vebali kimin üzerindeyse, hukuk karşısında hesap vermelidir!

AFAD’ın TSK’dan destek istemesinin arka planı

Abonelik

VeryansınTV'ye destek ol.
Reklamsız haber okumanın keyfini çıkar.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

3 Yorum

  1. 14 Nisan 2023, 06:26

    Sayın Atay,yazınızda katılmadıgım.noktalar var.
    EMASYA dogsl afet, Cumhutiye karsı ayaklanma buyuk asiret catışmasi gibi durumlsrda kolluk kuvvetlerine yardım icin yerel makamlarin ilgili Garnizon K.ile yaptikları bir protokol ve planlamaydı. AKP iktidariyla Garnizon K liklari bulunduklari yerel yonetim.emrine gecince EMASYA protokolü devre dısı oldu. Askerln goñüllüluk esasıyla deprem bolgesine yollanması soz konusu olamaz. Bahsedilen.konu afet bolgesinde yakınları olan askerlerden.isteyenlere izin verilir.Sanirim bu konuyu size yanlıs aktarmışlar. Ote yandan dep olduktan 6 saat sonra Tunceliden Hatay’a ulastiklarini soyleyen bir Binbası ile roportaji tv de izledim..Aksasdan yola cıkan.gemilerde de 5- 6 saat sonra bolgeye ulasmişlardı.Hava Kuvvetleri meydanlardaki tahribat nedeniylae yardım tahl gecikmeli baslayabildi…selam ve saygilarımla.

  2. Bu korkunç skandala sessiz kalınmamalı.

  3. Türk İstiklal Mahkemesi iyidir!İyi!

Giriş Yap

VeryansınTV ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!