Erdem Atay yazdı…
O çok konuşulan ve herkesin uzmanı olduğu Türk Hava Kurumu (THK) konusunda iki cümle de ben söyleyeyim.
Karışık laflara gerek yok. Direkt giriyorum konuya…
***
Girin bakın en önemli şubelerden biri olan Eskişehir Şubesine…
Alihan Karacan.
17 Haziran 2020’de kuruma üye kaydı yapıyor. O zaman 26 yaşında.
Yönetime Mobbing yapılıyor ve yönetim görevi bırakmak zorunda kalıyor.
Alihan kardeşimizi de 14 Temmuz’da başkan olarak atıyorlar. Yanında 7 kişilik ekibiyle yönetimi devralıyor. Ekibi de aynı kendisi gibi bir ay önce THK ile tanışıyor.
Konuya hakimiyetleri sıfır!
Tekinin bile liyakatla o koltukta oturmadığını tüm kurum dile getiriyor.
En kritik tesise en tecrübesiz kişiyi en yüksek gelire sahip şubeye başkan olarak atıyorsun. Kimse de sesini çıkaramıyor!
Peki kim bu Alihan Karacan?
Benim oğlum olacak hali yok! AKP Milletvekili Harun Karacan’ın oğlu.
Harun Karacan’ın THK ilgisine baktığımızda, onun da ilişkisi çok geçmişe dayanmıyor. 11 Ocak 2020’de yani oğlunu başkan yapmadan önce kayyum heyetiyle görüşüyor, sonra ilgisi oldukça artıyor ki, oğlunu ve arkadaşlarını yönetime alıyor.
***
Mesela… Zonguldak Şube Başkanlığı…
O da değişti. THK Genel Başkanlığı bir yazı ile tüm yönetimi görevden aldı. Herkes şaşkındı ve yeni yönetim atandı.
Atanan yönetimin başına Nihat Aygün getirildi.
Aygün atandığında ise adeta Türk milletiyle dalga geçer gibi, bu göreve geldiği için ‘AK Parti milletvekili dayım Polat Türkmen’e teşekkür ediyorum’ açıklaması yaptı.
Bu sözleri söylerken yüzünde en ufak bir utanma emaresi yoktu.
***
Mesela en çok kazanan şubelerden biri Kastamonu…
Onun da yönetimine son verildi.
Şubenin başına AKP Kastamonu İl Disiplin Kurulu Üyesi ve eski Kastamonu İHH İnsani Yardım Derneği Başkanı Mücahit Dağdelenoğlu atandı.
Atama sonrası ilk tebrik AKP yönetimi ve Ensar Vakfından geldi.
***
Mesela Muğla Köyceğiz… Oradaki ormanlarımız hala yanıyor…
Bakıyoruz THK’nın Köyceğiz şubesine…
Orada da yönetim değişmiş. Kim gelmiş?
Okan Yatkın.
Köyceğiz Belediye Başkan Yardımcısı ve Belediye Meclis Üyesi…
Yönetimde kim var?
Mehmet Nadi Pirci… AKP’li… Belediye’nin eski meclis üyesi.
Başka?
Mehmet Arslan…
AKP İlçe yöneticisi ve son seçimde belediye meclis üyesi adayı.
Hepsinin ortak özellikleri, hiçbirinin daha önce THK’ya adım atmamış olması.
Bunun gibi o kadar çok yönetim var ki!
AKP resmen bir örümcek ağı gibi tüm kurumların içini sardı. Kimse de şaşırmıyor ve artık bunlar haber bile olmuyor.
***
En şaşırdığım olay ise, tüm bu rezillikler ortaya çıktığında, hiçbirinin yüzünün kızarmaması… Utanmıyorlar.
Sanırım bu ülkeyi ve toprakları ganimet olarak görüyorlar. Başka açıklayamıyorum çünkü.
***
Mesela Türk Hava Kurumu Üniversitesi kurdular.
Kurumun batmasına neden olan kararlardan biri de bu üniversitenin kurulmuş olmasıydı.
Bu kararın alınmasının arkasında da Abdullah Gül ile Bülent Arınç var.
Kimsenin umrunda mı? Hayır.
Üniversitenin başına Ünsal Ban adında birini koydular. Hakkında onlarca kez somut örneklerle FETÖ’cü olduğu iddiaları ortaya atıldı. Hakkındaki tüm haberleri mahkemeler yoluyla kaldırdı. Rektörlüğü sırasında üniversitenin usule aykırı diploma verdiği ortaya çıktı. İddia o ki, bundan ceza aldı.
Sonra gariptir ki, AKP’nin damadı oldu, AKP Erzurum Milletvekili Zehra Taşkesenlioğlu ile evlendi. Tayyip Erdoğan ve Binali Yıldırım nikah şahidi oldu.
O THK’nın parası yoktu, borcu vardı ama Ünsal Ban’a ayda 100 bin TL ödüyordu.
Zaten yönetim kurulu da tamamen AKP’lilerden oluşuyordu.
Neyse…
O 100 bin TL alan hakkında FETÖ şaibesi olan Ünsal Ban’ın eşi Zehra Taşkesenlioğlu kim mi?
Başkanlık sistemi geleceği sıralarda, ‘100 yıldan fazladır süren prangadan kurtulacağız’ açıklaması yapan Cumhuriyet düşmanı şahıs.
İşte onun bir ağabeyi var.
Kendisi Halkbank Genel Müdürüydü. Halkbank davasında da adı geçiyor.
Şimdi de Sermaye Piyasası Kurulu’nun (SPK) başında…
16 yıl çalıştığı bir kurum var ki hiç sormayın!
Kira paralarını yatıranların içeride olduğu ama yöneticilerinin ve yüklü para yatıranların dışarıda hayatına devam ettiği Bankasya…
Evet Taşkesenlioğlu, tam 16 yıl Bankasya’da üst düzey yöneticilik yaptı. Neredeyse emekli olacaktı ki, SPK’nın başına FETÖ’yle mücadele eden Erdoğan tarafından atandı.
Ne tesadüftür ki, kayyum başkanı Cenap Aşçı da 2016 tarihinden itibaren Halkbankası yönetim kurulu üyesi olmuştu.
***
Mesela…
THK’da şu an Yönetim Kayyum Heyeti Başkanvekili olan kişi Abdullah Kaya adlı bir kişi var. Kendisi aynı zamanda YÖK Yönetim Kurulu Üyesi…
Yani Üniversiteleri denetleyecek kurumun yönetiminde olan Kaya, kendisini denetliyor!
Denetleyen de denetlenen de aynı kişi…
Ne güzel dünya değil mi?
***
Mesela…
Abdullah Kaya’nın Maliye Bakanlığından beraber çalıştığı Hazine ve Maliye Uzmanı Ahmet Koçyiğit, THK üniversitesine Genel Sekreter olarak atanmak isteniyor. Tartışma yaşanıyor. Halbuki bu kadro, iş kanunu kapsamında belirsiz süreli iş akdi ile sözleşme yapılarak çalıştırılması gereken bir kadro. Halihazırda devlet memuru olarak çalışan birinin getirilmesi yasaya uygun değil. Ama yasayı kim sallar!
Tartışmalar sürerken 26 Haziran 2020 günü sosyal medya hesabından Koçyiğit, THK üniversitesinde çalışmaya başladığını paylaşır. Ancak görevlendirme 29 Haziran’da yazı ile önerilir, 6 Temmuz’da da onaylanır. Yani kahramanımız üniversite resmi olarak atama yapmadan, sosyal medyasında çalışmaya başladığını paylaşabiliyor bile. Rahatlığa bakın!
Yani usulsüz atama yapıyorsun, sonrasında da evrakı usule uyduruyorsun!
***
Söyler misiniz, bu coğrafya bu kadar günahı nasıl kaldırır?
“Hiç bir eleştiri kabul edilmez” levhası asılı boynunuzda! Tam yerinde eleştiri yapılıyor hemen çocuk gibi araya girip “amaaa, sen de şöle yapıyosun” laf kalabalığında boğuntuya getirmek?! Ne o, şimdi? Eleştiriyi yok etmiş mi oldun?! Hadi ordan!
Bunun sebebi çok basit.Ülkeyi 1949’dan beri liyakatsiz kişiler yönettiği için,ülke kurumlarının personelleri için görev tanımlamaları,göreve atanacak kişilerin eğitim ve formasyonları,aranacak tecrübe kriterleri ve yerelleşmiş personel ile çalışma kuralları standartlaştırılmamış olması.
Amerikada belediye başkanları sivillerden seçilebilir her türlü vaadde bulunabilir,ama Belediye’nin uzman personeli o bölgenin yerel insanlarındandır ve atanmaları çok sıkı kurallara bağlı olduğu için otoritedirler ve Başkan vaatlerini bu otoriteler onaylamadığı takdirde asla gerçekleştiremez.Bu otorite siyaset üstüdür.Devlet otoritesi ile entegredir ve sadece yerel planlamada ve uygulamadaki insan ve çevrenin korunmasını önde tutarlar.Öyle dayımın oğlu amcamın oğlu değil diploma tecrübe kriteri vardır.Başka bir şehirden bir belediyeye ancak geçici görevle ve 1 amaca hizmet etmek için atanabilinir.
Antidepresan kullanmaya başladım artık, ülkemin hızla Pakistan/Afganista’a dönüşmesine dayanamıyorum. Çok acı.
Yaradan akıl vermiş, ve evrimin şu aşamasında bu ve bunun gibi bir sürü insan evladı hala “dinsiz devlet” diye kızıyor. Ey yarım akıllı insan evladı;
Yaradan bile kulların arasına girmeyeceğini bildirmişken, yeryüzünde dini olan bir devlette yaradan adına kim nasıl hüküm verecek, nasıl karar alacak? Senin dininin mucizesi barış için bir devlete değil bizzat insanoğlunun aklına, yüreğine, vicdanına gönderilmiş olması değil mi ey yarım akıllı! Şu kıyamet var ya, senin gibiler yüzünden kopacak!
keske oyle olsa, ancak sorun su ki, bagimsizi birak, ortada turk yargisi da yok, savica yok, hakim de yok. daha bugun 130 bin liralik ziynet esyasi calan kadini adli kontrol ile saldilar. akepe gider bu mutedeyyin millet bir sonraki varyasyona oy vermeye devam eder. capsiz burokratlarimiz da onlara yanasir. Bu millet artik Turk milleti degil, emevi artik soysuzlar.
sen de son iki seneyi guzel belirtmissin de, son 19 yildir iktidardan soz etmemissin. Hic utanmaniz yok. Harami gibi cokmusler kuruma, yuzbinlerce lira maaslar, dangalak feto universitesi. Oradan da rusvetler, primler kimbilir neler. Sen 95 sene oncesinden trolluk yapiyorsun. Bir de isim sokmus araya, lale, o pislik elemanin ve oglunun tarihi 2014, senin pak partinin ve devsirmesi fetonun yillari yine. Bu dunya sizin gibi harami gormedi.
Bu coğrafya bu kadar günahkar ve zalime oy verenleri ne yapsın?
Yazdıklarınız kısa ve öz durumu çok net açıklıyor. Gerçek budur..!!!
genel merkezi unuttunuz mu,,,
Cesaretinizden dolayı Sizi ve Ekibinizi tebrik ederim Erdem Abi.takipteyiz.
Son iki seneyi güzel özetlemişsiniz de ilk 95 seneyi de bir özetleseniz keşke. Ve hele de kayyumun önünü açan emekli general Osman Yıldırım ve oğlu Emre Yıldırım dönemini..
Bıktım artık bu rezilliklerden uçarken gölgesi bu iktidardan yana düşen kuşun kanadını s
Afganistan da olabilecek şeyler bunlar.
Emeviler Türkiye Cumhuriyetini yıkmaya yemin etmişler. AKP bir parti değildir. Çıkar amaçlı bir suç örgütüdür. Yönetimi kaybettikleri anda da akp diye bir parti ortada kalmayacaktır. Son 20 yılda akp de görev almış herkesin ve onların yakınlarının, bu 20 yılda malvarlıklarındaki artışlar, bağımsız Türk yargısınca incelenmeli ve hukuksuz edindikleri tüm malvarlıklarına el konup TC hazinesine aktarılmalıdır.
Dinsiz devlet, ha! Şaka mısınız arkadaşım siz! Hiç öyle beyefendi beyefendi konuşamayacağım; taraflar belli, ilk yumruğu sıkan da sizin gibiler oldunuz, e biz de kavgadan kaçacak değiliz! Bugüne kadar dünyaya egemen anlayışlar hep din temelli olmuştur, ama şimdi fatura bilimum inançsız anlayışlara çıkmalı, öyle mi! Bu ne garip iştir. Bi de doğayı, kamu vicdanını düşünüyor gibi göstermiyorlar mı kendilerini, gülmekten ölüyorum. Yahu bu anlayışlar etrafında doğaya ve insana yapılanlar apaçık ortadayken hangi yüzle çıkıp böyle üstten üstten konuşabiliyorsunuz! Hadi tarih bilmezsin, bari kendi dününü şimdiden unutmamış olsaydın. Bazıları gerçekten bu topraklarda Nietzsche’nin Deccalı’nı hak ediyor. Mesih bekleye dursun birileri, deccal kapılarında bitecek. Kadim olduğu iddia edilen ama alabildiğine kokuşmuş olan bazı anlayışlardan nefret dahi etmemin sebebi, cahillere üstten üstten konuşma cesareti vermeleridir. Devletin dini olamaz, bunu kim iddia ediyorsa ahlaksızdır!
Bu yolsuzluklari, rüşveti, pislikleri yapan ve yol açan (veren) insanların çoğunluğu x kuşağı denen kuşaktır, bizim ana babalarimizdir…cahillikleri ve bencillikleri yüzünden evlatlarını da bu yola sürüklemektedir…su siyasilerin yöneticilerin doğum yıllarını inceleyin, hep 1970 öncesi doğanlar ..bu tesadüf olamaz..bu bir tez konusudur..ne yaşamışlar ki habire hem hırsız hem güçlü hem mağdur oluyorlar..yazık biz Y kuşağı ezildik durduk hayatımız mücadele ile geçti, lakin esas üzüldüğüm evlatlarımıza çok kötü durumda bir ülke birakiyoruz
Bu kadar dusmanlik altinda, Millet gercek gazeteci yetistirmeye devam ediyor, ne mutlu…
Bu ülke görmediğini son yırmi yılda gördü.
nasıl dinsiz anlamadım son 20 yıdır camıler dolup tasıyor sakallı şalvarlı erkekler cırıt atıyor. karacarsaf turban gırla. son yırmı yılda dao saydıgın seyler had safhada neden acaba?
Bu coğrafya bu dinsiz devleti kaldırıyor da bu anlattıklarınız mi zorunuza gitti.kisi kadına ormanda tecavüz eder,katil olur cesedi ormana atar.insaat yapar molozu ormana atar.icki içer şişeyi ormana atar.mangal yapar çöpünü ormana atar.ulkede bunların yanında faizi,zinayı,uyuşturucuyu,adam kayirmayi,yolsuzluğu,dinsizligi…. ohooooo daha sayayım mı bu coğrafya neleri kaldırıyor
Aynen, bu rezillikleri yorumlayacak kelime bulamıyorum.
“Söyler misiniz, bu coğrafya bu kadar günahı nasıl kaldırır?” Bu soruya bu çoğrafya için cevap vermeye inanın korkuyorum; ama olacağı varsa olur diyerek örtülü bi cevap vermiş olayım! Anlayan arkadaşlarım illaki olacaktır.
Ne yorum yapacağımı bilemiyorum, sözün bittiği yer,