Gel vatandaş gel, ‘Kasabanın Şerifi’ vatandaşlık dağıtıyor!

ERDEM ATAY yazdı…

Şimdi size bir ilan göstereceğim…

Bir ev ilanı…

Trabzon’un Beşikdüzü ilçesinde Adacık Mahallesinde bir ev için ilana çıkılıyor.

İlana çıkılış tarihi 5 Mayıs 2022.

İlan dün itibariyle kalktı ki muhtemelen ev satıldı.

240 metrekarelik 5+1 lüks sıfır daire 1 milyon 750 bin TL’ye satışa çıkmış. Kaça satıldı bilmiyorum ama bizi bunlar ilgilendirmiyor.

Bizi ilgilendiren bu ilanın başka ayrıntıları.

Ev ilanıyla ilgili açıklamanın ilk cümlesi: “Vatandaşlık için uygundur.”

Yani eğer yurtdışından birileri gelip bu ev için parayı bastığında, ev ahalisinden kim varsa Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olabiliyor.

Diyeceksiniz ki bunun gibi onlarca örnek var.

Hayır bu başka.

Çünkü evi satılığa çıkaran kişi bir siyasetçi.

Adı Orhan Bıçakçıoğlu. 21. Dönem MHP milletvekili.

Sonra o da doğru yolu (!) seçmiş, AKP’ye kaydoluvermiş. 2014 yılında da AKP’den girdiği seçimle Beşikdüzü Belediye Başkanı oluvermiş. Şimdi ise eski bir belediye başkanı.

Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığı için evini satışa çıkaran da işte kendisine ülkücü diyen Sayın Orhan Bıçakçıoğlu.

Acaba isim benzerliği olabilir mi dedim.

Telefonunu bile yazmış ilana… Hemen öğrendim ki, telefon numarası da birebir tutuyor.

Bıçakçıoğlu, bir ara ilçenin reklam panolarına kendisi için ‘Kasabanın Şerifi’ lakabıyla reklamlar astırmıştı.

Temmuz 2017’de de Beşikdüzü halkına, belediye için hizmet alma çabasını şu cümlelerle anlatmıştı:

“Şahsımın herhangi bir olağan üstü bir gücü yok. Benim tek gücüm bu belediye başkanlığında arkama aldığım siyasi iktidardır. Biraz da kendimden gelen kabiliyetim, işte biraz fırıldaklığım, biraz girişkenliğim, biraz üçkâğıtçılığımla gidip para bulmam, para kopartmam, büyükşehirden, Ankara’dan onla, bunla bu Beşikdüzü’ne hizmet aktarabilme yönünde bir şeylerin peşinde koşuyoruz.”

Kasabanın Şerifi, kendisinin bahsettiği kabiliyetleriyle yine yaptı yapacağını ve evini sattı.

‘Şerif’ sayesinde birkaç yabancı transferi de yapmış olduk ülkemize, hayrını görün.

Ha, bu arada söylemeyi unuttum.

İlanın açıklamasında bir de şöyle yazıyordu:

“7 katlı binamda bulunan dairemi satıyorum.”

7 kat da kendisine ait. Diğer 6 daireyi de satabilir. Kendi malı ne diyebiliriz ki!

Bu satışla ülkemize döviz gelmesine vesile oluyor, sağ olsun!

***

TEK FOTOĞRAFTA TÜRKİYE

Gördüğünüz fotoğraf bir karşılama anından…

Yer Erzurum.

22 Mayıs’ta AKP Genel Başkan Yardımcısı Efkan Ala, memleketi Erzurum’a geliyor, akşam vakti Efkan Ala’yı apronda bekleyen ise Erzurum Valisi Okay Memiş.

Gelen bakan değil, cumhurbaşkanı değil…

Gelen sadece bir partinin genel başkan yardımcısı…

Apronda hazır olda bekleyen kişi ise Türkiye Cumhuriyeti’nin şerefli valilik koltuğunda oturan biri…

Karar verin, milletin valisi mi olacaksınız, bir partinin mi?

****

AKP-DAVUTOĞLU ANLAŞMASI

Ahmet Davutoğlu’nun AKP’lilere sürekli, ‘Konuşursam insan içine çıkamazsınız’ sözü var ya!

Aynısı AKP’de de var.

Yıllardır ‘Biz konuşursak Davutoğlu sokağa çıkamaz’ deyip duruyorlar.

Onlardan biri de Abdülkadir Özkan…

Eski Başbakanlık Başdanışmanı…

Ahmet Davutoğlu’nun başdanışmanı olan Etyen Mahçupyan’dan sonra göreve getirilmişti.

Davutoğlu parti kurdu, AKP’nin saldırılarına maruz kalmaya başladı. İşte Haziran 2021’de bir zamanlar Davutoğlu’nun en yakın çalışma arkadaşı olan Abdülkadir Özkan şunları söylemişti:

“7 Haziran seçimlerinin kaybedildiği gece resmi konutta neyi kutladıklarını açıklasınlar? Kutlamayı kime karşı neden yaptıklarını topluma anlatsınlar? O gece Sayın Başbakanın kim için ‘dangalak’ ifadesini kullandığını tek tek anlatsınlar.”

Bu soruları sordu ama cevaplar gelmedi.

Tıpkı Davutoğlu gibi.

Aynı Abdülkadir Özkan yeni bir paylaşım yaptı. Davutoğlu’nun paylaşımını alıntılayan Özkan bu kez de şunları söyledi.

“İlk günden son ana kadar CB Erdoğan’ı ‘oyun dışı bırakmak’ için kimlerle iş tuttuğunuzu dürüstçe açıklasanız ya topluma! Erdoğan’ı pasifize etmek için CHP ile pazarlık yapmaya sizi teşvik edenleri de anlatsanız ya milette! Siyasi ahlaktan bahsetmek için önce ahlaklı olmak lazım!”

O zaman sorarlar adama…

Sizde siyasi ahlak yok mu? Siz açıklayın, neyi bekliyorsunuz?

Davutoğlu’nun da başka diğer AKP’lilerin de sürekli bir şeyleri ‘sorup sorup açıklamama’ gibi bir stratejileri var.

Aslında strateji net!

Hepiniz birbirinizin sırlarını bal gibi biliyorsunuz. Günahlarda da ortaksınız. Günahlarda ve suçlarda ortak olanlar birbirlerinin açıklarını ifşa etmezler. Siz de tam olarak öylesiniz, derdiniz millet değil, makamınız ve doymak bilmeyen benliğiniz.

***

HAVELSAN’A ‘SAKINCALI’ ÜYE

Türkiye’nin en önemli savunma sanayi kuruluşlarından HAVELSAN’ın yeni yönetim kurulu geçen gün belli oldu. Yönetim Kurulu Başkanı Hacı Ali Mantar, Yönetim Kurulu Başkan Vekili Sedat Karaş olurken, HAVELSAN’ın yönetim kuruluna ise Yüksel Aksöz, Bilal Durdalı ve Mehmet Akif Nacar seçildi.

Hayırlı olsun.

Biz burada bir isim üzerinde duracağız: Bilal Durdalı.

Kendisi aslen Milli Savunma Bakanlığı Personel Genel Müdürü.

Türk Silahlı Kuvvetleri’nin şekillendirilmesinden sorumlu.

Öğrendiğime göre, askeri sanayi konusunda pek bir bilgisi yok. Ama HAVELSAN’ın yönetimine girmiş.

‘Herkes en az iki maaş, üç maaş alıyor, bizlere neden yok’ diyen bürokratlar var biliyoruz. Durdalı onlardan değildir. Ama artık en azından bildiğimiz çift maaş alacak. Güle güle harcasın.

Ama sorun sadece bu değil.

Sorun şu ki…

Söz konusu Bilal Durdalı’nın ismi ‘sakıncalı’ olarak biliniyor.

Necmettin Erbakan’ın Başbakanlığını yaptığı Refahyol Hükümeti döneminde ‘uzman yardımcısı’ olarak Başbakanlık’a alınan Durdalı hakkında o dönemde istihbaratın ‘sakıncalı’ diye Başbakanlık’a bilgi verdiği ileri sürülmüştü.

Bu iktidardan sonra eski Başbakanlık Personel ve Prensipler Genel Müdürü Özgün Ökmen, görev yaptığı sıralarda bir açıklama yapmış, Refah Partisi ve DYP’nin ortaklığında kurulan hükümetin Başbakanlık’a uzman yardımcılığı kadrolarını Hizbullahçı ve Milli Gençlik Vakfı kadrolarıyla doldurduğunu söylemişti.

Ökmen, MİT ve Emniyet’in Hizbullah ve MGV ile bağlantılı oldukları belirlenen 7 uzman yardımcısı hakkında Başbakanlığa rapor yazdığını, bunun dikkate alınmadığını, ancak devletin her şeyi bildiğini açıklamıştı.

Bu kişilerin Cumhuriyet karşıtı açıklamalar yaptıklarını, laikliğe karşı hareketleri olduğunu söyleyen Ökmen, adı geçen 7 kişinin birileri tarafından ‘uzmanlık’ zırhıyla makamlarda olduğunu belirtmişti.

İşte onlardan biri Bilal Durdalı’ydı.

2015’te Başbakanlık Güvenlik İşleri Genel Müdürlüğü’nün başına getirilen Durdalı o dönemlerden yapılan basın sansürlerinin de arkasında olan kişi olarak biliniyor.

Benim öğrendiğim ise TSK’da çokça Atatürkçü subayın canını yaktığı…

MİT’in ‘sakıncalı’ raporu verdiği kişinin Atatürkçüleri ‘sakıncalı’ görmesi şaşırtmıyor.

Nice Atatürkçü gençlerin sırf Atatürkçü diye ‘sakıncalı’ görünüp göreve alınmadığı HAVELSAN yönetimi yeni dönemde içlerinde kaç ‘sakıncalı’nın daha canını yakacak göreceğiz.