Türkiye’de siyasilerin parti değiştirmeleri ülke siyasetinin gerçeklerinden biridir.
Muhalefet partilerinden İktidar kanadına transfer olanlara muhalefet medyası ve çevrelerinde ‘Hain’ damgası vurulur. Sosyal medyada da bir linç dalgası başlatılır.
İktidardan muhalefet partilerine geçiş yapanlar ise ‘Demokrasi kahramanı’ ilan edilir.
Sosyal medyadaki övgülerin sonu gelmez.
Aynı durum İktidar kanadı için de geçerlidir.
Orada da muhalefetten kendilerine transfer olanlara ya da karşı tarafa gidenlere ‘Hain’, ‘Kahraman’ muamelesi yapılır.
Sorarsanız siyasilerin transferine herkes karşıdır.
Ama etik olmadığını söyledikleri bu olayların bir daha yaşanmaması için gerekli yasal düzenlemeleri getirmeye kimse yanaşmaz.
Bu da ülke siyasetinin bir başka gerçeğidir.
Lafı uzatmayalım ve bu yazıyı kaleme almama neden olan olaya gelelim.
Kanal B televizyonunda yaklaşık 18 yıldır aralıksız hazırlayıp sunduğum Bekleme Odası programına 2 Aralık 2022 tarihinde Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı Doç. Dr. Lütfü Savaş konuk oldu.
Suriyeli sığınmacıların sürekli artan nüfusunun etkilerini konuştuğumuz programda, Savaş’a ‘Hatay elden gidiyor’ söylemini sordum.
Açıklamalarını, belediyeciliğini yakından takip ettiğim Lütfü Savaş, sorularıma açık yüreklilikle yanıtlar verdi.
İstanbul ve Ankara başta olmak üzere muhalefetin kazandığı birçok kentin belediye meclisindeki çoğunluğun Cumhur İttifakının elinde bulunduğu gerçeği Hatay için de geçerli.
Buna rağmen Lütfü Başkan kurduğu insani ilişkiler sayesinde işlerin yürümesini sağlayan bir kişiliğe sahip.
Lütfü Bey, kibrinden yanına yaklaşamayacağınız bazı ‘inşaatçı’ belediye başkanlarına ve belediye meclis üyelerine benzemez.
Halkla çok samimi ilişkiler inşa etmiş bir hekim olarak Lütfü Başkan, ağzından çıkan her kelimeyi ölçüp biçiyor, kimseyi kırmamaya özen gösteriyor.
Örneğin, program sırasında ve dışındaki özel konuşmalarımızda Suriyeli sığınmacılar için tek bir küçültücü laf etmediği gibi sürekli ‘Suriyeli kardeşlerimiz’ ifadesini kullandı.
Ülkücü kökenini hiç saklamayan Savaş, Hatay Belediye Başkanlığı’na ilk olarak AK Parti’den seçilmişti.
Daha sonra CHP’ye katılan Lütfü Savaş, bu partiden Büyükşehir kurucu Belediye Başkanı olarak seçildi.
Halen üçüncü belediye başkanlığı dönemini yaşayan Savaş’a bazı duyumlarım üzerinden sorular yönelttim.
Öncelikle 2021’de de gündem geldiğini hatırlatarak, Cumhurbaşkanı adayı olacak mısınız?” diye sordum.
“Gürbüz Bey, aday belirleme 6’lı Masa’nın işi. Burada Genel Başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu’nun adı öne çıkıyor. Eğer Sayın Kılıçdaroğlu aday olmazsa elbette ben de düşünürüm. Cumhurbaşkanlığı adaylığı için ismimin geçmesi benim için bir onur. Bu reddedilebilecek bir makam değil” yanıtını aldım.
Lütfü Savaş’ın bir süredir medyayı çok iyi kullandığını ve davet edildiği tüm programlara, yayınlara katıldığını dikkate alırsak, bunun adaylığa hazırlık çalışması olduğunu söyleyebiliriz.
Sayın Başkan adınız Cumhurbaşkanlığı seçimi sonrasında CHP Genel Başkanlığı için de konuşuluyor. Böyle bir niyetiniz var mı?
Lütfü Savaş bu soruya çok kısa ve net bir yanıt veriyor:
“Gürbüz Bey bu kesinlikle düşünmeyeceğim bir şey. Bana çok ama çok uzak. O işler çok karışık.”
En çarpıcı soruyu ise Lütfü beyin ekim ayındaki “AKP üst yönetiminden geldiler, ‘Bize katıl Hatay’ı tümüyle sana teslim edelim’ dediler” açıklamasını hatırlatarak yöneltiyorum.
CHP’den ayrılıp AK Parti’ye döneceğinizi ciddi ciddi dile getirenler var. AK Parti’ye geçecek misiniz?
“Gürbüz Bey, CHP ile Millet İttifakı içinde daha iyi bir Türkiye için çalışıyoruz. İktidarın hatalarını gören ve ülkenin geleceğini kurtarma düşüncesinde olan bir anlayışla hareket ediyoruz. Yerimiz belli ve AK Parti’ye geçme gibi bir derdim yok.”
Siyasette özellikle bulunduğunuz konum, üyesi olduğunuz partinin içindeki dengeler ve çekişmeler, sorulara net yanıtlar vermenize engeldir.
Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı Lütfü Savaş’ın durumu tam da bu.
Siyasete ilgi duyanlara önerim, Lütfü Savaş’ı izlemeye devam etmeleridir.
Benim yanıtlarından edindiğim izlenim, Lütfü Savaş’ın önümüzdeki süreçte gündem yaratacak gelişmelere imza atacağı yönündedir.
Ayrıca önümüzdeki süreçte bazı belediye başkanlarının parti değiştireceğine ilişkin ciddi duyumlar aldım.
Söz konusu belediye başkanlarından bazılarıyla yüz yüze konuşma fırsatım oldu.
Ara transfer dönemi başlarsa hiç şaşırmayın.
Bu ne ya? 2018 ve 2019’da gidip CHP’ye oy verdik. Adayları bilsek ne bilmesek ne elimiz mahkum verdik. Zaten sırf AKP’den kaçmak için veriyoruz; ne fark ediyor ki? Adamlar CHPlilerin oylarını alıyorlar sonra topluma karşı hiçbir sorumluluk hissetmeden lap AK partiye geçiyorlar. İPliler de aynını yapıyor. Gerçi bunun da ötesi var. Partiyi komple HDPliler ele geçirdi. Kendileri ayrılıp parti kursa Perinçek kadar oy alamayacak adamlar CHP yönetimine çökmüşler; kendileri de hüsran araştırmadan etmeden aday gösterdikleri insanlar da hüsran…