Şu NATO dedikleri… ‘Üçüncü dünya savaşı çıkmaz sanmayın’

Bugün Almanya’nın Ramstein üssünde 40 ülkenin davet edildiği NATO toplantısı var.

Ukrayna’daki Rusya Harekatı önce kıyıları tuttu, şimdi Donbass’taki Ukrayna ordusunu kuşatmaya aldı.

Rusya kazanıyor.

ABD ve İngiltere başta olmak üzere NATO müttefikleri bundan çok rahatsız.

ABD, Avrupa’daki tüm adamlarını, hatta Rusya ve Ukrayna’daki tüm ekiplerini seferber etti.

Rusya’nın iddiasına göre Ukrayna’da büyük bir sahte bayrak operasyonu hazırlığı var.

Geçen hafta içinde Rusya üç farklı iddiada bulundu.

Hepsinde yer ve koordinat vererek.

Bazı iddialara göre taktik nükleer silah kullanılıp suç Moskova’ya atılacak, diğerlerine göre ise biyolojik veya kimyasal silahlar kullanılacak.

Rusya bunun için CIA ekiplerinin ve İngiliz SAS komandolarının Ukrayna’da olduğunu bildiriyor.

Rusya’ya kaçan bir SBU üyesinin itirafları da gündeme damga vurdu.

Eski Ukrayna istihbarat ajanı olan şahıs, CIA’nin 2014’ten beri teşkilatın orta yerinde olduğunu ve kendilerine eğitim ve para yardımı yaparken operasyonları koordine ettiğini söyledi.

En çok yaptıkları işin de Zelenskiy’nin muhaliflerinin öldürülmesi olduğunu itiraf etti.

Herşey NATO çerçevesinde yürüyor.

NATO ise ABD’nin vesayet örgütü.

Şimdi bu vesayeti Avrupa üzerinde yoğunlaştırıyorlar.

Dedesi Nazi olan Ursula Von Der Leyen tam bu iş için biçilmiş kaftan.

Almanya’daki Yeşiller de Nazileri aratmıyor.

Fransa’da Macron’un başkanlığını da kurtardılar.

Hedef Avrupa’yı Asya’dan kopartmak ve kanatlarının altına almak.

Bunun için de daha çok savaş ve savunma harcaması gerek.

Savaşın yayılması için de her şeyi deniyorlar.

Moldova’da mesela Romen askerlerin Moldova askeri kılığında provokasyonlara hazırlandığı da haber veriliyor.

AB Dış İlişkiler Komiseri Josip Borrell ile ABD’nin neocon Dışişleri Bakanı Anthony Blinken ise Türkiye’yi dışlayacak yeni bir NATO operasyonu peşinde.

Buna göre, yeni kurulacak ABD-AB güvenlik mimarisi AB üyesi ve fakat NATO dışı Kıbrıs Rum Kesimi’ni kapsayacak ama NATO üyesi, AB dışı Türkiye’yi dışlayacak.

İşte bu kadar basit.

Türkiye’de “Aman NATO’dan çıkmayalım veto hakımızı yitiririz, hedef oluruz” diyenler bu yazıyı iyi okumalı.

NATO’dan çıkmadan da yeterince hedefiz zaten.

Suriye’de PKK ordusunu eğitip donatan NATO’nun sahibi ABD.

Yunanistan’da 30 tane üs açan yine Sam Amca.

Doğu Akdeniz’deki Mavi Vatanı’mızı tehdit eden de Amerika ve hempaları.

Sözde Ermeni Soykırımı’nı tanıyan Biden ortada, 15 Temmuz’u İncirlik ve Henry Barkey ile organize eden de Solomon Adaları değildi elbet.

Yani NATO’dan çıksan da, çıkmasan da fark etmiyor.

Adam seni hedefine koymuş.

Avrupa’dan sonra sıra sende.

Gelelim ABD’nin en büyük üslerinden olan Ramstein’deki NATO toplantısına.

Kiev’den Almanya’ya geçecek olan ABD Savunma Bakanı Lloyd “Raytheon” Austin ve yolsuzluklarıyla ünlü NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg başkanlığında “Ukrayna Güvenlik Danışma Grubu” toplantısına başkanlık edecekler.

Gündemlerinde Ukrayna ve çevresindeki savaşı büyütmek ve Austin’in açıkça söylediği gibi “Hedefleri Rusya’yı zayıflatmak”. Evet, aynen bu sözleri kullandı.

Ancak çok tehlikeli bir oyun oynuyorlar.

Kitle İmha Silahları ile sahte bayrak operasyonu yapmak Suriye’deki Ak Miğfer tezgahlarına benzemez.

Rus Dışişleri Sergey Lavrov ne dedi dikkat edin; “Nükleer savaş tehlikesini hafife almayın!”

Rus TV kanalında, NATO’nun Rusya’yla Ukrayna üzerinden bir vekalet savaşı yürüttüğünü söyleyen Lavrov, Batılı ülkelerin Ukrayna’ya silah sevkiyatının çok tehlikeli olduğunu vurguladı.

Çin Dışişleri Bakanlığı da ilginç bir açıklamada bulundu ve “Kimsenin 3. Dünya Savaşı istemediğini belirterek, Ukrayna krizinde tüm taraflara itidal çağrısı” yaptı.

İşlerin kızışacağını biliyordum ama olay giderek bir 3. Dünya Savaşı’na evriliyor.

Gelişmelerin bizi ilgilendiren bir diğer kısmı da Kafkaslar’da yaşanıyor.

Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev’den kritik bir açıklama geldi yeni.

Dedi ki, “Ermenistan Azerbaycan’ın öne sürdüğü barış anlaşmasını imzalamazsa, Azerbaycan bu ülkenin toprak bütünlüğünü tanımayı reddedecek.”

Rus Gazetesi Voennıy Obostrevatel’in yorumuna göre, Türkiye Karabağ’da ikinci bir cephe açmaya hazır olduğunu gayriresmi kanallardan dile getiriyor.

İran da Ermenistan’a saldırı olması halinde Erivan’ın yanında olacağını ima ediyor.

Bu arada Çin ile güvenlik anlaşması yapan (Avustralya kıyılarından 2000 km. ötedeki) Solomon Adaları da ABD’nin hedefinde.

ABD Doğu Asya ve Pasifik İşlerinden Sorumlu Dışişleri Bakan Yardımcısı Daniel Kritenbrink’e göre, Çin’in “orada kalıcı bir askeri üs” kurması halinde Solomon Adaları’na karşı askeri harekat yapabilirlermiş!

Yani ABD ve Batılı müttefikleri için yeme de yanında yat bir fırsat kapısı var.

Ukrayna’ya bir de Kafkaslar eklenirse Raytheon yönetim kurulu üyesi Austin’in keyfine diyecek olmaz.

Şu anda bile trilyonlarca dolarlık silah satış sözleşmesi yaptılar.

Ancak bunun ufak bir mahzuru var.

En iyimser ihtimalle dünyada büyük buhran ve kıtlık ortaya çıkacak.

Daha kötümser olasılık ise Lavrov’un sözünü ettiği nükleer savaş.

Yazıyı Zbigniew Brzezinski ile bitirelim.

Ne de olsa Polonyalı Papa, Polonyalı Sarı sendikacı Walessa ve SSCB’nin Afganistan batağına saplanmasının mucidiydi.

İşte bu Polonya asıllı stratejiste göre “Büyük Satranç Tahtası”nın temel önermesi şöyle:

-Sovyetler Birliği’nin dağılmasıyla birlikte Amerika Birleşik Devletleri tek küresel güçtür.

-Avrupa ve Asya (Avrasya) birlikte en büyük arazi alanı, nüfus ve ekonomiye sahiptir.

-ABD Avrasya’yı kontrol etmeli ve başka bir ülkenin ABD egemenliğine meydan okumasını engellemeli!

E şimdi bu önermeler doğru da olsa, ABD’nin bunları yapacak gücü yok.

Ne donanma, ne de dolar olarak yok.

Gücü yok ama iddiası maşallah arşa değiyor bunak Biden’ın.

İşte bu zafiyet ve gereksiz özgüven, bence nükleer bir dünya savaşı riskini artıran en büyük sebep.