Avatar
İsmet Hergünşen

Denizi denizci anlar

featured

İsmet Hergünşen yazdı…

Türkiye ve Yunanistan arasında deprem sonrası estirilen olumlu havanın geliştirilmesine yönelik yeni bir adım atıldı. 

Denizkurdu tatbikatının iptali plütokrasiye teslim olan Yunanistan Başbakanı Kiryakos Miçotakis için seçim öncesi verilen yüksek değerde bir destektir.

Son yıllarda farklı bir görünüm içerse de dünden bugüne ülkemizin güvenlik politikasını şekillendiren Atatürk’ün “Yurtta Sulh, Cihanda Sulh”  öngörüsü olmuştur.

Ulusal birliğimizin ve uluslararası antlaşmalardan doğan hak ve menfaatlerimizin korunması bir zorunluluktur.

Bu politikanın desteklenmesi için ülkemizin askeri stratejisi caydırıcılık, ilerden savunma ve kollektif güvenlik üzerine kurgulanmıştır.

Ege Denizi coğrafi özellikleriyle Yunanistan’a büyük avantaj sağlarken Türkiye açısından güvenlik risklerini beraberinde getirmektedir.

Cumhuriyet; Türk Deniz Kuvvetleri’nin gelişimine önem vermiş ve bir yarımada coğrafyasına sahip Anadolu’yu olmazsa olmaz önemdeki denizlerle tekrar buluşturmuştur.

“Deniz Kurdu” ve “Mavi Vatan” serisi tatbikatlar sadece Yunanistan’a karşı değil aynı zamanda dümen suyuna giren devletlere karşı bir kararlılık gösterisidir.

Son yıllarda Milli Güç Unsurlarının da dahil edildiği bu tatbikatlar, deniz kültürünün gelişmesine olumlu katkı sağladığı gibi Ege ve Doğu Akdeniz bağlantılı sorunların kamuoyunun ilgisini çeker hale gelmiştir.

Farklı bölgelerde konuşlandırılmış olan donanma unsurlarının sancak varlık göstermesinin yanı sıra TSK’nın harbe hazırlık seviyesinin devlet ricali tarafından yerinde görülmesi açısından da önemlidir.

Envantere yeni dahil edilen harp silah ve araçlarının geniş katılımlı tatbikatlarda denenmesi, planlanan görevlerin daha ötesine ışık tutmaktadır.

Geçtiğimiz günlerde hizmete sokulan TCG Anadolu’nun ilk defa bir tatbikatta yer alacak olması en büyük beklentiydi. 

Gurur verici ve bir o kadar da değerli olan bu platform ülkemiz için önemli bir kazanım olduğu kadar donanmamıza prestij ve güç katacaktır.

Çevre denizlerimizde durumsal farkındalığa kuvvet çarpanı etkisi yaratacağı gibi ülkemizin bölgesel güç aktarım kabiliyetini orta ölçekli küresel güç aktarımına çevirebilecektir.

Barış ve kriz zamanlarında tahliye, sıhhi destek ve barınma faaliyetlerinde de kullanılabilecektir.

Denizle buluştuğu andan itibaren siyasi mülahazalar nedeniyle dost ateşine dahi maruz bırakılan bu gemi, gerekli cevabı kuşkuya yer bırakmayacak şekilde sahada vermek zorundadır. 

Kıbrıs Barış Harekatı sonrasında savunma alanında kendi kendine yeterli bir ülke olmayı hedefleyen ve bu amaçla savunma sanayii alt yapısını geliştirmeye çalışan Türkiye son yıllarda faaliyetlerini yoğunlaştırmıştır.

Ambargo, oyalama ve dayatmalarla yıpratılmaya çalışılan ülkemiz, ulusal savunma sanayi altyapısını bir bütün olarak görmek ve kendi ulusal öz kaynaklarını etkin ve verimli olarak kullanmak zorundadır.

ABD Kongresi ülkemizi zayıf düşürecek bütün olanakları kullanmakta, hasmane tavır içerisinde bulunarak taahhüt ettiği her silah ve platformu belirli koşullara bağlamaktadır.

Avrupa Birliği ve ABD; Türkiye’nin Ege ve Doğu Akdeniz’de ödün hattına çekilmesini istemektedir.

Gelişen durumlar göstermektedir ki, ülkemizin kendi güvenliğini tek başına yeni bir savunma doktrinine bağlaması kaçınılmazdır.

Kilisenin büyük etkisi altında olan Yunanistan siyasetinin Türkiye lehine Ege’de açılım göstermesi, sorunların savaş dışında çözümü zor görülmektedir.

GASA’ları silahlandıran, adalara çöken ve de geçtiğimiz 3-5 sene içerisinde Yunan makamlarının her türlü saldırılarına maruz kalan ülkemizin, gösterdiği çabaların karşılığını alacağını düşünmek iyimser bir yaklaşım olur.

Hele ki; yapılan jest ve dostane davranışların karşılık bulmadığı ikiyüzlü bir dünyada yaşıyorsak.

Son sözse; “Tatbikatlardan sonra politik eyyamcılık da kısıtlanmalıdır.”

Denizi denizci anlar

Abonelik

VeryansınTV'ye destek ol.
Reklamsız haber okumanın keyfini çıkar.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

4 Yorum

  1. 3 Haziran 2023, 23:54

    Goruslerinize 2 husus haricinde katilmamak mümkun degil.
    Savunma sanayii gelismeleri Kibris Baris Harekati sonrasi basladi diyorsunuz. Dogrudur. Her gecen yil ivme de kazandi.
    AK parti hukumeti doneminde de bu gelismeler devam etti. Ancak bu SS gelismeleri sadece AK parti doneminde gerceklestirilmis gibi gosterilmektedir. Bu anlamda buradaki vurgunuz biraz zayif kalmis. Gecmiste yapilanlari unutmayalim.
    TCG Anadolu’nun fayda, mahsurlari tartismaya acik bir konudur. Bu partilerustu milli politika belirlendikten sonra daha iyi anlasilabilecektir. Dunya konjonkturundeki degisimler bu gemi/gemilerin etkisini, ulkeye katkisini degistirebilecektir.

  2. 3 Haziran 2023, 18:34

    Öylesine güçlenmeliyizki hiçbir devlet “ahmaklık etme, ekonomini mahvederim” benzeri bir hakârete bizi tekrar mâruz bırakırsa o ülkeye bedelini ödetelim. İstiklal harbinde ya yok olacaktık yada batıya muhtaç, batıyı efendisi kabul eden, batının dediğini yapmazsa tokadı yiyen, muhteşem târihinden koparılmış, önemsiz, değersiz, batının büyük harplerinden kalma eski demode silahları hîbe edilince kapışan, güçsüz bir devlet olarak yaşayacaktık. Seksen sene tam istedikleri gibi “batının kulu” olarak yaşadık ama nihâyet son yirmi sene zarfında canımızı dişimize takıp “yüce devlet” saygınlığımızı tekrar kazanmak yolunda ciddî ilerlemeler kaydettik. Bugün içinde olduğumuz ikinci İstiklal Savaşı’nı kaybedersek belki yok olmayacağız ama batının fino köpeği rolüne devâm netîcesiyle yüzleşeceğiz. Üstelik İkinci İstiklal savaşı çok daha zor çok daha pahallı. Sağlam ekonomi, savunma sanâyii, enerji bağımsızlığı, teknoloji önderliği, ve diğer alanlarda yolumuza devâm etmek zorundayız. Enflasyonmuş, ekmek on liraya çıkmış falan, filan diye ağlamak, zırlamak, lüksümüz yok. Çok çalışıp az yemek ve az uyumak, zorundayız. Batı ile kısa bir müddet daha iyi geçinmek işimizi kolaylaştırır. İsmet Hergünşen Albayımızın dediği gibi “ülkemizin kendi güvenliğini tek başına yeni bir savunma doktrinine bağlaması kaçınılmazdır.” Yunanistan ile bir müddet daha iyi geçinelim, güvenliğimizi kendi başımıza sağladıktan sonra “Avrupanın şımarık çocuğunun gasp ettiği her şeyi birer birer geri alırız.

    • 4 Haziran 2023, 13:03

      Multecileri tuttugun icin bati senden yana zaten. Daha disini gostermedi. 1974 sonrasinda yapilan SS hamlelerini bir kenera koyup biz yaptik dersin birak ayibi gunaha girersin AK partili kardes.
      Son yillarda yapilan silah sanayi gelismeleri ki gayet iyi ve gurur verici ama anlatildigi kadar yerli ve milli degil.Bunu da yaz. Benim AK partili vatandasim tamamen yerli saniyor.
      Turkiye hicbirzaman batinin esiri olmadi. Batiya yaklasti ama esiri olmadi.
      Multecileri neden tutuyorsun. Cok mu zenginiz.
      Bati mutlu.sayende.

  3. 3 Haziran 2023, 10:48

    elinize sağlık hocam

Giriş Yap

VeryansınTV ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!