Muharrem Karanfilci yazdı…
İçinde bulunduğumuz zaman diliminde, özellikle kamu yönetiminde, en büyük sorun liyakat olarak göze çarpmaktadır ki bunun en büyük mağdurlarından birinin de ben olduğumu söyleyebilirim. Bu durum yetişmiş insan kıyımının, en belirgin ve acımasız şekilde yapıldığı, vicdanın pazara çıktığı alandır.
Geçen hafta Kaykay Spor Federasyonu’nda buna örnek haberler yapıldı. Lise mezunu olduğu belirtilen, Armağan Kaplan’ın, Genel Sekreter olarak görev yaptığı anlaşıldı. Biliyorum ki; federasyon içinde en az üniversite mezunu ve yıllarca Gençlik ve Spor Bakanlığı bünyesinde çeşitli görevlerde bulunmuş arkadaşlar da bulunmaktadır. Ama her nedense, daire başkanının eşine bu görev verilmiş. Hayret…
Genel Sekreterlik yapan kişi, her ne kadar bu görevi yapmadığını belirtmiş olsa da gerçeklerin, ortaya çıkmak gibi bir huyu olduğunu unutmuş olmalı. Hayır, neden rahatsız oluyor, inkâr etme gereği duyuyorsunuz. Eğer rahatsız olacaksanız da neden yapıyorsunuz.
Genel Sekreterlik görevi, Gençlik ve Spor Bakanlığı kadroları içinde, en önemli görevlerden biridir. Ya da biriydi, diyelim. Federasyonların tüm sevk ve idare iş ve işlemleri, bu mevki tarafından yürütülürdü. Ona göre de kazançları vardır. Dolgun maaşlıdırlar. Her ne kadar federasyon başkanları, daha ön planda yer alsalar da yapmış oldukları görev fahridir. Şimdilerde maaş aldıkları bile söylenir oldu. Ancak son yıllarda her şeyde olduğu gibi, burada da işin çivisi çıkınca, her şey de değişmiş oldu.
Eskiden, Genel Sekreterler, devlet terbiyesi almış, liyakat ve sınavla bu göreve getirilirdi. Üniversite mezunu, oturmayı, kalkmayı, konuşmayı, çatal kaşık kullanmayı bilen insanlardı. Kurum içinde bir ağırlığı olurdu. Birçok ulusal ve uluslararası organizasyonda, devleti temsil yeteneğine sahip, kişilerden oluşurdu.
Ne mi oldu? Tasfiye edildi. Yetişmiş, onca görevi yapan bu kişiler, emekliliğe zorlandı. Mobing uygulandı ve emekli edildi. Kalmakta ısrarcı olanlara, araştırmacı görevi verildi, kadroları elinden alındı ve kızağa çekildi. Şimdilerde, kurum içinde bir yerlere gidip, imza atıp, bir odanın içinde oturuyorlar.
Hani tasarruf tedbirleri uygulanıyor ya söz de, elinde bu kadar yetişmiş kişiler varken, federasyon başkanları, dışarıdan genel sekreter, getiriyor şimdilerde… Hatta bazı federasyonlarda, bir devletin atadığı, bir de kendilerinin getirdiği, genel sekreterler bile var. Gerekçe ne? Biz devletin görevlendirdiği, genel sekreter ile anlaşamıyoruz. Anlaşamazsınız tabi… Çünkü devletin genel sekreteri; ihaleleri, alım satımları, görevlendirmeleri, usulüne göre yapmak zorunda… Dışarıdan gelen sekreterlerin de nereden geldiğini, kimin adamı olduğunu, tahmin etmek, çok da zor olmamalı…
Aslında buraları tartışmak gerek…
Üniversitelerin, neredeyse tamamında Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu bulunmaktadır. Hemen hemen hepsinde de spor yöneticiliği bölümü var. Her yıl da birçok mezun veriyorlar. Bu çocukların buralarda yetiştirilip, değerlendirilmesi gerekmez mi? Değerlendirmeyecekseniz, ne diye umut dağıtıp, bu bölümleri açıyorsunuz. Elbette bu kadroları, saçma sapan meslek kollarından, eğitimsiz insanlarla doldurursanız, bu bölümlerden mezun olan çocuklar, ortada kalır.
Yani anlayacağınız, durmak yok! Elbirliği ile sistemsel olarak Kaykaya devam…
Tek kelimeyle Devlette çöküşün sporsalı… Kalemine sağlık Muharrem Hocam!
Çok teşekkür ederim kıymetli hocam. Böyle böyle kurumların hafızaları yok ediliyor. Okeye 4. Olamayacak insanlar, görev yapıyor
Evet malesef gerçekler bunlar
Üzülmek içten bile değil
Girdikleri her yerde önce kurum kimliğini ve kurumun onurunu koruyan yöneticileri biçtiler… her yerde…
Kesinlikle katılıyorum. Kurumların hafızasını yok ettiler
Liyakat dediğiniz şey ülkemizde kalmadı ne yazıkki!
Malesef sevgili kardeşim. Keşke bunları yazmak zorunda kalmasam