Avatar
Murat Bölükbaşı

2023’de mutlu olmanın sırları

Murat Bölükbaşı yazdı...

featured

Maslow’un ihtiyaçlar hiyerarşisi teorisi insanın temel ihtiyaçlarını belirleyen yaşamsal önemde bir insan psikolojisi teorisidir. Bu teorinin en baş argümanlarından biri hayal gücüdür. Yaşamsal ihtiyaçlardan doğan konfor hayalinin sınırını gelirimiz belirler. Çalışarak ne kadar çok para kazanırsak isteme ve sahip olma duygularımız o kadar gelişir. Çok para çok hayal gücü demektir. Ülke nüfusunu oluşturan 84 milyon insanın %70’inin hayal gücü, fizyolojik ihtiyaçlarını (nefes alma, yiyecek, su, uyku, ruhsal denge, cinsellik ve tuvalet) bile karşılayamayacak bir gelir düzeyine çekilmiştir. “Bu anlamda emeği geçenleri kutlamak, acaba hiç gelir elde etmeden nasıl yaşayabiliriz teori ve hayalini kurabilmek” adına da, Tayyip Erdoğan’a (AKP) bir dönem daha ülkeyi yönetme şansını vermemiz gerektiğini düşünüyorum (!) Peki, durum bu noktadayken “biz mutluluğu nasıl yakalayacağız” diye merak ediyor olabilirsiniz. Şimdi konuya dair bir “uzman” olarak size mutluluğun sırrını anlatacağım. Burada tartışmayı ihtiyaçlar piramidinin zeminini oluşturan Fizyolojik ihtiyaçlar üzerinden yapacağız. Hadi başlıyoruz!

Nefes alma: Nefes almadan yaşayabilme hayalinin gerçekleşebilme oranının katrilyonda 0,1 bile olmadığı günümüzde maalesef insanın nefes almadan yaşayabilme hayalinin gerçekleşmesi mümkün değil. Bu sebeple nefes almak için bir bedel ödemek ve bir gelire sahip olmak zorunda değilsiniz. Şimdi hep birlikte bedavadan nefes almanın mutluluğu ve hazzını yaşayabiliriz (Hadi yine iyisiniz…)

Yiyecek: 1 kilo kıymanın kilosu 160, bir kilo etin kilosu 190+, bir bütün tavuğun kilosu 51, bir kilo sucuğun kilosu 250, 1 koli yumurta 60, orta kalite bir peynirin kilosu 200, bir kutu domates salçası 60, 1 tane 65 gr çikolata 23, 1 kilo ıspanak 20, 1 kilo patates 15 liraya çıkmış diye feryat eden, bir anda tanımadığı bir insana dönüp; “nedir bu kardeşim! Yaşayamıyoruz, geçinemiyoruz, bize bunu reva görenlerin Allah bin türlü belalarını versin” diye söylenen anormal insanlardan uzak durun! Bu insanlar (Walking Dead) yürüyen ölüdür. Kıymanın kokusuyla peşinize düşebilir, sucuğun kokusuyla kolunuzdan bir et parçası koparabilirler. Oldukça sakin ve insanımsı görünen bu yaratıklar bir kasap reyonu önünde, ya da bir pazar tezgahında gördükleri fiyat etiketiyle tetiklenir ve harekete geçerler. Özellikle dar gelirli ve emeklilerden oluşan bu “hastalıklı insanlardan” korunmanın belli başlı yolları vardır. Tehlikeden korunmanın bir yolu sihirli kısa cümlelerdir. Bu yaşayan ölüler “göster telefonunu, dünya bizi kıskanıyor, Avrupa açlıktan kırılıyor” gibi sözcükleri duyduklarında adeta histeri krizine girerler ve sizden uzaklaşırlar. Bir diğer korunma yolu da ucu sivri kazıktır. Yaşayan ölüler yüksek enflasyon etkisine uyum gösterdikleri için, kazık kalbe çakıldığında ölmezler. Anüs yolu üzerinden yapılan ucu sivri kazık tehdidi de bir süre sonra etkisini kaybettiği için uzun süreli koruyucu bir etkisi olmaz. Bu sebeple mümkün oldukça çarşı, pazar, toplu taşıma araçları gibi kalabalık ortamlarda bulunmamaya özen gösterin. Huzurunuzu ve mutluluğunuzu bozmalarına izin vermeyin(!)

Su: Dünyanın ve canlıların yaşam kaynağı olan suyu eskiden köyde ineklerle aynı yalaktan, evimizde ise ağzımızı dayayarak kana kana çeşmeden içerdik; ama devir değişti. Şimdi, suyu çamaşıra bulaşığa temizliğe ayrı, yemeğe içmeye ayrı kullanıyor ve ödüyoruz. Su içmenin bile artık ekonomik külfet olduğu bir dönemden geçiyoruz, ama bizde çare tükenmez. Yapılan araştırmalara göre bir kişinin ortalama 2,5 litre su tüketmesi gerekiyormuş. Sakın inanmayın! Küllüm yalan. Bu, kesinlikle damacana su lobisi’nin bir oyunu. Basit bir hesap yapalım: Evde 3 kişiyiz; uzmanlara göre günde 7,5 lt su içiyor, 2,5 litrede yemeğe kullanıyoruz. Etti mi size günde 10 litre= 24 tl, ayda 720 tl. “Bu su adamı yaşatmaz öldürür.” Burada, benim kuramım olan az para çok hayal gücü teorisi devreye giriyor. Teorimin adı “ben hep 50 liralık koyuyorum.” Akaryakıt fiyatı bir yıl içinde %200 artarken, bu artıştan asla etkilenmeyen doğan görünümlü şahinin sahibi bu teorimin ilham kaynağıdır. Yani demem o ki; günde 2,5 litre yerine 300 miligram su takviyesiyle bal gibi hayatta kalabilirsiniz. Eğer zorlanırsanız pamuğu nemlendirerek ara ara dudaklarınıza tampon yaparak, beyne kana kana su içiyormuş mesajı gönderip işi kotarabilirsiniz.

Uyku: Yapılan en son çalışmalar yetişkin bir insanın 7-9 saat arasında bir uykuya ihtiyacı olduğunu söylemektedir. Ancak ülkemizde bu aralıkta uyumanın pek mümkün olmadığı da bilinen bir gerçektir. 3500 tl maaş alan ve kirada oturan emekli vatandaş ve 5500 tl asgari ücret alıp kira ödeyen ve iki küçük çocuğunu okutup evini geçindirmeye çalışan vatandaşın gözüne uyku girdiğini düşünmek mümkün mü? Uyuya bilene aşk olsun, düşünebilene yazıklar olsun!

Ruhsal Denge: Hiç kıvırmaya gerek yok! Normal değiliz. Kimimiz az kimimiz çok, ama her birimizde bir dengesizlik var. Bu ülkede 2021 yılında yaklaşık 60 milyon kutu antidepresan satıldı. Bunlar, “ben iyi değilim” deyip doktor desteği alanlar. Bir de, “ben iyiyim benim bir şeyim yok” deyip fünyesi çekilmiş bir şekilde aramızda dolaşanlar…

Cinsellik: Bu, emperyalist bir oyundur. Maslow, insanın temel ihtiyaçları içine cinselliği koyarak büyük oyunun bir parçası olmuştur. Cinsel kelimesini hecelediğimizde ilk hece ne diyor? CİN! Aklımıza ne geliyor? Üç harfliler… Başka? Melih Gökçek… İkinci hece ne diyor? SEL! Ne anlıyoruz? Trilyonlarca yağmur damlası yağıp rahmet oluyor, sel oluyor önüne kattığını alıp götürüyor… Yani demem o ki; cinsellik denilen şey bir Fetö oyunudur, sanaldır, sentetiktir. Biz Türk milleti olarak bu oyunlara gelmeyiz arkadaş! “Cinsellikle ilgili çözemediğim bir sorunum var; illa ki, ben bu sorunuma çözüm bulacağım” diyen varsa, ülkede nefesi çok kuvvetli hocalarımız mevcut; onlara başvursun. Kadın erkek fark etmiyor; kadının göbeğine, erkeğin g….ne hem yazıp, hem üflüyorlar(!)

Boşaltım: Büyük Türk milleti! Yukarıda sözünü ettiğimiz şart ve imkanlarla yediniz içtiniz ve tükettiniz. Metabolizmanız kullanabileceğiniz enerjiyi depoladı. Boşaltım sistemleri de safrayı atmak için görevini yerine getirdi. Sistem safrayı gaz, sıvı ve katı olarak dışarı atmaya hazır. Peki, siz, safrayı atmaya hazır mısınız? Hazırsanız 2023’de mutlu olmanın sırrına erdiniz demektir.

Hanımmm! Sana zahmet benim iki doz cipralex’imi getiriver lütfen! Abidin’le mutluluğun resmini yapacağız birlikte.

 

2023’de mutlu olmanın sırları

Abonelik

VeryansınTV'ye destek ol.
Reklamsız haber okumanın keyfini çıkar.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

VeryansınTV ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!