Avatar
Murat Bölükbaşı

Fenerbahçe şokta

featured

Murat Bölükbaşı yazdı…

Galatasaray’ın ligin güçlü ekiplerinden Adana Demirspor’u zorlanmasına rağmen son dakikalarda attığı gollerle kritik bir virajdan kayıpsız geçmesiyle gözler bugün ki Fenerbahçe Beşiktaş derbi müsabakasına çevrildi. Özellikle Fenerbahçe açısından büyük bir önem kazanan müsabaka öncesinde Fenerbahçe’nin maç eksiğine rağmen 9 puan gibi bir handikap’a sahip olması mutlak bir şekilde Fenerbahçe cephesinde kazanma stresi yaratacaktı. Keza Beşiktaş, şampiyonluk yarışının uzağında kalsa da, bu derbiyi kazanıp önce ikincilik, sonra da şampiyonluk şansını sezon sonuna kadar sıcak tutmaya çalışacaktı.

Sakat olan Lincoln ve Batshuayi’ye Joshua King’in de eklenmesiyle ön tarafta Pedro ve Valencia’yı hemen arkasında Ardayla destekleyen Jesus, kalede Altay’ın önünde savunmayı Serdar, Samet ve Szalai üçlüsüyle kurgulayıp merkezi Mert Hakan ve Arao ikilisine teslim ederek kanatların yükünü Osayi- Samuel ve Ferdi’nin üstüne yıkarak 3-4-1-2 sistemiyle başladı. Beşiktaş Teknik patronu Güneş ise, kalede Mert, dörtlü savunmada Onur, Tayyip, Colley, Masuaku, Savunmanın hemen önünde defansif ön libero konumunda Hadziahmetovic, ortada Ghezzal, Salih, Fernandes, Cenk dörtlüsünün en önünde gol umudu Aboubakar’dan oluşan kadrosuyla 4-1-4-1 dizilişiyle sahada yerini aldı.

Beşiktaş’ın vuruşu, fakat ev sahibi Fenerbahçe’nin baskısıyla başlayan derbide ilk tehlikeli atak Fenerbahçe’den geldi. Ceza sahası içinde topla buluşan Arda’nın vuruşunda top savunmanın müdahalesiyle kornere çıkarken, Beşiktaş savunmasının önemeli ismi Tayyip Talha sakatlanarak oyundan çıkmak zorunda kaldı.

Müsabakanın 10. dakikasından sonra Fenerbahçe’nin ilk baskısını kıran Beşiktaş oyunda dengeyi sağladı.

Fenerbahçe adına en tehlikeli atak 27. dakikada geldi. Hızlı gelişen atakta Arda’nın pasıyla kaleci Mert’le karşı karşıya kalan Valencia’nın vuruşunda Mert, mutlak bir golü önledi. İlk yarıda kanat akınlarını savunmacılara veren jesus bu taktik anlayıştan istediği verimi alamadı.

Arao ve özellikle Mert Hakan’dan istenilen hücum desteğini alamayan Fenerbahçe’de hücum yükü genç yıldızı Arda’nın üstüne bindi. Hep inandığım ve yazılarımda oynaması için ısrar ettiğim Arda Güler bir maestro gibi Fenerbahçe ataklarını organize etti.

Özellikle merkez hücum organizasyonlarında Beşiktaş kalesinde etkili olan Arda’nın 38. dakikada aldığı penaltıyı gole çeviren Valencia Fenerbahçe’yi 1-0 öne geçirdi.

Golden sonra Beşiktaş, Fenerbahçe kalesinde Welinton ve Aboubacar ile iki net gol pozisyonuna girdi; ancak Altay, bu pozisyonlardaki müdahalelerde oldukça başarılıydı. 

 Beşiktaş ikinci yarıya gezzal-Redmond, Hadziahmedovic-Maxim değişikliği ile başladı. Daha bu değişikliğin meyvelerini alamadan bir penaltı pozisyonu sonucunda kalan dakikaları 10 kişi oynamak zorunda kaldı.

Arda, ilk yarıda bir pozisyonda olduğu gibi yine Valencia’yı savunma arkasında topla buluşturdu. Welinton’un müdahalesi penaltıyı getirirken Beşiktaş kalan dakikaları bir kişi eksik oynadı.

Valencia’nın kaçırdığı penaltı Fener’e rehavet, Beşiktaş’a canlılık getirdi.

58 ve 62. dakikada  Redmond-Cenk Tosun iş birliğiyle gerçekleşen hücumlarda 2 gol bulan Beşiktaş, hem tribünleri, hem de rakibini şoka soktu.

İkinci yarının başında oyuna giren Redmond, 75. dakikada Fenerbahçe’nin fişini çeken oyuncu oldu. Orta saha gerisinden aldığı topu 30-35 metre süren ve ceza sahası dışından çektiği şutla Altay’ı avlayan Redmond, Beşiktaş’ı 1-3 öne geçirdi.

Jesus’un yaptığı değişiklikler ve kalan dakikalar Fenerbahçe’ye artı bir değer katmazken, eksik olmasına rağmen ikinci yarı adeta vites değiştiren Beşiktaş, Aboubacar’la dördüncü golü buldu. (1-4)

Uzatmanın son dakikasında irfan Can’ın attığı golün tribünden destek yerine protesto alması bence Fenerbahçe takımı ve yönetimi için sezonun finaliydi. (2-4)

Bu maçın kaybedilmesinde bana göre Jesus’un sistem ve oyuncu tercihleri önemli rol oynadı. Jesus üçlü defans ısrarı sebebiyle ilk yarı sonunda hücumdaki arızayı görmemekte ısrar etmişti. Bana göre stoperlerden birini çıkarıp Rossi, Mert Hakan-İsmail ve Pedro-Emre Mor değişikliğiyle 4-2-3-1 sistemine dönüş yaparak tabelaya yansıyan sonucu Fenerbahçe lehine çevirebilirdi.

Jesus’un üçlü inadı yüzünden yapamadığı taktik hamleyi Redmond ve Maxsim’le yapan Şenol Güneş, eksik kalmasına rağmen maçı 2-4 gibi sansasyonel bir sonuçla koparmayı bildi.

Daha ligin bitmesine 10 maç ve alınabilecek 30 puan var. Futbolda her an herşey olabilir. Lakin Fenerbahçe, saplantılı bir teknik adam liderliğinde bunu başarabilir mi? Ben pek zannetmiyorum.

Son 13 haftada sadece 1 mağlubiyet gören Şenol Güneş’li Beşiktaş, Aboubacar’ın takıma katılmasıyla iyi bir sinerji ve birliktelik yakaladı.

Ancak Galatasaray gözle görülür ciddi bir avans yakalamışken ve takımın başında genç yaşında bir Süper Lig ve bir Türkiye Kupası kaldırmış Okan Buruk gibi deneyimli ve ‘’aç’’ bir teknik direktör varken bu avansı elinin tersiyle iter mi? Hiç sanmıyorum.  

Fenerbahçe şokta

Abonelik

VeryansınTV'ye destek ol.
Reklamsız haber okumanın keyfini çıkar.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

VeryansınTV ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!