Son dokuz maçın yedisini kazanıp ikisinde berabere kalarak, yükselen bir grafikle derbi müsabakasına gelen Beşiktaş, müsabakayı kazandığı takdirde lider Galatasaray’la olan puan farkını maç fazlasıyla 5’e düşürmek ve akabinde önce lig ikinciliği ve ‘’uzak ihtimal’’ şampiyonluk ipini göğüslemek adına muhteşem seyircisinin desteğini de alarak ezeli rakibi Galatasaray’ı Vodafone Park Stadında ağırladı.
Beşiktaş, kalede Mert, savunmada Masauku, Colley, Saiss, Rosier, ikili ön liberoda Salih, Hadziahmetoviç, kanatlarda Cenk, Redmond, ortada Fernandes ve ileri uçta Aboubakar tertibiyle 4/2/3/1 sistemiyle sahada yerini aldı. Zorlu deplasmanda kaybedilecek bir üç puanın ilerleyen haftalarda sıkıntı ve stres yaratacağını çok iyi bilen Okan Buruk, 4/2/3/1 dizilişiyle kalede Muslera, geri dörtlüde Adekugbe, Abdülkerim, Nelsson, Boey, göbekte Oliveira, Torreira, orta üçlüde Kerem, Mertens, Rasicha ve ileride Icardi’li onbiri ile sahada yerini aldı.
Maç Galatasaray’ın vuruşuyla başlarken maçtaki ilk gol de, Icardi’nin vuruşunda Galatasaray adına geldi. İlk 20 dakikada her iki takım adına tek bir tehlikeli atak kayda geçmemişken bu dakikada sağ kanatta topla buluşan Rasicha içeri doğru yerden ortaladı. Ön direk çaprazında ceza sahası içinde ilk kez topla buluşan İcardi bekletmeden mükemmel vurdu. (0-1)
Orta alanda rakibe yakın ve bunaltıcı markaj uygulayarak nefes aldırmayan ve oyun kurdurmayan Galatasaray karşısında ilk tehlikeli gol hamlesi 30. dakikada Cenk’in auta giden tehlikeli kafa vuruşundan geldi. Galatasaray’ın oyun bozan anlayışı karşısında baskılı bir oyun ortaya koyamayan, taktiksel bir oyun formu gösteremeyen ve hücum hattını etkili kullanamayan Beşiktaş bozulan moralleri düzeltecek golü korner atışından buldu. 35. dakikada sol taraftan Masauku’nun ortasına iyi yükselen Saiss’in vuruşu ağlarla buluştu. (1-1)
Bu golden sonra moral bulan Beşiktaş tempoyu daha da artırarak oyunu Galatasaray yarı sahasında oynamaya başladı; ancak kalan dakikalarda sahaya yansıyan istek ve azim her iki takımın sahada sergilediği oyun kalitesine olumlu yansımadı. Galatasaray’ın ilk yarıda yakaladığı tek pozisyonda bulduğu gole karşılık, Beşiktaş’ın duran toptan bulduğu tek gol ilk yarının skorunu belirledi.
İlk yarıda oynanan futbola pratikte değil, teoride müdahale etmeyi uygun gören teknik patronlar ikinci yarıya da ilk yarıda çıkardıkları kadrolarıyla başladı. Oyunun bu bölümünde devre arası dersini Beşiktaş takımının daha iyi çalıştığı bariz bir şekilde görülmeye başlandı. 52, 55’de Aboubakar, 56’da Cenk’le çok tehlikeli olan ve gol sinyali veren Beşiktaş, aradığı golü Hadziahmetoviç’in ayağından buldu. 58. dakikada Oliveira’nın ayağından kaptığı topu Muslera’nın sağından ağlarla buluşturan boşnak oyuncu Beşiktaş’ı öne geçirdi. (2-1)
İlk yarıda Galatasaray’ın yaptığı baskıyı ikinci yarı Beşiktaş takımı yapmaya başlayınca ön oyuncular rakip kalede çok daha tehlikeli olmaya başladı. 62 ve 71. dakikalarda oyuna müdahale eden Okan Buruk tekrar oyunda ve skorda dengeyi kurmak istese de vites değiştiren Beşiktaş takımı buna iyi direndi. Oyunun son bölümü ve uzatma dakikalarında Galatasaray tüm hatlarıyla yüklenirken takım savunmasında açıklar vermeye başladı. 90+3 de kontraya çıkan Beşiktaş Aboubakar’ın ayağından bulduğu ona has şık bir golle maçın skorunu belirledi. (3-1)
Bu sonuçla puan farkı 3’e düşen Galatasaray Fenerbahçe’nin ensesindeki nefesini daha sıcak hissetmeye başladı. Önümüzdeki haftalar ne getirir ne götürür bilinmez ama Beşiktaş’ın aldığı bu galibiyet kalan haftaların heyecan yüklü bir şampiyonluk yarışına sahne olacağının işareti oldu.
