Avatar
Nihat Genç

Çakma ideolojiler

featured

Nihat Genç yazdı…

Kaç zamandır bas bas bağırıyor Atatürkçülüğün bile sahtesini nasıl üretip piyasaya sürdüklerini isim isim bu satırlarda ifşa ediyorum!

İşte önceki yazılarım: tarihimizin en büyük vatan haini Mustafa Sabri’nin soyundan Ekmeleddin’i destekleyen ve sonra Fetö ve PKK ile partilerini dolduran sahte Atatürkçüleri…

Her şeyin çakmasını yapan Çinliler bu sefer ‘elmas’ın dahi sentetiğini yaptılar!

Gerçeğinden ayırt edilemiyor, elmas piyasası karıştı ve tarihin en değerli piyasa edilebilen mücevheri tahtını on-onbeş yıla kalmaz terk edebilir!

Elmas piyasasını elinde tutan Yahudilere Çinlilerin yaptığı Hitler’den az değil yani!

Dünyanın en büyük elmas şirketleri (De Beers) piyasaya sentetik elmas girince ne yapacağını şaşırdı!

Gerçekten doğal elmasla sahte üretilen sentetik elması ayırt etmek mümkün değil ve artık çoktandır piyasa ‘sentetik’ elmasları fiyatlandırmaya başladı!

Doğada üç-beş milyar yılda oluşan hakiki elmaslar için çanlar çoktandır çalıyor!

‘Kültür’ incileri gibi! Biliyorsunuz doğal inciler midye içinde kendiliğinden on yılda oluşuyor ancak mantar üretir gibi midyelerin içine kum koyup beş-altı yılda kültür incisi üretiliyor!

Düşünün en değerli taşların dahi sentetiğini üretmek ya da hormonla büyütmek!

Dünyanın en değerli taşlarının sahtesi de üretilebiliyor ve en yüksek teknolojiyle dahi ayırt edilemiyorsa, çarşı karışır!

Tek taş yüzük, genç sevgililerin aşk ve evlilik ilanı!

İnancın iman’ın sahtesi olabiliyorsa aşk’ın neden olmasın!

Büyük elmas şirketi önce sentetik’i inkar etti ve sonra kabul etmek zorunda kaldı, çünkü, ayırt edilemez sentetiğini kabul etmek bütün doğal elmasları töhmet altında bırakır, sonra, şöyle bir yol buldular, ayırt edecek bir makine yaptık, bu da yalan, dünyanın en büyük sırrı şimdi bu: ayırt edilemiyor!

Ayırt etme işi teknolojiden yine insana güven’e gelip takılıyor, hakikaten güvenebileceğiniz insanlar o elmasların üretim safhalarına bizatihi şahit olup sahte mi sentetik mi olduğuna karar verir, bu kadar!

Evet, bütün doğal elmasları töhmet ve sahte şüphesi altında tutup-tutmamak biz yazarlar için de çok zordur, çünkü kullandığınız genel kavramları herkes üstüne alabilir, bunun da tek çaresi?

Tarih felsefecileri Aydınlanma’yı doğuran asıl şey nedir, der, luthercilerin kalvincilerin Katolik-proteston kavgası mı, yeni deniz yolları mı, keşifler icatlar mı, başta buharlı tren, seri üretim otomatik üretim bandı mı, İngiliz İç Savaşı, Fransız İhtilali, Amerikan Bağımsızlık Beyannamesi mi, kömür madeni ve işçi sınıfı mı, telgraf telefon elektrik ve petrol ve kimyadaki gelişmeler mi? Durun, çok daha başka bir şey söylüyorlar!

Aydınlanmayı ortaya çıkartan bağımsız yazarlar’dır! 18. Yüzyıla kadar sanatçılar yazarlar kilisenin kralın ve soyluların hamiliğinde yazıp çizerdi, oysa, Voltaire, Diderot, Russo vb. yazarlar kimsenin hamiliğini kabul etmeden yazıp çizdiler! Yani proteston luthercilerin Katolik kilisesini eleştirmesi başka bir şeydir bağımsız bir yazar Voltaire’in eleştirmesi daha değerlidir!

Voltaire’in heykeli bu yüzden dikildi!

Sentetik sahte reprodüksüyon çakma ürünler karşısında okuyucunun güvenebileceği tek yer para almamış kimsenin adamı olmamış bağımsız yazardır!

Sentetik ideolojilerin başında mesela istihbarat laboratuvarlarında üretilmiş tarikatlar var en tanınmışı: Fetö gibi, hormonlananları fonlananları yürü ya kulu denilip önü açılanları, vs. var!

Mesela 1960’lı yıllarda geleneksel Müslümanlığımız ve tarikatlar dışında Orta-Doğu’da üretilmiş yabancı istihbaratların oyuncağı elemanı o güne kadar İslam tarihinin tanımadığı bilmediği sahte bir İslamcılık’ı öğrendik! Emperyalizmin tarihi boyunca en kullanışlı proje oldu ve Orta-Doğu’daki bütün coğrafyalar parçalandı doğal liderleri öldürüldü ya da kökünden kopartıldı!

Sol’un bile sahtesini üretebildik, seçim öncesi gördünüz, HDP’den ayrılan üç-beş genç İşçi Partisi kurdu ve HDP’den ayrı liste yapacağını söyleyince, HDP tarafından azarlandı haşlandı ve kulağı çekildi!

Ve ayrı takım kuran bu üç-beş arkadaş süt dökmüş kedi gibi eğilip büküldü anında özür diledi, yani, HDP’nin vesayetinde bir ‘sol’ olabilir mi? Oldu işte!

İnsanlar bir takım kavramlara mensubiyet duyar ve o kavramlar etrafında (solcu, sağcı, Atatürkçü, İslamcı vs.) bir partiye yapıya aidiyet mensubiyet oluşturur! Kullandığı kavramların tarihi hatıraları çağrışımları derindir!

Sıkıntı burada: ‘sahtesini, hormonlusunu, sentetiğini’ gerçek ve doğal olandan nasıl ayırt edeceğiz!

Yapılacak tek şey, olup biteni iyi  izlemek, zamana ve zemine göre değişen kavramları sorgulamak, ki zor zahmetli iştir!

Ki, bizden çok zeki düşünce kurumları-istihbarat laboratuvarları devrede, ve gerçek vatanseverler, cumhuriyetçiler, Atatürkçüler ya da ben Türk’üm ben Müslümanım diyen hakikaten geleneklerine ve vatanına en doğal duygularla-inançla bağlanmış insanların bu sentetikler yüzünden yanlış yola girmemesi aldanmaması mümkün değil!

12 Eylül sonrası dışardan ithal edilen İslamcılık 90’lı yıllarda Türk siyaset sahnesinde laik-şeriat tartışmasıyla damgasını vurdu ve Türk siyasetindeki merkez sağ ve sol partileri kökünden dağıtıp parçaladı imha etti, sildi süpürdü, yetmedi!

Sentetik bu ideolojiler liberaller tarafından kullanışlı bulundu ve Türk Ordusu ve hukukuna operasyonlarla saldırıya geçilip ordusu hukuku akademisi yerle yeksan edildi!

Geniş kitleler yetmez ama evet anayasasında bu operasyonlara aldandı çünkü asilleriyle reprodüksiyonlarını ayırt edecek bağımsız yazarları ya yoktu ya dışlanmışlar ya kriminalize edilip kovulmuşlardı!

Mesela yakın tarihimizde hepimizin ezbere bildiği ve içselleştirdiği Türkçülük ideolojisinin doğal tarihi var, Ziya Gökalpsiz olmaz ve Atatürk’ün Türk Milleti tarifi ortada: ‘Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni kuran Türkiye Halkına Türk Milleti’ denir!

Biz Cumhuriyetçiler herkesi hukuk önünde eşitleyen bu geniş tarife bağlıyız!

Hatta daha ileri gidip, iç cephe kurulurken, yabancı tahakkümü karşısında aynı cephede ülkesini kim savunuyorsa bizim için ırkına dinine bakmadan vatanseverdir, deriz!

Yani düşmana karşı aynı müdafaa hattında yan yana savaşan herkesi kucaklayan bir tanım!

Dikkat edin burada bir kavme boy’a aşirete etnisiteye vurgu yapılmaz, kapsam alanı bu topraklarda yaşayan ‘herkestir’!

90’lı yıllarda kendime sormaya başladım kendine ‘milliyetçi’ ‘vatansever’ diyen insanlar Fetö’nün gazına nasıl geldiler? Masum muydular yoksa harcıalem dikkatsiz kullandıkları ideolojik tanımlar onlara bir oyun mu oynadı?

O yıllarda ‘baskın’ ve gelmekte olan ideoloji ‘İslamcılık’tı ve daha önce takdir edip sevdiğim takip ettiğim bir çok milliyetçi ağbinin ağzında da ‘Türk’üm Müslümanım’ kalıbı vardı, ki, kim itiraz edebilir?

Gerçek ve doğal Türk ve Müslüman inancıyla sentetiğinin ayrımının işte bu yıllarda peşine düştüm!

Kendilerine Türk’üm Müslümanım diyen ağbiler neden Muammer Aksoylar’ın Uğur Mumcular’ın Çetin Emeçler’in Hablemitoğulları’nın Taner Kışlalılar’ın vs. yani bir dizi Kemalist aydının öldürülmesi karşısında sessiz kaldılar!

Ve mesela neden Menzil tarikatına koştular ve neden milliyetçiliği tarikatlaştıran Kurtlar Vadisi’ni (derin devleti) çok sevdiler!

Türk ordusu Fetö operasyonlarıyla ortadan kaldırılırken ve Genelkurmay başkanının ellerine kelepçe vurulurken bu ağbiler neden sessiz ve elleri kolları bağlı kaldılar!

Ve bu ağbilerin başını çektiği partiler sivil kurumlar neden gladyo cinayetlerini dert edinmediler!

Bu faili hala meçhul suikastlerle yıkılan işgal edilen Türk Milleti ve Devleti değil miydi?

Bu ülkenin milli refleks ve heyecanlarını taşıyan herkesin karşı çıkması gerekmez miydi?

Ve geniş milliyetçi kitleler doğal olanla sentetiğini ağbilerinin ağzına bakıp ayırt edip milli reflekslerini harekete geçiremeyince millet ve devlet olarak bu kanlı operasyonların milletçe altında kalıverdik, bugün bu büyük utanç’ın bahsini dahi kimsecikler açamıyor!

İstihbarat laboratuvarlarında üretilmiş bu sentetikleri (sahte İslamcıları sahte milliyetçileri sahte Atatürkçüleri) siz de biliyorsunuz, defalarca isimlerini verip ciyak ciyak bağıran yazılar yazdım!

Şimdi, bu yazıyı kaleme almama sebep?

Aynı ağbilerin ağzında yeni bir sentetik çalışma var, doğalıyla sahtesini yine ayırt etmek zorlaşıyor, bu sefer 90’lı yıllarda Türküz Müslümanız diyen ağbiler bu sefer etikette bir restorasyon yapmış artık ‘Türkçüyüz Atatürkçüyüz’ kalıbını kullanıyor!

Ne kadar masum görünüyor!

Hayırdır? 90’ı yıllarda tarikatlar ve İslamcılar yükselirken ‘Türküz Müslümanız’ kalıbıyla ideolojinizi ve aidiyetinizi belirtiyordunuz şimdi küçük bir restorasyon hamlesi, gitti Türküz Müslümanız, geldi, Türkçüyüz Atatürkçüyüz, hayırdır?

Ve bu ağbilerin dilinde son günlerde bir ‘iç savaş senaryosu’ dönüp duruyor!

Faraziye olarak bir iç savaş senaryosu Suriye sığınmacılar yüzünden gündemde!

Bu kabus hakikaten milletini seven düşünen başta bizleri bütün vatanseverleri dikkatte ve tetikte tutuyor!

Bu senaryo gereği, ancak, kurulacak bir iç cephede uyanık olup kapsamı Anayasa’da olduğu gibi ve Atatürk’ün dediği gibi çok geniş tutmalıyız, iç cephenin kucaklayıcılığı ‘herkesi’ içine almalı!

Tam da burada izlediğim şahit olduğum ağbilerin etrafında adını tam koyamadığım bir takım tuhaflıklar oluyor!

AKP’yle bir Arap Müslümanlığı  yani içinde Türk Milleti vurgusu olmayan bir ümmet, Osmanlı, sığınmacı, Emevi, vs. yaşanırken, kutbun diğer tarafında başka bir mevzilenme, başka gelişmeler oluyor!

Yine sağcı muhafazakar ve merkeze oynayan İyi Parti’nin kuruluşunda eski Türk Tarihi’nden Türkçü simgeler ve semboller ve ilave olarak…

AKP’nin mide bulandırıp tepkisel olarak dinsizleştirdiği bir yeni nesil çok popüler çok revaçta!

Deist, ataeist, pagan, yani bir dine inanmayan bir nesil, sosyal medya fenomenlerine kadar her yerde dolup taşıyor!

Aynı ağbiler, yine Türkçüyüz diyor ama bu sefer peşinden hemen Müslümanız demiyor, bu sefer Tükçüyüz Atatürkçüyüz deyip yeni bir ‘sentez’e çalışıyor, Ateist deist pagan bir Türkçülük!

Biz Cumhuriyetçiyiz isteyen istediğine inanır, başımız gözümüz üste!

Sentetik kutuplaştırma şu mu,  karşı cephe, Arap Müslümanlığıyla ve sığınmacılarla özdeşleşmiş AKP, ve peki, faraziye senaryo gereği kendi milli cepheleri?

Herkesi kucaklayan bölünmez bir bütün Türk Milleti ve vatanseverler ve Cumhuriyetçiler nerede?

Öte yandan Suriyeli sığınmacıların yayınlarına bakıyoruz, onlar da muhatap olarak kendilerine Cumhuriyet’i ve Türk Milleti’ni almıyorlar, kim Türk kim değil  tartışmayı kasıtla ırkçılığa etnisiteye  sokuyorlar, ki bu Arap yayınları da hiç masum değil!

Peki yarın bir gün Tayyip Erdoğan ve şürekası anayasadaki Türk Milleti kavramını değiştirmeye kalkıp bunlar ırkçı bunlar kafatasçı bunlar kabileci dediğinde?

Kapsayıcı bir Türk Milleti tarifini şüphesiz karşılarına alamazlar ancak kapsama alanı daraltılıp etnisiteye indirgenmiş sentetik bir yapıyı pekala çatışma alanına sokabilir!

Doğal ve gerçek ve kuşatıcı vatanseverlik dışlanıp yerine kapsama alanı daraltılmış sentetik bir yapı mı inşa edilmeye başlanmış!

Türk Milleti’nin yediyüzseksenbin km. karede bir bütün olarak demografik varlığını ve hakimiyetini korumak bütün Cumhuriyetçilerin asli görevidir, tetikteyiz!

Ancak senaryosu kurulan çatışma alanında sahte hormonlu sentetik bir üretim görmekteyim!

Kavramların kullanılışı ve dil oyunları ve ideolojik cambazlıklar görmekteyim!

Tıpkı 90’lı yıllarda birileri Fetö operasyonlarının önünü açmak için ‘din ve müslümanlık’ üzerine nasıl bir takım laboratuvar çalışmaları yapıp Türkiye Cumhuriyeti’nin bekasına saldırıya geçmiş ve milli refleksleri kırmış susturmuşsa ve Cumhuriyet’i yıkmak için karşı cepheyi Müslümanlık ve din değerleri üzerinden kurmuşsa…

Gladyo budur, bir zaman milli refleksleri kullanır, bir zaman tarikatları kullanır, ve zamana göre gelişen derin milli endişeleri kullanır ve gladyo her defasında yeni bir ‘cephe’ kurar! Türk ordusunun ve hukuku ve akademisinin ortadan kaldırılmasında ilk safhada sentetik Müslümanlığı kullandılar ve şimdi, ikinci bir safhada mıyız?

Pergelin ana ayağını Cumhuriyet’ten çıkartıp dar kapsamlı ve her yöne çekilebilecek ve tehlikesi anında hissedilmeyen tariflerin yapıların içine girerseniz ancak düşman cepheyi büyütürsünüz. Şöyle, etnisiteye karşı etnisite kurarsanız bugün Kürtçülük denen bölücü harekete dahi meşruiyet vermiş olursunuz, ve, çok haklı olduğumuz sığınmacı sorununda kendimizi hiç hak etmediğimiz kafatasçı kavimci bir tartışmanın içinde buluruz!

Hakiki doğal vatanseverlikle sentetik olanları ayırt edebilmek için paranoya düzeyinde tetikte olmalıyız!

Bu ağbilerin geçmişine arkalarına bağlantılarına istihbarat ve yapılarına bakarak, didik didik etmeliyiz!

Sorun kendinize bir Fetöcü yapı suçüstü yakalandığı kanlı ihtilali sonrası neden dilini değiştirir, ve eski Türk simgeleri ve sembolleriyle yola çıkmaya karar verir, ve bu sentetik ideolojiyi burada şimdi yazmaya hukuken çekindiğim değişik yapılara kadar derinden birbirine bağlar ve bu sentetik üretimle gençlikte karşılık bulur?

Kardeşlerim, Gökalp’la başlayan ve Atatürk’ün tahkim ettiği anamızın ak sütü gibi doğal milli heyecan ve reflekslerimizi tuhaflıkları aşikar laboratuvar ürünü kombinasyonlara-sentetikler’e karşı dikkatli olalım yem etmeyelim.

Yeni çatışma senaryoların içine etnisiteyle zayıflatılıp çekilmeyelim, herkesi kapsamına alan Cumhuriyet ve değerlerinden şaşmayalım!

Milletimizi ve vatanımızı seviyorsak asilleri tanıyacak kadar sarraf olmalıyız!

Milletimizi ve vatanımızı seviyorsak reprodüksiyonları ayırt edecek kadar uyanık olmalıyız!

Milletimizi ve vatanımızı seviyorsak kurnazca inşa edilen istihbarat oyunlarına karşı tetikte olmalıyız ve çok yakın tarihte başımıza gelen felaketlerin izini oyuncularını figüranlarını tanımak zorundayız!

Cumhuriyet, her şeyimizdir!

Kardeşlerim, zamana şartlara zemine siyasi oyunlara dümenlere her dönemin ruhuna karşı oluşan haklı milli tepkiler üzerinden birileri yine çok kullanışlı sentetik elmas üretimine başlamış!

Bu milletin gerçek vatanseverlerini üzmeden kırmadan şimdilik ancak bu kadarını çıtlatabildim, gün geçtikçe, bağımsız hamisiz fonsuz desteksiz bugünlere gelmiş Cumhuriyetçi bir yazar olarak, isimler olaylar gördüklerimiz, daha açık, şüpheniz olmasın, bu sütunda tek tek ifşa edilecek!

İttihatçılıktan bugüne Türk Milleti’ne kültürüne ve bağımsızlığına güç vermiş bu toprağın soylu aydınlarının kutsal emanetine sahip çıkarak, bu kutsal emaneti, Fetö’nün sol liberallerin istihbarat servislerinin kullanışı’na asla fırsat vermeden, nöbetteyiz!

Çakma ideolojiler

Abonelik

VeryansınTV'ye destek ol.
Reklamsız haber okumanın keyfini çıkar.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

11 Yorum

  1. Okurken aklıma Cem Karacanın,Yarım porsiyon aydınlık şarkısı geldi,Lütfen bir dinleyin

  2. Nihat Bey, bu yazınız gerçekleri görmemize çok yardımcı oldu. sizden rıcam, sentetik sahte ideolojilerle gerçeğini ayırd etmemiz konusunda daha çok açıklayıcı bilgiler vermeniz. size çok teşekkürler.

  3. Boşa yazıyorsunuz sayın Genç oyun bitti. Bunları anlayabilecek bir halka şu an Türkiye’de ulaşılamıyor. Elinizi yormayın.

  4. nasyonal sosyalizme kadar sosyalizm ise liberal sol da o kadar soldur! kavram karışıklığı yaratan emperyalistlere karşı uyanık olalım!

  5. Nihat Genç’in anlamadığı bir konu var ve anlamak da istemiyor:
    İslam, bütünüyle Arap kültürü ve Arap dinidir. Türklerin islam’dan çok öncelere dayanan kendi öz ve temiz inançları vardı, Türkler müslüman olduktan sonra, iyi olan herşey bozuldu, yarı yarıya araplaşma başladı ve Arap milliyetçiliği, Türk’ü de Türkçülüğü de dönüştürdü, sonuçta ortaya siyasal islamcı gruplar ve partiler çıktılar, ele geçirdikleri iktidarı vermiyorlar, CHP’nin yanlış stratejileri devam ettikçe de vermeyecek gibiler.
    Artık Türkiye’nin bazı alanlarında açıkça Arapça konuşuluyor!

  6. Yine yazılmayan ve gizli kalması istenen bir hakikati, bir planı, ifşa eden öncü aydınımız değerli yazarımıza teşekkürler.

  7. Bitmiyorlar.

  8. 2 Haziran 2023, 11:33

    Cumhuriyet her şeyimizdir.

  9. 2 Haziran 2023, 11:07

    Sevgili büyüğüm,sindire,sindire özümseyerek okudum.Allah yar ve yardımcın olsun canım abim.

  10. 2 Haziran 2023, 10:05

    Yine mükemmel bir yazı. Cumhuriyetçilerin sayılan sentetik cephelere tamah etmemesi için en kısa zamanda sizin önderliğinizde oluşacak cumhuriyetçi bir hareket – oluşum – parti bekliyoruz. Kandırılmamak için örgütlü olmamız lazım cumhuriyetçiler olarak – çok mühim söylediğim.

  11. 👍👏👏👏👏❤️Aynı cephedeki iyiki varsınız

Giriş Yap

VeryansınTV ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!