Cumhuriyetin nöbetindeyiz

Futbol kuralları da ağırlaşmalı, mesela, penalltı kaçıranlara 5 yıl hapis, mesela boş kaeye gol kaçıranlar, asılmalı!

Mesela, lüzumsuz kırmızı kartla takımını 10 kişi bırakan Türk vatandaşlığından çıkarılmalı!

Hatalı bacak arası gol yiyen kaleci de Kur’an Kursuna gönderilip hafız yapılmalı ya da Deva Partisi’ne üye!

Antrenörler de takımı kötü yönettiğinde (recm) taşlanmalı (bu halen uygulanıyor).

Futbol Federasyonu’na da ceza verilmeli, mesela federasyon başkanına çim sahada tüm gün ‘ot yolma’ cezası verilmeli!

Pasif ve sessiz seyircilere ve sloganlara eşlik etmeyenlere ve marşlarda senkronu tutturamayanlara da ceza verilmeli!

Evet, siyasilere sosyal olarak veremediğimiz cezaların hıncını futboldan çıkartmalı ve rahat edip huzura kavuşmalıyız!

Ancak, şu gerçek, en ağır küfürler, takımını paraya satıp rakip takıma geçenlere söylenmiştir, mesela Çarşı’nın Metin Tümer’e söylediği ‘gitsen ne fark eder kalsan ne fark eder, aldığın dolarlar işte bu kadar’ diye tempo tutup elleriyle ‘.öt’ işareti yaptıkları slogan meşhurdur, youtube’dadır.. Arsenal seyircisinin parayı tercih edip Arsenal’a giden oyuncuları için .ötüne telefon sokulmuş meşhur pankartı bilmeyen yoktur!

Keşke ifade özgürlüğü olsaydı da biz de partilerini davalarını .ötlerine sokan liderlerin karikatürlerini yapabilseydik!

Batıda eş değiştirme ve grup seks kulüpleri var, çoklu yatak, üreme için değil fantezi için. Eş değiştirme kulüplerinin de mutabakat metinleri yani çok ayrıntılı anayasaları var, karşılıklı rızalar garanti altına alınır, mutabakata sadakat şarttır! Yatakta kim kiminle hangi pozisyonda ne yapacak ne kadar sürecek soruları bu mutabakatta belirtiliyor! Hatta sapık teşhircilik röntgenciliğin dahi kulüpleri var, bazıları kendilerini gizlemek istiyor ve mesela eşinin ormanda sevişmesine izin veriyor ve röntgenci izleyiciler kimliklerini açık etmeden gizlice izliyor… Her keseye her mizaca uygun sapık kulüpler, iki kadın bir erkek, iki erkek bir kadın, daha geniş kombinasyonlar, hatta eğlenceli kılmak için cinsel organlarını kırmızıya boyayanlar!

Ki, partilerimiz bu sapık eş değiştirme kulüplerinden daha çok fantazi arayışında, hatta, kendini Fetö gibi gizleyen sapıklarla çok gizli ve özel karşılıklı rızaları var, bilinmedik görünmedik gizli mutabakatlar var, hangisinin eşiyle kim ne kadar herkesin dilinde ancak gözle görülmüyor ama biz seyirciler için de bayağı sapık bir merak! Partilerimiz eş değiştirme kulüplerine döndükçe biz izleyiciler de izleyici olarak kalmıyoruz sapık duygularımızla aynı fantaziye bir şekilde ortak oluyoruz! Fetö’yle elçilerle PKK’yla gladyoyle tarikatlarla her türlü cinsel fantezi yatak oyunları, itiraf edin, olmayan parti var mı?

Ancak her kombini deneye deneye her yatağa gire gire artık girecekleri görecekleri yeni heyecan kalmadı artık öyle hale geldik ki bir siyasi lider çıkıp hepsiyle tek başına yatağa girmek istiyor, diğeri yatağa anayasayı da almak istiyor, diğeri, gladyo ya da Fetö olmadan yatağa asla girmem diyor! Dinsizi vatan haini gladyosü tarikatçısı Allahsızı din kitap bezirganı ve Atatürkçüsü hepsi aynı yatakta, üstelik hepsi kutsallık atfettikleri ‘siyaset’ ve dava ayağına!

Azgın, casus, sapık fetöcülerin partiyi kuşatmasına izin veren ağbiler ve görmezden gelen yazarları eleştirmeyi kimse aklının ucundan hala geçirmiyorsa, bu sapık kulüpler çoktan kurulmuş ve bayağı çok sapık müşteri buluyor demektir!

Mabedi mabed yapan mabede saygıdır, partilerin fikir haysiyeti kalmamış, herkes her sapık fikirle aynı yatakta! Mabed grup seks partisine dönüşmüş! Bir partiyi Fetö diğerini Fetö ve PKK kuşatıp partilerin-mabedin büyüsünün gizeminin saygınlığının ırzına geçip bozmuş! Altı yaşında çocukla evlenen tarikatçının sapıklığı dahi az kalır bunlar milyonlarca gencin fikrini idealini umutlarını yataklarına almış, batılı eş değiştirme kulüplerden fazlaları var, ellerine bir de balta almışlar, gençlerin hem ırzına geçiyor hem de baltayı başlarına indirip beyinlerini dağıtıyor!

Fetö ve PKK’ya bulaşmanın sert rüzgarları ülke vatan bayrak bağımsızlık haysiyet ve insanlık dağlarına karlar yağdırdı ve kimi partileri harabeye kimilerini kerhaneye kimilerini sirke çevirdi!

Bu kendi rızalarıyla gönüllü grup seksten anladığımız içlerinde en ateşli adam Fetö, geleni gideni takla ata ata düzüyor ve hepsi yatakta hala Fetö’yü ya da PKK’yı istiyor!

Çok mu fantastik çok mu heyecanlı oluyor! Hatta ağızlarının suyu akıyor iktidar Fetö’yle onlarca yıl aynı yatakta eğleniyor diğerlerinin ağzının suyu akıyor ve aman Fetö boşta kalmasın hemen yataklarına alıyorlar, PKK da, gladyosü de bir gün olsun kendini dışlanmış bir kenarda kalmış yalnız hissetmiyor!

Vekil maaşının garantisiyle veya gazetedeki hazır köşesiyle hala güvenli bir locadan    kendilerinin inşa edip çalıştırdıkları sapık kulüpleri olup biteni kayıtsızca ve ama şehvetle yüksek bir yerden izliyorlar!

Fetö ve gladyo ve PKK girdiği çıktığı temas kuran herkesi kendine benzetti! İstisnasız hepsi acımasızca öldürtür ve birden hiç birşey olmamış gibi kaldıkları yerden fantazilerle süslü düzüşmeye devam ederler, bunun adı da parti ya da siyaset olur! Millisi cillisi solcusu devrimcisi Atatürkçüsü kalmadı bu işin!

Sodom Gomore ve Gladyo, içiçe ve her yerde, gençlik ateşini siyasi şehvetlerine kurban için her biri mezhebi çok geniş porno seks kulüpler kurmuşlar! Sadece şunu tartışıyorlar, yatakta sen az kaldın hayır sen daha çok kaldın…

Başa çıkmak üstüne gitmek ya da bir kenarda temiz kalmak artık mümkün değil!

Soru sormaktan yakınmaktan feryat figan bağırmaktan yorulduk, bu partileri PKK’nın ele geçirmesine kim izin verdi kim sessiz kaldı, bu milli partileri Fetö’nün ele geçirmesine, elini kolunu sallayarak seks kasetleri patlatmasına kim sessiz kaldı, orduyu hukuku ve partileri dağıtmasına Fetö’nün oyuncağı haline kim getirdi, içeri sızmasına hangi büyük okumuş bilmiş ağbiler ya da güçler, kim izin verdi! Hepsini tek tek tanıyoruz ve adlarını vererek bu sütunlardan yirmi aralıksız yıldır haykırıyoruz! Ama dinleyen yok cinayetler ve kumpaslar ve Fetö ve gladyo aynen kaldığı yerde iktidarı muhalefeti aynı yerlerinde duruyor!

80 öncesi ve sonrası akıl almaz cinayetlere kim emir verdi kim sessiz kaldı, önce Menzil’in sonra Fetö’nün milli partileri ele geçirmesine kim izin verdi ve gladyo içeri nasıl sızdı?

Mafyalaşmaya sessiz kalıp mafyalaşmanın popülaritesinden kimler ekmek yedi, 90’lı yıllarda hangi partileri anahtar teslim ele geçirdiler ve ülkeye nice felaketler yaşattılar!

Şehid olanlar aç kalanlar iş bulamayanlar kim Fetö’yle Menzille partilerini sapık kulüplere çevirenler kim?

Bir tarafta Atatürk deyip Seyit Rıza’yla helalleşenler diğer tarafta Allah-vatan-bayrak deyip Fetö’nün Menzilin fantezilerine/manipülasyonlarına alet olanlar kim?

Şeytan her yere sızdı ve iblis ruhuyla partileri idealleri fikirleri zehirleyip yeniden biçimledi!

Ahlak ve haysiyet ve dava adamı, araki bulasın!

Henüz yirmili yaşlarımda da aynı kirlilik ve cevabı hiç verilmeyen sorular arasında sıkışıp kalmıştım, elli yaşında da bugün de!

Kimi davasını bin daire sahibi İmamoğlu’na kimi Seyit Rıza’ya kimi Fetö’ye kimi gladyo sessizliğine, kişiliğini davasını ülkesini vatanını satan satana, partiler açık bir seks pavyonuna dönüştü, Baykal’ın MHP’nin kasetlerini izleyerek hepimiz sapıklığa ortak olmadık mı?

Tarihte görülmemiş bir kirlilik ve çaresizlik öğreten bir korku tüneline sessiz kala kala girmedik mi?

Ve herkesin elinde cep telefonu sapıklaşan bir merak duygusuyla hala kim kiminle düzüştü izlemeye doyamıyor ve bilmiyorum hangi fantezilerini hangi ihtiyaçlarını gideriyor!

Ve ama bu siyaset değil, Allah vatan bayrak memleket Ya Allah Bismillah Allahüekber ya da Ne Mutlu Türküm Diyene ya da Atatürkçülük hiç değil!

Hala kumpas üstüne kumpas cinayet üstüne cinayet gırla gidiyor!

Herkes kendine yeni bir konum atsın, nerdeyiz, idealler nerede yoksa bitmeyen hayal kırıklıklarının heyecanları da başka bir fantezi türü mü, ah çok acı çektik ne eğlendik, ah, ne umutsuzluğa kapıldık aman ne eğlendik, ohh adamlar ne geçirdi ne eğlendik, gibi. Beşyüz milyon nöronlu sinir taşıyan beynimiz tek nöronlu penise işte bu vekil maaşlı adamlara bağlanmış! Fetö’yü ve gladyoyu o partilere kim soktu hala hesabını soran yok hala tek biri yahu bu adamlarla onlarca yıl beraberdik işte adlarını deşifre ediyorum diyeni hiç yok!

Sorularıma hiç bir zaman cevap alamadım ve suskun ve ama bu kirli karanlık adamlarla düşüp kalkmayı bıraktım ve yetenekleri ve bir mesleği olan bambaşka tür bir adam olacağım diye yola çıkıp tavizsiz eyvallahsız affetmeyen yatışmayan susmayan Nihat Genç oldum!

İşte, konumumu atıyorum, burdayım, toprak bütünlüğümüz, bayrağımız, anayasamız, herkesin hukuk önünde eşitleyen ve bölüştüren kamucu Cumhuriyet’in nöbeti için kimsenin ağzına bakmaya ihtiyacım yok! Fetö’ye gladyoyu karanlığa PKK’ya zerre taviz yok!

Kimseye küfrederek küserek gidecek yerim kaybedecek zamanım da yok!

İkazdan ve uyarmaktan yoruldum!

Bokun püsürüğün bu pisliğin kokusu henüz yirmili yaşlarda kimyasal zehir gibi hepimizin gençliğini imha ediyordu, bir çok arkadaşım gibi ben de oturdum, yakın tarihimizi ve felsefe okudum!

Ve şehri sel fırtına kasırga bok püsürük lağım götürse de dağ başlarında tek başına açan çiçekler tanıdım!

Ve sordum sarı çiçeğe, aklımı başımdan alan akşam kızıllığını!

Kimseye etme şikayet, sorun, kendim!

Vatan sevgisi sorumluluk insanlık sende başlar sende biter!

Ve kendimi buldukça bedenimi dinçleştiren memleketimin benden ve hepimizden saklanan özgür havasını tattıkça bana ders verip beni büyüten ağbileri Fetöcüler ve gladyoyle düzüşürken iş üstünde yakaladım!

Ve şunu telkin ettim kendime!

Vatanın ve Cumhuriyet’in nöbetini tutmak için kimseye ihtiyacım yok, artık nöbetimi, ağbisiz babasız evsiz kimsesiz tek başıma tutacağım!

Bu karanlık ve kirli ve yılışık ve mıymıy ve hep liderlerinin ağzına bakan adamlarla hiç işim olmaz!

Memleket ve hukuk için feriştahını tanımam ve affetmem, bileklerim gücü kadarım, bu kadar!

Ancak bu iç hesaplaşmalar içinde bir kelime var ki aklımı başımdan aldı!

Bu ne büyülü kelime, memleket deyince, içimde durmaksızın bir adam ağlıyor!

Ulan, ne oluyor, memleket deyince neden içinden ağlayan bir adam çıkıyor, o halde, beni ağlatan memleket, o halde, bu kirli fetö ve gladyo oyuncağı ağbilerle işim olmaz, o halde memleket herkesten büyük ve tertemiz, ve on yıllarca ufka ve dağ başlarından şehre bakıp ‘memleket memleket memleket’ diye iç geçirdim! Bu yüzden hıncım ve intikamım çok büyüktür, bakın elli yıla yaklaşıyor yaza yaza bitmiyor ve bitmeyecek!

Memleket memleket dedikçe içimde eyvallahsız mihnetsiz beyni örste çelik gibi dövülmüş bir adam büyüdü!

İçilmesi yutulması susulması mümkün değil kirlilik pislik insanı sapıklık ya da deprasyon hastalıklarına düşürecek kadar kesif ve ağır!

Saatler boyu oturur tavanlara bakar yazamaz konuşamaz olursun ve neden sonra Allah bir gün kapılarını açar, görünmez ve inanılmaz bir güç verir sana, senin gibi yapayalnız volkanlar gibi  arkadaşlar bulur, yorgunluğunu yumuşatır ve tatlı bir sevinç içine düşer!

Pisliği midesi kaldıramamış senin gençliğin gibi ordu kadar çok güpgüzel ve heyecanlı çocuklarla tanıştırır seni!

Kusa kusa küfrede küfrede pisliklerle başedememiş ve zehri içine akıtan sana benzeyen çocuklar elinizden tutuverir!

İçimizi ferahlatan bizi dinlendirecek yükü omuzumuzdan alacak pırıl pırıl çocuklar!

Çaresizliğe meydan okuyan dua etmesini de sabretmesini de küfretmesini de harbiden kavga etmesini de bilen ve pislikten ve yaralarından asla şikayet etmeyen dağ başlarında tek başına açan çiçekler gibi çocuklar!

Genç kardeşlerim, bilmenizi isterim, aynı pisliklerin kan kaybıyla delirdik ve bilmenizi isterim, o genç yaşta yaşanan kahırların bilgeliğiyle sizlerle aynı yaranın kabuklarıyız!

Hudutta kule olup nöbetini birlikte beklediğimiz, taş olup midelerine oturduğumuz, duman olup semalarına karıştırdığımız ve hiçbir bahane ve hastalık kabul etmeyen aynı ateşten memleketin çocuklarıyız!

Biz, bağımsızlık ateşinin, Cumhuriyet’in çocuklarıyız!

Kimseye eyvallahımız yoktur, hukuk karşısında herkes bağımsız ve eşittir!

Aynı Cumhuriyet meşalesini yorulmaksızın birlikte tutup elden ele sokak sokak ve dağ başlarında ve nehir ve deniz kenarlarında taşıdığım arkadaşlarım!

Ve hep kendi çıkarlarına katliamlar işleyen ve her karanlık güçle her türlü kombin altlı üstlü ilişkilere giren ve sadece vekil maaşı almaya yarayan bu siyasi mabedlerle işimiz olmaz, insana hukuka memlekete ve bizlerin pırıl pırıl ideallerine saygısı olmayana, saygımız hiç olmaz!

Genç kardeşlerim, ne zaman pislikten kusacak hale gelseniz, aklınıza, hepimizden büyük ve bağımsız ve hür yaşamış memleketi getirin!

Kirli vahşi sapık suskun ve karanlık insanların size ve davanıza dokunmasına asla izin vermeyin!

Genç kardeşim, memleketinin dağlarına sokaklarına bir daha bakıver, seninle aynı heyecanları yaşayan ve bölüşen ve kendin gibi içi içine sığmayan ve hayal kırıklıklarını artık hiç umursamayan ve Cumhuriyet ve memleket nöbetini birlikte tutup sarılıp kucaklaşacağın gökyüzündeki yıldızlar kadar çok arkadaş bulacaksın!