Avatar
Nihat Genç

Kibirli sömürgeci kafa

featured

Nihat Genç yazdı…

Gözyaşlarımız mürekkep olsa acımızı anlatamaz, korku endişe içindeyiz, böyle felaket günlerinde sığınacağımız tek yer metanetine ve kardeşliğine sığındığımız derin milletimizdir!

Tarihimizin en büyük felaketlerinden birini yaşıyoruz!

Türk Milleti bu denli kilitlenmişlik çaresizlik eli kolu bağlanmışlığı hak etmiyor!

İskenderun Limanı başta olmak üzere bölgeye havadan karadan denizden ve askeri ve sivil ve seferberlik ve organizasyon içinde ulaşmak mümkün!

1999 Gölcük depremi sonrası siyasiler yazarlar akademiler hep birlikte bu felaket tarihimiz için bir milat olacak ve asla tekrar yaşanmayacak diye söz verip yepyeni çok sert deprem yönetmelikleri çıkartmadı mı?

Aynı felaketin yirmi yıl sonra aynı çaresizliğini yaşamayı hak etmiyoruz, felaketler karşısında karınca koyun sürüsü değiliz, vergiler ve bağışlarla oluşturduğumuz kurumlarımız ve artık uzmanlaşmış kurtarma ekiplerimiz ve son derece gelişmiş teknolojimiz var!

1999 depremi olduğunda o günün Kızılay Başkanı Kemal Demir Kızılay’ın paralarıyla Ankara’da çok lüks bir otelde kalıyordu. O gün Leman Dergisi’nde yazıyordum ve manşetten Kemal Demir neredesin diye feryat ettik ve ertesi gün manşetimizi Sabah Gazetesi kullandı ve bu haber Kemal Demir’in istifasına ve sonra güya Kızılay’ın yeniden yapılanmasının önünü açtı!

Değişen bir şey yok, insanlar iktidarlar değişiyor ama ben bilirim kibir küstahlığı ve halkı parya, enayi, kurban yerine koymak hiç değişmedi!

Topraklarımızın zenginliğiyle .ötleri kalkmış bu küstah kafayı tanıyoruz!

Bugünkü Hindistan’a kanmayın, 17. Yüzyılda Hindistan dünya ekonomisinin yüzde yirmiyedisini üretiyordu ve sanayi toplumu öncesi tarım toplumu çağında dünyanın en zengin ülkesiydi! Altın, gümüş, maden, çelik, meşhur Hind Kumaşı, pamuk ve bakır işleme ve kereste ve mobilya ve pirinç, gemicilik vs. ve devasa ormanları ve toprakları olan bir masal ülkesiydi! Ve, İngilizlerin iki yüz elli yıllık yönetiminden sonra Hindistan dünyanın en yoksul ülkesi haline geldi! Bir taraf malikane sofralarında yerken hemen önlerindeki sokakta milyonlar açlıktan ölür hale geliverdi!

İngilizler Hintlilere parya köle muamelesi yapıp okullar açmadı alt yapıya zırnık yatırım yapmadı ve Hintlilerin sanayi toplumuyla tanışmasına asla izin vermedi ve kıtlık ve açlıkla ve felaketler ve yaygın hastalıklarla baş edemeyen dünyanın en sefil zavallı ülkesi haline İngilizler sayesinde geliverdi!

Tarihte eşine benzerine rastlanmayan asırlar süren soygunu başlatan İngilizlerin meşhur Hindistan Kumpanyası şirketiydi. Bu şirket sayesinde İngiltere tarihinin en zengin en muhteşem günlerini yaşadı, bugün filmlerde ve belgesellerde gördüğünüz şatolardaki zenginliklerin hepsi Hindistan’tan çalınmıştır ve İngiltere’nin denizleri ele geçiren gemileri ve altınları ve meşhur borsasının ana kaynağı ikiyüzyıl Hindistan olmuştur!

Dillere destan bir soygun, hatta en değme tarih felsefecileri Batı sanayisinin Hindistan sömürüsü sayesinde geliştiğini ve imparatorluklar kurduğunu istatistiklerle verir, çok merak ediyorsanız işte etraflıca okuyun: Kronik Yayınları’ndan ‘Utanç İmparatorluğu’ kitabını!

Beyaz Amerikalıların Afrika’dan taşıdığı kölelere ve Avrupalı efendilerin Afrika’da yaptığı aşağılama ve ayrımcılığın ve soygunun daniskası İngilizler tarafından Hindistan’da yapılmıştır! Tarlaları soyuldu ruhları soyuldu ve iradeleri ve kimlikleri elinden alındı ve çok sonra okuma yazma fırsatı bulan Hintliler dahi İngiliz hayranı İngiliz kölesi haline getirildi!

İkiyüzelli yıllık sürede İngiltere’den yirmili yaşlarda İngiliz ve İskoç gençler Hindistan’a koştu ve çok kısa sürede gemilerin borsaların şatoların sahipleri ve dünyanın efendileri oluverdi!

Bir arada yaşayan Hindu ve müslümanları ‘kimlik’ siyasetiyle birbirlerine kırdırdılar ve böldüler ve bu dünyanın en zengin ülkesinin bilimde akademide sanayi toplumuyla tanışmasına kendi belediyelerini limanlarını siyasetlerini yönetmesine zırnık imkan vermediler!

İngilizler ‘efendi-sahip-köle’ ülkesi kurdu!

Mancester City’de gelişen kendi kumaşlarına piyasa açabilmek için meşhur Hint kumaşının sonunu getirdiler ve Hintlilerin elinden pamuğu aldılar tarlalarını aldılar ve Hindistan Kumpanyası Hintlilerden Hindistan içinde kendilerine ordu kurdular! Ve Hindistan’ın imkanlarıyla Çin’e karşı afyon savaşları başlatıp Çin’i de Fransa’yla birlikte işgal ettiler!

İkiyüzelli yıllık sömürüden sonra geriye efendi-sahip edebiyatı ve filmleri kaldı! Hintliler uşak İngilizler efendi! İngilizler soylu Hintliler zavallı parya! İngilizler medeni Hintliler ilkel! Ve elden kaçırılmış sanayi çağı!

Sonunda elimizde İslamcı zengin burnu havada orduda ihalede hukukta her yeri sömüren tarikatlar ve İslamcı zenginler dışında ne kaldı?

Hint milliyetçileri şöyle söyler, İngilizler bizim paramız bizim toprağımız bizim zenginliklerimizle bize ikiyüzelli yıl işkence yaptılar, bizim paramızla bizi öldürecek silahları topları zenginliği bizim topraklarımızdan çaldılar!

Bizim vergilerimiz ve bizim paramızla bizi öldürüyorlar!

Türkiye’de gözümüzün önünde büyük bir soygun yağma talan rejimi yaşıyor! Türkiye’nin zenginlikleri nerede? Bir büyük felaket karşısında milletimizin kurumlarını iradesini organizasyonunu göremiyoruz! Teknoloji dünyasının iletişim ve ulaşım imkanlarının hiçbirini göremiyoruz! Türkiye bu kadar sersefil perişan ve zavallı bir ülke mi? Yüzlerce devlet kurumu ve sivil kurumu ve üniversitesi ulaşım ve organizasyonda hiçbir şey bilmeyecek parya sürüsü mü?

Türk milleti bu kadar zavallı mı?

Enkaz altında çığlıkları duyamayacak yardımına koşamayacak kadar çaresiz mi?

Arap milliyetçisi din milliyetçisi İslamcı tarikatlar ve tüccarlar dokunulmaz imtiyazlı bir sınıf olarak ülke zenginliklerine ve siyasette baş köşeye oturdu! İslamcı tarikatlar ve holdingler bu zenginlikleri kendi sanat ve becerileri ve iş zekalarıyla mı kazandı?

Kendi mezhebinden bahçesinden olmayana iş ekmek imkan vermiyor, saraylarda malikanelerde oturuyorlar ve milyonlar iş bulamazken kendileri üç maaş alıyorlar ve devlet ihalelerini sadece yandaşları alıyor ve orduyu ve hukuku ellerinde tutuyorlar!

Hindistan’ı sömüren kibir küstahlık ve biz her şeyi biliriz ve halka parya muamelesi had safhada! En güzel yaylalarımızı ormanlarımızı sahillerimizi hazinelerimizi aralarında üleşen sahipler milletimize karşı efendi sahip aynı dili konuşuyor!

Para ve zenginlik ve siyasi güç ve nankörlük ve hesap sorulmayış ve Türk Milleti’nin kazanımlarına karşı kin ve düşmanlık ve umursamazlık had safhada!

İslamcı bir dokunulmaz sınıf!

İslamcı efendiler holdingler işadamları hocalar yağla balla ihalelerle her birinin malikaneleri ve .ötleri rahat yönetici üst bir sınıf!

Batı sömürüsünün kimlikleştirdiği bu ezik dinci milliyetçi kafanın Batı’dan öğrendiği tek şey efendilerinin lüks ve şatafat ve gösteriş ve şatoları ve kibir ve küstahlığı!

Zonguldak madencileri kendi imkanlarıyla bölgeye koşmak istiyor halkın kendini kurtarmasına dahi uçak izin yol vermiyorlar!

Hala göçük altında hiç ulaşılmamış köyler ve kasabalar ve sayısını bilmediğimiz enkaz binalar altında bir millet feryat ediyor efendiler maval okuyorlar!

Türk Milleti’nin ordusu ve siviliyle anında organize olup enkaza koşacak organizasyon aklı ve teknoloji ve imkanları vardır!

Efendi İslamcı siyasiler takım elbiselerini giymiş ahkam kesiyor hala üst perdeden burunları havada akıl veriyor tek yaptıkları rahmet ve sela okumak!

Bu çalım ve fiyakanız kime?

Türk Milleti çaresiz, köle parya hiç değildir!

Türk Milleti’nin her ferdi onurlu ve bağımsızdır ve efendi kibir küstahlık tanımaz!

Soğukta kara kışta su yok vinç yok erzak yok kurtarma ekibi yok battaniye yok üstlerine yıkılmış beton blokları altında feryatlarını duyan kimse yok!

Depremin üstünde 36 saat geçmiş enkazının başında hala tek bir yetkili yok!

Türk Milleti’ni bu kadar aciz ve zavallı göstermek kimsenin haddi değildir!

Tek kişiden saraydan emir alan Osmanlı’nın aczi sonrası Mondros Mütarekesini yırtıp atan Türkiye Cumhuriyeti’dir!

Hala tek kişi, hala saray, hala efendi, hala halka parya köle tebaa muamelesi! Türk Milleti’nin affetmesi mümkün değildir!

Acımız memleket kadar büyüktür!

Elimiz kolumuz bağlı, sıkılmış dişlerimiz çok şeye alamettir!

Bu felaket günlerinde sığınacağımız tek yer derin milletimizin kardeşliği ve vefasıdır!

Enkaz altında feryatları dert edinmeyen ve feryatlara koşmayan ve koşamayan o üç maaşlı efendilerin bu topraklarda sittin sene siyaset yapamaz!

Efendilik taslayamaz!

Türk Milleti, çaresizliği kader gibi gösteren kendine parya tebaa köle muamelesi yapanlara haddini bildirecektir!

Kibirli sömürgeci kafa

Abonelik

VeryansınTV'ye destek ol.
Reklamsız haber okumanın keyfini çıkar.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

4 Yorum

  1. Hadlerini bilerek giderlerken, aldıkları her şeyi geri aldığımız günlerin de yakın olmasını dilerim.

  2. işte kuvvacı,kemalist tepkisi budur.kıssadan hisse hint meselesi.

  3. Depremin henüz ilk saatleri can kurtaracak kuruluşun sıralı sorumlularından biri haber ajansları mikrofonlarına bilgilendirme yapıyor: “sayın cumhurbaşkanımızın talimatları ile kurtarma çalışmalarına başladık..” kendimi tutamıyorum. Yine mi ulan diyorum. Yine efendi buyuracak köle gereğini yapacak. Türkiye Cumhuriyetini kuran irade ile milletin TOPLUM SÖZLEŞMESİ imzaladığını idrak edemeyen aymazlığa isyan ediyorum. Hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet Milletimize baş sağlığı diliyorum.

  4. 7 Şubat 2023, 21:59

    Nihat Bey, her zamanki gibi, vatanseverlere ses oldu. Allah razı olsun.

Giriş Yap

VeryansınTV ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!