Avatar
Nihat Genç

Soner Yalçın, gazeteci satın alırken…

featured

Nihat Genç yazdı…

Soner Yalçın gazeteci satın alırken suçüstü yakalandı!

Soner Yalçın, İmamoğlu’na basın toplantısında ‘terörist çalıştırıyor musun’ diye soran genç gazeteciye ertesi gün telefon edip maaş ve hangi muhalif kanalda çalışmak istiyorsan diye teklifte bulunuyor ve Ülkühan adlı genç kızımız da bu ahlaksız teklifi ifşa edip, Aydınlık Gazetesi’nden manşetten verip Soner Yalçın’ı rezil ediyorlar!

Oysa aynı basın toplantısında İmamoğlu bir salon dolusu muhalif gazeteciyi önünde diz çöktürüp sıra sıra dizmiş ve hizaya getirilip susturulan onlarca muhalif gazeteciden tek kişi İmamoğlu’na tek bir karşı soru soramamış süt dökmüş kedi gibi oturmuşlardı, ancak…

Yirmili yaşlarda bir genç kız, bu çok sert ve sıkı ‘başkan ve parayla hizaya getirilmiş gazeteciler düzenini’ bozup, İmamoğlu’na suçlama ve iddiaları yinelemiş, ‘terörist çalıştırmaya devam ediyor musunuz’ diye sormuştu, ve olan oldu…

Ertesi gün genç gazeteci ODA TV tarafından transfer için aranıyor ve genç gazeteci kabul etmeyince bu sefer Soner Yalçın tarafından aranıp iş, maaş ve hangi muhalif medyayı uygun görürseniz diye iş teklifi yineleniyor ve genç kız yine kabul etmiyor!

Utanmaz herifler, başarısı ve liyakatı ortada yüzlerce işsiz gazeteci iş beklerken, tanınmamış bir gazeteciye aniden ve hiç beklenmedik bu iş teklifinin masum bir tarafı var mı, düpedüz satış işte…

Herhalde, İmamoğlu, Soner Yalçın’a ‘o soru soran gazeteciyi’ hemen tut, koş, bul, getir, diye emir vermiştir!

Yani İmamoğlu ODA TV’yi satın almamış bir de atıl, yakala, getir, diye elemanlarını eğitmiş!

İnsan merak ediyor, patron (malın sahibi) İmamoğlu’nun başka hangi emirleri var!

Terörist suçlamasına karşı ‘hayır terörist çalıştırmıyorum’ diye bir türlü cevap veremeyen İmamoğlu ertesi gün heyhat ne görelim abdest alıp ihrama girip şeytan taşlamak ve bol bol tavaf görüntüsü vermek için umreye koşuyor!

Soner Yalçın ne zamandan beri ‘gazeteci satın alma’ işine bakıyorsun!

Ve asıl haber, seni uykusuz bırakan satın alamadığın gazetecilerin uzun listesi!

Üstelik yirmili yaşlarda bir genç gazeteciden söz ediyoruz, insan, daha cüsseli fiyakalı yapılı şöhretli şekilli bir gazeteci satın alır!

Ve patronunuz İmamoğlu’nun umre kabe fotoğraflarıyla terörist suçlamasından kurtulması akıl karı mı? Şöyle daha hacimli ve sansasyonel bir şey satın alsaydınız, mesela Umre yerine İmamoğlu bir battaniyeye sarılıp Anıtkabir’de bir gece Atatürk’ün nöbetini tutuyor görüntüsü, daha çok iş yapardı!

Mesela, bakın, gündemde İHA’lar…

Ben olsam, İmamoğlu’na İHA ve SİHA alırdım, milli sanayiden yana görüntü verir acayip şekil yapardı!

Üstelik Kabe’yi tavaf ederken İHA’ları da başının üstünden uçurur, acayip şekil yapardık, yetmez, Babacan ve Davutoğlu’na muhalif basının ve Cumhuriyet ve Sözcü gazetesinin yaptığı gibi ‘melek’ kanatları takar onları da İmamoğlu tavaf ederken İHA’lara eşlik eden melekler gibi Kabe’yi havadan dört döndürür, acayip ses getirirdi!

Mesela, İmamoğlu, iki tane İHA satın alır ve köprü ve tünel giriş çıkışlarına koyardık ve İNSANSIZ GAZETECİLİK ARACI diye sergilerdik!

İnsansız Atatürkçülük!

Ve insansız gladyo! Hablemitoğlu öldürüldü ama İmamoğlu’nun satın aldığı gazetecilerden tek biri, iddianamedeki sanıklardan tek laf etmiyor, acaba neden?

Gladyo üzerine soyut yazıp çizeriz ancak bu tetikçiler ve iş ortakları kimdir yazıp söyleyemeyiz, acaba neden?

Mesela, İnsansız Kültür Anonim Şirketi kurardık, İmamoğlu kültüre sanata destek teşvik veriyor ama kime veriyor kimler yararlanıyor bu teşvikler hangi şanslı gazeteci ve sanatçıların başının üstünde hale oluveriyor!

Mesela, ben olsam, Fetö’ye gazetesini satıp Türk ordusu ve hukukunun parçalanması için manşetler atan ve Türkiye Türklerindir logosunu kaldırtan Hürriyet’in sahipleri ve yayın müdürleriyle, seçim sonrası kurmak için harekete geçip ortaklık kurduğunuz Aydın Doğanlar Ertuğrul Özköklerle kotardığınız, yani, KIZILELMA(?!) projesini açıklardım!

Eski satılmış ve hırsızlarla yepyeni bir ahlaksız insansız medya teknolojisi!

Derken…

İmamoğlu’nun marabaları benden hızlı çıktı, yüz tane yaşlı eski silik işi bitmiş siyasetçi İmamoğlu’na destek için bildiri imza ve toplantı yaptılar!

Cumhuriyet kurumları, ordu, hukuk, Fetö-AKP tarafından yıkılırken yüzlerce eski siyasetçinin gizemli bir organizasyonla yan yana gelebildiğine hiç şahit olmamıştık. Ama İmamoğlu’nu kurtarmak için yana yakıla hemen anında toplanıverdiler! Bu eski siyasilerin destek projesi aklıma Abant Toplantısını düşürdü!

Mesela iki tane daha İHA alır, Abant üstünde gösteri uçuşları yaptırırdık!

Mesela seçim sonrası İHA’ları SİHA’ları bir katigüllüyle Selçuk Bayraktar’ın elinden alıp savunma sanayi şirketi kurmuş yakınlarınızın nüfuzuna geçirir ve şan olsun diye İHA’ları bu sefer Pensilvanya semalarında uçururdum…

Hatta, Abdullah Gül’ün hatırına Gül’ü de ‘melek’ yapar Amerika’ya geçmeden İngiliz saraylarının üstünde şöyle bir zafer turu atardım!

İnsansız teknolojinin sonu yoktur, insansız gazetecilik, insansız yazarlık!

Parayla alınıp satılabilen ahlaksız gazetecilik!

Bugün milli teknolojimiz İHA’ların satış ihraç sorunu da yok, parayı veren alabiliyor!

Parayı verdiler ve başta ODA TV yüzlerce muhalif gazeteciyi satın aldılar ve insansız muhalif medya, Babacan’ın Davutoğlu’nun İmamoğlu’nun .ötündeki pireler gibi dönüp duruyor!

Oysa ODA TV’de tek bir kimse yazmaya korkarken bir avuç yazar milli bir kamp ateşi yaktık ve Fetö’ye ve işgale karşı direndik ve korkmadık ve zırnık geri adım atmadık ve şarkılar ve marşlar söyleyerek istisnasız bütün medyanın susturulduğu o işgal günlerinde ODA TV’yi direnişin kalesi haline getirdik!

Ve on yılda beş kuruş evet beş kuruş para almadan ve sızlanmadan ve şikayet etmeden o kamp ateşi etrafında Anayasa ve ordu ve hukuku katledenlere karşı bu toprakların çocukları olarak hesap sorup Fetö Efendi Hazretlerini diye kutsanan ve yüceltilen donu koklanan köpeği hak ettiği iblis şeytan haline getirdik!

Ve bu kamp ateşinin ve milli direnişin heyecanıyla popülaritesi ve izlenirliği rekorlar rıkan ODA TV’yi olacak şey değil heyhat bir gün kimseye sormadan peşkeş çektiler, bu ne tarifsiz bir hayal kırıklığı tarihlerde görülmemiş bir satış!

Oysa yazarlar kimselerin göremediği satın alamadığı hiçbir radara yakalanmayan parasız kendi semalarında kimseye sormadan kimseden emir almadan uçan uçaklardır!

Oysa yazarlar yağmurun ve rüzgarların ve dalgaların ve vicdanın ve insanlığın dilinden konuşurlar!

Mesela, serin ve romantik bir yağmur için Aydın Doğan ya da İmamoğlu’nun paraları yeter mi?

Mesela, bir kenarda kendi yalnızlığıyla eğlenen dingin bir yazarın kalp huzuru için Aydın Doğan ve İmamoğlu’nun paraları yeter mi?

Mesela, parası olanlar, kelimelerin insanın içine işleyen kalpten kalbe sızan türlü türlü ince ince bin ayrı renkte duyguların anlamlarını parayla satın alabilir mi?

Ahlak ve duygu ve vicdan parayla satın alınabilir mi?

Şahit oldunuz işte, AKP ve Fetö, ahlaksız ve duygusuz ve vicdansız sözde Müslümanları sözde Atatürkçüleri ve envayi tür liberali anında satın alıp ekran ekran gazete gazete depolayıp dolduruverdi!

Halkımız bu zavallılara kısaca ‘şerefsiz’ der biz de ‘.öt olmuşlar’ deriz!

Parayı basıp şehrin iktidarın şöhretin en yüksek tepesine çıkabileceğini sanan zavallılar para için her türlü iftiraya sessizliğe işbirliğine hazır ve nazır robot köpekler haline geliverirler!

Ve sonsuz yıldızlarla dolu göklerin altında insanın içindeki o sonsuz derinlikleri galaksileri varoluş sorularını ve bir yazarın çağıyla eşyayla yalınkılıç tek tabanca hesaplaşmasını parayla satın alabileceklerini sanacak kadar zavallılar!

Onun bunun adamı marabası köpeği elemanı klozeti olabilecek tıynette zavallılar!

Para şehvetiyle ruh dengeleri bozulmuş insanlıktan ahlaktan çıkmış bu zavallıların o büyük satışını gördüğüm gün, hayal kırıklığı içinde şu meşhur fıkrayı anlatmıştım:

Yirmi yıldır Belçika genelevinde çalışan bir hayat kadını, yirmi yıl sonra, bir gece, hiçbir psikolojik sorunu olmadığı halde, bir gece anında intihar ediverir! Arkadaşları niçin intihar ettiğini merak eder ve hayat kadınının ardında bıraktığı not’u okurlar!

Hayat kadını, yirmi yıl sonra, o akşam, arkadaşlarının o işi, parayla yaptığını öğrenmiş!

Soner Yalçın, gazeteci satın alırken…

Abonelik

VeryansınTV'ye destek ol.
Reklamsız haber okumanın keyfini çıkar.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

4 Yorum

  1. Nihat abi vahşi Türkiye’nin en doğru ve en sert kalemi!!!…

  2. Uuuv çok sert. Soner Yalçın’ı camiada harcayabilecek tek bir gazeteci/yazar var. O da bu yazıyı yazmış. Soner, seni Mecidiyeköy günlerinden tanırım. Perinçeğin kanatları altında yavaş yavaş uçmayı öğreniyordun. Cem Ersever kitabını yazdığın yıllardı. Eğer Aydın Doğan’la iş tutuyorsan çok yazık etmişsin kendine.

  3. Yazıyı anlamadım. odaTV’yi eleştiriyor mu, ironi mi yapıyor. Genç’in yazıları bu türden, anlamam için bir kaç kez okumam gerekiyor. O kadar vakit ve istek bende yok maalesef.

Giriş Yap

VeryansınTV ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!