Avatar
Nihat Genç

Tabela

featured

Nihat Genç yazdı…

Dün akşam kendine muhalif diyen kanalları izledim seçimleri kazanabileceklerine inançları HİÇ kalmamış!

Üstelik milletvekili seçiminde, CHP’den, Altı Masa ortakları tamı tamına 80 hediye vekil istiyormuş. Şöyle, parlamentoda grup kurabilmeleri ve kendi seçmenlerini sandığa taşıyabilmeleri(?!) için CHP listesinden garanti kırk ila 80 vekil pazarlığı…

Yani CHP’li seçmenlerin işi gücü yok şimdi de Babacan’a Davutoğlu’na vs. kafadan-piyangodan kırk elli vekil veriyor!

AKP’den kopup gelmişler ve bugüne kadar yüzde biri ve yüzde sıfır buçuğu dahi geçememiş partilere CHP’li seçmenlerden yirmişer vekil ikramiye! Oh ne ala dünya, veren verene!

Üstelik Babacan açıkça Anayasanın o meşhur 66. maddesini (Türk Devletine vatandaşlık bağı olan herkes Türk’tür..) kaldıracaklarını-değiştireceklerini açıkladı!

Yetmedi, Babacan, şu an illegal şekilde izin verilen tarikat ve tekkeleri de açacaklarını söylüyor (tarikatlar-cemaatler sivil toplummuş, yerlerse, ayağına…)

Bu kafayla ‘seçim kazanacaklarmış’, yetmedi, CHP Genel Başkan başdanışmanı ünvanlı Nuşirevan Elçi, PKK taleplerini dillendiriyor ve açıkça ayan beyan ‘özerklik’ talep ediyor, ki, aynı lafları Kılıçdaroğlu daha önce defalarca dile getirmişti.

Bu kafayla seçim kazanacaklar!

Yıllardır bu sütundan bu gizli anlaşmaları bu niyetleri açıkça dile getirdiklerini söylediğimizde yemediğimiz dayak kalmadı, şimdi, mal ortada!

Cumhuriyet’in bağımsızlığına ve toprak bütünlüğüne ve kazanımlarına sahip çıkamayan bir parti ‘dik’ durabilir ‘güven sağlayıp’ başarabilir mi?

Saat saat gün gün işgal günlerinde Atatürk’ün Anadolu’daki yalnızlığı ve imkansızlıklarını hayranlık ve hayretle okuduğumuz için bugün PKK ve Fetö ve elçiliklerle aynı yatağa girmiş bu işbirlikçi hain moloz yığınına ta baştan gardırop Atatürkçüler gibi hiç inanmadık!

Bence CHP altılı masaya yirmişer vekil vereceğine, mesela Uğur Dündar’ı Babacan’a Yılmaz Özdil’i Davutoğlu’na milletvekili adayı olarak versinler, yetenekleri ve kariyerleri ve güvenilirlikleriyle bu partilere tek başına barajı pek tabii geçirebilirler!

Fetö’yle PKK’yla yabancı elçiliklerle aynı yatağa giren siyasiler dik durabilir mi, yatakta dik durulur mu, bu nasıl porno siyaset, işte poster Atatürkçüleri yıllarınızı ve sizi ayakta ……!

Yatakta insan altı olur sekiz olur ama dik olamaz!

Bunca yolsuzluk ve skandal ve yağma ve talandan sonra AKP’nin yüzde 10 dahi alabilmesi mümkün değil derken, ancak, PKK-HDP ve Elçiliklerle kurulmuş bu masa bu kafa olduğu müddetçe sandık sonuçları-tabela hiç değişmez, ve değişmiyor!

Kaç yıldır kendilerine parayla çalışan anket şirketleri bile yalandan-numaradan hileden olsun tabelayı (anket sonuçlarını) değiştirmeye-spekülasyona dahi elleri varmıyor!

Çünkü dürüst ve vatansever ve maharet sahibi insanlar hiç yok, başkaları dikmiş bunlar da altı olmuş, işte tutmayan hesap!

Cumhuriyet’i ve Türk Milleti’ni düzmek için kerhane kapısında sıraya girmişlerin alayıyla aynı yatakta ortaklaşa Türkiye’yi kurtaracak bir ‘takım’ kurmuşlar?!

Eskiden scorbord (scoreboard) değil ‘tabela’ derdik ve stadyumlarda tabelanın yanında bir görevli durur ve gol atıldıkça koşar tabelayı değiştirirdi! Şu basket maçlarında tabela varken scorbord diyenlere de ifrit oluyorum…

Köksal Mesci Trabzon’un yetiştirdiği efsane futbolculardandır, Ganita’dan komşumuzdu, İdmanocağı’nda PTT’de Ankaragücü ve Adanaspor’da oynadı ve defalarca milli oldu ve Türkiye Kupası kaldırdı ve uzun yıllar da teknik direktörlük yaptı! Hem Ankaragücü hem Adanaspor’a altın yıllarını yaşatmış ve bu takımları ligin üst sıralarına taşımıştır!

Şöhreti 70’li yıllardadır, Ahmet Suat Özyazıcı ve Özkan Sümer ve o yılların futbol yorumcuları Köksal Mesci için inanılmaz yetenekleri olan eşsiz bir futbolcu olduğunu söyler, ve bir çoğu çıplak gözle seyrettiğimiz en iyi akıllı en kalite futbolculardandı, der!

Köksal Mesci mahallemizin dünya yakışıklısı ağbisiydi, o yıllarda şöhretinden havasından yanına yaklaşabilmek bizler için çok büyük heyecandı. O yıllarda henüz gündemde Trabzonspor ve şampiyonlukları yoktu ve bütün mahalle-şehir Köksal Mesci hayranıydık!

Trabzonspor’un şampiyon olmasıyla yepyeni efsane futbolcular Köksal Mesci’nin şöhretini gölgede bıraktı ama asla unutulmayan dilden dile hala anlatılan ne çok gerçek hikayeleri var!

Geçen gün, Trabzon’dan Köksal ağbim geldi, hasret gideriyor eski günleri yad ediyor ve kaç gündür eşli batak oynuyor eski günlerden laflıyoruz!

Ceza sahası civarında Köksal ağbinin ayağına top geldiğinde Tabelacı tabelaya doğru koşarmış…

Seyirci, ‘gol’ olmadı, nereye koşuyorsun’ diye tabelacıyla alay edip bağırırmış!

Tabelacı hiç oralı olmaz, Köksal Mesci’nin ayağına top gelmişse kesin goldür, diye, henüz gol olmadan tabelayı değiştirmeye başlarmış ve seyirciler tabelacının bu erkenden seyirtip tabelayı değiştirmesine çok gülermiş!

Bir futbolcu tabelacıyı inandırmışsa!

Bir futbolcu tabelacıya hiç hayal kırıklığı yaşatmamışsa!

Gurur duyulan hatıra ve anı dediğiniz şey, daha ne olsun!

Köksal ağbi, Ankaragücü’nde, 1972/73 sezonunda Türkiye kupası eleme maçında İstanbul’da Fenerbahçe’ye karşı oynamaktadır…

Henüz 20. dakikada Ankaragücü’nden üç futbolcu kırmızı kartla oyundan atılır ve Ankaragücü sekiz kişi kalır, (o atılan futbolcular arasında meşhur yorumcu Erman Toroğlu da vardır ve hakem olmaya da o gün karar verdiğini anlatır), ve… Maç 1-1 iken…

Köksal ağbinin ayağına top gelir ve Fenerlileri elli metre çalımlayarak ünlü kaleci Datçu’nun yanından ikinci golü atar ve Fenerbahçe’yi elerler!

Aradan elli yıl geçti ama 8 kişiyle Ankaragücü’nün Fenerbahçe’yi eleyip kupa dışı bırakması hala neydi ulan o günler diye konuşulur, Ankaragücü efsanesi de tarihe bu kupalarla girer!

Hala gelmiş bana Kılıçdaroğlu Babacan Davutoğlu Altılı Masa seçimi kazanır mı diye soruyorsunuz!

Nihat Genç, Anadolu’nun uzak bir taşra şehrinde, Sotka’dan Faroz’dan mahallemin çocukları kalkmış altı kez Türkiye şampiyonu olmuş ve ben o günleri yaşamış görmüşüm ve bugün kahvede batak oynadığım Köksal ağbi Ankaragücü’yle kupa kaldırmış, 8 kişi oynayıp Feneri ipe dizip yenmiş ve biz o çocukluk günlerinde bu mucizelere şahit olmuşuz!

Bunlar hayal değil gerçek, olmuş, İstanbul’a (iktidara) posta koymuşlar futbolun tabelasını kimliğini hikayelerini yeteneklerini kariyerlerini dilden dile bütün ülkeye kabul ettirmişler!

Henüz 20’li yılların başında Ankara’ya gelip Siteler’de Milliyet Matbaasında Ecevit’in çıkarttığı Arayış dergisinde çalışmışım, Ecevit’in yazılarını Rahşan Ecevit’in elinden alıp, önce dizmiş sonra derginin pikajısını yapmış ve Abdi İpekçe’yle yıllarca çalışmış ve öldürülmeden son yazısını teleksten alıp dizmiş sonra mizanpajını yapmışım ve CHP’nin fırtınalar estirdiği o yıllarda Bedri Koraman’ı tanımış ve Örsan Öymen’e kadar Türkiye’nin en çok konuştuğu yazarlarla aynı oda içinde çalışmışım. ve onlarca mitinge şahit olmuşum…

Sen hala gelmiş bana Babacanmış Davutoğluymuş Kılıçdaroğluymuş çer çöpten zavallı AKP’nin fırlayıp attığı sümükleri maval anlatıyorsun!

Köksal ağbinin futbolculuğuna sekiz yaşında Trabzonspor’un muhteşem şampiyonluklarına 20’li yaşında şahit olmuşum, şimdi sen bana İngilizlerin adamı .ötünü taşıyamayan Babacan’la Suriye’yi lime lime kıyım kıyım parçalamış Davutoğlu’yla ve derin devletin gladyonun İyi Partisi’yle ne anlatıyorsun!

Bu mucizevi yetenekleri ve başarıları görmesek bilmesek tanımasak yaşamasak, şişirilmiş çer çöpten elçiliklerin atadığı boktan adamları bize adam diye kakalayacaklar!

Ve bu ülkede çok uzun bir yazarlığımız oldu sanatından bilimine üniversitesine on binlerce Cumhuriyetçi vatansever üstün yetenekli insanları birebir yüz yüze ve çoğunu eserlerine hayran olup tanıdım, ve şimdi sen gelmiş bana Altılı masada Said Nursi’nin piçine Seyyid Rıza gibi vatan haininden özür dileyene oy vermemi bekliyorsun!

Muhalif gazeteler ve ekranlar seçim öncesi sandık için çok değerli yıllarını işte bir defa daha bu molozların peşine takılarak ve sizleri de haybeye sürükleyerek heba etti!

Köksal ağbiyle bitirelim, o şöhretli yıllarda Köksal ağbi uçakta en ön sırada pencere yanında oturmaktadır, hostes gelir ve Bülent Ecevit bey pencere yanı istiyor, izin verir misiniz, diyor, ve Köksal ağbi, yan koltuğa geçer ve Bülent Ecevit yanına oturur!!

Bülent Ecevit çok ince çok kibar bir insan tam tersine Köksal ağbinin normal konuşma dili çok küfürlü ve argodur!

Bülent Ecevit, Köksal ağbiyi tanımak ister ve halk ne düşünüyor gibisinden siyasi sorular da sorup laflarlar!

Tanışma faslından sonra, Bülent Ecevit, Köksal Mesci’ye ‘peki seçimler ne olacak?’ diye sorar!

Köksal Mesci: (Bu ülkenin en ince en zarif adamına karşı): ‘Bu halktan bir .ikim olmaz!’ deyince…

Bülent Ecevit istifini bozmaz ve bir müddet sessizliğe çekilir!

Uçak yanaşmış, Bülent Ecevit çantasını kucağına alır ve kalkarken Köksal Mesci’ye:

Bülent Ecevit: -‘Söyledikleriniz üzerinde düşüneceğim!’

Bugün olsaydı, hepimiz ittifakla bu muhalefetten bir …. ….. derdik!

 

Tabela

Abonelik

VeryansınTV'ye destek ol.
Reklamsız haber okumanın keyfini çıkar.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

4 Yorum

  1. 3 Ocak 2023, 18:13

    Karşı-hafıza ikti-dar oyunlarından yedi kat yüksekte ve yirmi bin fersah ileride.

  2. Kırk katır mı kırk satır mı? Yandaşalara peşkeş çekilen ihaleler, liyakatsiz atamalar, ekonomik sorunlar mı? Nato yalakası bir kafa, özerklik söylemleri, fetöcülere aflar mı? Hadi bakalım Türkiyem karar senin.

  3. 3 Ocak 2023, 11:34

    Nihat bey, çok harika bir karşılaştırma. yalnız Batı/ABD, Altılı Masa’ya AKP’yi iktidara getirdiği gibi başımıza getirebilir.

  4. Ve İlber hoca, babacanla bi kahve içer. muhtemelen çözünebilir kahve -,-

Giriş Yap

VeryansınTV ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!