Avatar
Nihat Genç

Vatan haini basın şehidi olmuş… Cumhuriyet’i satanlar

Nihat Genç yazdı...

featured

Kadıköy Belediyesi’nde Uğur Mumcu’yu anma programında ekrana Türkiye Gazeteciler Cemiyeti tarafından basın şehitleri fotoğrafları yansıtılıyor, ki, ne görelim, İstiklal Harbi’nin ünlü vatan haini Ali Kemal’in fotoğrafı ‘basın şehidi’ olarak takdim ediliyor!

Yani tarihimizin en meşhur vatan hainlerinin başında gelen Ali Kemal’in ismini Uğur Mumcu gibi soylu gazetecilerin yanında birlikte anıyorlar!

Olacak şey değil, ekrana yansıtılan Ali Kemal ismi yuhalanınca da, bu sefer Ali Kemal ismi ‘basın şehidi’ olarak değil ‘öldürülen gazeteciler’ olarak listelendiği söyleniyor!

Kadıköy Belediyesi hangi partinin, CHP’nin, Seyit Rıza’yla ve FETÖ’yle helalleşen bir partiden ne bekliyorsunuz?

Mesela, Cumhuriyet Gazetesi, gururları ve onurları olan Uğur Mumcu’nun yanında Ali Kemal’in anılmasına niçin itiraz etmez!

FETÖ’cüler seçim sonrası hukukta bürokraside emniyette anında yerleştirmek için on binlerce isimlik listelerini yapmış bekliyorlar, Ali Babacan aleni ne demişti, 24 saatte değiştiririz!

Vatan hainleri açıkça bangır bangır bağırırken ne CHP’den ne muhalif medyadan önleyecek engelleyecek susturacak bir ses çıkmıyor!

Cumhuriyet’in varlığı değerleri tarihi kazanımları ve vatansever siyasetçilerin tek birinin adı zaten Altılı Masa’da hiç yoksa biz neyin seçimine gidiyoruz?

Cumhuriyet kurumları korunmayacaksa ve tescilli Cumhuriyet düşmanları Seyid Rızalar FETÖ’lerden özür dilenecekse Cumhuriyet’in 24 anayasası ilga edileceği Altılı Masa tarafından deklare ediliyorsa biz hangi seçime gidiyoruz?

Altılı Masa’nın AKP’nin yağma ve talan düzenini değil Cumhuriyet’in elde ayakta ne kalmışsa tasfiye edeceğini deklare etmesi sizi de kara kara düşündürtmüyor mu, dışlanmak kovulmak ve kullanılmak ağrınıza gitmiyor mu?

Son yüzyılımız tarihlerin en kanlı dünya savaşlarına ve iç savaşlara sahne oldu! Nazi İmparatorluğu nerede, tarihten silindi!

Almanya esir edildi ve silahlı kuvvet kurması yasaklandı ve bugün mesela Almanya’nın Ukrayna Savaşı üzerine milli bir iradesi yok, ABD ne derse o, leopar tankı ver diyor veriyor ve istemediği halde büyük bir dünya savaşının öznesi-kurbanı haline getiriliyor!

Sovyetler nerede, Stalin nerede, tarihten silindiler, Putin, Sovyet’ten kalan toprakların mirası derdinde! Ve Sovyet sonrası Putin, Lenin ve Stalin’in adını hiç anmıyor ama Deli Petro’ları Korkunç İvanları I. ve II. Nikolay’ın kendine miras ediniyor!

Gerçek, tarihte Nazi İmparatorluğu ve Sovyet İmparatorluğu diye bir şey kalmadı! Hiç kuşkunuz olmasın neo-liberal sömürgeci düzenin de tarihten silinmesine bir otuz yıl kaldı.

50’li yıllardan sonra Orta-Doğu’da kurulan milli sosyalist Baas rejimleri ve Arafat nerede, işgal sonrası imha edilip tek tek tarihten silindiler!

Milli rejimleri yıkmak için CIA ve Mossad tarafından ajan ve işbirlikçi diye kullanılan İslami hareketler nerede, sağda solda ruhsuz temelsiz çürümüş derme çatma İslam devleti deneyimleri var, İran ve Afganistan gibi, tarihten silinmeleri pek yakındır, bugünden bir fikirleri iddiaları ve yaşayan bir ruhları hiç kalmadı!

Türkiye’de Cumhuriyet’i yıkmak için kullanılan ajan ve işbirlikçiler kimlerdi, tarikatlar, FETÖ, İslamcılar, liberaller, şimdi neredeler, hepsi şimdi Altılı Masada mevzilendiler!

Korkunç kanlı suikastlar işgaller ve imha savaşlarıyla rejimler ülkeler ortadan kaldırılmaya devam ediyor!

Ve Batı’nın yeni sömürgecilik düzeni ve kapitalizmin son virajı neo-liberallerin saldırıları kimleri hedef aldı?

Arap Baharı ve Turuncu devrimler, Kafkasya Balkanlar ve Orta-Doğu geçtiğimiz kırk yıl içinde çalkalanmadı mı, on milyonlar göçtü, devletler yıkıldı işgal edildi ve coğrafyalar söküldü ve milyonlar ölmedi mi?

Bu imha savaşlarında neo-liberallerin silahları etnik ve mezhep bölücülüğü dayatmaları değil miydi? Barış demokrasi özgürlük ve insan hakları kisvesine saklanmamışlar mıydı kendilerine yerli işbirlikçiler olarak liberalleri ve tarikatları kullanmamışlar mıydı?

Bir büyük kasırga ve fırtınada ve felaket karşısında bir insanın ilk tepkisi kendi evini kendi çocuklarını koruma refleksidir!

Dünya yıkılıyor ve yanıyorsa ve vahşi işgal saldırısı devam ediyorsa ilk yapacağımız şey kendi evimizi kendi sokağımızı kendi vatanımızı kendi kurumlarımızı kendi partilerimizi kendi ‘benliğimizi’ kendi anayasamızı korumak değil midir?

Dünyadaki bu çözülme ve işgalleri gördükçe ve kanlı savaşların ortasında yaşadıkça Cumhuriyet’in varlığına ve kazanımlarına gün geçtikçe daha çok aşık olmuyor muyuz?

Kardeşlerim, tüm dünyadaki siyasal sistemleri kökünden dönüştüren tarihlerin en büyük devrimi Fransız devrimi aradan iki yüzyıl geçmesine rağmen tamamlanamamıştır! Fransız devrimi burjuva tarafından gasp edilmiştir! Milli egemenlik ve milli irade kavramları tarihten silinmek üzeredir! Cumhuriyet anayasası ve hakları olmadan ülkelerin milletlerin kardeşçe eşit bir hukuk düzeninde yaşamaları asla mümkün değildir!

Çünkü Fransız devrimi çok kısa sürede İmparatorluğa dönüşmüş ve tekrar eski rejim kilise ve aristokrat ve onlarla işbirliğine geçen burjuvanın eline geçmiştir! İnsan hakları sivil haklar sosyal ve sendika haklarına zorbalıkla ve şiddet kullanarak oligarşi el koymuş, medyayı, partileri, meclisleri ele geçirmiş, halk üzerinde tahakküm kurmuştur!

Fransız devriminin insanlığa nefes aldıran eşitsizliklere son veren milli egemenlik ve milli iradesi (halkın iradesi) oligarşik güçler tarafından yağma edilmiştir!

Sıradan insanların oy kullanması burjuvanın, aristokratların, kilisenin, tarikatların şeyhlerin dokunulmazların imtiyazlıların ‘kutsal’ların (?) ağrına gitmiş ve bütün kıtalarda Cumhuriyet’e savaş açmışlardır!

Tüm tarihimizin en büyük sevinci ve başarısı Cumhuriyet devrimleri de ‘tamamlanamamıştır’, ilk otuz yılından sonra yeniden toprak ağalarının ve tarikatçıların ve Amerika’nın eline geçmiştir!

Ve son seksen senenin sağcı iktidarları sayesinde tebaadan yurttaşlığa geçen Cumhuriyet’imiz yeniden kulların kölelerin tebaanın eline geçmiş ve sivil ve insan hakları ve yurttaşlık hakları ve anayasamız ve Cumhuriyet kazanımlarımız tarumar edilip ülkemiz yeniden tarikatçıların imtiyazlıların kutsallık atfedilen şarlatan yobazların eline geçmiştir!

Talan yağma yıkıntı, harabelik, yolsuzluk, eşitsizlik, ülke kadar büyüktür!

Bu yüzden Cumhuriyet’in bekasını dert edinen her yurttaş kendini muazzam bir yalnızlık ve çaresizlik içinde buluyor!

Çünkü Cumhuriyet düşmanları partilerinizi kurumlarınızı yasalarınızı ele geçirmek için son kırk yılda sizleri köşeye sıkıştırıp teslim alacak işbirlikçi siyasetler izlediler!

Sizleri vatan hainleriyle işbirliğine sokan tıpış tıpış siyasetleriyle sizleri tarikatçılardan ve FETÖ’den bile medet umacak hale getirmek için işbirlikçi holding patronlarının medyasını kullanıp sizi açıkta ve korunmasız ve partisiz ve ordusuz ve anayasasız ve hukuksuz bıraktılar!

Köşeye sıkıştırıldığımız yakın tarihin bu süreçlerini dergilerini yazarlarını ideolojilerini çok sıkı okumuş bir kardeşiniz olarak söylüyorum Cumhuriyet nasıl elimizden çıktı suçunu biraz da kendimizde arayalım!

Cumhuriyet’i satan kimler? Vatan hainleriyle işbirliğine giren kimler?

FETÖ’cülerle bunca trajik deneyime rağmen işbirliğine giren kimler?

Orduyu kim teslim etti, kışla Kemalistleri! Holding patronlarıyla işbirliğine kim girdi, poster Atatürkçüleri, gardrop Atatürkçüleri, rakıcı balocu Atatürkçüler? Burjuvanın ve tarikatçıların dümenine giren hangi tür Atatürkçülerdir?

Altmış anayasasına sahip çıkmayı size öğretip size Amerikan darbecisi yaftası takan hangi Atatürkçülerdir? Ekmeleddinler’in altına giren Abdullah Güllerle masaya oturan hangi Atatürkçülerdir? Kimseyi affetmeyin ve dersinize iyi çalışın!

Bu soruların cevabını hakikaten arıyorsanız tekrar Fransız İhtilali’nin ilk günlerine gidin!

Fransız ihtilali, sokaktaki aç çıplak kimsesiz sahipsiz mülkü ve parası ve adı ve sanı olmayan insanlar tarafından yapıldı!

Bugün de Cumhuriyet’i koruyacak yaşatacak olan kitleler dışlanan ve insan yerine koyulmayan sokaktaki ağasız paşasız tarikatsız korunmasız insanlar sizler ve bizleriz!

En azından bu uzun seksen yıllık süreçte Cumhuriyet’i kimlerin koruyamayacağını ve kimlerin doğaları-meşrepleri ve sınıfları gereği işbirliğine girip Cumhuriyet’i vatan hainlerine ve tarikatlara ve liberallere peşkeş çektiklerine şahit oldunuz, bu ihanet tarihini asla unutmayın ve beyninize kazıyın! Koskoca bir memleketi üç beş soytarıya satamayız ve adları sanları kim olursa olsun asla affetmeyeceğiz!

Hiçbir fırsat ve yasadan ve iş ve imkandan yararlanması artık hiç mümkün olmayan gençler, Cumhuriyet’i koruma ve kurumlarını yeniden hayata geçirmek sizlerin elinde! Partiniz purtunuz ağanız babanız milli egemenliğiniz ve milli iradeniz ve gözlerinin içine umutla bakacağınız yazarlarınız, hiçbir şeyiniz yok!

Fransız ihtilalini bir daha okuyun, orada, halkın, dokunulmazlık atfedilen krallara kiliseye aristokratlara ve işbirlikçilerine karşı tavizsiz ve eyvallahsız olduğunu aç çıplak bedenlerinden başka hiç kimseye güvenmeyen kitleler göreceksiniz!

Ve bu kimsesiz kitleler tüm tarihe ve kıtalara ‘insan’ olduklarını kabul ettirdiler! Krallığı kaldırıp halkın oylarını getirdiler! Basın özgürlüğünü bütün güçlerin en üzerine koydular! Dokunulmazlıkları kaldırıp herkesi eşitleyen hukuku inşa ettiler! Ve her kurumu denetleyen bağımsız mahkemeler! Ve burjuva ve işbirlikçiler, bu sosyal ve siyasal ve yaşamsal hakların alayını kıtır kıtır yediler ve şu anda bütün haklarımız burjuva ve işbirlikçilerinin dişlerinin kovuğunda!

Hiç şüpheniz olmasın yıkılmış ve tarumar edilmiş Cumhuriyet’in küllerinden yeniden doğacağız, çünkü biz İstiklal Savaşı’nın ve milli egemenliğin ve Cumhuriyet’in çocuklarıyız!

Ağası paşası tarikatçısı işbirlikçisi yok bizdendir diye o yazarı bu gazetesi artık asla kata gözünün yaşına hiç bakmayacağız!

Demek öyle, Uğur Mumcu’nun adını tarihimizin en büyük vatan hainleriyle yan yana anacaksınız ve Cumhuriyet’i Sözcüsü CHP’si, çıt çıkartmayacak, büyüyün çocuklar, daha çok işimiz var, bu sıra sıra arkası kesilmez ihanetleri kazıyın beyinlerinize, hesabı dürülecek alınacak çok hesabımız var! O kahraman şehitlerin ve soylu yazarların kanlarını ona buna peşkeş çeken soytarı ve şarlatanların ve rakıcı ve balocu ve poster gardrop Atatürkçülerden sorulacak çok hesabımız var!

Vatan haini Ali Kemal’in ismini Uğur Mumcu’nun yanına yazanlar bize şunu söylüyor, vatanı satsanız da siz gazeteci olarak ‘dokunulmazsınız’. Vatanı satmaya devam edin, hiçbir yasa ve güç ve irade ‘gazeteciliğiniz’e dokunamaz! Yani gazetecileri de oligarşi gibi burjuva holding patronları ve saray ve tarikatçılar gibi ‘dokunulmaz’ ‘imtiyazlı’ bir hale getirip tüm PKK ve FETÖ’cülere müjde veriyorlar! Ve her yurttaş gibi gazetecilerin de toprak  bütünlüğü ve anayasayı savunmak gibi bir zorunluluğunu olmadığını ve pekala Yunan ve CIA ve PKK ağzıyla konuşabileceklerini söylüyor! Vatana ihanetin adı da böylelikle ‘gazetecilik’ oluveriyor!

Vatan haini basın şehidi olmuş… Cumhuriyet’i satanlar

Abonelik

VeryansınTV'ye destek ol.
Reklamsız haber okumanın keyfini çıkar.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

5 Yorum

  1. “…Cumhuriyet’in bekasını dert edinen her yurttaş kendini muazzam bir yalnızlık ve çaresizlik içinde buluyor!” Düşünsene Tayyibin Alternatifi Davutoğlu olmuş. Kemal Ağam bizimle eğleniyi.

  2. 27 Ocak 2023, 00:57

    Nihat Bey, Fransız İhtilali’nin benim için en dikkat çeken yanlarından biri kralın idamından sonra “Jacques de Molay, intikamın alındı !” diye bağıran adamdır.Fransız İhtilali her ne kadar dünyada pek çok güzel şeyin kapısını aralasa da bu ihtilali tapınakçıların monarşiyi yıkıp gönüllerince yönlendirebilecekleri yeni bir düzen kurmak için halkın gücünü , öfkesini ve özgürlük beklentilerini kendileri için bir koçbaşı olarak kullandıkları bir fırsat olarak görürüm.Turuncu devrimler veya Arap baharı gibi …O nedenle Fransız İhtilali’ne yüce anlamlar yükleyemiyorum.Keşke bütün cumhuriyetler hak ettikleri yüce değerlerle ve erdemlerle yaşatılsa.
    Yazınızdaki doğru tespitleriniz için de ellerinize sağlık diyorum.Dilerim ki sizlerin de gayretiyle bu Ali Kemal güzellemesiyle ilgili ihanet basında yeteri kadar yer bulur.

  3. Milletin sesi,bu garabet çağda bize Mehmet Emin Yurdakulları anımsatan kalemli silahşor,adaletin şövalyesi.Gözlerine ulaştırmasa da içi kan ağlayan bir vatanperver,muhteşem bir münevver.

  4. Cumhuriyet bana Ata’ mın yadigarı. Cumhuriyet benim özümde, yüreğimin baş köşesinde.
    Ben yaşadığım sürece, Cumhuriyet de yaşayacak!

  5. 26 Ocak 2023, 11:48

    Yaaa bu Nihat Genç’in yazılarına hayranım. Bunlar nasıl tespitler, nasıl ciğerden dökülen sözler böyle … Harikasınız Nihat Bey.

Giriş Yap

VeryansınTV ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!