Cumhuriyet Halk Partisi’nin başına getirildiğinden itibaren 10 seçim kaybeden, buna rağmen koltuğunu bırakmayan, parti içindeki tüm Atatürk Milliyetçisi partilileri tasfiye eden, ihraç eden, uzaklaştıran Kılıçdaroğlu, rejim değişikliğine sebep olan referandum gecesi hukuka aykırı olarak sayıma tabi tutulan mühürsüz oylar için YSK’nın kapısına dayanacağına evinde korku içinde oturmayı tercih etmişti. Tüm bu yaptıklarıyla yetinmeyip PKK yandaşı birçok kişiyi ve FETÖ iltisaklı insanları CHP’ye monte etmeye çalışmış, Gelecek, Deva gibi hem AKP içinden çıkmış iki parti ve onların şaibeli liderleriyle hem de içinde AKP’yi çıkaran Saadetle de altılı masa kurmuştu. DP ve İP ise bambaşka birer sorun olarak o masada yerini almıştı.
Tüm bu yapılanlara ve yapılmayanlara bakıldığında; uzun süredir Sayın Kılıçdaroğlu’nun ülkemizi yıkıma götürecek bir projenin parçası olduğunu düşünenlerin sayısı giderek artmaya başladı ve bu nedenle de Atatürk ve kurduğu Cumhuriyet’e inanan büyük bir kitle için CHP, AKP’nin yerine bir alternatif olmaktan da çıkalı çok uzun zaman oldu. Bu alternatifsizlik Sayın Muharrem İnce’ye Memleket Partisi’ni, Sayın Ümit Özdağ’a Zafer Partisi’ni kurdurdu. Her iki lider de partilerinin kuruluş ve ilerleyişi aşamalarında defalarca aynı cümleyi kurmaktan geri durmadılar: “CHP ve MHP Atatürk ilke ve devrimlerine bağlı, Atatürk milliyetçisi çizgide laik ve üniter devlete inanan, 1924 Anayasası ilkelerine bağlı olarak kalsalardı biz parti kurmaz, mücadelemize CHP ve MHP içinde devam ederdik.” Hatta Sayın Özdağ bir adım daha ileri giderek, MHP kökenli bir siyasetçi olarak “CHP Atatürk İlkelerine bağlı bir parti olarak kalsaydı, ben Zafer Parisi’ni kurmaz CHP’ye destek olurdum” açıklaması yaptı.
CHP ve İyi Parti tabanınca sürekli muhalefete muhalefet etmekle, oyları bölmekle suçlanan Sayın Özdağ ve Zafer Partisinin ilkelerini anlamamakta ısrar eden kişileri ben anlamakta çok zorlanıyor ve gerçekten vatanı sevdiğini, derdinin makam değil vatan olduğunu göstermesi için bu adamın daha ne yapması gerekiyor diye kendi kendime sorup duruyordum. İşte tam da ben bu soruları sorarken Sayın Özdağ’dan vatanını her şeyden üstün tuttuğunu ve derdinin makam, ihale, vekillik, bakanlık, cumhurbaşkanlığı yardımcılığı olmadığını gösteren yeni bir açıklama daha geldi. CHP lideri Sayın Kılıçdaroğlu’na bir çağrıda bulundu. 19.01.2023 tarihli basın toplantısında; Kılıçdaroğlu’nun, 1924 Anayasasını temel aldığını, milli, üniter ve laik devletten yana olduğunu, özerklik çabalarını destekleyeceğini, sayılarının 13 milyonu bulduğunu belirttiği sığınmacı ve kaçağı gerekirse zorla ülkelerine göndereceğini, Türkiye’nin örtülü istilasına karşı olduğunu açıklamasını beklediklerini ifade eden Özdağ, bunları açıklamasının CHP’nin yararına olacağını vurguladı. Devamında söylediklerini aynen aşağıya almak istiyorum:
“Eğer bunları yaparsanız, PKK artıklarından, FETÖ iltisaklılarından ve saray rejiminin kurucularından kaybedeceğiniz oyun çok daha fazlasını Türkiye Cumhuriyeti’ne, Atatürk’e sadık, Atatürk’ün koyduğu ilkelere bağlı ve milli, üniter, laik devleti benimseyen yurttaşlardan alacağınız oylarla telafi edeceksiniz. Bu ilkeleri desteklerseniz biz de sizi destekleriz. Doğru Parti Genel Başkanı Rıfat Serdaroğlu ve Adalet Partisi Genel Başkanı Vecdet Öz de da benim aracılığımla sizi destekleyeceğini ifade ettiler.”
Bu basın açıklamasının ardından Sayın Özdağ için hala AKP aparatı diyenlerin olmasını ise hayretle karşıladığımı söylemek isterim. Korkarım, Sayın Özdağ partisini kapatarak -farazi- kayıtsız şartsız CHP’yi destekliyorum dese bile ona AKP aparatı diyecek dangalaklar mutlaka çıkacaktır.
Şimdi top Sayın Kılıçdaroğlu’nda, ya bu çağrıya olumlu karşılık verecek ve çıkardığı Atatürkçü bir aday -ki Mansur Yavaş ilk günden beri Ümit Hoca tarafından dillendirilmektedir- ilk turda HDP ve FETÖ oylarına gerek kalmadan cumhurbaşkanı olacak ya da yanlışlarında ısrar ederek FETÖ’ye tarikatlara, HDPKK’ya tutunmaya devam ederek proje olduğunu ispat edecek…
Dün Sayın Özdağ CHP lideri ve kadrolarına açıkça “YA HERRO YA MERRO” dedi. Bu açık destekten sonra Kılıçdaroğlu hala Atatürk’ün yoluna girmezse, CHP ve İyi Parti seçmeninin Zafer Partisi’nin de içinde bulunacağı ittifaka oy verme vakti gelmiş olacaktır.
Hadi bakalım…
Ben ve benim gibi tek özelliği yurtseverlik olan seçmenler, kırk katır mı, yada kırk satır mı….,. İstemiyoruz!!!!
Ya adam gibi gerçek bir muhalefet gelir, yada herşey olduğu gibi kalır.
Ümit Özdağ’ın sorunu halen Gerçekleri görememesidir… Belki de görmek istemiyordur… Meral Akşener iyi partide kullandı! Saflık iyi niyet diyelim! Ama K. Kılıçdaroğlu bir Atatürkçü değildir! Bunu anlayacak kadar birikime sahip olduğunu düşünüyorum… Dersimli Kemal ne olduğunu birçok kez açıkladı… Anlamamakta neden ısrar ediliyor ben anlamıyorum!
Aynen size katılıyorum.
K.K chp yi bitirme projesinin parçasıdır…