Avatar
Şevket Apuhan

Dış güçlere nasıl yenildim?

featured

Şevket Apuhan yazdı

Kombiyi kısacaktım, evde karartma uygulayacaktım. Öğünleri azaltacak, porsiyonları küçültecek, harcamaları en aza indirecek ve ülkemize saldıraya geçen dış güçlere tokat üstüne tokat atacaktım. 

Bayrağımızı öptüm ve salonun en en güzel yerine astım. Hücum marşını açtım. Apartman inliyor. “Sefer benden zafer Allah’tan” dedim. Hanım, salona bir hışımla girdi. “Ne yaptığını sanıyorsun sen?” dedi. Eşinin kimlere kimlere savaş açtığının farkında değil elbette. “Sen işlerini yap” dedim. “Çocuk uyutuyorum ben” dedi, hücum marşını kapattı geldiği gibi bir hışımla çıktı gitti. Ulan savaş meydanında çocuk mu uyutulur!  Moraller bozuk. Daha savaşa yeni başlamışken ilk taktik yenilgimi aldım; ama bu stratejiyi engelleyemezdi. Bu savaşı ülkem ve milletim için kazanmalıydım. 

Birkaç saat geçti hava karardı. İşte yeni bir aşamaya geçiyoruz. “Bu akşam sadece televizyon ışığı kalacak, evde ihtiyaç hasıl olmadıkça ampul yanmayacak. Çünkü kızımın uykusu düzensiz. Zor dalıyor, az uyuyor. Bu ışıklar yüzünden… “ Bu defa başardım, ışıklar kapandı. İçten içe gururluyum. Masrafları düşürme yolunda önemli bir adım attım. Gerekirse aç yatacağız; ama dış güçlere eğilmek yok! 

Oflayıp, pufluyorum. Bir rahatsızlığım var çok belli. En sonunda Özge Hanım dayanamadı sordu: “Neyin var?” Bismillah dedim. Başladım: “Ev çok sıcak, kombiyi kısmalıyız. Bu kadar sıcak çocuğa da zararlı bize de zararlı.  Bu sıcakta heder olup gideceğiz artık nefes alamayacak duruma geldim.” “Bana pek sıcak gelmiyor; ama tamam kıs” dedi. İşte bir zafer daha kazanmıştım. Türk tarihi gözümün önünden geçiyor. Siyasetçi büyüklerimiz “vatan sağolsun” demiş. Direnin demiş. Dış güçlere eğilmek yok demiş. Ben onların yolundayım. Ben bir savaşçıyım. 

Ertesi gün Kayınvalide geldi. “Ev biraz soğuk gibi” diyor tak kombi açılıyor. Akşam oldu yemek yiyeceğiz “Sofrayı göremiyorum” diyor. Işıklar yanıyor. İçimden uzakta aramaya gerek yok düşman evin içine kadar girdi diye geçirdim. Bunları açsak ay sonunda belki de para yetişmeyecek. Şikayet edeceğim. Ettiğim her şikayet dış güçlerin ekmeğine yağ sürecek. 

Neyse… Yine taktiksel bir geri çekilişle misafir varken ışık ve kombiyi açmaya razı oldum. 

Birkaç gün geçti. Savaşım devam ediyor; ancak evde ufak bir sorun var. Tek tük öksürüyoruz. Öksürüyoruz ama ayaktayız. Bayrağımız duvarda hâlâ asılı. 

Hanım çocuğu seviyor. Çaktırmadan dinliyorum. “Bezin mi bitti kızım senin. Baba bugün alır. Aaa ıslak mendil de kalmamış. Baba onu da alır…” Onu da alır bunu da alır dedikçe ben küffarın darbelerini kalbime kalbime alıyorum. 

Yapacak bir şey yoktu. Elimde uzun bir listeyle marketin yolunu tuttum. Direncimi kaybetmiş, fiyatları gördükçe yine isyan etmeye başlamıştım. Bir yandan da öksürüyorum. Millet “Virüslü müdür nedir?” deyip etrafımdan kaçıyor. Market can pazarı. Market infaz meydanı…

Eve geldim, kombiyi yeniden açtım. Karanlıkta yaşamak zordu evde yeniden ışıklar yandı. Bu akşam et yiyeceğiz dedim. Beş kişilik et yapalım ben ancak doyarım. İşte bunlar verdiğin liste. Hepsinin en iyisini aldım, fazla fazla aldım… 

Olmadı. Direnemedim. Kendimden fedakârlık yapıp dış güçlere bir ders vermek istedim; ama başaramadım. En yakınlarım tarafından vuruldum. 

Şimdi artık bu zamlara isyan eder haldeyim. Eleştirip, dış güçlerin ekmeğine yağ sürmek istemiyordum; ama maalesef yenildim. 

Gerekli tedbirleri alıp harcamaları kısamadığım için üstelik bunu yaparken gelirimi de arttıramadığım için siz değerli büyüklerimize özürlerimi arz ederim.

Dış güçlere nasıl yenildim?

Abonelik

VeryansınTV'ye destek ol.
Reklamsız haber okumanın keyfini çıkar.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

VeryansınTV ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!