Yeni Şafak yazarları Mehmet Barlas ve Nagehan Alçı’yı topa tuttu… ‘Kaşarlanmış manipülatör… Truva Nagehan’

featured

Yeni Şafak yazarı Tamer Korkmaz, Sabah gazetesi başyazarı Mehmet Barlas için ‘Yıllardır ‘AK Parti yandaşı’ rolünde oynayan kaşarlanmış bir manipülatördür!’ derken, Habertürk yazarı Nagehan Alçı için de ‘Truva Nagehan’ ifadesini kullandı. Mehmet Metiner de Yeni Şafak’taki yazısında isim vermeden Alçı’ya yönelik ‘Dost kılığında yaparak ülkede idari sistem değişikliğiyle birlikte diktatoryal bir rejime geçildiği algısını oluşturmak için yapıyor’ dedi.

Yeni Şafak yazarı Tamer Korkmaz bugünkü yazısında, Uğur Mumcu’nun 27 Mart 1991 tarihli yazısında Sabah gazetesi başyazarı Mehmet Barlas’ı “İş ve Sermaye Çevrelerinin Kocaoğlanı” diye tarif ettiğini belirterek “Püf noktası, işte buradadır. Yani? Dışarıya Bağımlı Büyük Sermaye’nin (Komprador Burjuvazi) Çok Maskeli Süvarisidir! ‘Her Devrin Adamı’ olması, Koş Memo’ya verilen maskeli derin görevlerle alakalıdır. Yaklaştığı, taraftarı göründüğü iktidarları… Komprador Burjuvazi’nin Batı Kulübü’ne eklemlenmiş ‘derin menfaatleri’ doğrultusunda bir yönlendirme görevidir, bu!” ifadelerini kullandı.

‘FIRDÖNDÜ MEHMET’İ ANIMSATTI

Yeni Şafak yazarı Korkmaz’ın yazısı şöyle:

“Ben Mehmet Barlas gibi Kenan Evren’in sofrasında ‘Enginar yerine Müjde Ar gerekir’ diye soytarılık yapmadım…

12 Eylül günlerinde şirketlerimin kredilerini devlet bankalarının Nuruosmaniye şubesinden yüz kat artırmadım. 12 Eylül Cuntasına övgüler düzen yazılar da yazmadım.’

24 Mart 1991 tarihli Cumhuriyet’te çıkan bu satırlar, merhum Uğur Mumcu’ya ait…

Mumcu, aynı yazıda ‘Fırdöndü Mehmet’in onur, kişilik ve gazetecilik anlayışı, ne yapalım ki dövize endekslidir’ diyordu!

Dahası var…

Şu satırlar da, Uğur Mumcu’nun 26 Mart 1991’deki yazısından:

‘Cumhuriyet’teki keskin solculuğunu CHP’ye fatura ederek TRT Haber dairesi Başkanlığını kaptı…

Cunta sözcülüğü sırasında Türkbank’taki kredilerini 1981’de yüz kat arttırdı…

Uyum Kooperatifindeki villayı, bu arada kapattı: Dalan’a övgüler yağdırdı. Eşi Canan’a Güneş’te Dalan’ın yaşam öyküsünü yazdırdı…

Özal’a yakınlığını da ENKA’ya fatura ederek şirketini Şarık Tara’ya satıverdi…

Konvertibl Mehmet, Sabah’taki köşesini de kim bilir hangi sabahta kime, nasıl fatura edecektir?

Haydi, Boş Memo; Hoş Memo; Koş Memo; Kap Memo; Haydi Memo; Liboş Memo…’

‘KOMPRADOR BURJUVAZİ, ÇOK MASKELİ SÜVARİ’

Uğur Mumcu, 27 Mart 1991 tarihli yazısında ise Mehmet Barlas’ı ‘İş ve Sermaye Çevrelerinin Kocaoğlanı’ diye tarif ediyordu! Püf noktası, işte buradadır.

Yani? Dışarıya Bağımlı Büyük Sermaye’nin (Komprador Burjuvazi) Çok Maskeli Süvarisidir!

‘Her Devrin Adamı’ olması, Koş Memo’ya verilen maskeli derin görevlerle alakalıdır. Yaklaştığı, taraftarı göründüğü iktidarları… Komprador Burjuvazi’nin Batı Kulübü’ne eklemlenmiş ‘derin menfaatleri’ doğrultusunda bir yönlendirme görevidir, bu!

‘İKTİDAR MASKESİ TAKIP İKTİDARA KRİTİK ZARARLAR VERDİRME’

Sözcü yazarı Rahmi Turan, Mister Barlas’tan ‘CHP’nin kapatılmasını isteyen AKP yandaşı köşe yazarı’ diye bahsetti. (14 Kasım 2021) Olaya böyle baktığımızda, yanılırız…

Peki, ya nedir? Barlas, yıllardır ‘AK Parti Yandaşı’ rolünde oynayan kaşarlanmış bir manipülatördür!

‘İktidar Yandaşı maskesi ile İktidara kritik zararlar verdirme’ Özel Misyonunun aktörüdür.

Büyük Sermaye’nin Kocaoğlanı; 1980’lerin tam ortasında Milliyet’in başyazarlığını yaparken ve o dönemdeki ‘İrtica’ kampanyasına tam gaz destek verirken…

Rahmi Turan da, ilk bir yılındaki Sabah’ı ve sonra yeniden Günaydın’ı yönetti: O dönemde, aslında Komprador Burjuvazi’nin namı hesabına ‘Kara Murat’ rolünde kılıç sallıyordu!

Mister Barlas mı; geçmişte Zafer Mutlu’nun Sabah’ında da yazdı; yıllar sonra döndüğü sahibi çoktan değişmiş Sabah’ta ise epeycedir yazmaya devam ediyor.

KOŞ MEMO’NUN BAKAN BABASI

İsmet İnönü’nün 1950 öncesi bakanlarından Cemil Sait Barlas, 27 Mayıs darbesini alkışlarken ‘şu sözleri’ sarf etmiştir:

‘Bazı kelimeler vardır ki yerli yersiz kullanılır. Bunlardan biri de ‘mukaddes’ kelimesidir. TSK’nın başardığı büyük ihtilali, ancak ‘mukaddes’ kelimesiyle vasıflandırdığımız zaman, sözcüğü yerinde kullanmış oluruz. (…)

Türk Silahlı Kuvvetleri insanlık tarihine güzel bir örnek verdi. Bu hareketin önünde saygıyla eğilmek lazımdır.’

Bunları söyleyen CSB, Mehmet Barlas’ın babası, Junior Barlas’ın da dedesidir.

NEREDEN KOŞTU

Peki, 27 Mayıs darbesinden hemen önce ‘Koş Memo’ ne yapıyordu? Menderes’i protesto eden CHP’li gençlerin arasındaydı! Rasim Cinisli’nin ‘Bir Devrin Hafızası’ adlı kitabında (Sayfa: 75) şu satırlar yazılıdır:

‘Alev Coşkun ve Orhan Birgit gibi isimlerin başını çektiği elemanlar; aralarında Mehmet Barlas, Nurettin Sözen, Bozkurt Nuhoğlu, Ahmet Güryüz Ketenci gibi militanların da yer aldığı gençleri sahaya sürmüşlerdi!’

Alev Coşkun, günümüzde Cumhuriyet’in İmtiyaz Sahibidir.

Ya, günümüzün Sabah yazarı Barlas? ‘Bir bakarsınız CHP kapatılmış, seçime girmesi yasaklanmış olabilir’ diyerek Mister Kemal’in CHP’sine adeta ‘muz orta’ yapıyor.

Ters Köşe çalışarak, AK Parti’yi vuruyor! Truva Nagehan da, Koş Memo’nun zırvasını tekrarlayıp hayali bir savı pekiştirmeye yelteniyor!”

METİNER’DEN DE ÇOK SERT TEPKİ

Bir başka Yeni Şafak yazarı olan Mehmet Metiner de, CHP’nin kapatılma ihtimalinden söz edilmesine yönelik ifadelere tepki gösterdi.

Nagehan Alçı’nın “Maalesef eğer bugünkü rejim kafaya koyarsa CHP’yi PKK ile işbirliği gibi bir gerekçe göstererek kapatır ve ulusalcı olmayan CHP ileri gelenlerini de tutuklayabilir” şeklindeki ifadelerine değinen Metiner, şu ifadeleri kullandı:

‘HDP BİLE KOLAYCA KAPATILAMAZKEN…’

“PKK’nın siyasi partisi olduğu ayan-beyan ortada iken HDP bile öyle kolayca kapatılamazken istenirse CHP’nin PKK ile ilişkilendirilerek kapatılabileceği ve ulusalcı olmayan ileri gelenlerinin de tutuklanabileceği iddiasını gündeme taşımak da neyin nesidir? “PKK ile ilişkilendirmek” ne demek?

Bu söz, Türkiye’de Erdoğan’ın emrindeki güçlerin istediklerinde kendilerine muhalif herkesi suçla irtibatlandırıp tasfiye ettiği iddiası üzerinden diktatörlük suçlaması getiren malum odakların söyleminin doğruluğunu teslim eden bir söz. “CHP’nin ulusalcı olmayan ileri gelenlerinin tutuklanabilecekleri” iddiası, Türkiye’deki siyasi tutuklanmaların hukuk temelinde değil, “tek adam”ın keyfine göre yapıldığı iddiasına yaslanan bir bühtan sadece.

‘HER KİM BU İDDİALARI GÜNDEME TAŞIYORSA…’

Durdukları yer neresi olursa olsun kim ki bu iddiaları gündeme taşıyorsa bilesiniz ki onlar sadece Erdoğan’ın algısını bozmakla kalmıyorlar, daha fenası Türkiye’ye çok büyük kötülük etmiş oluyorlar. Kılıçdaroğlu CHP’sinin HDP ile olan ilişkileri her türlü eleştiriyi hak ediyor. Suriye’nin kuzeyinde komşu olarak PKK’yı daha tercihe şayan bulduklarını açıklayan sözleri de ziyadesiyle sorunlu. Lakin buna bakarak “CHP’yi PKK ile ilişkilendirip kapatma” fikri, kimsenin aklının ucundan dahi geçen bir şey değil. O birileri nereden çıkartıyorlarsa artık.

‘AKLININ UCUNDAN GEÇİREN KARŞISINDA BİZİ BULUR’

“Kim ki CHP’yi kapatmayı aklının ucundan dahi geçirirse karşısında bizi bulur” diyen Metiner, şöyle devam etti:

“Kim ki suç olmadığı halde suç imal ederek birilerini tutuklamaya kalkışırsa karşısında hepimizi bulur. Bunların dillendirilmesini bile çok yanlış ve tehlikeli buluruz. “PKK ile ilişkilendirme” lafı üzerinden “suç imal etme” cinayetini hukuk sistemimize atfedenler, “mevcut rejim” söylemi üzerinden de Erdoğan başkanlığındaki Türkiye’yi “diktatoryal” göstermeyi amaçlayanlar zinhar iyi niyetli değillerdir, biline!”

Yeni Şafak yazarları Mehmet Barlas ve Nagehan Alçı’yı topa tuttu… ‘Kaşarlanmış manipülatör… Truva Nagehan’

Abonelik

VeryansınTV'ye destek ol.
Reklamsız haber okumanın keyfini çıkar.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

VeryansınTV ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!