‘Yeniden kuruluş anayasası’ sözünün gerçek sahibi kim?

featured

“1920’den sonra yapılan 4 anayasayı yok sayarak; ısrarla “yeni rejim”, “yeni Türkiye”, “kurucu anayasa”, “yeniden kuruluş” demek, acaba neye hizmet ediyor?”

Türkiye, yeni anayasa tartışmasına yeniden başlarken, girimin asıl hedefine ilişkin soru işaretleri de havada uçuşuyor.

“Yeni Türkiye”, “Yeni anayasa” “Yeniden kuruluş anayasası” tanımları yine AKP’li siyasetçilerin dilinden düşmüyor.

AKP Grup Başkanvekili Cahit Özkan, yeni anayasayla ilgili “Bu anayasanın ismi ‘Yeniden Kuruluş Anayasası’ olacak” ifadelerini kullanmıştı. 

“Yeni” “Yeniden” sözcüklerinin eski CIA ajanı Graham Fuller’i hatırlattığını belirten Cumhuriyet yazarı Barış Doster, “Acaba ‘yeniden kuruluş anayasası’ sözünün gerçek sahibi kim? Bu sözü dillendiren ve bir zamanlar FETÖ’nün kumpas davalarını sahiplenen, FETÖ’nün ekranlarında boy gösteren siyasetçi mi? Yoksa bu sözün de arkasında ABD ve onun ajanları, aparatları, uzantıları mı var?” sorularını ortaya attı.

Doster’in yazısının satır başları şöyle:

“Türkiye Cumhuriyeti yeni bir devlet değil. Kurulmakta olan bir devlet de değil. Türkler, tarih sahnesine henüz çıkmış bir millet değil. Köklü bir millet. Devlet kurma yeteneği, birikimi, deneyimi, geleneği olan bir millet. Türkiye Cumhuriyeti de 2 yıl sonra, 100. yaşını kutlayacak olan bir devlet. TBMM, Cumhuriyetten 3.5 yaş daha büyük üstelik. O yüzden Osmanlı Devleti’ndeki anayasa birikimini, Meşrutiyet hareketlerini görmezden gelerek; 1920’den sonra yapılan 4 anayasayı yok sayarak; ısrarla “yeni rejim”, “yeni Türkiye”, “kurucu anayasa”, “yeniden kuruluş” demek, acaba neye hizmet ediyor? Milleti bölüyor mu, bütünleştiriyor mu?

GRAHAM FULLER’DEN HATIRLIYORUZ

Türk siyasal hayatında, geçmişte “Yeni Türkiye” adını alan partileri biliyoruz. İktidarla aynı gelenekten değillerdi. İktidarın bir zamanlar akıl aldığı, konferanslar verdirdiği, görüşlerine itibar ettiği eski CIA ajanı Graham Fuller’in, “Yeni Türkiye Cumhuriyeti” kitabının, iktidarı nasıl heyecanlandırıp sevindirdiğini de anımsıyoruz. Bu ismi, emperyalizm destekli terör, casusluk ve ihanet örgütü FETÖ’nün 15 Temmuz darbe girişiminden de tanıyoruz. Yıllarca CIA adına Türkiye’de çalışan, Türkçe bilen, Türkiye’de güçlü bağlantıları olan Fuller’in, siyasal İslam, Kürt meselesi, Türkiye’nin jeopolitiği, Arap Baharı gibi konulardaki kitapları, makaleleri, konuşmaları, FETÖ’cüleri, etnik ayrılıkçıları, liberalleri, siyasal İslamcıları, liberal solcularıda (ne demekse o) derinden etkilemişti. Fuller’in Türkiye’ye federal yapı öneren, eyaletlere bölen, etnikçiliğin ve mezhepçiliğin sırtını sıvazlayan yaklaşımlarından çok beslenmişlerdi. “Kemalizm miadını doldurdu”, “tarihimizle barışalım”, “geçmişimizle yüzleşelim” gibi sözleri dillendirenlerin akıl hocası Fuller, son yıllarda yeniden dolaşımda olan “yeni Türkiye” söyleminin de müellifi idi.

YENİDEN KURULUŞUN MÜELLİFİ KİM?

Yakın geçmişte “yeni Türkiye” diyerek, 12 Eylül 2010’daki halkoylamasıyla yapılan anayasa değişiklikleri, kimin önünü açmıştı? FETÖ’nün. Bu düzenleme, başta yargı olmak üzere, FETÖ’nün gücünü daha da artırmıştı. Devletin nasıl kuşatıldığını, FETÖ’nün devlet içinde nasıl örgütlendiğini, 15 Temmuz gecesi bütün Türkiye gördü.

Durum buyken insan sormadan edemiyor. “Yeni Türkiye” adlı kitap yazan, bu söylemi dolaşıma sokan eski CIA ajanı hakkında, 15 Temmuz nedeniyle yakalama kararı var. Acaba “yeniden kuruluş anayasası” sözünün gerçek sahibi kim? Bu sözü dillendiren ve bir zamanlar FETÖ’nün kumpas davalarını sahiplenen, FETÖ’nün ekranlarında boy gösteren siyasetçi mi? Yoksa bu sözün de arkasında ABD ve onun ajanları, aparatları, uzantıları mı var?”

‘Yeniden kuruluş anayasası’ sözünün gerçek sahibi kim?

Abonelik

VeryansınTV'ye destek ol.
Reklamsız haber okumanın keyfini çıkar.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

1 Yorum

Giriş Yap

VeryansınTV ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!