Yüksek Öğretim Kurulu (YÖK), Mısır’daki El Ezher ve Suudi Arabistan’daki Medine İslam Üniversitesi’ne ilişkin dikkat çeken bir karara imza attı.
YÖK, 2 Nisan 1997 tarihli toplantısında aldığı kararla, Mısır’daki El Ezher Üniversitesi başta olmak üzere birçok üniversitenin diplomalarının denkliğini iptal etti. Aynı zamanda daha önce verilen denklik belgeleri de kaldırıldı. Daha sonra alınan bir kararla 2 yıl okuma ve fark dersleri alma şartıyla, diplomalar sadece Diyanet İşleri Başkanlığı için geçerli sayıldı. Bu kararla Ezher ve muadili okullarda okuyanların Diyanet İşleri Başkanlığı haricinde başka bir kurumda çalışmaları fiilen yasaklandı. Ancak bu kararlar ve ‘Diyanet İşleri Başkanlığı için’ şerhi düşülen denklikler 2015 yılında alınan bir kararla kaldırıldı.
2021’E KADAR DENKLİK VERİLDİ
2015 yılından sonra Ezher Üniversitesi mezunlarına doğrudan denklik verildi. Denklikleri iptal edilen eski mezunların diplomaları da yeniden şartsız olarak tanındı. Yeni Şafak’ın haberine göre, 2019, 2020 ve 2021 yılında da Ezher mezunu öğrencilere koşulsuz şartsız denklik verildi. 2021’in Şubat ayından itibaren şartlı denklik uygulaması fiilen geri döndü.
ŞARTLI DENKLİK GERİ DÖNDÜ
Habere göre, bu tarihten itibaren denklik başvurusu yapan öğrencilere YÖK Tanıma ve Denklik Hizmetleri Daire Başkanlığı tarafından şu yanıt gönderildi: “Mısır, Al Azhar University üzerinden yapmış olduğunuz denklik başvurunuz Yurtdışı Yükseköğretim Diplomaları Tanıma ve Denklik Yönetmeliği hükümleri çerçevesinde incelenmiştir. Yükseköğretim Yürütme Kurulu’nun 06.04.2022 tarihli toplantısında; Türkiye’deki bir üniversitede ‘Tefsir Tarihi ve Usulü, Hadis Tarihi ve Usulü, Hadis I, Tefsir I, İslam Tarihi I, Dinler Tarihi’ derslerini tamamlamanız ve başarılı olduğunuzun belgelenmesi halinde denklik işleminizin yapılmasına karar verilmiştir. Bu kapsamda kurulumuzca yapılacak yerleştirme işleminde göz önünde bulundurulmak üzere ‘İlahiyat’ bölümü bulunan üç devlet üniversitesi tercihinizi yaparak kurulumuza bildirmeniz gerekmektedir.”
Öte yandan Cumhuriyet’in aktardığına göre, YÖK kaynakları ise bu kararın “akademik bir hassasiyet”ten kaynakladığını, arkasında başka bir neden olmadığını söyledi.
