Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’a yakınlığıyla bilinen ve AKP hükümetleri dönemindeki yasa yazımlarına öncülük eden isimlerden olduğu belirtilen Prof. Dr. İzzet Özgenç, ‘Kaçınılmaz görünen ağır ekonomik bunalım sebebiyle OLAĞANÜSTÜ HÂL ilânına toplum olarak hazırlıklı olmamız gerekir’ dedi.
AKP hükûmetleri dönemindeki yasalar ve ceza yasalarının yazılmasına öncülük eden kişilerden olduğu bilinen Prof. Dr. İzzet Özgenç’in mesajı dikkat çekti.
Özgenç, ekonomideki kötü gidişle ilgili sosyal medya hesabından şu ifadeleri kullandı:
“Türk Lirasının yabancı paralar karşısındaki süregelen değer kaybı, “AĞIR EKONOMİK BUNALIM” sonucunun ortaya çıkacağı süreci başlatmıştır. Bu nedenle kaçınılmaz görünen ağır ekonomik bunalım sebebiyle OLAĞANÜSTÜ HÂL ilânına (Any., m. 119), toplum olarak hazırlıklı olmamız gerekir.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Meclis’e bir kanun, bir yasa tasarısı getirilmeden önce mutlaka bakanlarına “Bunu İzzet Hoca gördü mü” dediği iddia ediliyor. Özgenç’in TCK’nın da mimarlarından olduğu belirtiliyor.
JAPON BANKASI’NIN TÜRKİYE RAPORU
Japonya merkezli yatırım bankası Nomura’nın hazırladığı iddia edilen, Türkiye ile ilgili “Şafaktan önce en karanlık an” raporda, hükümetin beş aşamalı bir planı yürüttüğü; ilk üç adımın hayata geçirildiği ileri sürülmüştü. Son iki adım ise ‘dış politika vakası’ ve OHAL’ olarak sıralanmıştı.
Sözcü’nün aktardığı raporda bu beş adım şöyle sıralanmıştı:
Mali paket / Asgari ücret artışı
Faiz indirimleri / kredi büyümesi
Dolar kuruna TCMB ve kamu bankalarının müdahaleleri
Dış politika vakası
Olağanüstü hal ilanı
Bu plana güçlü bir bağlılık olduğunu, Saray’ın 3-5 ay içinde anketlerde oylarının mevcut yüzde 30 seviyesinden yüzde 35 seviyesine çıkmasını beklediğini ve bu olunca erken seçim çağrısı yapacağı öne sürülmüştü.
Beş adımlı planın işe yaramasına yüzde 50 ihtimal veren bankanın, planın sonuç vermesi ve erken seçim ilan edilmesi durumunda ise baz senaryosu, muhalefetin kazanacağı yönünde olmuştu.
Hiç gülesim yoktu…..
Bunun özeti totaliter rejime ve onun göstermelik seçimine hazır olalım. Zaten 2007’den bu yana tüm seçimler şaibeli ve anti-demokratik ortamda adil olmayan koşullarda yapılıyor. Bunun bir sonraki adımı totaliterliktir. ABD, İngiltere, AB, İsrail ve Körfez ülkeleri Erdoğan’ın gitmesini kesinlikle istemiyor. Bu gerçek ona totaliterleşme için büyük bir cesaret veriyor.