MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli partisinin grup toplantısında konuştu.

Bahçeli’nin açıklamalarından öne çıkanlar şu şekilde:

“Cüneyt Arkın’a Allah’tan rahmet, ailesine ve sevenlerine başsağlığı diliyorum. Mekanı cennet olsun.

18 Şubat 2022 tarihinden bu yana 589 ilçemizi ziyaret ederek partimizin ve Cumhur İttifakı’nın mesajlarını ilettik. Esnaflarımızla sözleştik, işçilerimizle, çiftçilerimizle gelecek hedeflerimizi konuştuk.

Zillet ittifakının sabıkalı ortakları boş ümitlere kapılmasınlar. Mağlup ve mahçup hale düşecekleri günler yakındır.

Yenilen pehlivan güreşe doymazdır ama sizi doyuracağız. 2023’te sayın Cumhurbaşkanımız yeniden seçilecektir. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın adaylığı yasaldır. Türkiye’nin geleceğini Cumhur İttifakı inşa edecektir.

Vakit hedefimize kilitlenme vaktidir. Vakit gönüllerde kucaklaşma vaktidir. Biz pırıl pırıl bir geleceğin peşinden koşanlarız.

KARADENİZ’DE SEL FELAKETİ

Doğal felaketlerle mücadele çok zor şartlara karşı yapılan insan üstü bir mücadeledir. Farklı sebeplerden ortaya çıkan doğal afetler, elbette hayatın olağan akışını etkilemektedir. Dün Bartın, Karabük, Sinop, ve Zonguldak’ta görülen sağanak yağışlar üzücü sonuçlara yol açmıştır. Bütün vatandaşlara geçmiş olsun diyor, zaraların karşılanacağına inanıyorum.

Ormanlarımız milli servetimizdir. Bu serveti korumak her vatan evladının görevidir. Ormanlar hem gücümüz hem süsümüzdür. Yeşile düşman kesilenler, dönem dönem sadece ağaçlarımızı değil canlarımızı da yakmaktadır. Ormanlar birçok canlının yuvasıdır.

Ormana, yeşile, doğaya, orman köylülerine ve Türkiyemiz’in doğal varlığına, bahanesi ne olursa olsun sabotaj ve saldırı içinde olanlara en ağır cezayı vermek milletimizin beklentisidir. Hayat ışığını söndürmek boynumuzun borcudur.

Bu tip bir vandallığın olağan karşılanması, sıradan görülmesi akla adalete aykırıdır. Marmaris’teki yangında, bu sanık, ‘Aileme kızdım ormanı yaktım’ açıklamasını yapmıştır. Şu cürete bakar mısınız? Her canı sıkılan bir yeri yakarsa, milli varlığımızı nasıl koruyacağız. Bu vatan ve millet düşmanına hangi cezayı verirsek yüreğimiz soğuyacaktır?

Ne var ki ağaçlarımız yansa da dikilecek fidanlarımız vardır. Ormana düşmanlık iblise hizmetkarlıktır.

‘İDAM CEZASINA DESTEK VERİRİZ’

Ormanlara zarar verecek hiçbir teşebbüse izin verilemeyecektir. Ormanları yakmak, ormanı yok etmek amacıyla işlenen suçların af kapsamına alınmayacağı da çok net bir şekilde kural altına alınmıştır.

İdam cezası tartışmasının yararlı gördüğümüz, kanun teklifi gelirse destek olacağımızı beyan ve ifade ediyorum. İdam cezasının kadın cinayetleri, tecavüz ve terör suçlarının da içermesini ümit ediyorum. Üzerimize ne düşüyorsa yerine getirmeye hazırız.

Emine Bulut’a, Pınar Gültekin’e, Nurcan Karakaya’ya ve Bedirhan Mustafa’ya ilahi hesap günü gelip çattığında ne diyeceğiz.

Kılıçdaroğlu husumet seferine çıkmıştır. Kılıçdaroğlu, ‘nerede bu uçaklar, helikopterler?’ dediği an tepesinde helikopterler uçuşuyor. Yanındakiler de bunları izliyor. 1204 orman işçisi olmak üzere 4 binin üzerinde görevli ekibimiz can pahasına mücadele ederken, Kılıçdaroğlu yalanın mayasını çalıyordu.

İSVEÇ VE FİNLANDİYA’NIN NATO BAŞVURUSU

İsveç ve Finlandiya’nın NATO’ya başvurularının oylanması beklenmektedir. MHP olarak İsveç ve Finlandiya’nın pişmanlık emaresi göstermeden, üstelik terörle aralarında kalın bir çizgi çekmeden NATO’ya üye olmalarına karşıyız, karşı duracağız.

Türkiye uzun vadeli çıkarlarına asla gölge düşürmeyecektir. Hakkımızı yedirmeyiz, kimsenin hakkına da göz koymayız. Baş veririz fakat asla baş eğmeyiz. Boynumuz kılan incedir ancak büküldüğü hiçbir zaman görülmemiş ve görülmeyecektir.

‘DALIP DALIP UZAKLARA GİTTİM’

Kemal Kılıçdaroğlu’nun sempozyumda ne işi vardır? Biz bu hazin manzarayı nasıl okuyalım? Neye yoralım? Nasıl yorumlayalım? Davet ede ede hem de böylesi bir dönemde Kılıçdaroğlu mu davet edilmiştir? Benim sözüm Türk Ocakları’nın 3-5 yöneticisinedir. Ya bunu nasıl yaptınız? Nasıl böyle bir hatanın faili oldunuz? Bu gaflete nasıl kapıldınız? Kılıçdaroğlu’nun ‘din halkın afyonudur’ diyen, üstelik İslam dünyasıyla ilgili bir sempozyumda, Karl Marx’tan alıntı yaparak salonda hazır bulunanlara hitap etmesine nasıl katlandınız? O salondan mesela Ziya Gökalp, mesela Erol Güngör, mesela Mehmet Eröz’ün yerine Marx’ın görüşlerinin kamuoyuna yansımasını içinize nasıl sindirdiniz? Bunu nasıl hazmedebildiniz? Ben çok üzüldüm, dalıp dalıp uzaklara gittim, acaba Türk Ocakları yönetimi hiç mi rahatsız olmadı? Hiç mi vicdan azabı çekmedi? Türk milletinin kurşun gibi ağır günlerden geçtiği bir dönemde, bu Türk Ocakları ne yapar ne arar neyle meşgul olur? Bizim asıl ocağımız, teslim olmuş bir ocak değildir. Adı ve unvanı da tertemiz ülkü erlerinin inancıyla, şehit ve gazilerimizin kahramanlığıyla bayraklaşan Ülkü Ocakları’dır. Kaynağını Türk-İslam ülküsünde bulmuş Türk milliyetçiliği bizim damarlarımızda dolaşan kanımız, dünyaya Türkçe bakışımızın fikir namusudur. Türk Ocakları 110 yıl evvel millet zillete düşmesin diye kurulmuştu, ama 110 yıl sonra zillete ev sahipliği yaparak geçmişine kalın bir sünger çekmiş, bizim de ciğerimizi dağlamıştır.”

Bahçeli, Türk Ocakları’nın sempozyumunda CHP lideri Kılıçdaroğlu’nun alıntı yapmasına tepki gösterdiği Karl Marx’ın adını telaffuzda zorlandı.

KILIÇDAROĞLU MARX’TAN ALINTI YAPMIŞTI

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu İstanbul’da Türk Ocakları’nın düzenlediği “İslam Dünyası Meseleleri ve Çözüm Yolları Sempozyumu”nda yaptığı konuşmada şöyle demişti:

“Böylesine önemli bir buluşmada, önemli bir isimden alıntı yapmak istiyorum. Bu ismi yadırgamayacağınıza inanıyorum. Karl Marx. Marx, ‘Filozoflar dünyayı çeşitli biçimlerde yorumlamışlardır. Oysa sorun onu değiştirmektir’ der. Elbette filozof ve bilim insanı olan sizlersiniz, ancak bu cümlenin geniş yorumuna atfen şunu söylemeliyim; sizlerle birlikte biz siyasetçilerin de öncelikli görevi ülkesini ve dünyayı daha iyiye ve güzele doğru değiştirmektir.”

İlişkili Haber

Kılıçdaroğlu ‘İslam Sempozyumu’nda Marx’tan örnek verdi

2 yıl önce