Murat Bölükbaşı yazdı
Türkiye Futbol Federasyonu bana göre “kendi kafasına sıkmak” gibi değerlendirilebilecek bir kararla Başta Cüneyt Çakır gibi dünya klasmanında bir hakem olmak üzere, FIFA kokartlı ve deneyimli Fırat Aydınus, Ali Palabıyık, Abdülkadir Bitigen gibi Süper Lig ve A klasman seviyesinde 17 hakemle yollarını ayırdığını açıkladı. Bu açıklamadan sonra ismi devam edecekler listesinde olan Mete Kalkavan da hakemliği bıraktığını açıkladı.
Bu konuyu birkaç açıdan irdelemenin yararlı olacağını düşünüyorum. Sayın Nihat Özdemir’in son yaptığı açıklamaya göre, “MHK tarafından önümüze bir karar geldi. Bizde bu kararı oy birliğiyle kabul ettik. Kararımız kesindir” açıklamasında bulundu. Dünya basınında bile spor haberlerine konu olan bu durum, bir çırpıda eğrisi düzü, doğrusu yanlışı, getirisi götürüsü düşünülmeden nasıl karara bağlanabilir anlamak mümkün değil. Umarım TFF ve MHK bu kararın altında kalıp ezilmez.
Dünyanın hiçbir ülkesinde verilmeyecek bir kararın uygulamaya konulduğu ve hâlâ bu kararın deprem etkisinin sürdüğü bir ortamda futbol kamuoyu ve aklı aydınlanması gereken birçok sorunun cevaplanmasını bekliyor.
Mesela, Adana Demirspor Başkanı Murat Sancak’ın, Nihat Özdemir’e seslenerek “İçinizdeki Fetöcüleri temizleyin” açıklamasından sonra, daha lig bitmeden, maçlar devam ederken yaptığınız bu operasyon Fetö temizliği midir, değil midir çıkıp açıklayın. Bugüne kadar şerefle onurla görevini yapan hakemlerinizi zan altında kalmasına müsaade etmeyin.
Mesela, Fanatik.com.tr “hangi hakem düdüğünü asmalı” anketi yapmış, 62 bin 544 oyun kullanıldığı ankette ilk onun içinde olan hakemlerin görevine son verilmesinin sadece rastlantıdan ibaret olduğunu söyleyin.
Mesela, aldığınız kararın camiada büyük bir sevgi ve saygınlığı olan bu deneyimli ve tecrübeli hakemlerin gönderilmesinden dolayı hakem kadrolarının asla olumsuz yönde etkilemediğini, bu genç hakemlerin bundan sonra yönetecekleri maçlarda büyük bir baskı, stres ve korku yaşamayacaklarını söyleyin. Bu genç hakemlerin “bunu Cüneyt Çakır’a, Fırat Aydınus’a, Ali Palabıyık’a yapan irade bana neler yapmaz” diye düşünmediğini, aksine TFF ve MHK yönetimine olan güvenlerinin artarak devam ettiğini söyleyin. Söyleyin ki, herkese bir ferahlık gelsin…
Mesela geçen yıl hakemliği bırakma kararı almışken. “Çok formdasın bırakma devam et, sana ihtiyacımız var” diyerek, düdüğünü asmasına izin vermediğiniz Fırat Aydınus’u 2 ay sonra törenle, ziyafetle, plaketle, onurlandıran bir veda ile uğurlamanız gerekirken, bunca yılın emeğini, özverisini, mücadelesini niye kurdun, çakalın önüne atarak yem ettiniz, bunu bir söyleyin.
Ya Cüneyt Çakır! “Allah aşkına siz kendinizde misiniz?” bugün, bir çocuğun futbolcu olma hayallerinin kahramanı, idolü Messi ise, hayali hakemlik yapmak olanların kahramanı ve idolü de Cüneyt Çakır’dır. Merak ediyorum! 2021 yılında, Uluslararası Futbol Tarihi ve İstatistikleri Federasyonu (IFFHS) tarafından 21. yüzyılın en iyi 2. hakemi seçilen, “pamukların içinde saklamanız gereken” Türk hakemliğinin medarı iftiharı olan, 3 ay sonra yapılacak Dünya Kupasına 3. kez davet edilecek, Türkiye’de hakemliğin Armadası, Şövalyesi, Nirvanası, onur ve gurur vesilesi olan, bir mümtaz şahsiyetin hakemliğini bitirmek Allah’tan reva mı, sorarım sizlere!..
Bu kararı alan TFF ve MHK üyelerine sormak istiyorum. Acaba aynanın karşısına geçip, “biz bu haltı nasıl yedik” diye özeleştiri yapma kabiliyetini gösterebilecek misiniz? Bırakın onu, bu kararın sorumluluğunu üzerinizde ömrünüz boyunca taşıyabilecek misiniz?
Bunu niye yaptınız, kafanızdan nasıl bir film senaryosu geçti ve bunu yangından mal kaçırır gibi neden aceleyle uyguladınız bilemiyorum, ama bu kararınızla sonuçları daha sonra belirgin bir şekilde ortaya çıkacak olan, Türk Futbolu’nun temeline atom bombası yerleştirdiniz. Sayın Cumhurbaşkanı devreye girerse bu karar VAR’dan döner. Yok, dönmezse, ortalık Türk Futbolu için “çingene pazarına” döner.
