Kalyon Holding Yönetim Kurulu Başkanı Cemal Kalyoncu, Odatv’nin sahibi, Sözcü yazarı Soner Yalçın’a yazdığı mektubunda CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’na seslendi.
Kılıçdaroğlu’nun “Beşli Çete” içinde saydığı Kalyoncu, kendilerine yönelik eleştirilerine değinerek bugün açılan Dudullu-Bostancı metro hattının yüklenici firması olduklarını söyledi. Odatv ‘de yayınlanan mektupta, “Sn. Kılıçdaroğlu’na sizin kanalınızla sormak isterim” diyen Kalyoncu’nun şu ifadeleri kullandı:
“Bu mektubu, yüklenicisi olduğumuz ve 6 Ocak Cuma günü İBB Başkanı Sn. Ekrem İmamoğlu tarafından açılışı gerçekleşecek olan M-8 Bostancı-Dudullu hattı açılışı vesilesiyle yazıyorum.
Mektubu kaleme almamdaki en önemli motivasyon, 22 Kasım 2022 tarihinde köşenizde yer verdiğiniz “Hikmet Kıvılcımlı ve Nihat Özdemir” başlıklı yazınız oldu. Birçok yerden eleştirilerin hedefi olacağınızı bilmenize rağmen, memleket meselelerine tarafsız bakış açınız ve saptamalarınızı takdirle okuyan bir kişi olarak da sizinle dertleşmek istedim.
Bildiğiniz üzere, yüklenicisi olmaktan gurur duyduğum, İstanbul trafiğini önemli ölçüde rahatlatacak olan Bostancı-Dudullu metro hattı açılıyor. Açılışını da İBB Başkanı Sn. Ekrem İmamoğlu yapacak. Konunun tanıtımı günlerdir yapılıyor. Açılışa CHP lideri Sn. Kemal Kılıçdaroğlu başta olmak üzere, farklı siyasi parti liderlerinin de katılacağı yazılıp çiziliyor. Böyle bir açılışa katılmaları ve metro hattını büyük bir coşkuyla açmalarına söyleyecek bir sözümüz olamaz, kendilerini sadece tebrik edebiliriz. Ancak bu proje için Sn. Kılıçdaroğlu’na sizin kanalınızla şunu sormak isterim; kamuoyu oluşturmak adına siyasi bir söyleme dönüştürdüğü, muhalefetin hedefi haline getirdiği, sözde “suçladığı” Kalyon İnşaat’ın, gururla açtıkları metro hattının yüklenici firması olduğunu biliyor mu? Bunu biliyorsa neden topluma sürekli şikâyet ettiği bir firma ile çalıştığını açıklayabilir mi? Ya da aslında iletişim stratejisinin bir kurbanı mıyız?
‘TAM BAĞIMSIZ TÜRKİYE İDEALİ’
Burada amacım yeni bir polemik yaratmak ya da siyaset etmek değil. Ben bir iş insanıyım, ancak ülke çıkarlarını ticari faaliyetlerimizin üzerinde görüyorum. Bu nedenle tıpkı sizin yukarıda bahsettiğim yazınızda olduğu gibi, yerli ve milli hedefiyle üretiyor ve yatırım yapıyoruz. Ülke ekonomisine ve istihdama katma değerimiz yüksek. “Tam bağımsız Türkiye” idealine yürekten bağlıyız. Çok yakında ülkemizi onurlandıracak, güneş enerjisi santralimiz Karapınar GES’i de hizmete sokacağız. Tüm bunları kendi imkanlarımızla, yerli insan kaynağımızla yapıyoruz. Derdim kendimizi övmek değil, biz bunları yaparken, ülke gündemine olumsuz bir şekilde dahil edilmekten duyduğum derin üzüntüyü paylaşmak… Bizim pırıl pırıl binlerce çalışanımız var. Ülkemize olan sorumluluğumuz kadar, çalışanlarımıza da iyi örnek olmak, geleceğe imza işler bırakmak istiyoruz.
Duygularımı paylaşmak istedim. Sabırla okuduğunuz için teşekkür ederim.”
KALYONCU’NUN BAHSETTİĞİ ‘MOTİVASYON KAYNAĞI’ YAZI
Kalyoncu’nun “Mektubu kaleme almamdaki en önemli motivasyon” dediği Soner Yalçın’ın 29 Kasım 2022 tarihli “Hikmet Kıvılcımlı ve Nihat Özdemir” başlıklı yazıydı.
Soner Yalçın’ın o yazısında şu ifadeleri kullanmıştı:
“(…) Türkiye Komünist Partisi’nin önde gelen devrimcilerinden Dr. Hikmet Kıvılcımlı, 1970 yılı Ocak ayında İstanbul’da Dev-Genç üyelerine üç hafta süren seminer verdi. Dedi ki:
-Türkiye’de ‘emperyalizm’ diyor arkadaşlarımız. Bunu yeterince aydınlık olmayan bir deyim sayıyorum. Çünkü, ‘emperyalizm’ denince hâlâ 1919 yılındaki çakaralmaz silahıyla düşünmeye başlıyoruz: Yani o zaman ki kafamıza göre dışarıdan gavur geliyor ona karşı emperyalizme karşı savaşıyoruz. Böyle midir bugünkü anti-emperyalist savaş? Hayır.
-Biliyorsunuz komprador burjuvazi, üretimle ilişkisi bulunmayan bir sosyal sınıf zümresidir. Avrupa’nın mallarını Türkiye’de satmakla meşgul olur. Bu zümrenin, Avrupa-yabancı sermayenin ajanlığını yapma görevi yalnız malları alıp satma biçiminde kalmadı. Bu ekonomi ilişkiler o zümrenin kafa yapısına da etki yaptı; malların acentesi olduğu gibi politikada da yabancı sermayenin acenteliğini yaptı…
-Bu kompradoru tasfiye etti, iktidardan attı Kuvayı Milliyeciler. Ama zamanla yerine yavaş yavaş finans kapital (yedek gücü tefeci bezirganlıkla) geldi. Ve bugün ikinci emperyalist savaşını bunlara karşı yapıyoruz. İkinci Kurtuluş Savaşı dememiz bundan. Milli Cephe kurmak istememiz bundan…
Dr. Kıvılcımlı, Milli Demokratik Devrim taraftarıydı. Kurtuluş savaşındaki Müdafaa-i Hukuk Cemiyetlerini Anadolu milli burjuvazisinin kurduğunu anımsattı hep. Emperyalizme karşı tüm milli güçlerle işbirliği önerdi.
Yazımın girişine dönersem:
Yusufeli Barajı ve Hidroelektrik Santralını yapan işadamı Nihat Özdemir’i pazar günü telefonla arayıp tebrik ettim, ülkemize kattığı değer için teşekkür ettim…
Emperyalizme karşı mücadele ve tam bağımsız Türkiye inşası, lafla olmaz arkadaşlar!”
Soner Yalçın’ın “ne” olduğunu hala anlayamayanlara… 👆